Tuz, binlerce yıldır doğal bir aroma verici olarak kullanılıyor ve tuz sağlığımız için o kadar önemli ki, dilimizin bir kısmı tuzu algılamak için özelleşmiş durumda. Her ne kadar aşırı tüketimi istenmeyen bir şey olsa da, tuzun beslenmede bir miktar bulunması gerekli çünkü tuz olmadan canlılığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.

Deniz Tuzunun Sağlığa 6 Faydası

Tuzdan bahsederken himalaya tuzu gibi doğal tuz seçeneklerinden bahsettiğimizi unutmayın. Yani rafine sofra tuzlarını değil, gerçek tuzları değerlendirmemizde kullanıyoruz.

Mineraller Bakımından Zengindir

Yüksek kaliteli deniz tuzunda genelde 60 çeşitten fazla mineral bulunur ve himalaya tuzunda ise bu rakamın 84 olduğu belirtiliyor. Yani deniz tuzu çok iyi bir mineral kaynağıdır.
Günümüzde gıdalardan mineral alımı giderek daha zor hale gelmeye başladı çünkü besinlerce zengin toprakların miktarı giderek azalıyor. Ancak bu mineraller denizlerde ve okyanuslarda hala bol bulunuyorlar ve deniz tuzları da denizlerdeki bu mineralleri barındırıyorlar.

Dehidrasyonu Engeller ve Sıvıları Dengeler

Öncelikle sodyumun vücutta nasıl hareket ettiğine bir bakalım. Temel olarak tuz suyu çeker ve bu nedenle sodyum alımı arttığı zaman su birikimi de artar. Aynı zamanda tam tersi de geçerli. Sodyum azaldıkça su da azalır ve bu da dehidrasyon ile aşırı susuzluğa sebep olabilir.

Günlük deniz tuzu tüketimi ise yeterli miktarda sodyum almanızı sağlar ve bu da sodyum-potasyum dengenizin korunmasına yardımcı olur. Vücutta sodyum ve potasyum birlikte çalışan elektrolitlerdir ve bu ikisi dengede olmada vücuttaki sıvı dengesinin korunması mümkün değildir.

Mükemmel Bir Elektrolit Kaynağıdır

Rafine edilmemiş deniz tuzunun işlenmemiş olması, doğal mineral içeriğinin korunmasını sağlar. Yani sodyum, magnezyum, kalsiyum ve potasyum gibi temel elektrolitleri deniz tuzundan kolayca alabilirsiniz.

Elektrolitlerin ise pek çok önemli fonksiyonu bulunmaktadır. Kalp atışlarını düzenlemekten tutun da kasların kasılmasına kadar her şey onların varlığı sayesinde gerçekleşir. Deniz tuzunu doğru miktarda almak elektrolit dengesizliği yaşamanıza engel olur.

Beyin, Kas ve Sinir Sistemi Fonksiyonları İçin Önemlidir

Deniz tuzu bir sodyum kaynağı olarak beyin, kas ve sinir sistemi fonksiyonları için önemlidir. Sodyum vücuttaki su dengesini korumaya yardımcı olur ve bunun yanında vücutta elektrik sinyallerinin iletimi için de gereklidir. Zira elektrik sinyalleri iletilemedikleri zaman doğru şekilde fonksiyon göstermemiz mümkün olmaz.

Bu iletişim sistemi doğru çalışmadığı zaman bilhassa beyin, kaslar ve sinir sistemi bundan etkilenmektedir. Sodyumun hem çok hem de çok az olması hücrelerin çalışmasını bozar.

Sindirim Sistemi Sağlığını Korur

Yeterince tuz almamak sindirim sistemi sağlığı üzerinde negatif etkilere sahiptir. Tuz yeteri kadar alınmadığı zaman vücut hidroklorik asit üretimi yapamaz ve bu da mide asidinin düşmesine sebep olarak sindirim sistemine hasar verir.

Besinleri Güçlendirir

Midede yeterince asit olması vücudumuzun mineralleri ve vitaminleri emebilmesi için gereklidir. Dolayısıyla yüksek kaliteli deniz tuzunun düzenli tüketimi ile besinlerdeki besin değerlerini daha iyi şekilde vücudunuza alabilirsiniz.

Deniz Tuzu Nedir?

Tüm tuzlar, hatta sofra tuzları bile, temel olarak denizden veya tuzlu bir su kaynağından gelirler. Ancak günümüzde bulunabilen tüm tuzlar okyanuslardan gelmiyorlar ve bu tuzların bir kısmı milyonlarca yıl öncesindeki deniz seviyesinden artakalan yeraltı tuz depolarından temin ediliyorlar.

Deniz tuzu ise mevcut deniz sularının buharlaşmaları ile üretilen tuz olarak tanımlanıyor. Deniz tuzu üretimi esnasında pek değişime uğramaz ve işlenmez, bu da içeriğindeki minerallerin oldukları gibi kaldığı anlamına gelir. Ayrıca tatlarını daha iyi hale getiren aromalar ve renklere sahiplerdir ve böylece yemeklere tat katarlar.

Deniz tuzu hem rafine edilmiş hem de edilmemiş halde bulunabilir. Mümkünse rafine edilmemiş haline göz atmak gerekir çünkü sağlığa faydalı özellikleri daha fazladır. Rafine edilmiş deniz tuzu minerallerinden ayrılmıştır ve ayrıca tuzun içerisinde sodyum klorür olduğunu gösteren bir içindekiler listesi varsa, onun rafine edildiği kesindir.

Deniz Tuzu ve Sofra Tuzu Karşılaştırması

Sofra tuzu yer altındaki tuz madenlerinden üretilmektedir ve sağlıklı minerallerden arındırılmaları için yüksek oranda işlenmişlerdir. Bu iş için tuz madenden çıkarıldıktan sonra 650 dereceye kadar ısıtılır ve bu süreç maalesef tuzun tüm temel yapısını bozar.

İşlemler sonucunda %97.5 oranında sodyum klorür elde edilir ve %2.5’luk kalan kısımda ise çeşitli kimyasallar, iyot, bir miktar şeker ve alüminyum bileşenleri bulunur.

Bu işlenmiş tuz, insanları kardiyovasküler hastalıklar, kronik hastalıklar, artan kan basıncı ve çeşitli hastalıklara açık hale getirirler. Gerçek tuzun aksine bu işlenmiş tuzlar vücudun sıvı tutmasına sebep olurlar ve bunun sonucunda diyabet, gut ve obezite gibi rahatsızlıklar da artan riskleri ile karşımıza çıkarlar.

Pek çok sofra tuzuna sonradan iyot eklenir ve bu durum bireyleri fazla iyot riskiye karşı karşıya bırakır ve bunun neticesinde tiroid problemleri ortaya çıkabilir. İyotun fazla olması aynı zamanda bulantılar, baş ağrıları ve dengesiz hormon düzeyleriyle de ilintilidir.