“Nasılsın?” sorusu, oldukça değerli olabilir. Bu soruyu sorduğumuzda diğer insanlara, onları önemsediğimizi gösteririz. Bir başkası size bu soruyu sorduğunda ise bu, o kişinin sizi umursadığını gösterir.

Etrafımızdaki insanların, başka hiçbir şeye zaman tanımaksızın sadece kendi işleriyle meşgul olduklarını hissetmek yaygın bir duygudur. Hayat, bugünlerde çok yoğun bir tempoda ilerliyor. Pek çoğumuz, bir an durup etrafımızdakileri düşünmek için elimizdeki işi bir kenara bırakma konusunda zorlanıyoruz. Bazen basit bir “Nasılsın?” sorusu ile başkalarına ilgi göstermek oldukça yardımcı olabilmektedir.

İnsanlara nasıl olduklarını sormak, sevdiğimiz kişilere yaklaşmamızın yolu olabilir. Buna rağmen bazen kendimize, okulda ya da işte yaptıklarımıza, sonraki projelerimizi nasıl gerçekleştireceğimize o kadar odaklanırız ki yolumuzu tamamen kaybederiz.

Birisi gözlerimize bakarak içten bir şekilde nasıl olduğumuzu sorduğunda genelde tanınmış, eşsiz, ilgi görmüş ve değer görmüş hissetmekten gelen mutluluk duygusunu hissederiz.

Etrafımızdaki insanlara sevgi vermek ve onlardan sevgi almak, hayatımızı çok daha anlamlı kılar.

Bu gerçeklik hakkında düşünmeyi bırakırsak görünüşte hayati önem taşıyan diğer alanların aslında çok daha yüzeysel olduğunu fark ederiz. Hatta bu alanların bize sağlayabilecekleri destek, çok daha geçici olmaktadır. Diğer yandan sosyal destek, derin ve bir hayli tatmin edicidir. Örneğin, sosyal destek olmaksızın iyi bir özgüvene sahip olmak zordur.

“Nasılsın” sorusunu sormanın değeri

Başkalarına ilgi göstermenin ve onlara “nasılsın” diye sormanın değeri, açık ve gerçek bir şekilde bu tek kelimenin çok daha ötesine geçer. Bu kelimenin önemi, ortaya koyduğu ilgiden kaynaklanmaktadır. Başka birinin bizimle ilgilendiğini anlamak, özgüvenimizi besleyen bir şeydir. Bu, insanın doğasında vardır.

İlk kabile gruplarında kabilenize kabul edilmediyseniz, vahşi hayvanlar ve zorluklarla dolu bir ortamda hayatta kalma olasılığınız düşüktü. Bununla birlikte kendi türünüzden olan insanlarla takım oluşturmak, hayatta kalma şansınızı oldukça arttırırdı.

Başkaları tarafından değer görmek, genlerimizde kazınmış olan bir şeydir. Başkalarının dikkatini çekmek, üzüntümüzü ya da boşluk hissimizi dakikalar içinde gidermemize yardımcı olabilecek harika bir hediyedir.

Ancak bunun tek taraflı bir şey olmadığını anlamamız gerekir. Başkalarının sizinle ilgilenme ve size nasıl hissettiğinizi sorma ihtimalini arttırmak ister misiniz? Ve hatta ihtiyacınız olduğunda size yardım etmelerini ister misiniz? O halde siz de onlar için aynısını yapmalısınız.

Ama bunu bencilce, karşılığını bekler bir biçimde değil, gerçek bir şekilde yapmanız gerekir. Bu nokta çok önemidir, çünkü başkalarına karşı gösterdiğiniz içten sevgiyi yansıtır. Bunu yapmazsanız, başkalarının size nasıl davranması gerektiğine dair beklentilerinizin gerçekleşmesi pek olası değildir. Sevgiyi almak istiyorsanız önce onu vermeniz gerekir.

Diğer insanlara nasıl ilgi gösterebilirsiniz?

Diğer insanlara ilgi göstermek ve onların sizle ilgilenmelerini sağlamak, ulaşılması kolay bir hedef değildir. Yukarıda açıkladığım gibi, bazen hayatın temposu o kadar hızlıdır ki etrafa bakmak için zaman ayırmak çok zordur. Bu eylemsizlik, sadece kendi hayatınıza odaklanmanıza neden olur; bu durumda sadece tünel görüşünüz vardır.

Bu dinamikte bir gün uyandığınızda size güvenen insanların artık olmadıklarını fark etmeniz, alışılmadık bir durum değildir. Onlara pek çok kez “hayır” dediniz ve neredeyse hiç öncelik vermediniz.

Görüşünüzü genişletmek ve başkalarına gerçek bir şekilde ilgi gösterme yeteneğinizi geri kazanmak için atabileceğiniz bazı adımlar bulunuyor.

  • Kendinizi, her gün en az iki kişiye nasıl olduklarını sormak için zorlayın. Bunu, gerçekten yapıp yapamayacağınızı görmek için bir alıştırma olarak kullanabilirsiniz. İnsanlar, kendileri hakkında çok fazla konuşarak başkalarıyla olan konuşmaları tekellerine alma eğiliminde olurlar. Bu benmerkezci tutum, gözlerimizi kendi üzerimizden ayırmamıza, başkalarından bir şeyler öğrenmemize ya da diğer kişi, kendini hayal kırıklığına uğramış ya da mutsuz hissediyorsa ona yardım etmemize yardımcı olmaz.
  • Başkalarıyla ilgilenmenin sizi daha mutlu edeceğini anlayın. Mutluluğumuzu, genelde gelecekte olabilecek ya da olmayabilecek soyut fikirlere dayandırırız. “Hayalimdeki işi bulduğumda mutlu olacağım”, “Sınavı geçtiğim zaman mutlu olacağım”, “Evlendiğim zaman mutlu olacağım”. Tüm bunların belli bir iyilik hali sağlayabileceği oldukça doğrudur, hatta mutluluk sağlayabilecekleri de söylenebilir. Sorun şu ki, yeni duruma uyum sağlar sağlamaz içinizde, mutluluk için yeni bir “sınır” yaratılır ve doyumu yeniden bulmak için yine bir şeye ihtiyacınız olur. Bu, geçici bir iyilik halidir. Diğer yandan sadakate ve gerçeğe dayalı sosyal ilişkileri devam ettirmek, bizi çoğu zaman mutlu edecektir.

Ünlü yazar Lev Tolstoy’un dediği gibi; başkalarına yardım eden, kendine yardım eder.

Başkalarına yardım etmeniz için diğer adımlar

  • Ne ekerseniz, onu biçersiniz. Başkalarına ilgi göstermeye başladığınız zaman dünyanız değişir. Herkesin yalnızca kendi işiyle ilgilendiğini hissettiyseniz artık daha çok mesaj aldığınızı, daha çok arama geldiğini, daha çok ziyaret edildiğinizi, yani kısacası daha fazla ilgi aldığınızı fark edeceksiniz. Karşılıklılık olacak. Başkalarıyla olan bu ilişki, size pek çok fayda sağlayacaktır. Bu ise kendinize olan saygınızı ve psikolojik iyilik halinizi arttıracak ve kişisel projelerinizde size yardımcı olacaktır. Bunlar ayrıca yeni şeyler öğrenmenize ve hatta bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize yardımcı olacaktır.
  • İşinizi unutun. Bazen diğer insanlara odaklanmak, rahatlama sağlayabilmektedir. Kendi sorunlarınızla başa çıkmaya çalışırken kendinizi bitkin hissedebilirsiniz. Arada bir kendi işinizden uzaklaşmaya çalışın ve diğer insanlarla meşgul olarak dinlenin. Bunu yapmak, düşündüğünüzden daha ilginç olabilir! Başka bir yerden gelen iş arkadaşınıza neden bulunduğunuz şehre taşınmaya karar verdiğini sorun. Annenize, neden babanıza aşık olduğunu ya da neden size başka bir isim değil de şu anki isminizi verdiklerini sorun. Bazen başkalarının hikayeleri sizi şaşırtabilir.
  • Harekete geçin. Etrafınızdaki insanlara nasıl olduklarını sormaya başlayın. Üstelik sadece bununla kalmayın, harekete geçin! Uzun zamandır görmediğiniz bir akrabanızı kahve içmeye davet edin. Yorgun görünen bir iş arkadaşınızı cesaretlendirecek bir şeyler söyleyin. Bir arkadaşınızı, onun sözünü kesmeden dinleyin, komşunuza gülümseyin ve başkalarıyla paylaşmak üzere yiyecekler satın alın. Diğer insanlar ve durumlar hakkında düşünmenin çeşitli yolları var. Unutmayın, neredeyse her şey tıpkı bir bumerang gibi size olumlu bir şekilde geri dönecektir.

Sonuç Olarak

Gördüğünüz gibi başkalarına gerçek bir şekilde ilgi duymak, çoğunlukla hayatınızda gerçek bir iyilik hali yaratır. Mutluluk, büyük ölçüde etrafınızda olan kişilerle birlikte olmaktan gelir ve bu, geliştirmeniz gereken bir şeydir.

İçten bir bakış, ulaşmak için çaba ve insanlara “bana ihtiyacın varsa buradayım” gerçeğini iletmek, maddi olan her şeyden daha değerli olabilir.

Kendimizi bu şekilde keşfetmek bizi daha özgür ve daha insan yapacak ve sevgiye ve gerçeğe dayalı ilişkilere dalmış insanlar olmamızı sağlayacaktır.