Her 3 kişiden 1 tanesi diş gıcırdatma problemi yaşıyor ve bunu yapanların %10’u dişlerine o kadar çok zarar veriyor ki, dişler küçük parçalara ayrılıyorlar. Tüm yaştan kişileri etkileyen bu rahatsızlık, dişlere zarar verdiği gibi çene bozuklukları ve baş ağrılarının da sebebi.

Diş gıcırdatma günün her anında meydana gelebilse de, pek çok kişi onu geceleyin yapıyor. Hatta çoğu kişi bunu yaptığının farkında bile değil ve genellikle eşler ya da dişçiler bu durumu fark ediyorlar. Bu yüzden tanısının koyulması ayları, hatta yılları bulabiliyor ve dişler çoktan ciddi bir zarar görmüş oluyorlar.

Diş gıcırdatma gündüz ve gece gıcırdatması olarak ikiye ayrılıyor. Gündüz diş gıcırdatanlar bunu genelilkle stres, anksiyete altında gerçekleştiriyorlar ancak gece yapılan diş gıcırdatma eylemi, uyku problemlerinden dolayı kaynaklanıyor olabilir. Apne ve horlama, huzursuz bacak sendromunda olduğu gibi bu rahatsızlıkta da etkili olabilmektedir.

Yetişkinlerde oldukça yaygın olsa da, gençlerde ve çocuklarda da dikkatle değerlendirilmeli. Araştırmalar çocukların %30’unun diş gıcırdatmadan muzdarip olduğunu gösteriyorlar. Bu durum onların üst dişlerinin alt dişleri ile tam olarak hizalı olmadığının da işaretlerinden birisi olabilir.

Diş Gıcırdatmanın Yaygın Belirtileri

Aşırı diş gıcırdatma, dişçiniz tarafından dişlerdeki ve diş etlerindeki hasar sebebiyle tespit edilebilir. Ancak en çok karşılaşılan tüm belirtileri bir araya getirmek gerekirse;

• Partnerinizin diş gıcırdatma sesinizden dolayı uyanması
• Dişleri çatlak, pullu, gevşek veya düz olmaları
• Diş minesinin erimesi
• Dişin sıcak, soğuk ve tatlılara karşı hassas olması
• Yüzde ve çenede ağrılar
• Çene kaslarının yorulması
• Kulakta ağrılar
• Şakaklardan başlayan garip baş ağrısı
• Yanakları çiğnemekten dolayı ağızda hasar oluşması
• Dildeki soyulmalar

Sebepleri ve Risk Faktörleri

Bir araştırmada, çocuklarda astım, üst solunum yolu enfeksiyonları ve kaygı bozukluklarının diş gıcırdatma ile yakından alakalı olduğu tespit edilmiştir.

Diş gıcırdatma sorunu olan çocukların %62.5’inde solunum problemleri olduğu gözlenmiştişr. Her ne kadar akut üst solunum yolu enfeksiyonları bu duruma sebep olabilse de, çocuğunuzda kronik astım varsa bir diş doktoruna görünmesinde de fayda vardır.
Araştırmacılar aynı zamanda kaygı bozukluğu ve diş gıcırdatma arasında da direkt bağlantı görmüşlerdir. Bazı çocuklarda ise diş gıcırdatmanın ağrıya karşı bir tepki olduğu görülmüştür.

Diğer sebepler ve risk faktörleri şu şekilde sıralanıyorlar:

• Uyku apnesi
• Huntington Hastalığı
• Parkinson Hastalığı
• Reflü
• Kaygı bozukluğu
• Depresyon
• Çözümlenmemiş sinirlilik
• Yönetilmeyen stres
• Üst ve alt dişlerin hizasız olmaları
• Belli psikolojik ilaçlar ve antidepresanlar

7 Doğal Tedavi

Diş Teli ve Bilişsel Davranış Terapisi

Bilimsel bir yayında yayınlanan bir çalışmada, diş teli ve bilişsel davranış terapisinin birleşiminin sadece diş telinden çok daha etkili olduğu görülmüştür. Araştırmacılar bu kombinasyonun kas rahatlaması sağladığını ve böylece sonuçların çok daha iyi olduğunu belirtiyorlar. Davranış terapisindeki öğeler, doğru ağız ve çene pozisyonlarını öğrenmenize yardımcı oluyorlar.

Biyolojik Geribildirim

Ağız sağlığı uzmanalrının diş gıcırdatmanın bir alışkanlık olduğunu düşünmelerine ve altında yatan bir hastalık olmadığını düşünmelerine karşın, biyolojik geribildirim belirtilerin azalması için faydalı olabilir. Bu teknik sayesinde kullanılan ekipmanlar, çenenizdeki kasların aktivitesini nasıl kontrol edebileceğinizi öğretiyorlar.

Stres Yönetimi

Stres veya anksiyete kaynaklı diş gıcırdatmalarında, stresin yönetimi ve azaltılması büyük önem taşımaktadır. Hem çocuklar hem de yetişkinler, düzenli fiziksel egzersiz, meditasyon, yoga ve öz yağlar ile bunu elde edebilirler. Tabii ki sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni de gerekli ve alerjik gıdalardan da uzak durulmalı.

C Vitamini

Stres yönetimi teknikleri ve bilişsel davranış terapisine ek olarak, C vitamini alımını arttırmak da diş gıcırdatmaya son vermenize yardımcı olabilmektedir. C vitamini adrenal bezlerimiz tarafından kullanılır ve bu da strese verdiğimiz tepkiyi değiştirir. Zira dopamin üretimini düzenler ve bu da ruh halinin düzene sokulmasına yardımcı olur.

Magnezyum

Magnezyum eksikliğinin en önemli belirtilerinden bir tanesi anksiyete, uykusuzluk, huzursuzluk ve hiperaktivitedir. Yetişkinler günde 400 miligram magnezyum alabilirler ve böylece uyku kalitelerini arttırabilirler. Ayrıca ıspanak, lahana, kabak çekirdeği, kefir, yoğurt, badem, siyah fasulye, avokado, nohut, siyah çikolata ve muz gibi gıdalarda da bol miktarda magnezyum bulunmaktadır.

B Kompleks Vitaminleri

C vitamini ve magnezyum gibi, B vitaminleri de genel sağlığımız üzerinde ciddi etkilerde bulunurlar. B vitaminlerinden herhangi birinin eksikliği, psikolojik stres, depresyon ve hatta panik ataklara sebep olabilir. Bilhassa B5 vitamini diş gıcırdatmaya karşı önemlidir.

Kediotu Kökü

Nesiller boyunca doğal bir yatıştırıcı ve anti anksiyete tedavisi olarak kullanılan kediotu kökü, uyku kalitesini de arttırmaktadır ve yan etkileri bulunmamaktadır. Pensilvanya Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalarda, 8 hafta boyunca 800 miligramlık kediotu kökü tedavisinin hastalarda huzursuz bacak sendromunu iyileştirdiğini göstermiştir ve hayat kalitesini de artırmıştır. Diş gıcırdatma da bir uyku temelli hareket bozukluğu olarak bilindiğinden, kediotu kökü denenebilir.