Doğurganlığı Artırmak İçin Nasıl Beslenmeliyiz?
Hormonsal dengesizliklerle savaşmak, organların fonksiyonlarını desteklemek için en doğru şekilde beslenerek üreme yeteneğini ve gebe kalabilirliği desteklemek gerekiyor.
- Daha kolay hamile kalabilmek için aşağıdaki besinleri tüketin,
- Daha sağlıklı yumurta ve sperm üretimi için yaşamınızda basit değişiklikler yapın,
- Üreme fonksiyonlarının sorunsuz işlemesi için gereken besinleri günlük diyetinizden eksik etmeyin.
Sperm ve yumurtaların olgunlaşması yaklaşık 3 aylık bir zaman gerektiriyor. Bu bakımdan eğer bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde gebelik elde edebilmek için 3-6 ay beklemek istemiyorsanız, denemelere başlamadan en az 6 ay öncesinden sağlıklı beslenme programını uygulamaya koymalısınız. Sağlıklı ve doğru beslenme kurallarını uygulayarak beslenen anne ve baba adaylarının yumurta ve sperm hücreleri çok daha kaliteli ve sağlıklı olacaktır. Bu da sağlıklı bir embriyo, sağlıklı bir fetüs, sağlıklı bir gebelik dönemi ve bebek doğması anlamına geliyor.
Hormon dengesini nasıl sağlayabiliriz?
Hamile kalabilmek için vücudumuzdaki tüm metabolizmanın rutin işleyişini gerçekleştirebiliyor olması gerekiyor. Ancak günümüz şartlarında kaç tane kişinin metabolizması tam fonksiyonla çalışabilmekte? Çağımızda hormonsal dengesizlikler çok yaygın olarak görülmekte ve adet döngüsü bozukluklarına, adet sancılarına, çikolata kisti, Polikistik Over Sendromu, miyom, polip, vücudun su tutması gibi sorunlara sebep olmakta. Erkeklerin üreme fonksiyonları her ne kadar kadınlarınkiler gibi dalgalanmalar yaşamasa da, hormonsal dengenin korunması onlar için de önemli. Bu sebeple aşağıdaki önerilere kadın, erkek herkesin uymasında fayda var.
Hormonsal dengeleri alt üst eden etkenler ve onlara karşı alınabilecek önlemler
Karaciğeri yormayın
Alkol, kafein, ilaç, kirlilik, zararlı kimyasalları vücuda almak karaciğere fazla yüklenmemize sebep olur. Bu durumda da karaciğer kendi asıl görevi olan vücudu toksinlerden arındırma, zararlı maddeleri vücuttan çıkarma işlevlerini yerine getiremez hale gelir. İşte böyle bir ortamda hormonlar kan basıncının içine çok güçlü bir formda katılacağı için çok büyük aksaklıklar yaşanır.
Karaciğeri nasıl koruyup destekleyebiliriz?
- Yüksek kalitede protein tüketin. Örneğin organik et, balık, yumurta, fındık, kinoa gibi besinler kaliteli protein açısından zengindir.
- Tüm öğünlerde yeşil sebzelerden bir miktar tüketin.
- Günde 1, 2 bardak karahindiba ya da rezene çayı için,
- Her sabah bir çay kaşığı elma sirkesi katılmış sıcak su için,
- Yemeklere zerdeçal ekleyin, smoothielere de bir parça zerdeçal eklemekte fayda var.
- Vücudu toksinlerinden arındırma özelliği bulunan organik Klorella tüketin. Bir büyük bardak dolusu limonlu suyun içine 4 tablet ya da bir çay kaşığı kadar atmak yeterli olur. Limonlu su yerine kendi sıktığınız meyve suyu ya da smoothieye ekleyebilirsiniz. Klorella; vitamin, mineral ve protein açısından zengin, düşük kalorili, güçlü bir antioksidandır.
Yapay östrojenden sakının
Dıştan alınan yapay östrojen hormonu, üreme fonksiyonu için gerekli olan doğal hormonlar olan progesteron ve Folikül Uyarıcı Hormonları bastırıyor. Erkeklerde de yapay hormonlar sebebiyle testosteron hormonu seviyesi düşüyor. Dıştan alınan östrojenler; sağlıksız beslenme ve yaşam koşullarıyla vücuda alınan zararlı maddeler, kimyasallar, plastikler ve hatta geri dönüşümle temizlenen sularla bile vücudumuza giriyor.
Yapay östrojenden sakınma yolları
- Yaşamınızda plastik kullanımını azaltın. Bunun için yiyeceklerinizi streç filmle sarmayın, besinleri cam ya da diğer doğal malzemelerden üretilen kaplarda saklayın, plastik su şişeleri yerine paslanmaz çelik şişeler tercih edin ve asla plastik kaplarda yiyecek ısıtmayın.
- Mümkün olduğunca organik beslenmeye çalışın, zararlı kimyasalları, hormonları, antibiyotikleri azaltın.
- Çeşme suyu yerine filtrelenmiş, cam şişelerde saklanmış, mineralli su için.
- Doğal temizlik malzemelerinden kullanın.
- Arada bir süt ürünleri tüketimine mola verin. Peynir, yoğurt, krema, ayran gibi süt ürünleri ve süt çok fazla hayvansal içerik barındırır ve içeriğindeki sentetikler üreme yeterliğini olumsuz etkileyebilir.
Stresten uzak durun
Yaşamımızdaki stres, besinleri ve enerjiyi seks organlarından uzaklaştırıyor. Böyle durumlarda da seks hormonları kendisini baskı altında hissettiği için istenen seviyede üretilemiyor, salgılanamıyor. Stresli durumlarda beyin, yaşamda kalmaya çalıştığından üreme ya da bebek sahibi olma fonksiyonu çok daha gerilerde kalıyor. Biyolojik olarak kanıtlanabilecek bir sebep bulunamasa da gebelik gerçekleşemiyor. Bu tür durumlar kısırlık tedavisinde “Açıklanmayan İnfertilite” olarak adlandırılıyor.
Stresten kurtulmanın yolları
- Stres hormonunu artıran kafein, alkol, çikolata, nikotin gibi uyarıcıları azaltın.
- Yarım çay kaşığı organik toz macayı, latte ya da kahve yerine, bir bardak ılık badem sütü ile karıştırın ve için. Pek çok bilimsel araştırma macanın kadın ve erkeklerde seks hormonları üretimini artırdığını ve üremeyi desteklediğini kanıtlıyor.
- Her gün düzenli olarak fiziksel egzersiz yapın. Her gün birkaç dakika da olsa doğru nefes alma tekniklerine, meditasyona, esneme hareketlerine zaman ayırın. Lavanta, biberiye gibi aromaterapik yağlarla şakaklarınıza, bileklerinize masaj yapın. Bulunduğunuz ortamı bu yağların kokularıyla ferahlatın.
Üremeyi destekleyici besinler ve onları bulabileceğimiz yerler
Size önereceğim besinlerle üreme yeterliliğinizi destekleyin, artırın. Ancak cilt sorunları, adet düzeni bozuklukları, enerji düşüklüğü, vejetaryen beslenme gibi sorunlar olup olmadığını öğrenmek için öncelikle bir beslenme uzmanıyla görüşmek, kan, yağ, demir, çinko, vitamin değerlerinizi ölçtürmekte fayda var.
- Bebek sahibi olmak isteyenlerin ilk olarak aklına gelen takviyeler üremeye yardımcı multivitaminlerdir. Ancak bunları dikkatli seçmenizi öneriyorum. Öncelikle vücudunuzu doğal besinlerle desteklemeli, güçlendirmelidir. Zira doğal yollarla alınan vitaminler vücut tarafından çok daha kolay absorbe edilebiliyor, kullanılabiliyor. Her yerde kolayca bulunabilen ucuz vitamin tabletler pek çok katkı maddesi, şişirici ajanlar, koruyucular içeriyor. Bundan dolayı da vücuda faydadan çok zararı olabiliyor.
- Folik Asit, hücre bölünmesini ve yeni hücre üretimini destekliyor. Bu sebeple de üreme için gerekli olan pek çok besleyici takviyeler Folik Asitte var. Ama eczanelerden satın aldığımız sentetik formlu Folik Asit takviyeleri sebzeler içinde bulunanlar kadar faydalı değil. Kabak, lahana, brokoli gibi sebzeler Klorella ve Spirulina tozunda bol miktarda Folik Asit bulunmaktadır. Bolca yeşillik yiyin, arada bir süper besin alglerin tüketin ve demir açısından zengin beslenin. Bu sayede doğal folat seviyenizi dengede tutun.
- Omega-3 içeren yağlar, üreme fonksiyonlarını artırır. Omega-3 içeren yağlar; hormonların, hormon salgısı uyarıcıların, yeni DNA üreticilerinin ve diğer pek çok faydalı işlevin bileşenleridir. Haftada 3 porsiyon balık (özellikle uskumru, somon, sardalye, ançüez) tüketin. Balık yağı tüketmek isterseniz, yüksek kalitede olduğundan ve katkı maddesi içermediğinden emin olun. Üreme ve gebelik için DHA (beyin, bellek ve göz sağlığını koruyan Omega-3 yağ asidi) oranı EPA’dan (kalp ve damar sağlığı, kan pıhtılaşması fonksiyonları için gerekli Omega-3 yağ asidi) daha yüksek olan balık yağlarını tercih edin. Eğer vejetaryen beslenmeyi tercih ediyorsanız günlük 1-2 çay kaşığı Çiya tohumu tüketerek gerekli Omega-3 desteğini alabilirsiniz.
- Sağlıklı bir genetik altyapı için çinko çok önemlidir ve kolayca hamile kalamamanın en önemli sebeplerinden birisi çinko eksikliğidir. Üreme yeterliliğini artırmak için özellikle erkeklerin çinko açısından zengin olan kabak çekirdeği tüketmelerini öneriyorum. Bununla birlikte deniz canlıları da çinko açısından çok zengin olduğu için deniz ürünlerini sık sık tüketerek hem Omega-3 hem de çinkoyu birlikte almak mümkün. Ancak çinko için takviye almak isterseniz, daha kolay absorbe edilebildiği için Çinko Sitrat tercih etmenizi öneriyorum.
- Antioksidanlar spermlerin zarar görmesini ve DNA parçalanmasını durdurmaya yardımcı özelliktedirler. Aslına bakarsak günümüzde düşüklerin ve sperm kalitesizliklerinin en önemli sebepleri hasarlı spermler ve parçalanmış DNA’lardır. Parlak renkli sebzeler, bitkiler (yeşillikler, balkabağı, dolmalık biber, çilek) sperm ve DNA’lara hayati değerde koruma sağlıyor. Bununla birlikte Brezilya fıstığı; selenyum ve E vitamini açısından çok zengindir. Bu sebeple günde 5-6 adet Brezilya fıstığı tüketmenizi öneriyorum.
- Yağın enerjiye dönüşmesini sağlayan ikincil aminoasit olan L-Karnitin ve vücut tarafından üretilen bir tür aminoasit olan L-Arnigin üreme ve diğer vücut fonksiyonları için çok önemli iki aminoasittir. Özellikle et olmak üzere protein içerikli besinlerde bulunan bu aminoasitler, özellikle sperm üretiminden sorumludurlar. Ancak vejetaryen beslenen kişiler için ay çekirdeği, fasulye, bezelye ve Spirulinada bulunmaktadır. Bunun için düzenli olarak haftada iki kez bu besinlerden tüketmek veya her gün 2 yemek kaşığı ya da 8 tablet Spirulina tüketmenizi öneriyorum.
- Gebeliğin oluşması için hem kadınların hem de erkeklerin Vitamin D3 seviyeleri önemlidir. Zira bu vitamin vücuttaki hormon dengesini düzenler, sperm üretimini artırır, bağışıklık sistemini düzenler ki, kısa sürede gebelik elde edebilmek için bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemlidir. Bazı kısırlık vakalarında kadının bağışıklık sistemi erkekten gelen yabancı üreme hücresini (sperm) reddeder. Bu sorun kadının bağışıklık sisteminin güçsüzlüğünden, D3 vitamini eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yaz mevsiminde her gün en az 20 dakika vücudunuzun güneş gördüğünden emin olun. Ancak burada şort ve yelek tarzı kıyafetler giyerek güneşe çıkmaktan bahsediyorum, sadece ellerin, yüzün güneş görmesi yetmez. Kışın da balık, mantar, yumurta tüketerek D3 vitamini alımınızı artırmanızı öneriyorum.