Genç, yaşlı hemen herkesin şikayetçi olduğu fazla kiloların temel sebebi kişinin günlük enerji ihtiyacından daha fazlasını vücuduna almasıdır. Herkesin çalıştığı işe, yaptığı spora, günlük aktivite düzeyine göre alması gereken belli miktarda protein, vitamin, mineral ve karbonhidrat vardır. Ancak bu ihtiyaçtan fazlasının alınması kişinin vücudunda yağ birikimi olarak yer eder. Bunun tam tersi ihtiyaçtan daha az miktarda alınan enerji de kasların erimesi, yakılması ve dolayısıyla güçsüzleşmesi sonucunu doğurur. Örneğin diyet yapan kişilerin metabolizmanın gerektirdiğinden daha az beslendiklerinde zayıfladıklarını düşünürler, ancak bu durumda azalan yağ oranı değil, kas oranıdır.

Aynı kapsamda düşünüldüğünde de spor yapanların, her gün düzenli olarak egzersiz yapanların da, normal bir bireye göre enerji ihtiyaçları fazladır. Hatta egzersizlerden hangisinin yapıldığına göre de bu ihtiyaç artar. Bilinçli spor yapmak, yağları yakıp kasları güçlendirmek isteyenlerin yaptıkları egzersizlere uygun şekilde beslenmeleri gerekir.

yogurt

Koşu öncesinde beslenme

Koşuya yeni başlayanlar koşunun 15-20 dakika öncesinde genellikle birkaç tane ceviz, badem yerler ve bu sayede enerji alacaklarını düşünürler. Ancak bu besinler yağ ve lif içerdiği için vücutta kana karışmaları yaklaşık 2 saatlik bir süre gerektirmektedir. Bu sebeple de badem, ceviz vücutta enerjiye dönüştüğünde koşu çoktan bitmiş olur. Bununla birlikte koşu öncesinde tüketilen bu besinlerin kanan karışabilmesi için koşu esnasında kan mideye basınç yapar. Fakat koşu esnasında asıl gerekli olan kanın bacaklara hücum edip onları güçlendirmesidir.

Bunun için koşuya başlamadan 2-2,5 saat öncesinde kinoa, karabuğday, yulaf ezmesi, badem sütü, probiyotik yoğurt, dağ çileği tüketilebilir. Ancak koşuya yarım saat civarında bir süre kalmışsa en uygun besin bir çay bardağı kadar Hindistan cevizi sütü ya da bir çay kaşığı kadar Hindistan cevizi yağı olacaktır. Zira Hindistan cevizi sütü ve yağı hem çok zengindir hem de kana çok hızlı karışır. Bu sayede kan şekeri dengelenmiş olur. Koşan bir kişinin % 60 karbonhidrat, % 29 protein ve yine % 20 yağa ihtiyacı vardır.

sebze-suyu

Koşu sonrasında beslenme

Her gün düzenli olarak yoğun bir şekilde koşanlar, yüksek enerji harcarlar ve kaybedilen bu enerjinin geri kazanılması için günlük rutinden daha farklı içerikli beslenmeye ihtiyaç duyarlar. Koşu düzenli ve doğru gerçekleştirildiğinde çok kalori harcatabilen ve vücuttaki tüm kasları çalıştıran, güçlendiren bir spordur. Koşu vücudumuzda serbest radikaller üretilmesine yol açan bir spordur.

Bu bakımdan insanlar çok koştuklarında harcadıkları enerjiyi kalorili besinlerden alabileceklerini düşünürler. Ancak koşu esnasında harcanan yüksek efor ve koşarken ayakların yere basıldığı her harekette vücut çok fazla iş yapmış oluyor. Bu bakımdan koşudan hemen sonrasında mor sebzelerin suyunun içilmesi doğru olacaktır. Çünkü mor sebzeler hem çok güçlü antioksidanlar hem de gerekli karbonhidratı içermektedir.

Pancar, mor lahana, greyfurt ve kırmızı kapya biberden elde edilen karışık sebze suyu koşu sonrası için idealdir. Greyfurt ve limon dışında enerji veren, antioksidan içeren tüm meyvelerin sıkılarak suyunun içilmesi değil, kesinlikle tamamının yenmesi gerekmektedir. Bu sayede hem çiğneyerek doyma hissi yaşanır hem de meyvelerin posasında bulunan lifler metabolizmanın doğru çalışmasına yardım eder. Meyvenin sadece suyu sıkılıp içildiğinde posası atıldığı için sadece şeker alınmış ve dolayısıyla da kısa süreli tokluk, ardından büyük bir açlık hissi yaşanır.