Hayao Miyazaki ismini duydunuz mu? ; kendisi 76 yaşında Japon manga ve anime sanatçısıdır. Elli yıldan daha uzun süredir animasyon üzerine çalışan Miyazaki, animasyonun en büyük ustalarından birisi olarak kabul edilmektedir ve hatta Time dergisi kendisini dünyanın en etkileyici insanları listesine katmıştır. Animasyonlarıyla tüm dünyada bilinen Miyazaki, filmlerinde insanların insanlarla ve doğayla olan mücadelesini, birlikteliğini etkileyici bir kurguyla anlatıyor. Japon mitolojisine dair çok etkileyici bilgiler, bu animelerle bize sunulurken batı filmlerinin keskin hatlı karakterleri, olaylarının yerine daha soft bir yaklaşım dikkatimizi çekiyor. Bana göre oldukça spriüel ve derin gelmesene sahip Miyazaki’nin doğaya, çevreye, kadınlara, barışa olan iyimser yaklaşımı ben dahil tüm izleyenlerinde muhteşem duygular uyandırıyor. İşte tüm bunlar ışığında uluslar arası platformlarda sayısız ödül alan sanatçının eşsiz animelerinden en çok etkilendiklerimizi sıraladık.

Sprited Away -2001 (Ruhların Kaçışı)

Hiç tartışmasız Miyazaki’nin tüm dünyada en çok ses getiren, pek çok ödüle layık gülen animasyon filmi Ruhların Kaçışı’dır. Chihiro, ailesiyle birlikte yeni bir şehre taşınan on yaşında çocuktur. Yeni evle birlikte doğa ötesi bir aleme giren bu aileyi Chihiro’nun çabaları, azmi, mücadelesi ve bunların ışığında olgunlaşıp kendisini buluşu kurtaracaktır. Ailesinin ve bu kızın yaşadığı sıra dışı hikayeyi hayretler içinde ve hayranlıkla izleyeceksiniz. Filmde Japon mitolojisi, tüm dünyaya çarpıcı bir biçimde anlatılıyor.

Howl’s Moving Castle – 2004 (Yürüyen Şato)

Yaşamını, üvey annesinin şapka dükkanında şapka süsleri dikerek ve temizlik yaparak geçiren Sophie’nin gizemli hikayesi. Ona çok uzak olan aşk ve sevilmek kavramları bir gün onun bu mutsuz kapısını da çalar. Ancak çapkınlığı, kötülüğü ve kalpsizliğiyle ünlü Howl, hiç de ona göre birisi değildir. Howl’dan geçmişin intikamını almaya gelen kötü büyücü de hikayeye katılınca her şey tam anlamıyla çıkmaza girer. Bu animede savaştan, kötülükten, yalandan kaçıp, iyiye, doğruya, güzele sarılarak yaşamanın önemini bir kez daha anlıyoruz.

The Kingdom of Dreams and Madness – 2013 (Hayallerin ve Deliliğin Krallığı)

 

Hayao Miyazaki’nin emekli olduktan sonra bir arkadaşıyla kurduğu Stüdyo Ghibli’nin öyküsü anlatılıyor. Belgesel tadında olan film yer yer duygusal, ancak animasyon üstadının dehasına, çalışma hayatına ve dünyaya bakışına şahit olmak için izlenmesi gereken bir film.

Kiki’s Delivery Service – 1989 (Küçük Cadı Kiki)

 

Eiko Kadono’nun romanından uyarlanarak çekilen animasyon film, Japon gençlerinin ailelerine olan bağlılıkları ve özgürlüğe olan tutkuları arasındaki çıkmazı anlatıyor. Gençlerin kendilerini keşfetme ve bu dünyada kendilerine yer bulma çabalarını anlayabilmek adına çok önemli. Zira gençler yaratıcıdır, zekidir, yaşlılardan daha ileri görüşlüdür. Ancak bunları kullanabilmeleri için şansa, çabaya ve özgüvene ihtiyaçları vardır.

Whisper of The Heart – 1995 (Yüreğinin Sesi)

Filmde ergenlik çağındaki bir kızın bir kitabın arasında bulduğu kartın gizemini, kartta adı yazan kişinin kim olduğunu araştırırken yaşadığı olaylar konu ediliyor. Genç kız kartta adı yazan kişiyi bulma çabası içindeyken kendisiyle ilgili de çok önemli keşifler yapacaktır. Hem duygusal kurgusu hem de etkileyici müzikleriyle herkesin izlemesi gereken filmlerden birisi.

Princesse Mononoke – 1997 (Prenses Mononoke)

İnsanlar ve hayvan tanrıları arasında geçen mistik bir uzak doğu öyküsü olan Prenses Mononoke, savaş, barış, iyilik, kötülük gibi dünyaya dair tüm kavramları yeniden sorgulatıyor. Zira genç bir adam yaban domuzlarıyla girdiği bir mücadelede yaralanır ve iyileşmek için Geyik Tanrı’ya ihtiyacı vardır. Ancak ona ulaşmak hiç de kolay olmayacaktır. Doğanın ve “şey”lerin ruhlarıyla konuşabilenler, doğa üstü güçlere sahip olanlar ve iyilikle kötülüğün savaşı bu filmde kendisine yer bulmuş.

Wind Rises – 2014 (Rüzgar Yükseliyor)

Japonya’nın 2. Dünya Savaşı’na girişini, yaşanan depremi ve Jiro adlı birinin pilotluk hayalini konu ediyor. Jiro uçmak, ünlü bir pilot olmak istiyor, ancak miyop olduğu için bu neredeyse mümkün değil. Bir yolunu bulup da havacılık şirketlerinden birinde işe girmeyi başaran Jiro için artık pilotluk hayal olmayabilir. İşte bu hikaye kapsamında Japonların yaşamları, savaş dönemi sorunları, imkansız gibi görünse de bir hayale ulaşma çabası anlatılıyor.

Ponyo – 2009 (Küçük Deniz Kızı Ponyo)

Beş yaşındaki hayalperest bir kız çocuğu ile insan olmayı hayal eden bir Japon balığının maceraları filme konu olmuş. Japon balığının babası onun eve dönmesini isterken, kız çocuğu ile balığın dostluğu çok duygusal bir hava yaratıyor. Doğanın dengesi, tüm canlılar için yaşam ve ihtiyaçlar konularında önemli noktalara değinen film masallar diyarının bir parçası. Doğayı

My Neighbor Totoro – 1988 (Komşum Totoro)

Biraz mistik, biraz oryantal yapıdaki animasyon film Komşum Totoro, orman ruhları ve iki kız kardeş arasında geçen olaylar zincirini anlatıyor. Kızların babaları üniversitede profesör, anneleriyse hastanede tedavi gören bir hastadır. Filmde doğa üstü güçler ve kahramanlıklar söz konusu.

Pom Poko – 1994

Bir animasyon harikası olan filmde, insanlar ve ormandaki tüm canlıların doğa savaşı konu ediliyor. Her zamanki gibi doğanın dengesini bozmaya, ormanları yok etmeye çalışan insanlar ve onlara var gücüyle direnen hayvanların hikayesi izlemeye değer.

Castle in The Sky – 1986 (Gökteki Kale)

Anime Büyük Ödülü’ne sahip olan Gökteki Kale filmi, mavi ve gizemli bir taşa sahip olan kızın başından geçen fantastik öyküleri konu ediyor. Filmde gizli ajanlar, korsanlar, uçan gemiler, uçan insanlar ve çok daha fazlası ile macera dolu bir öykü izleyenleri bekliyor.

From Up On Popy Hill – 2011 (Tepedeki Ev)

 

İlk aşk sendromu, savaşta kaybolan babayı özlemle bekleyiş, okul yaşamı ve öğrenci hareketleri konularını derinlemesine işleyen film, dramatik bir animasyon. Beş kişilik bir ailenin babası Kore Savaşı’na gider ve geriye dönmez, evin en büyük oğlu tüm sorumluluğu üstlenmiştir. Ancak babasının dönmesini de dört gözle bekler. Bunların yanında bir de aşık olunca onun için hayat hiç de kolay olmayacaktır.

Nausicaa of The Valley of The Wind – 1984 (Rüzgarlı Vadi)

 

Bilim kurgu ve fantastik tarz birlikteliğinden doğmuş olan Rüzgarlı Vadi filmi, Miyazaki’nin diğer pek çok filminde olduğu gibi insanoğlunun doğaya verdiği zararları anlatıyor. İnsanların olumsuz etkileriyle yaşanamaz hale gelen doğa, kendini korumak durumunda kalır ve çok sıra dışı olaylar yaşanır.

The Secret World of Arrietty – 2010 (Aşırıcılar)

The Borrowers romanının animasyon filme uyarlanmış hali olan film, bir evin yer döşemelerinin altında yaşayan 10 santimetre boyundaki miniklerin yaşamını konu ediyor. Yaşlı bir çiftin malikanesinin tabanında yaşayan bu peri ailesi, keyifli olaylara, maceralara yelken açıyor. Fantastik hikayeleri sevenler için gayet eğlenceli bir film.

Porco Rosso – 1992 (Kırmızı Kanatlar)

 

Fantezi, melodram ve macerayı bünyesinde barındıran Kırmızı Kanatlar, Adriyatik Denizi’nde göklerin tek hakiminin yerini koruma mücadelesini anlatıyor. Zira gökyüzünde çete uçakları vardır ve efsane pilot Porco’nun gökyüzünü koruması gerekiyordur.