Bir bebek sahibi olmak hem sevindirici hem de heyecanlandırıcı bir hadise. Aylar öncesinden hazırlıklar yapılır, ilk giysileri alınır, doğumun nerede yapılacağı, odası vs. her ayrıntı ince ince düşünülür. Ama ailenin ve çevrenin de en çok ilgisini çeken şey bebeğin cinsiyetidir. Bebeğin cinsiyeti belli olduktan sonra isim arayışları başlar. Eğer bebeğinizin cinsiyeti erkek ise hazırladığımız erkek isimleri sözlüğüne bir göz atabilirsiniz.

Abay: Sezgi, beceri ve anlayış.

Acar: Atılgan, atik, güçlü, becerikli ve çevik.

Adem: Dini inanışlara göre yeryüzündeki ilk insan, insanoğlu.

Adil: Adaletten doğruluktan ayrılmayan, adaletli.

Agah: Bilen, bilgili, bilge kişi.

Akay: Beyaz ay, dolunay.

Akın: Düşman topraklarına yapılan baskın, hücum, ilerleme.

Ali: Yüce, yüksek.

Alkım: Yağmurun sonunda gökte beliren renkli doğa olayı, gökkuşağı.

Alkın: Sevgili, sevdalı, aşık, vurgun.

Alp: Yiğit, kahraman.

Alper: Cesur erkek, kahraman er, soylu kişi.

Alperen: Yiğit ve ermiş kişi.

Altan: Kırmızı tan yeri, güneşin şafaktaki kırmızımsı görüntüsü.

Andaç: Yadigar, hediye.

Anıl: Sakin, ağır, ölçülü davranan kişi, anılan kişi.

Aras: Doğu Anadolu’da bir ırmak, bulunulmuş mal.

Arda: Hükümdar asası, ardından gelen, çok eski bir Türk soyu ve adı.

Aslan: Ormanın kralı olarak kabul edilen yırtıcı, gürbüz, cesur ve yiğit adam.

Ata: Baba, ailenin geçmişteki büyükleri, soyun başı.

Atlas: Dünya’yı omuzlarında taşıyan mitolojik kahraman.

Ayaz: Duru ve sakin havada ortaya çıkan kuru soğuk.

Aybars: Ay gibi güzel ve pars gibi yırtıcı.

Ayberk: Ay kadar güzel olan güçlü kişi.

Aykut: Mükafat, armağan, kutlu ay.

Bahadır: Savaşlarda gücü ve azmiyle üstünlük kazanan kişi.

Balamir: Gürbüz, iri yapılı, güçlü.

Baran: Yağmur.

Barış: Sulh, savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum.

Barkın: Gezgin, seyyah.

Batuhan: Güçlü, kuvvetli han, hükümdar.

Berk: Sağlam, güçlü, sert.

Bora: Genellikle arkasından yağmur gelen sert rüzgar.

Bulut: Bir doğa olayı.

Burak: Hz. Muhammed’in Miraç gecesi bindiği at.

Can: Yaşam, hayat, dirilik, gönül, sevilen.

Canberk: Sağlam ve güçlü hayat, kişi.

Cem: Toplama, bir araya getirme.

Cemal: Güzel yüzlü.

Cemre: Şubat ayında havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.

Cenk: Kahramanca mücadele ve büyük çaba verme.

Cihangir: Dünyanın büyük bir bölümünü eline geçiren kişi.

Civan: Genç ve yakışıklı delikanlı.

Çağan: Bayram, şenlik, mutlu gün.

Çağın: Yıldırım, şimşek.

Çağlar: Coşkun akan su.

Çetin: Güçlü, zor, müşkül.

Çınar: Dayanıklılığıyla bilinen, gövdesi kalın, geniş yapraklı ve uzun ömürlü bir ağaç.

Deha: İnsan zekasının ulaşabileceği en üst düzey, dahilik.

Demir: Bir element, güçlü ve kuvvetli.

Demirhan: Demir kadar güçlü hükümdar.

Deniz: Yeryüzündeki çukurları dolduran büyük su kütlesi.

Devrim: Belli bir alanda hızlı ve köklü değişim.

Dinçer: Yorulmak bilmeyen, sağlıklı kişi.

Doğu: Güneşin doğduğu yer.

Dora: Doruk.

Doruk: En üstün başarı düzeyi, zirve.

Edip: Edebiyatla uğraşan, edepli ve terbiyeli.

Ediz: Değerli, ulu, yüksek, yüce.

Efe: Yiğit, zeybek, ağabey, kabadayı.

Ege: Yüce, büyük, ulu. Bir coğrafi bölge.

Egemen: Bağımlı olmayan, üstünlük kazanan.

Ekin: Kültür, hasat edilen ürün.

Emir: Buyruk, ferman ve kumandan.

Emre: Aşık, dost, sevgili.

Ender: Çok nadir ve seyrek bulunan.

Enes: İnsan.

Engin: Ucu bucağı görünmeyen, çok geniş.

Eray: Ay gibi parlak erkek.

Eralp: Yiğit erkek.

Erdem: Fazilet, bir insanın ruhsal olgunluğu.

Eren: Dini olarak ermiş, aydınlanmış kişi.

Erhan: Yiğit hakan.

Erinç: Hiçbir eksiği ve acısı olmama durumu, rahat, huzur.

Eser: Yapıt, işaret, iz, soğuk esen rüzgar.

Evren: Gök varlıklarının bütünü, kainat.

Fatih: Zafer kazanan, hükümdar.

Ferda: Gelecek, yarın.

Feza: Gökyüzü, uzay.

Fırat: Tatlı su, Türkiye’de bir nehir.

Fuat: Gönül.

Furkan: İyi ile kötüyü birbirinden ayıran.

Galip: Üstün gelen.

Gazi: Savaşta yaralanmış kişi.

Gediz: Ege bölgesinde bir akarsu.

Gencer: Delikanlı erkek.

Giray: Kırım hanlarına verilen bir unvan.

Gökberk: Yeşil yaprak.

Gökhan: Göklerin hükümdarı.

Göktan: Mavi şafak.

Görkem: Göz alıcı, gösterişli, büyüklük.

Güney: Bir yön.

Güven: Kuşku duymadan inanmak.

Güzey: Kuzey.

Hakan: Padişahlara verilen bir unvan.

Hazar: Barış, Türk boyu.

Ilgaz: Karadeniz bölgesinde bir dağ, akın, hücum.

İlbey: Egemen olan, ülkenin beyi.

İlber: Uygur ve Karluklarda hükümdara bağlı yüksek devlet görevlisi.

İlbilge: Yurdun en bilgesi.

İlke: Temel inanç, prensip.

İlker: İlk doğan çocuk.

İlkan: İran’da bir Türk hükümdarı.

İlter: Yurdunu seven, koruyan.

İnal: Kendisine inanılan kimse.

İsa: Dört büyük peygamberden biri.

Kağan (Kaan): Hakan, hükümdar.

Kartal: Yırtıcı bir kuş.

Karahan: Eski bir hükümdarlık, esmer kişi.

Karan: Karanlık.

Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi.

Kayra: Yüksek bir yerden gelen hediye, lütuf.

Kerem: Soyluluk, asalet, lütuf, cömert.

Kınay: Çalışkan.

Kıvanç: Övünç, iftihar.

Kenan: Hz. Yakup’un ülkesi.

Koralp: Kahraman sınır muhafızı.

Korcan: Kor gibi yanan kişi.

Korhan: Ateş gibi hükümdar.

Köksal: Derinlere kök salmak anlamında.

Kutay: Mutlu ay, güçlü ay.

Kuzey: Bir yön, Şimal, yıldız.

Kürşad: Eski Türklerde yiğit, alp.

Laçin: Bir cins şahin, sarp, yalçın.

Lemi: Parıldama, parlayan.

Levent: Uzun, boylu poslu kişi, bir asker sınıfı.

Mahir: Becerikli, hünerli.

Malkoç: Osmanlı’da akıncılar ocağının komutanı.

Mecnun: Sevdasından dolayı kendini kaybetmiş kişi, aşık, çılgın, deli.

Mehmet: Muhammet, çok övülmüş anlamında.

Melih: Güzel, şirin, sevimli.

Menderes: Bir akarsu yatağının çizdiği S harfine benzer kıvrım.

Mengü: Ölümsüz, ebedi.

Meriç: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki bir nehir.

Merih: Gök biliminde Mars.

Metin: Metanetli, dayanan.

Miraç: Yükselen, yükseklere çıkan.

Mirkelam: Güzel konuşan, hoş sohbet.

Murat: İstek, dilek, amaç.

Mustafa: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş.

Mümtaz: İmtiyazlı, seçkin, nitelikli.

Münir: Aydınlık ışık veren.

Müşfik: Şefkat gösteren, acıyan.

Nahit: Gök biliminde Venüs gezegeni.

Namık: Yazar, yazı yazan kişi, katip.

Nasuh: Öğüt veren, temiz.

Nasuhi: Bozulmaz biçimde tövbe etmiş kişi.

Naşit: Şiir yazan, okuyan, şair, okur, yazar.

Nazım: Düzenleme, şekle sokma.

Nazif: Temiz, zarif

Nebil: Yüksek nitelikli, anlayışlı, bilgili kişi.

Necati : Kurtulan, felah bulan.

Necdet : Kahraman kişi, yiğit.

Necmi : Yıldız.

Nefi : Kazançlı.

Nejat : Soy, nesil, tabiat.

Nevzat : Yeni doğmuş olan çocuk.

Neşet: İleri gelme, çıkma.

Nihat : Tabiat, yaratılış, karakter, huy.

Numan : Refah, konfor.

Nogay: Bugün Kuzey Kafkasya’da yaşayan bir Türk boyunun adı.

Noyan: Başkomutan, soylu kimse.

Nüzhet: Sevinç, eğlence.

Olcay: Şans, talih

Omay: Beğenilen, sevilen şey.

Onur: İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis

Oray: Kent üstüne doğan ay.

Oskay: Neşeli, şen, sevinçli

Oytun: Beğenilen ve güzel kuytu yer, kutsal.

Oğuz : Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra batıya doğru göç ederek bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve Türkiye Türklerinin aslını oluşturan büyük bir Türk boyu, iyi huylu kişi.

Oğuzhan : Oğuzların hükümdarı.

Okan : Anlayışlı, kavrayışlı.

Oktay : Agresif, kızgın, sinirli.

Ongun: Verimli, kutlu, gelişmiş.

Orbay: Ordu komutanı.

Orkun: Şehrin hakanı.

Ortunç: Ateş renginde tunç.

Orhan : Şehrin, kentin hükümdarı.

Orhun: Eski bir Türk devleti ve bir nehir ismi.

Osman : Ateş gibi adam, kazdan büyük bir kuş cinsinin yavrusu.

Oytun: Kutsal, beğenilen güzel yer.

Ozan : Halk şairi, şair.

Ökmen: Akıllı, zeki

Öktem: Yürekli, yiğit, güçlü, görkemli; ünlü

Ökten: Güçlü, yiğit

Önder: Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef, alemdar.

Öner: Önde gelen yiğit, önde safta giden erkek.

Özay: Ay, ayın kendisi.

Özbek: Yürekli, doğru, Orta Asya’da yaşayan bir Türk boyu ve bu halktan olan kimse

Özcan: Bir kimsenin kendisi, canı.

Özen: Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam

Özer: Özü yiğit, erkek, yiğit kişi.

Özerk: Kendi kendini yöneten.

Özgen: Özgür, hiç kimseye karşı sorumlu olmayan

Özgün: Hiç kimseye benzemeyen, yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal.

Özgür: Başkasının kölesi olmayan, herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür

Özkan: Soylu kan

Özmen: İçten kişi, özü belli olan, candan.

Öztan: Gerçek şafak, şafak.

Öztürk: Gerçek Türk, Türk.

Pamir: Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey bölümünü teşkil eden sıra dağların adı.

Pars: Genellikle Asya ve Afrika’nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter.

Paşa: Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan

Pekcan: Sağlam, dayanıklı, kuvvetli.

Peker: Çok güçlü erkek,

Polat: Sertleştirilmiş demir, güçlü, kuvvetli kişi.

Poyraz: Kuzeyden esen soğuk rüzgar.

Pusat: Zırh, silah, araç, savaş aracı, giysi veya giysilik kumaş.

Rafet: Merhamet etme, esirgeme, acıma.

Rauf: Pek esirgeyen, çok merhamet eden.

Reha: Kurtuluş, kurtulma.

Rüçhan: Üstünlük, üstün olma.

Rıdvan: Razı olma, hoşnutluk, memnuniyet. Cennetin kapısında duran büyük melek.

Salim: Sağlam, esen, sakin, huzurlu.

Saltuk: Kendi başına var olan, bağımsız, mutlak.

Saner: Ünlü yiğit, tanınmış kimse

Sarp: Dik, çıkması ve geçilmesi güç yer.

Saruhan: Selçuk uçbeyi. Sarı hükümdar.

Savaş: Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk.

Seçkin: Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide.

Selçuk: Güzel konuşma yeteneği olan, bir hükümdar.

Sezgin: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı.

Soner: Son doğan erkek çocuk.

Şahin: Küçük kuşlarla beslenen yırtıcı bir kuş.

Şener: Neşeli erkek, şen erkek

Şenol: Her zaman neşeli olan kişi.

Tamer: Yiğit.

Tan: Güneş’in doğmasından önceki zaman, şafak.

Taner: Şafak gibi aydınlık.

Tarkan: Ayrıcalıklı, saygın kişi.

Taylan: İnce, kibar.

Tekin: Tek, eşsiz, şehzade.

Teoman: Hun İmparatoru Mete’nin babası.

Toprak: Yer kabuğunun yüzeyi.

Toygar: Çayırkuşu.

Tuna: Volga’dan sonra en uzun Avrupa ırmağı.

Tunç: Bir tür element.

Ufuk: Gök ve yerin birleştiği çizgi.

Uğur: Bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı.

Ulaş: Yetişmek, erişmek.

Umay: Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş.

Umut: Ümit.

Uraz: Şans, talih

Utku: Zafer

Uzay: Feza, sonsuz boşluk.

Ülgen: Yüce, ulu, gök tanrı.

Ümit: Umut.

Volkan: Yanardağ.

Yağız: Esmer, doru, yiğit.

Yalçın: Sarp, dik.

Yalın: Sade, gösterişsiz.

Yaman: Kötü, korkulan, cesur, güçlü.

Yavuz: Çok sert, korkusuz.

Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle görülen bir doğa olayı.

Yiğit: Güçlü, yürekli, delikanlı.

Zeki: Çabuk anlayan, anlama yeteneği yüksek olan.

Ziya: Işık.

Zirve: Doruk.