Evli çiftlere göre mutlu olmanın sırları

 

Aldatmaya yönelik davranışların tanımı geçtiğimiz 40 yılda yavaş yavaş gevşemişken, Amerika’daki evliliklerde aldatma oranının son 20 yılda herhangi bir artış göstermediğini biliyor muydunuz? Virginia Üniversitesi’nin yürüttüğü Ulusal Evlilik Projesi’nin yıllık raporu “İlişkilerimizin Durumu: Amerika’da Evlilik 2009”, daha fazla bilgi ve mutlu bir evlilik için bir kaç ipucu içeriyor. Raporun en önemli noktalarını sizler için derledik.

evli-cift

  1. Evlilik, ekonomik bir ortaklık olduğu gibi, aynı zamanda duygusal bir ortaklıktır.

 

2009’daki ekonomik bunalım, ailelerin bağlarını güçlendirmelerine yardımcı oldu. Beraber kemer sıkma ve daha çok evde yemek yeme gibi sade hayat tarzlarına doğru yönelme, aileleri hem mali konularda bir araya getirdi hem de iletişim kurmayı ve kaliteli zaman geçirmeyi artırdı.

 

  1. Geleneksel mali sorumlulukları tersine çevirin.

 

Genelde kadınlar günlük ve evle ilgili alışveriş kararlarını; erkeklerse uzun vadeli yatırımlarla ilgili kararları vermeye eğilim gösterir. Virginia Üniversitesi profesörü Richard T. Wilcox, bu sorumlulukları tersine çevirmeyi öneriyor. Kadınların genelde alışveriş yapmayı daha çok sevdiği ve bu yüzden de daha çok para harcadığı, bunun sonucunda da hem pratik hem de duygusal bir sonuç elde ettiği görülür. Erkekler ev için alışveriş yaptıklarında, tipik olarak, parayı daha disiplinli harcarlar. Fakat iş yatırıma geldiğinde kendilerine fazlaca güvenip risk almaları daha muhtemeldir. Kadınlar ise daha fazla bilgilenmek için dışarıdan profesyonel bir yardım almak isteyecek ve nihayetinde de mali kararlar verirken daha temkinli davranacaklardır.

mutlu-cift

  1. Bir sürü “şey” istemek mutlu bir ilişki yaratmaz.

 

Ahenkli bir ilişki için ilk adım aile bütçesi konusunda hem fikir olmaktır. Fakat hala araba, ev ya da altın kaplama tuvalete sahip olmak gibi materyalistik duyguların kendinizi daha iyi hissettireceğine inanıyorsanız, sevdiğiniz insanın size verebileceği tatmin duygusunu baltalıyorsunuz demektir.

 

  1. Rolünüzü kendiniz tanımlayın.

 

‘Evin direği’ ya da ‘eve ekmek getiren’ erkek fikri vadesini dolduralı çok oldu. Günümüzde erkeklerin yaşadığı büyük işsizlik ve daha fazla kadının doğum sonrası çalışmaya devam etmesiyle, başarı ve iyi giden bir ilişkiye olan katkı konusundaki fikirlerimizi değiştirmenin vakti geldi. Her şeyle ilgilenenler erkek, eve ekmek getirenler kadın olabilir ve bunlar yıllar içinde tekrar değişime uğrayabilir. Karşınızdakinin yapacağı katkıyı artık seçebildiğinize göre, neden bunları kendiniz belirleyip hepsinin değerli olduğunda hem fikir olmayasınız?

 

Birlikte iletişim halinde yaşamak, özverilerde bulunmak ve beraber vakit geçirmek, evliliğinize yaptığınız katkıyı artırır. Neyse ki ekonomi de, bu pratikleri faaliyete dönüştürmede bize yardımcı oluyor.