GEÇİRGEN /SIZDIRAN BAĞIRSAK SENDROMU

Sindirim sistemi vücudumuzun enerji üretimi ve metabolizması için gerekli besin öğelerinin parçalanmasını, işlenmesini sağlar.Sindirim ağızda başlar ,midede devam eder. Bağırsaklarda ise hem sindirim hem de emilim gerçekleşir.

‘Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar , bağırsak hasta ise vücudun geri kısmı da hastadır. ’

Hipokrat .

Son zamanlarda gerçekten de bağırsaklarda oluşan problemlerin vücuttaki tüm sistemi etkilediği kanıtlanmıştır. Çünkü burası aslında basitçe ifade etmek gerekirse sistem için gerekli yakıntın  ham olarak geldiği noktadır. Bu hammaddeyi yakıta dönüştürürken ne kadar doğru işleyebilirsek sistem o doğrultuda ilerler.

Bağırsak geçirgenliği nasıl oluşur?

Bağırsak epitel dokusundaki hücreler birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Aynı zamanda bağırsak epitelinin üzerinde bağırsak mikrobiyotası yer almaktadır. Özellikle küçük yaşlarda başlayan antibiyotik tedavileri bağırsak mikrobiyotasında geri dönülmez hasara sebep olabilir. Eğer mikrobiyota bozulursa bağırsak bariyeri tahribatı çok olasıdır. Bağırsak epitelindeki bariyerin zayıflaması ile bağırsak hücreleri arasındaki sıkı bağların arası açılır ve bağırsaklardan kana sindirilmemiş besin parçaları ve istenmeyen toksik maddeler, patojenler, virüsler, bakteriler, mantarlar  geçiş yapmaya başlarlar. Bu duruma geçirgen bağırsak denir. Bağırsaklardan böyle bir geçişin gerçekleşmesiyle de sürekli olarak bağışıklık sistemimiz tetikte kalır. Kronik inflamasyon gelişir.

Bağırsaklardaki bu harabiyetin sebebi ise en başta mikrobiyotanın bozulmasıdır. Mikrobiyotamıza en çok hasar verenler de maalesef uzun yıllar boyunca tedavi için kullandığımız antibiyotikler, tüm sistemimizi alt üst eden stres, çok fazla maruz kaldığımız toksinlerde süreci olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda beslenme alışkanlıklarımız da rol oynayıcıdır. İşlenmiş gıdalar, katkı maddeleri:koruyucular,renklendiriciler,tatlandırıcılar ve diğer zararlı besinler inflamasyon sürecinde tetikleyici olarak görev alırlar.

Geçirgen bağırsak belirtileri:

bağışıklık sistemi

bağışıklık sistemi

Geçirgen bağırsakta bağışıklık sistemi de duruma dahil olduğu için:

besin alerjileri

cilt problemleri :akne ,egzama

bağışıklık sistemi problemleri

emilim bozuklukları (desteklere rağmen vitamin mineral yetersizlikleri)

bağırsak hastalıkları : sürekli ishal , sürekli kabzılık, şişkinlik

kronik yorgunluk

nörolojik problemler , baş ağrısı, depresyon  gibi durumlar görülebilir.

 

Kabızlık ,şikinlik ,ishal gibi sorunlar direkt olarak bağırsak problemlerine işaret etmektedir. Asıl tespit etmekte zorlanılan durumsa bu gibi bağırsak problemlerine ait belirtiler olmadan kronik inflamasyondan dolayı yorgunluk, depresyon, alerjiler, ağrılar depresif ruh hali ya da otoimmün hastalıkların alt metnini okumaktır.  Kronik inflamasyon sürekli olarak bağışıklık sistemini aktif olarak tutar.  Bağışıklık sistemi bağırsaktan kana geçen bu yabancı maddeleri sistemden yok etmek için çalışır.

Geçirgen bağırsak tespit edilirken gaitada zonilin  testine bakılır. Ya da mikrobiyom testleri kullanılır. Böylelikle geçirgen bağırsak sendromu tespit edilir.

Peki geçirgen bir bağırsağımız var bizi neler bekliyor?

Öncelikle bağışıklık sistemimiz devreye giriyor. Ve bağırsağın kana geçirdiği maddelerle savaşa başlıyor. Normalde vücuda yararlı olan besin öğeleri bile sindirilmeden kana geçiyor , bağışıklık sistemi de yabancı madde olarak algılayıp saldırıyor. Bu sebeple de gıda duyarlılıkları gelişebilir, bazı gıdalardaki antijenlere karşı antikor üretebilir.

Emilim bozuklukları görülebilir. Besinler sindirilmeden, emilime uygun hale gelemez bu sebeple de B12 ,folat, magnezyum gibi vitamin mineral eksiklikleri görülebilir.

Otoimmün hastalıkların (haşimato,romotoit artrit, fibromiyalji,sedef, diyabet,Ms …gibi) zeminini hazılıyor diyebiliriz. Otoimmün hastalıklar :vücudun kendi antijenlerine karşı antikor üretmesiyle başlar. Örnek verecek olursak haşimato tiroit hastalığında vücut glutene karşı antikor üretmiş durumdadır.Vücutta gluten yapısına en çok benzeyen yapı da tiroit dokusu olduğu için tiroit dokusuna zarar vermeye başlar.

Geçirgen bağırsak sendromu tedavi edilebilir mi?

Çok şükür ki geçirgen bağırsak sendromu tedavi edilebilmektedir. Bağırsağın sızdırmasında ana sebep bağırsak epitel hücreleri arasında bağların zayıflaması ,boşlukların oluşmasıdır. Hücreler arasındaki bu boşluklardan hem geçişi engellemeli hem de hücrelerin yenilenerek oluşan boşlukları doldurmasını sağlamaya çalışmalıyız. Çünkü boşluklardan da normalde bağırsağın geçişine izin vermeyeceği maddeler ya da emilim için yeterince sindirilmemiş besinler kana geçmeye başlar.  Yapmamaız gerekenler: gereken bağırsak florasının iyileşmesini sağlamak ve bu sırada hem florayı destekleyip hem de inflamasyona sebep olan besinleri en azından bir müddet  tüketmemek gerekmektedir.

Hedefimiz her ne kadar bağırsakları toparlamak olsa da bağırsaklarımız sindirim sistemimizin bir parçasıdır sindirimi en başından itibaren toparlamaya çalışmak daha iyi sonuçlar alınmasını sağlayacaktır. Parasempatik sinir sitemi aktifken çalışan sindirim sistemine yapılabilecek en büyük iyiliklerden biri stres faktöründen uzak durmaktır.

Bağırsak bariyerlerini onarmak içinse GAPS diyet uygulanmalıdır. GAPS diyetinin esas amacı bağırsak florasını toparlayıp daha sağlıklı çalışmasını sağlamaktır. Doğal bir beslenme GAPS diyetinde :fermente besinler, bağırsak bariyerini onarmak için glutamin içeriğinden dolayı kemik suyu ve orta zincirli yağ asiti içerdiği için Hindistan cevizi yağı tüketimi önerilir.

Bir başka önemli konu doğal beslenmeye çalışmak olmalıdır. Olabildiğince toksin içeren tarım ilacı ya da ağır metaller içeren besinlerden de uzak durulmalıdır. Mevsimine uygun beslenmeye çalışmak bu noktada akılcı olacaktır.

Fast foodlar, abur cuburlar, rafine besinler, şeker, alkol, koruyucu -katkı maddeli  her besin beslenmeden çıkarılır. Aynı zamanda  inflamasyonu tetikleyen  glutenli ürünler, süt grubu , baklagiller de beslenmeden en azından bir süreliğine  çıkarılması gerekebilir.

Ayrıca antiinflamatuar besinlerden zengin beslenmek de önemlidir. Gerekirse omega 3 gibi , D vitamini gibi antienflamatuar takviyeler de kullanılabilir.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.