Genç Yetişkinlerde Pandemi Sonrası Gölge Kaybı
Gölge kaybı (shadowloss), hayatı kaybetmekten ziyade hayatta kaybedilen şeyleri tanımlamaktadır. Gölge kaybı, kişinin hayattaki önemli olayları kaçırması, yabancılaşması ya da işini kaybetmesiyle ilgili olabilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, genç yetişkinlerin pandemi sırasında gölge kayıplarıyla başa çıkmakta zorlandıklarını gösterdi. Kişinin hayatındaki küçük ve büyük kayıplarını yasını tutmak için kendine zaman tanıması yalnızca duygularını geçerli kılmasına değil, aynı zamanda daha sağlıklı bir geleceğe sahip olmasını sağlar.
COVID-19 pandemisinin neden olduğu en yıkıcı sonuçlardan biri elbette hayatın kaybedilmesidir. Ancak akademi ve iş alanındaki fırsatların kaybı ve hayatta dönüm noktası olabilecek kutlamaları kaçırmak gibi şeyler için insanlar yas tutuyor.
“Gölge kaybı” olarak isimlendirilen bu durumlar insanlar için yas sürecini daha az hak ediyorlarmış gibi görünebilir. ABD’nin Cincinnati kentinde bulunan tanatolog Cole Imperi tarafından icat edilen gölge kaybı (shadowloss) terimi, hayatı kaybetmekten ziyade hayatta yaşanan kayıpları tanımlıyor. Bunlar arasında boşanma, kısırlık, yabancılaşma, beklenmedik şekilde işten çıkarılma, görmezden gelinme ya da ciddi bir hastalık teşhisi alma gibi şeyler yer alabilir. Bu olaylar, kişinin iyilik halini tehlikeye atabilir ve şu anki ya da gelecek için yapılan planların rayından çıkmasına neden olabilir.
Küresel bir yas döneminde kaybettiğimiz şeyleri birbiriyle kıyaslamaktan kaçınmamız çok zor. Pandemi sırasında yaşanan yas sürecini araştıran bir çalışmaya göre genç yetişkinler gölge kayıplarıyla baş edebilseler de yaşadıkları deneyimleri küçümseyerek ruh sağlığı açısından sorunlu olabilecek durumlarla karşılaşabiliyorlar.
Araştırma
Bu konuda yapılan araştırmada ölüm ve ölmek üzerine kurs alan bir grup üniversite öğrencisinden COVID-19 ile ilgili olarak yaşadıkları en erken ve en önemli kayıplarını yazmaları istendi. Öğrenciler, başa çıkma stratejileri, değişen dünya görüşleri ve benliklerine dair yeni anlayışları ve başa çıkmanın önündeki engeller hakkında yazdılar.
Death Studies isimli dergide yayınlanan bulgular, genç yetişkinlerden bazılarının sevdikleri birinin ölümüyle başa çıkmaya çalışmış olsa da en çok kayıp yaşanan konular arasında eğitim, sosyal mecralar ve önemli olaylar olduğunu gösteriyordu. Öğrenciler bu dönemde staj, yurt dışı eğitim programları ve reşit olmalarını kutlamak gibi etkinlikleri kaçırma hissi yaşadıklarını ifade ettiler.
Bu kayıplar çoğu zaman sosyal açıdan yeteri kadar önemsenmediği için bireyler yeterli desteği alma ya da değişime uyum sağlama fırsatından mahrum kalabilirler. Yaşanan bu deneyimler sevilen birinin kaybı kadar önemli değil gibi görünse de kişinin hayatı üzerinde büyük etkileri vardır. Ancak bu durumda kişiler kayıplarının “daha kötü” olmadığına odaklanmak adına genelde yas sürecini bir kenara bırakırlar. Araştırmacılar kaybın “meşru ya da önemli” görülmediği ve bu nedenle sosyal olarak kabul edilmediği bu gibi durumlarda ortaya çıkan sürece “hakkı verilmemiş yas” adını veriyor.
Washington Eyalet Üniversitesi’nde yardımcı doçent olan araştırmacı Raven Weaver, kayıplarının hayatı kaybetmek kadar önemli olmadığını hisseden pek çok kişinin gerginlik hissettiğini söylüyor. Eğitim ve sosyal hayatla ilgili yaşanan kayıplar genelde toplumsal olarak kabul görmüyor. Bu da bireylerin gerekli destekten ve değişime uyum sağlama fırsatından mahrum kalmalarına neden olabiliyor.
Yasların Karşılaştırılması
Bu yazıda yer alan araştırmanın örneklem büyüklüğünün 86 kişi olduğunu unutmamak gerekir. Bununla birlikte Los Angeles’ta bulunan klinik psikolog olan ve üniversite çağındaki öğrenciler ve genç yetişkinlerle çalışma konusunda uzman olan Tala Johartchi’ye göre araştırmanın bulguları, kendi klinik deneyimleriyle tutarlı.
Üzüntümüzden kaçmak yerine onu işlemek için gereken zamanı ayırdığımızda yas sürecini daha verimli bir şekilde geçirmemiz mümkün. Bu sayede duygularımızı geçerli kılabilir ve daha sağlıklı sonuçlar elde edebiliriz.
Johartchi’nin danışanlarından çoğu, COVID-19’un okul ve sosyal yaşam üzerindeki etkileriyle mücadele eden kimselerdi. Bu kişilerde yas sürecini başka kişilerinin süreçleriyle karşılaştırma yaygın olarak görülüyor. Yaşadığımız şeyin normal olduğunu kabul etmek için onay aramamız normaldir. Ancak bunu yapmak bize daima yardımcı olmayabilir. Johartchi’ye göre kendi yasımızı başkalarınınkiyle karşılaştırmamız, kendi deneyimlerimizi ve kayıplarımızı geçersiz kılabilir ve kayba karşı gösterdiğimiz tepkiyi sorgulamamıza neden olabilir. Kötü hissettiğimiz için kötü hissetmeye başlarsak daha fazla acı yaşarız. Yas, karmaşık bir süreçtir ve yas süreçlerini karşılaştırmak, daha fazla acı çekilmesine ve yas sürecinin uzamasına neden olabilir.
Yaşadığımız deneyimleri geçersiz kılmak, bu duyguları işlememize ve hayatımızda ilerlememize engel olabilir. Yas tutmak, Johartchi’nin sınır koymaktan kaçınmak için danışanlarına önerdiği önemli bir duygusal araçtır. Üzüntüyü görmezden gelmek ya da ortadan kaldırmaya çalışmak, bunun muhtemelen daha kötü hale gelmesine neden olacaktır. Bu yüzden bilinçli bir şekilde yas tutmak gerekir.
Günlük veya haftalık olarak yas tutmak için zaman ve alan yaratabilirsiniz. Bunun için her gün 10 dakikanızı ayırıp hissettiklerinizi ve yaşadıklarınızı yazabilir ya da kaybettiğiniz şeyi hatırlatan bir şarkı dinleyebilirsiniz. Üzüntüden kaçmak yerine onu işlemek için zaman ayırdığımızda bu süreci atlatabiliriz. Bu sayede yas sürecini daha verimli geçirerek duygularımızı geçerli hale getirebilir ve sağlıklı sonuçlar elde edebiliriz.
Pandemi ve sonrasında hem büyük hem de küçük üzüntülere yer vererek ruh sağlığımızı güçlendirmeye yardımcı olabiliriz. Pandemi sırasında hem can kaybı hem de sosyal kayıplar açısından pek çok şey yaşadık. Toplum olarak ölüm ve ölmek, yas ve kayıplar hakkında konuşmayı normalleştirmek, bunların yaşadığımız deneyimin bir parçası olduğunu görmemize yardımcı olacaktır.
Özet Olarak
Pandemi sırasında herkes birtakım kayıplar yaşadı. Her türlü kayıpla birlikte yas tutma tetiklenebilir. Bu süreçte sevdiğiniz bir kişiyi değil de deneyimleri kaybetmiş olsanız dahi yaşadığınız duyguların yasını tutmak ve bunları işlemek için zaman ve alan yaratmanız önemlidir.
Kaynak: https://www.verywellmind.com/young-adults-are-coping-with-shadow-loss-in-the-pandemic-study-finds-5207350