Hastalanmadan Uzun Yaşamanın Sırları

İyi Yaşam köşemden sizlere tekrar merhaba.

Yaklaşık 10 senedir, dengeli bir hayat tarzının ve seçimlerin, kaliteli ve sağlıklı yaş almanın yollarını anlatıyorum. Kendi hikayemde babamı kanserden 25 yaşımda kaybetmemle başladı. Bu süreçte önce kendi bedenimi şifalandırma konusunda bayağı çalıştım. Bu konuda eğitimler, kitaplar, seminerler arasında gidip gelirken sağlığın sadece beden değil ruhsal tarafımızla da bir bütün olduğunu anladım.

Vücudumuzun sağlıklı işleyiş sürebilmesi için, alması gereken besin gruplarını tükettiğimiz, kaliteli uykumuzu uyuduğumuz, suyumuzu içtiğimiz, düzenli egzersiz yaptığımız bir beden sağlıklı değil bununla beraber, zihinsel ve ruhsal sağlığımızı da de göz önüne aldığımız bir durumda biz ‘esen olma’ yani wellbeing’den bahsedebiliriz. İnsan ruhsal bir varlık, ait olma hissini, Kabul görme ve sevilme hissi,başarılı olma hissi gibi pek çok farklı motivasyonlara ve arzulara sahip. Bunların hepsi bizi aslında itekliyor. İşimiz, sosyal hayatımız, hobilerimiz, eş veya partnerimizle olan ilişkilerimizde mutlu ve tatmin olduğumuz ilişkilerde isek bu da ingilizce wellness dediğimiz aslında, Esen olma halinin içinde yer alıyor.

 

Uzunca zamandır doğal terapiler konusunda hizmet veren bir aromaterapist ve estetisyen olarak yaşadığınız tüm sağlık sıkıntılarına karşı doğada bir çözüm olduğunu unutmamanızı istiyorum. Nedenini anlayarak doğal çözüm bulabileceğimiz her küçük rahatsızlıkta ilaçlara koşmamalıyız. Rahatsızlığımızın gerçek nedenini anlamalı ve bir daha olmaması için sebebi kökünden çözmek bana daha iyi bir yaklaşım gibi geliyor. Bu yüzden inançla bu yolda sizleri aydınlatmaya ve doğru sarğlık bilincini vermeye kendimce çalışıyorum.

İyi beslenme bana göre anlaşılır ve sade olmalı. Fakat toplum için belirlenen beslenme politikaları böyle değil. Büyük şirketlerin belirleyici olduğu tüketim toplumunda genel olarak, şirket kârını maksimize etmek için kurumsal gündem tarafından yönetiliyor. Bu da sağlıklı beslenmenin saptırılmasına sebep oluyor. Sonuç olarak ne ile karşı karşıyayız? Başka bir diyetisyenin, başka beslenme prensipleri ile karmakarışık hale gelmiş beslenme tavsiyeleri, düşük kaliteli gıdalarla doldurulmuş marketler, hormonlu gıdalar ve denetimsiz tarım ürünü barındıran pazarlar… Sonucunda bağışıklık sistemi, sinir sistemi hasta, fazla kilolu bir toplum.

Doğa size ihtiyacını olan her şeyi sunuyor.

Bu teoriye göre, Tüm hastalıkların hepsi ve dahasının asıl kaynağı bizim beslenme alışkanlıklarımızdan kaynaklanıyor. Ve tek bir maddeye.. Şeker! doğru duydunuz işlenmiş ve yediğiniz içtiğiniz her şeyin içinde bol miktarda bulunan şeker bizi hasta ediyor.

Parlak bir fikir

İlave şeker içeren gıdaları yemeden bütün bir yılı geçirmenin yollarını aramaya ne dersiniz? aileniz ve siz için ne kadar zor olacağını görmek istedim. Bakın;

Sofra şekeri, akçaağaç şurubu, agave veya meyve suyu gibi ilave tatlandırıcı içeren her şeyi keseceksiniz. Nelerin içinde şeker olduğunu biliyor musunuz?

Yediğiniz hazır tortilla, sosis, tavuk suyu, salata sosu, söğüş et, kraker, mayonez, pastırma, ekmeklerde, meyve sularında ve hatta bebek maması gibi çok şaşırtıcı gıdalarda şeker bulunduğunu bilmenizi isterim.

En önemli soru, neden bu gıdalara bu kadar şeker ekleniyor?

Cevap basit: Bu yiyecekleri daha lezzetli hale getirerek size daha fazla tükettirerek sizden kar sağlamak, 1 seneye yaklaşan adına gıda denen bu şeylerin raf ömrünü uzatmak ve paketlenmiş gıda üretimini daha ucuz hale getirebilmek içindi bütün bunlar.

Yapmanız gereken basit, atalarınızın yediklerine hemen- şimdi dönün..

İşlenmiş her şeyi hemen ve şimdi önce kendiniz sonra aileniz için hayatınızdan sonsuza kadar çıkarın.

Gıda bizim makinemizin yakıtı, bizi daha enerjik, daha aktif ve daha üretken etmek için gıda var. Bizi şişmanlatmak, insülin dengemizle oynayarak, bağışıklığımızı düşürerek bizi hasta etmek için değil.

Yapmanız Gerekenler:

– Her türlü işlenmiş şeker ve bağlantılı ürünü evinizden çıkarın.

– Tatlı ihtiyacınızı sadece orijinal ve doğal kaynağında yiyin. Örneğin, bir parça meyve veya kuruyemiş

– Paketlenmiş bir şey yiyecekseniz bile tüm gıda ürünlerinin arkasını mutlaka okuyun, tuzlu bir yiyecekte bile şeker olduğunu unutmayın.

Karamsarlığa kapılmak yok, neler yapabileceğinizi sitemde beslenme bölümündeki yazılarımda bulacaksınız.

 

Sevgiyle Işıkla

 

Ayşe Tolga

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.