Glokom, dünyada görüşte bozulmanın ve ağır geri dönülemez körlüğün makula dejenerasyonu ile birlikte önde gelen sebeplerinden birisi. ABD’de glokom 3 milyondan fazla kişiyi etkilerken, dünya çapında 5.7 milyon insanda görme bozukluklarına sebep olduğu tahmin ediliyor. Korkutucu olan şey ise hastalığa sahip olanların bazı tahminlere göre en az yarısının buna sahip olduklarının farkında bile olmamaları.

Tıbbi tedavi süreci glokomdan daha fazla hasar görmemek için gerekli ancak belirtileri iyileştirecek ve göz hasarı ile savaşacak belli gıda ve takviyeler de mevcut. Hatta glokom için tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin kullanımı göz hekimleri ve hastalar tarafından da ilgi görüyorlar.

Kesin olan tek bir şey var: bu çok ciddi bir hastalık ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına sebep olabilir.

Glokom (Göz Tansiyonu) Nedir?

Glokom dünyada ikinci önde gelen körlük sebebi ve ABD’de tüm körlük vakalarının %9-12’sinin kaynağı. Afrikalı Amerikalıların glokom nedeniyle kör olma ihtimalleri beyaz ırklara göre 15 kat daha fazla. 60 yaşının üzerindeki insanlar da yüksek riskli olarak görülüyorlar.

Tedavi edilmemesi halinde glokom körlüğe sebep olabiliyor ve maalesef tedavi gören kişilerin %10’u geri dönülemez şekilde görme kaybı yaşıyor. Görüş glokomdan dolayı kaybedildiği zaman, tekrar elde edilemiyor ve bu nedenle erkenden teşhisi ve doğru tedavi çok önemli.

Glokom Türleri

Glokomun birkaç tipi var ancak en yaygın olanları açık açılı ve açı kapanması glokomu. Her ikisinde de göz içinde basınç artışı mevcut oluyor. Bu türlerin tanımlaması aşağıda ve diğer daha az yaygın türlerini de değerlendirdik:

  • Primer açık açılı glokom: Bu en yaygın formu ve tüm vakaların %90’ını oluşturuyor. Primer veya kronik glokom olarak da biliniyor. Drenaj kanallarının yavaşça tıkanmalarından kaynaklanıyor ve sonuç olarak göz basıncı artıyor. Açık açılı glokom yavaşça gelişiyor ve ömürlük bir rahatsızlık olarak biliniyor. Bu rahatsızlıkta iris ve kornea arasında geniş ve açık bir açı vardır. American Family Physician’da yayınlanan bir araştırmaya göre bu tip glokomun risk faktörleri arasında ilerleyen yaş, siyahi olmak, ispanyol kökenli olmak, ailede glokom geçmişi ve diyabet bulunuyor.
  • Primer açı kapanması glokomu: Bu daha az yaygın bir form. Açı kapanması glokomunda tıkanmış drenaj kanalları göz içi basınçta ani artışa sebep olurlar. Bu tip glokomda iris ve kornea arasında dar bir açı vardır. Açı kapanması glokomu hemen tıbbi müdahale gerektirir ve belirtiler çok görünürdür. Bu tip glokomun risk faktörleri arasında yaşlanma, Asya kökenli olmak ve kadın olmak bulunuyor.
  • Normotensif glokom: Bu glokom türünde göz basıncı çok yüksek değildir ancak optik sinir hasar görür.
  • Doğuştan glokom: Bu glokom türünde, gözdeki drenaj kanalları doğum öncesinden itibaren doğru gelişmemişlerdir. Bu nadir kalıtımsal hastalık genelde ameliyat ile düzeltilir.

Glokom Belirtileri

Glokoma dair en korkutucu şeylerden birisi, gelişimi ve ilerlemesi hakkında sizi uyaracak belirtilerin olmamasıdır. Hatta en yaygın türü, yavaşça gelişir ve kişi fark edene kadar yıllar geçer.

Açık açılı veya kronik glokomda, artan göz tansiyonu kaynaklı ağrı yoktur. Bazıları için çevresel ve yan görüş kaybını fark etmek bile zordur ve fark edildiğinde zaten ciddi bir görme kaybı çoktan yaşanmıştır. Görüşteki keskinlik hastalık iyice ilerleyene kadar genelde korunur.

Ancak görünür glokom belirtilerinin olmaması, düzenli göz muayenesini mecburi hale getirir. Doktor göz içi tansiyonu ölçecektir, optik sinir hasarını test edecektir, görme kaybına bakacaktır ve kornea kalınlığını ölçerek drenaj açısını inceleyecektir. Bu faktörlerin hepsi göz tansiyonu tanısı almak ve tedaviye hemen başlamak için önemli.

Sebepleri ve Önleme

Glokom  gözde sıvı birikiminden kaynaklanır ve bu da optik sinirlere, retinaya ve lenslere baskı yapar. Bu baskı veya tansiyon, göz içi tansiyonu olarak adlandırılır ve tedavi edilmezse göze kalıcı hasar verir.

Sebebi yaşlanmaya, yüksek tansiyona, reçeteli ilaçlara, göz yaralanmalarına ve diğer göz hastalıklarına bağlı olarak atık birikimidir. Çalışmalar göz içi tansiyonun azaltılmasının glokomun ilerleyişini büyük oranda geciktirdiğini ve optik disk hasarı ile görüş alanı kaybını iyileştirdiğini gösteriyorlar.

Aşağıdaki gruplara dahil olanlar göz tansiyonu geliştirme konusunda en yüksek riske sahipler:

  • Afrikalı amerikalılar
  • 60 yaşının üzerinde olanlar
  • 60 yaşının üzerindeki İspanyol kökenliler
  • Asyalılar
  • Ailede glokom geçmişi olanlar
  • Steroid kullananlar
  • Göz sakatlıkları ve yaralanmalar yaşayanlar
  • Hipertansiyon
  • Obezite
  • Hipermetropi

Amerikan Göz Doktorları Akademisi, yetişkinlerin özellikle yaşlandıkça veya diğer risk faktörlerine sahiplerse düzenli göz kontrollerine gitmelerini öneriyor. Glokomun erken teşhisi hemen tedaviye imkan tanır ve hastalığın şiddetini düşürür.

Geleneksel Glokom Tedavisi

Geleneksel glokom tedavisinde reçeteli göz damlaları, ilaçlar, lazer terapisi ve ameliyat kullanılarak görüş kaybı ile göz içi tansiyon azaltılmaya çalışılır.

Geleneksel tedavide genelde göz tansiyonunu ve gözde sıvı üretimini azaltacak reçeteli göz damlaları ile başlanır. Prostaglandinler ve beta engelleyiciler bu damlaların örnekleri arasında. Eğer göz damlaları işe yaramazsa, oral ilaçlar da yazılabilirler.

Lazer terapisi ise bazen gözdeki tıkalı kanalların açılması için kullanılıyor ve ameliyatla gözdeki fazla sıvı alınarak basınç da azaltılabiliyor.

Glokom İçin 7 Doğal Tedavi

Antioksidan Gıdalar

Besinlerce zengin antioksidan gıdalar tüketmek gözlere hasar veren ve glokom belirtilerini kötüleştiren serbest radikaller ile savaşa yardımcı olur.Bunlar arasında A ve C vitamini bakımından zengin olan marul, lahana, yeşil fasulye, kara lahana, ıspanak ve kereviz gibi sebzeler ve meyveler var.

Belirtileri iyileştirmenizi sağlayacak bazı diğer gıdalar şöyle:

  • Karotenoidler bakımından zengin gıdalar: Çalışmalar A ve C vitaminlerinin beslenmeyle alınmasının glokoma fayda sağladığını gösteriyorlar. Turuncu ve sarı meyve ile sebzeler gözleri sağlıklı tutmak için gerekli olan A vitaminini yeteri kadar sağlıyorlar. Havuç, balkabağı, tatlı patates, kavun ve mango gibi beta karoten içeren gıdalar önemli.
  • Taze meyveler ve sebze suları: Meyve suları temel vitaminleri, mineralleri ve antioksidanları sağlayarak gözleri sağlıklı tutuyorlar. Kendi sularınızı hazırlamak veya tazesini almak en iyisi. Pek çok kutulu meyve suyunda şeker ilavesi bulunuyor.
  • Yaban mersini ve vişne-kiraz: Bu iki süper meyvede anthosiyanin bulunuyor ve bu flavonoid türü gözlere hasar veren serbest radikaller ile savaşıyor.
  • Çiftlik üretimi olmayan balıklar: Taze balıklarda bulunan EPA-DHA yağ asitleri ve astazantin göz sağlığına iyi geliyor.
  • Bira mayası: Bira mayası içerisindeki kromiyum, glokom olan insanlarda faydalı.

Bol bol antioksidanlı, besin dolu gıda tüketmeye ek olarak glokom belirtilerini iyileştirmek için kaçınılması gereken gıdalar da var. Beslenmenizden şu gıdaları çıkartmayı unutmayın:

  • Gıda alerjisi tetikleyicileri: Gluten ve süt ürünleri gibi yaygın alerji sebebi olan gıdalar gözlerde baskı yaratabilirler. Ters etkileri olan tüm gıdalardan uzak durun.
  • Kafein: Çok fazla kahve ve başka kafein kaynağı ttüketmek, gözlere giden kan miktarını azaltır. Bu nedenle bu içecekleri sınırlandırın.
  • Alkol: Karaciğer toksisitesi göz problemlerine sebep olur ve bu nedenle aşırı alkol alımından uzak durmalısınız. Haftada bir kaç içecekten fazlasını içmeyin.
  • Şeker: Şekerli gıdalar tüketmek gözlerin erken yaşlanmasına sebep olabilir ve diyabet ile glokom riskini arttırır. Bu nedenle şeker ilaveli gıda ve içeceklerden kaçınmak önemli. Yapay şekerler bile problemliler ve bu nedenle kaçınmak gerek.

Çayüzümü

Çayüzümü flavonoller, quercetin ve fenolik asitler gibi pek çok fenolik bileşene sahip bir bitki. Anthosiyanin de barındırıyor ve bu güçlü antioksidan göz sağlığı ve görüşe fayda sağlıyor.

Glokoma tedavisine ve önlenmesine dair araştırmalar sınırlı ancak çayüzümünün gece görüşünü iyileştirebildiğine ve ışığın göz alması durumundan kurtulmaya fayda sağladığının kanıtları var. Molecular Vision’da yayınlanan bir çalışma, çayüzümünün antioksidan savunma yollarını tetikleyebildiğini gösteriyor.

Çayüzümü takviyeleri kapsül, toz ve ekstre formunda bulunabiliyorlar. Glokom belirtilerini iyileştirmek için günde 2 defa 160 miligram almak gerekli.

Astaksantin

Astaksantin, retinal hasarı engelleyen güçlü bir karotenoid. Kırmızı-turuncu renkli alg, somon gibi gıdalarda bol bulunuyor ve ayrıca takviye olarak da satılıyor. Çalışmalar astaksantinin göz sağlığını iyileştirebildiğini ve görüşün korunmasına yardımcı olabildiğini gösteriyorlar. Ayrıca gözleri oksidatif stres kaynaklı retinal hücre hasarından korumaya yardımcı oluyor ve göz inflamasyonunu azaltıyor.

Göz sağlığını ve glokom belirtilerini iyileştirmek için her gün 2 miligram astaksantin alın. Doğal bir ekstraktını tercih edebilir ve üzerine bir de somon tüketebilirsiniz.

Balık Yağı

Çalışmalar balık yağının yaşa bağlı göz hastalıklarını tersine çevirebildiğini gösteriyorlar. Melbourne Üniversitesi araştırmacıları, oral omega-3 takviyelerinin glokom üzerindeki etkilerini değerlendirmişler ve omega-3 yağlarını 3 ay boyunca almanın göz içi tansiyonu ciddi anlamda azalttığını keşfetmişler.

International Journal of Ophthalmology’de yayınlanan bir diğer çalışmada, morina balığı karaciğeri yağının A vitamini ve omega-3 yağ asitleri kombinasyonu olarak glokom tedavisine fayda sağladığı belirtiliyor çünkü göz içi tansiyonu azaltıyor, göze kan akışını arttırıyor, optik nörokoruyucu fonksiyonları iyileştiriyor ve glokomun ilerlemesine sebep olan oksidatif hasarı önlüyor.

Glokomla savaşmak ve onu önlemek için her gün en az 600 mg EPA ve 400 miligram DHA tüketmelisiniz. Balık yağı takviyelerinde A vitamini de var ve bu göz sağlığına fayda sağlıyor.

Koenzim Q10

CoQ10 olarak da yazılan Koenzim Q10, serbest radikallerin göze hasar vermelerine engel olabilen bir antioksidan. Çalışmalarda glokomda tipik olan patolojik değişimleri yavaşlatabildiği veya tersine çevirebildiği görülüyor ve potansiyel olarak sinirleri koruyucu etkilere sahip.

2019 yılında Neural Regeneration Research’te yayınlanan klinik kanıtlara göre, CoQ10 nöroretinal hücreleri oksidatif hasardan koruyor, özellikle de E vitamini damlaları ile birleştirildiği zaman. Araştırmacılar onun glokom ve diğer nörodejeneratif hastalıklar için doğal bir çözüm olma umudu taşıdığı sonucuna varıyorlar.

Belirtileri ile savaşmak için günde 300 miligram CoQ10 alın. Çalışmanın belirttiği gibi, E vitaminli göz damlaları ile birleştirildiğinde daha etkili olabilir.

Magnezyum

Magnezyumun kan damarlarının duvarlarını rahatlattığı ve kan akışını iyileştirdiği belirtiliyor. Çalışmalarda hücreleri oksidatif strese ve apoptoza karşı da koruyarak sinirleri koruyucu etkiler gösterdikleri belirtiliyor.

International Scholarly Research Notices’ta yayınlanan bir değerlendirmeye göre, hem göz kan akışındaki iyileşmeler hem de ganglion hücre kaybının önlenmesi, magnezyumu glokom yönetimi için iyi bir aday haline getiriyor.

Günde iki defa 250 miligram magnezyum alarak glokom ve hücre fonksiyonlarını iyileştirebilirsiniz.

Öz Yağlar

Öz yağları doğrudan göze dökmek mümkün olmasa da, az miktarını göz çevresine sürmek fayda sağlayabilir.

Buhur yağının görüşü iyileştirdiği ve kan akışını iyileştirdiği belirtilirken, saman çiçeği yağı ise görüşü iyileştiriyor ve sinir dokuları destekliyor. Selvi yağı ise göz sağlığına fayda sağlayabiliyor çünkü kan dolaşımını iyileştiriyor.

Bu öz yağlardan herhangi birini taşıyıcı yağlar ile seyrelttikten sonra günde iki defa yanaklarınıza ve göz çevresi bölgeye 3 damla olarak uygulayabilirsiniz ancak doğrudan gözlerinize uygulamayın.

Uyarılar

Glokom gözleri ve görüşü etkileyen ciddi bir hastalık. Teşhisten sonra hemen tıbbi tedavi olunmalı. Bu doğal tedaviler glokom için kanıtlanmış ve etkili olsalar da, kalıcı görüş kaybından kaçınmak için hemen profesyonel destek almalısınız. Evde herhangi bir doğal tedaviye başlamadan önce doktorunuzla görüşün.