Zencefile benzeyen, zerdeçal gibi hareket eden, ancak aslında az bilinen bir ot olan Havlıcan (Galangal) kanserle en iyi savaşan bir ot olabilir mi?

Zencefil ailesinin bir parçası olan bu kök, Asya’nın çok farklı yerlerinde yetişir ve özellikle Tai mutfağında kullanılan temel bir bitkidir. Galangal ile ilgili en iyi şey, vücudunuzu sağlıklı tutmak için kötü herşeyle kavga etmesidir. Sekiz farklı kanser türü üzerinde önemli derecede olumlu etkilere sahip olduğu ve ayrıca ilaca bağlı kronik ve spesifik iltihaplanma şekillerini, çoğunlukla ilaçlardan daha iyi etkilediği bulunmuştur.

Öyleyse, bu bitkiyi keşfetmek için bir yolculuğa çıkalım ve sağlığınıza nasıl faydalı olabileceğini tam olarak öğrenelim.

Havlıcan Nedir?

Aslında, galangal yani havlıcan, zencefil gibi Asya yemek tariflerinin çoğunda kullanılan baharatlı acımsı bir bitkidir.

Birçok kişi bu farklı otun tadını toprak ve narenciye benzeri bir acılık olarak tanımlıyor. Ancak havlıcan, kırmızı biber kadar acı değildir. Kalıcı bir yanma hissi yerine, acısı çarpar ve hemen geçer.

Şimdi havlıcanın faydalarına göz atalım.

Havlıcanın Sağlığımıza 7 Faydası

1. Kanserle savaşan bir ajandır.

Kanser ve tümörlerle savaşır. Potansiyel kanser savaşçısı olan bu bitki çok sayıda araştırmaya da konu olmaya devam ediyor.

Mide kanseri, lösemi, cilt kanseri, pankreas kanseri, kolon kanseri, karaciğer kanseri, göğüs kanseri ve safra kesesi kanseri gibi türlerde yapılan farklı çaışmalarda önemli gelişmeler bulunmuştur. Özellikle kanserli hücrelerin gelişimi durdurulmuş, komşu hücrelerde deformasyon engellenmiştir. Ama yine de çok fazla araştırma yapılması gerekiyor.

2. Sperm sayısı ve sperm işlevlerini iyileştirir.

Havlıcan kökünün belirli kısımları, erkek fertilitesini arttırmada yararlı olabilir. İran’da araştırmacılar, sperm sayısını ve hareketliliğini havlıcan otu kök kısmı ile arttırabildiklerini keşfettiler.

Danimarka’da yapılan bir çalışma, nar meyve özüyle eşleştirilmiş bir havlıcan kökünün sağlıklı erkeklerdeki sperm üzerinde etkisin araştırırken, hareketli sperm sayısının plasebo miktarının üç kat arttığını buldular.

3. Anti-inflamatuar ajandır.

Enflamasyon yani iltihaplanma tüm hastalıkların kökenidir. Bu kronik enflamasyonun kanser, kalp rahatsızlığı, Alzheimer hastalığı ve diğerleri de dahil olmak üzere çok sayıda hastalığın gelişimi ile ilişkili olduğu anlamına gelir. Havlıcan kökü, spesifik koşullara karşı vücuda anti-inflamatuar bir etki gösterir.

İnsan vücudunda, tümör nekroz faktöalfa, bağışıklık tepkisini düzenleyen bir sitokin vardır. Alfa kısım aşırı uyarılmışsa zararlı hasarlara neden olabilir ve kronik enflamasyonlu ölümcül hastalıklara yol açar. Havlıcanda bulunan bir fito besin, alfa’nın aktivitesini bastırır ve bu nedenle vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir.

Bu bitkideki (kaempferol) fito besinlerden biriyle başarıyla tedavi edilebilecek başka bir durum mastittir. Mastit, emzirmeyle ilgili meme başının bir iltihabıdır.

4. Antibakteriyel ve antifungal özellikleri vardır.

Havlıcan ekstraktı stafilokok, E. coli, listeria, salmonella ve clostridium da dahil olmak üzere gıdaları enfekte eden birçok bakteri üzerinde antimikrobiyal bir etki yapar. Amoksisiline dirençli E. coli ile savaşabilir.

Kabuklu deniz hayvanlarını bu bitki ile pişirerek vibrio olarak bilinen bir bakterinin etkisini azaltma şansınız olabilir. Vibrioz, az pişmiş kabuklu deniz hayvanlarını, özellikle de istiridyeyi yiyenleri etkileyebilir, ancak bu etkilerhavlıcan ile piştiğinde daha azdır.

5. Antioksidan konusunda zengindir.

Havlıcan içinde bulunan antioksidan türleri mutlaka sevdiğiniz meyvelerinkiyle aynı olmayabilir. İlginçtir ki bu bitkideki antioksidanlar, et ürünlerinde olanlardan daha uzun süre koruyabiliyor.

6. Beyin sağlığını destekler.

Potansiyel olarak kısmen antienflamatuar özelliklere bağlı olarak ACA olarak bilinen bu kökten alınan bir bileşik, muhtemelen yaşa bağlı bilişsel dejenerasyonun bazı biçimlerini azaltan beyin koruyucu bir etkiye sahip olabilir.

TNF-alfa proteinine dönerek, düzenleyerek, havlıcanın depresyonla mücadelede bile yardımcı olabileceğini de keşfediyoruz. Kronik inflamasyon ve aşırı TNF-alfa tepkisi depresyonu çevreleyen tartışmaların yakın zamanda incelenmiş bir yönüdür.

7. Mide ağrısı ve sindirim sorunlarını kolaylaştırır.

Bu kökün, modern bilime göre inanılmaz fayda sağladığı açıktır; en zorlayıcı durumlar mide rahatsızlıkları değil midir? Ayurveda tıbbında ve diğer Asya kültürlerinde mide rahatsızlıklarını gidermek, ishali kesmek, varsa kusmayı azaltmak ve hıçkırıkları durdurmak için kullanılırdı.