Hayli Duyarlı Kişi kavramını hiç duydun mu?
Peki o sen misin?
Parlak ışıklar, güçlü kokular, sert kumaşlar veya sirenler gibi şeylerden kolayca bunalır mısın?
Kısa sürede yapacak çok işin olduğunda kafan karışır mı?
Şiddet içeren filmlerden ve TV şovlarından kaçınmaya dikkat ediyor musun?
Yoğun bir günün ardından, hemen yatağına ya da karanlık bir odaya, o da yoksa mahremiyet bulabileceğin ve durumdan kurtulabileceğin bir yere çekilme ihtiyacı hissediyor musun?
Hayatını, üzücü veya bunaltıcı durumlardan kaçınmak için düzenlemeyi, kendin için yüksek bir öncelik hâline getiriyor musunuz?
Hassas veya güzel kokuları, tatları, sesleri veya sanat eserlerini kolay fark ediyor ve/veya bunlardan hoşlanıyor musun?
Zengin ve de karmaşık bir iç hayatın var mı?
Çocukken anne-baban veya öğretmenlerin seni hassas veya utangaç olarak gördüler mi?
Bu hâlde sen de bir Hayli Duyarlı Kişi olabilirsin.. O zaman okumaya devam etmeni öneririm..
“Hayli Duyarlı Kişiler” (orijinal İngilizce ismiyle “Highly Sensitive People” -“HSP”-) ya da diğer deyişiyle yüksek hassasiyet sahibi kişi ifadesi aslında, evrimsel açıdan her zaman için var olan ancak doksanların başında terimleşerek psikoloji literatürüne giren bir kavramdır. Kaldı ki çevremiz hassasiyetimizle etkileşime girse ve zaman zaman onu arttırsa da, bu doğuştan sahip olduğumuz bir şeydir.
‘Son derece hassas kişi’ olarak da adlandırılan terim, 1991 yılında Psikoterapist ve Araştırmacı Dr. Elaine Aron tarafından ortaya konmuştur. Onun tasarlamasından bu yana geçen yıllarda, özellikle de giderek daha fazla insanın kendini son derece hassas olarak tanımlamaya başlamasıyla birlikte büyük ilgi kazanmıştır. Söz konusu özelliğin bilimsel terim olarak karşılığı ise Duyusal İşleme Hassasiyeti’dir (Sensory Processing Sensitivity -SPS-).
Dr. Aron’un teorisine göre, İngilizce kısa adıyla HSP’ler; işte bu duyusal işleme duyarlılığı veya hassasiyeti olarak bilinen kişilik özelliği, oldukça yüksek düzeyde bulunan bir popülasyonun alt kümesi olarak yer alırlar.
Öyle ki genel olarak, nüfusun yaklaşık yüzde 15 ila 20’sinin hayli duyarlı bir kişilik özelliğine sahip olduğu düşünülür ve bu özellik, (insanoğlu dışında) 100’den fazla türde gözlemlenir.
Önemle altının çizilmesi gerekir ki yüksek hassasiyet; tıbbî bir bozukluk (-disorder-) değil, doğuştan gelen bir özelliktir (-trait-). Ayrıca bunun, ‘içe dönük’ (-introvert-) veya ‘dışa dönük’ (-extrovert-) olmaya benzer bir özellik olduğuna dikkat etmek de değer arz eder. Bu bir bozukluk olmamakla birlikte, teşhis edilmesi gereken bir durum da değildir.
[Bununla birlikte HSP olup olmadığınızı öğrenmek için HSPerson.com’da Dr. Elaine Aron’un HSP Kendi Kendine Testi’ni de yapabilirsiniz.]
Kısaca D.O.E.S. olarak karşılık bulan 4 temel HSP niteliği, kitabının 20. yılı güncellemesinde ifade bulduğu hâliyle Dr. Aron tarafında şöyle özetlenmektedir:
D (-depth of processing-) işleme derinliği (yani HSP’ler derin düşünürler)
O (-overstimulation-) aşırı uyarılma (kolayca uyarılırlar)
E (-empathy-) empati (başkalarınınkini + kendi duygularını hissederler)
S (-sensory sensitivity-) duyusal hassasiyet (yüksek uyumluluk/sezgisellik gösterirler)
Detaylandırılacak olursa; yüksek hassasiyet sadece ‘duygusal hassasiyet’ anlamına gelmez. HSP olmak, sürekli duygusal olup ağlamak da demek değildir.
> Sinir sistemimizin nasıl bağlantılandırılmış olduğunu ve bu bağlamda etrafımızdaki dünyayı nasıl algıladığımızla ilgilidir. Son derece hassas kişiler, diğerlerinin gözden kaçırabileceği pek çok ayrıntıyı üzerlerinde toplayarak derinlemesine işlerler. İşleme derinliği oldukça fazla olduğu için de zaman zaman çok fazla unsuru kendi üzerlerine almaları nedeniyle aşırı uyarılmış hissedebilirler.
(-) O yüzden HSP’ler; artan duygusal hassasiyet, hem dış hem de iç uyaranlara (acı, açlık, ışık ve gürültü) karşı daha güçlü tepkisellik ve karmaşık bir iç yaşam sergilerler. Bunun yanı sıra şiddet, gerginlik veya bunalmış olma hisleri bağlamında diğerlerinden daha fazla rahatsızlık duydukları ifade bulur. Kalabalıklar ve yoğun sosyal etkileşimler onlar için bunaltıcı olabilir.
Dolayısıyla bu tür şeylerin meydana gelmesi muhtemel durumlardan kaçınmak için HSP’ler ortak çaba gösterebilir; çevreleriyle bağlantılarını kopararak sinir sistemlerini yeniden dengelemek adına sessizlik içinde, yalnız kalmaya ihtiyaç duyar. Bu bağlamda sınırlarını bilmeleri ve kendi ihtiyaçlarıyla ilgilenmeleri büyük önem arz eder.
(+) Özelliğin daha olumlu ve oldukça faydalı ucunda ise yüksek duyarlılığın; daha yüksek yaratıcılık seviyeleri, daha zengin kişisel ilişkiler ve güzellik için daha fazla takdir ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Özetle, son derece hassas bir kişi muhtemelen şu özelliklerin çoğuna sahiptir:
- Duyguları derin ve yoğun hisseder.
- İnsanlar onlardan kısa sürede çok fazla şey yapmalarını istediğinde sinirlenir.
- Gözyaşlarına kapılmaları kolaydır.
- Sanattan, müzikten ve güzellikten derinden etkilenir.
- Yüksek sesler, parlak ışıklar veya rahatsız edici kumaşlar onları huzursuz hissettirebilir.
- Topladıkları uyaranları işlemek için genellikle yalnız zamana ihtiyaç duyar.
- Yapacak çok şeyleri olduğunda kolayca bunalmış hissederler.
- Manevi kişiliklerdir.
- Zengin bir iç yaşamları ve hayal güçleri vardır.
- Çok empatiktirler.
Bununla birlikte özellikle bilinmesi gerekir ki:
- HSP olma durumu, doğuştan sahip olduğumuz bir özellik olduğu için ebeveynden çocuğa aktarılabilir. Bu nedenle çok hassas bir çocuğunuz varsa, sizin veya eşinizin de HSP olma ihtimali yüksektir.
- HSP’ler ebeveynlik konusunda daha zor bir deneyim yaşayabilir, ancak bu aynı zamanda HSP bir ebeveyn olarak kendi çocuklarının ihtiyaçlarına daha uyumlu olmalarını sağlar ki bu çok büyük bir hediyedir.
- HSP’ler, olumsuz deneyimlere ve travmatik olaylara karşı daha savunmasızdır; ancak aynı zamanda, besleyici evlerde ve ortamlarda zaman geçirme şansı bulurlarsa, hayatta istisnai şeyler yapma ve başarılı olma olasılıkları daha yüksektir.
Eğer siz de HSP kavramı ile yakından ilgilenirseniz:
>> Konuya giriş-HSP 101 niteliğindeki, Burcu Katmer’in Kabilesini Arayan Kadınlar podcast serisinin ilgili bölümünü dinleyebilir:
>> Tamamen HSP üzerine, Dr. Aron tarafından yapılmış ve Tubi uygulaması üzerinden bulabileceğiniz 3 filmi ücretsiz izleyebilir (ancak özellikle sırasıyla olmak kaydıyla):
‘Sensitive – The Untold Story’ ile kadın-erkek ilişkileri üzerine olan ‘Sensitive and in Love’ ve onun açıklamalı belgeseli olan ‘Sensitive Lovers: A Deeper Look Into Their Relationships’ isimli yapımlar.
>> Ve tabii ki, ne şanslıyız ki Türkçe’ye de çevrilmiş olan Dr. Aron’un temel eseri ‘Hayli Duyarlı Kişi – Hassas Ruhlar İçin Kılavuz’ adlı kitabını okuyabilirsiniz.
Jale Alem, PhD
* https://hsperson.com
https://www.psychologytoday.com/intl/basics/highly-sensitive-person