İkinci Adım: İçsel Otoritenizi Anlayın

Tipinizi ve buna karşılık gelen Stratejinizi bilmeniz, dönüşüme doğru atacağınız ilk adımdır. Sonraki adım ise İçsel Otoritenizi tanımaktır.

Bu içsel “rehberlik sistemi”, vücudumuzun bizim için neyin sağlıklı olduğunu ve neyin olmadığını belirlememize yardımcı olan mekanizmasıdır. Stratejiniz ve Otoriteniz bir araya geldiğinde kişisel gelişiminizin temeli ve doğru kararlar almaya başlamanız için ihtiyaç duyduğunuz esas araçlar haline gelir.

Haritanızda yer alan İçsel Otoritenize baktıktan sonra bununla ilgili bilgilere aşağıda kısaca göz atabilirsiniz.

İç Otorite: Solar Plexus – Duygusal

Nüfusun neredeyse yarısının duygusal otoritesi vardır. Yani bu kişiler gerçeği anlamak için sürekli değişen duygu dalgalanmalarına ihtiyaç duyar. İç Otoriteniz solar plexus ise her şeyi tam olarak deneyimlemeniz gerekir. Olan bitenleri kabul etme kapasiteniz, yani duygusal aşırılığın yüksek ya da alçak noktasından hareket etmeden üzüntü ya da sevinçle başa çıkma kapasiteniz sizin için büyük bir önem taşır.

Bunu anlamanın kolay yolu, karar vermeniz gereken herhangi bir durum hayal etmektir. Karar verme anında kendinizi harika hissediyorsanız, vereceğiniz karar, kendinizi iyi hissetmediğiniz bir zamankinden daha farklı olacaktır. Her iki durumda duruma dair net bir fikre sahip olmadığınız için alacağınız kararların kalıcı sonuçları olabilir.

Duygusal Otoritede netlik kazanmak zaman alır ve duygu dalgalanmalarının geçmesini ve erken hareket etmemek için beklemeyi gerektirir. Baskı altındayken aksiyon aksiyon almaktan kaçınmak, netlik elde etmek açısından çok önemlidir. Yalnızca eyleminiz (Manifestör), yanıtınız (Jeneratör) ya da davetiniz net olduğunda kararınızı uygulamalısınız.

Sabretmek, Solar Pleksus Merkeziniz tarafından üretilen “dalgalanmayı” ya da ruhsal değişimleri ve duyguları deneyimlemenize izin verecektir. Duygularınızı işlemeniz için kendinize zaman verirseniz, kararlarınızı sakin, net ve anlayışlı bir şekilde alabilirsiniz.

İçsel Otorite: Sakral

Sakral Otoriteye sahip olan kişiler, sakrallarının tepki mekanizması sesler ya da kelimeler ile işitilebilen Jeneratörlerdir. Sakral Otorite ile belli bir iş için gerekli enerjiye sahip olup olmadığınızı ve bu işi gerçekleştirmenin verimli olup olmayacağınızı hemen anlayabilirsiniz.

Jeneratörler, genelde beğendiklerini, sevmediklerini, onay verdiklerini ya da onay vermediklerini birtakım sakral seslerle ifade ederler. Evet için “hı-hı”, hayır için “ı-ıh” kullanabilir veya kararsız olduklarında “hmmm” sesleri çıkarabilirler. Bunlar, bir şeyi gerçekleştirmeden önce, gerçekleştirirken ya da gerçekleştirdikten sonra enerjik tepkilerinin tanınmasını sağlayan harika araçlardır.

Bu sesleri bastırmak ya da görmezden gelmek için kendinizi şartlamadığınız sürece bunları doğal bulacaksınız. Sesleri dinlemeniz ya da iç sesinize uyum sağlamanız gereklidir. Çünkü bu sayede enerjinizi tatmin edici bir şekilde nasıl kullanabileceğinizi açıkça görebilirsiniz.

Sakralınız, özellikle yanıt verilmesi gereken bir şey olduğunda hangi görev için hangi enerjiye sahip olduğunu bilir. Doğru zamanda doğru soruyu sormanız, hangi yöne gideceğinizi belirlemenizde yardımcı olabilir. Tarafsız bir kişinin size evet-hayır soruları sormasını sağlayarak bu süreç üzerinde çalışabilirsiniz.

Kararlarınızın, Sakral tepkiniz tarafından yönlendirilmesine izin verirseniz, gerçekleştirdiğiniz eylemlerin çok daha tatmin edici ve verimli hale geldiklerini fark edeceksiniz.

İçsel Otorite: Dalak

Bu İçsel Otorite, sezgisel ya da içgüdüseldir. Bir şeyin sizin için doğru olup olmadığını bilme yeteneğidir. Dalak farkındalığı, karar verme sürecinizin kendiliğinden gerçekleştiği, ancak kalıcı olmadığı anlamına gelir.

İnce bir şekilde ayarlanmış içgüdüsel farkındalığınız, çevrenizde değişen koşullara göre değişebilir ve sizi hangi seçimlerin daha güvenli ve canlı tutacağı konusunda fikir verebilir. Dalak Otoritesi, sürekli olarak hareket ederek potansiyel olarak tehlikeli durumlardan kaçınmanıza yardımcı olur ve sizi sağlık konusunda yönlendirir. Sezginiz, hayatınızda size yol gösteren güçtür. Ancak her durum için sizi yalnızca bir kez uyaracaktır.

İçsel Otoriteniz dalak ise kendinizi sık sık, “Bunun olacağını biliyordum!” gibi şeyler söylerken bulabilirsiniz. Bunun nedeni, sizi korumak için tasarlanmış sezgisel bir duyu olan dalak merkezine sahip olmanızdır. Bu, güvenebileceğinizi ilkel bir içgüdüdür ve hayatta güvenli olmak için sürekli olarak güvenebileceğiniz tek şeydir.

İç Otorite: Ego Tezahürü

Bu İçsel Otorite, önceden tasarlanmış  düşüncelerden ziyade spontane olarak çıkan sesinizi onurlandırmanız için ağzınızdan anlık olarak çıkan şeylere dikkat etmenizi gerektirir. Bu ses, iyilik haliniz için çok önemlidir. Yapmanız gerektiğini düşündüğünüz şeylerde takılıp kalmak ya da bunlarda kaybolmak yerine kendi sözlerinizi dinlemelisiniz. Başlangıçta bunu kavramanız zor olabilir, ancak denedikçe anlamlı gelmeye başlayacaktır.

Kendinizin ve size yakın olan insanların yararlanabileceği sözler verebilir ve bunları tutabilirsiniz. Sesinizin gerçeğine teslim olduğunuzda başkalarını destekleme iradeniz güçlü olacaktır.

İçsel Otorite: Ego Yansıması

Ego Yansıması Otorite, kalp merkezinizin G merkezine, yani benliğinizin merkezine bağlı olduğunu gösterir. Ego projektörü olarak karar verme stratejiniz, davetin gelmesini beklemektir. Bununla birlikte yalnızca başkalarını değil, kendinizi de inisiye etme deneyimine sahip olursunuz. Bu da potansiyel olarak tüm hayatınızı dönüştürür. Davet edildikten sonra şunlara dikkat etmeniz gerekir:

  • Bunda beni bekleyen nedir?
  • Ne için irade gücüne sahibim?
  • Ne istiyorum?

İçsel Otorite: Kendini Yansıtan

Kendini Yansıtan İç Otoriteyi anlamanın yolu şudur: duymanız ve bilmeniz gereken her şeyi, söylediğiniz şeylerde keşfedersiniz. Amacınız, ne söylemeniz gerektiğini ya da ne söyleyebileceğinizi anlamaya çalışmak değildir. Bunun yerine sadece kendiliğinden söylediklerinizi dinleyin. Gerçeğiniz, kimliğiniz aracılığıyla ortaya çıkar ve izin verildiğinde kimliğiniz, kendi adına konuşur ve sizi doğru yöne yönlendirir. Kendini Yansıtan Otorite sayesinde bir kez becerilerinizle tanındıktan sonra diğer insanlara nasıl daha başarılı olabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunabileceksiniz. Rehberlik edebilecek biri olarak güçlü bir kimliği somutlaştırabilme potansiyeline sahipsiniz.

İçsel Otorite: Yok

Sıradaki iki otorite, haritasında İçsel Otorite bulunmayan Projektörler ve Reflektörler içindir. Kendinize uygun olanı seçip okuyabilirsiniz.

İçsel Otorite: Yok (Projektör)

Karar verme aracınız, başkalarından duyduklarınızdır. Bu otorite, vermek zorunda olduğunuz bir kararı güvendiğiniz kişilerle tartışmanızı gerektirir. Seçeneklerinizi açıkça tartışmak için ne kadar çok fırsatınız olursa, seçiminiz o kadar belirgin hale gelecektir. Zihniniz tutarlı, özel ve güvenilir bir şekilde çalışır. Sabit bir zihne sahip olduğunuz için başkalarının tercihlerinden ve yatkınlıklarından kolayca etkilenmezsiniz. Ancak karar verme otoriteniz, zihniniz değildir.

İçsel Otorite: Yok (Reflektör)

Karar verme aracınız, Ay Döngüsüdür. Reflektör olarak eşsiz bir Tipe sahipsiniz. Çevrenizin enerjik sağlığını ölçen bir tür barometresiniz.

Doğuştan gelen duyarlılığınız ile çevrenizde enerjisel olarak olup bitenleri değerlendirebilirsiniz. Önemli konular hakkında ani kararlar vermeniz, sizi hayatın sürprizlerine güvenli bir şekilde götürmeyecektir. Bu ani kararlar, genelde sizi hayal kırıklığına uğratırlar.

Reflektör olarak tek Ay Tipi sizsiniz. Ay’ın haritanızdaki her kapıdan geçmesi 29,5 gün sürer. Ay döngüsünü beklemek, istikrar duygusuna sahip olmanızı sağlar. Bu sayede bir karar üzerinde düşünürken aniden doğru seçimin ne olduğunu anlayacak şekilde içgörü yaşayabilirsiniz. Kendinize yeterince zaman ayırmanız, netlik kazanmanız ve doğru kararlar vermeniz için çok önemlidir.

Üçüncü Adım: Deneyimlemeye Başlayın

Human Design haritanız, karar verme stratejilerinizi basit anlamda ortaya koyar. Öz benliğinize dönüşmeniz ise zaman ve pratik gerektiren bir yolculuktur.

Stratejinizi ve Otoritenizi deneyimledikçe bedeniniz hücresel seviyede yenilenecek ve geçmişteki şartlanmalardan temizlenecektir. Pratik yapmak için harcadığınız zaman, bunun doğal bir yaşam biçimi haline gelmesine dek kendi benzersiz ritminizi bulmanıza yardımcı olacaktır.

Zamanla vücudunuzun daha rahat ve daha gevşemiş olduğunu fark edeceksiniz.