Birçoğumuz hayatımızı iç huzuru arayarak geçiriyoruz. Onu düşüncelerimizde, çevremizde, belki yediğimiz yiyeceklerde, birlikte olmayı seçtiğimiz insanlarda ararız; Ancak, aynı anda hem huzuru dışarıda arayıp hem de içimizde özümseyemeyiz. Huzurun yerleşmesi için içimizde bir sessizlik yaratmamız ve hayata bu sessizliğin penceresinden bakmamız gerekiyor. Ancak o zaman mutlu bir durumda olabiliriz.

İşte içinizdeki sessizliği geliştirmenin beş yolu:

1.Her Gün Beş Dakikanızı Düşüncelerinizi Gözlemlemeye Ayırın

Bu beş dakika boyunca yargılamadan oturmak için çaba gösterin. Düşüncelerinizin zihninizden geçmesine izin verin. Ayrıca, bu düşüncelerin getirdiği olumlu ya da olumsuz duyguları yeniden yaşamaktan kaçınmaya çalışın. Onların sadece birere duygu olduğunu bilin ve kendinizle eşleştirmeyin. Duygular şu ana ait olmayabilir hatta size bile ait olmayabilir. Bunları gözlemleyin. Belki bu duyguları birilerinden ödünç aldınız. Zihninize hücum eden bir düşüncenin sizdeki etkisi gerçekten size mi ait? Siz bu düşünce için bu duyguyu hissediyor musunuz? Bunları takip edin. Kim bilir belki de düşünceleriniz zannettiğiniz kadar canınızı acıtmıyordur. “Bu düşünce insanı üzer, yorar, hasta eder” benzerinde kalıplarınız olabilir. Bunu anlamak için en azından 5 dakika sessizce oturmayı deneyin. Bırakın düşünce ve duygular akıp geçsin.

  1. Güne Evinizdekilerden Önce Başlayın

Sadece on beş dakika erken olsa bile, günün ilk on beş dakikasını kendinizle geçirin. Bitkilerinizi sulayın. Ilık limon ve ballı su için. Gülümseyin, bir şeyler okuyun, gününüzü planlayın. Kendinizle daha tatmin edici bir ilişki için bunun ne kadar faydalı olduğunu göreceksiniz. Sabahın il saatlerini bir ritüele dönüştürerek olayı daha da keyifli bir hale getirebilirsiniz. Örneğin işlerinize müziği ve dansı katın. Sıradan bir çiçek sulama işini bir sanata dönüştürebilirsiniz. Ayrıca güne keyifli başlamak diğer saatlerin de keyifli olmasına yardım edecektir.

  1. O Aktiviteyi Şimdi Yapın

Her zaman fotoğrafçılığı öğrenmek istediyseniz, şimdi yapın. Her zaman bir müzik aleti çalmak istediyseniz, şimdi yapın. Her zaman bir yoga pratiğine başlamak istediyseniz, şimdi başlayın. Ertelediğiniz bir şeyin peşinden gitmek için zaman ayırmak ve çaba sarf etmek, size yapmak istediğiniz şeyin tatmin edici olabileceğini söyleyen ve kendinizi ilk sıraya koymanızı sağlayan bir davranış kalıbı yaratır. O halde ertelemeyi bırakın. En doğru zamanı bekleyerek boşuna vakit kaybediyorsunuz. Sonrasında zihninize bazı düşünceler üşüşüyor. “Ya sevmezsem”, “Ya henüz hazır değilsem”, “Ya beklediğim gibi değilse”… Denemeden bilemezsiniz. Deneyin ve beklemeyi bırakın en uygun zaman şu an!

  1. Durumu Kabul Edin

İşinizi, komşunuzu veya şu anki saç kesiminizi sevmiyor olabilirsiniz, ancak bunu değiştirene kadar onu kabul etmeyi deneyin. Şikayetçi söylemleri bir kenara koyun ve olanı olduğu haliyle kabulde olun. Belki bu olanların size söylemek istediği bir şeyler öğretmek istediği dersler vardır. Sabır, dürtüsellikten kurtulma, başlama cesareti, bırakma cesareti… Her şey olabilir. Bu yüzden sizi rahatsız eden durumlardan kaçmayı bırakın. Bu hiçbir şey yapmadan bekleyin anlamına gelmiyor. Yapılacak şeyler varsa yapın ancak olanla mücadele etmeyin ve mutlaka sorun “Bu durum bana ne öğretiyor?”. Dikkatle dinlerseniz cevaplar gelecektir.

  1. Derin Nefes Alın

Stresli, bunalmış, mutlu, sinirli, neşeli, sevinçli, endişeli, yorgun, enerjik, iyimser, karamsar, hayal kırıklığına uğramış, büyülenmiş veya memnun olsanız da nefes alın. Derin nefesler almak bize anı hatırlatır ve merkezlenmemizi sağlar. Zihin oradan oraya koştururken nefesle beraber bir mola verir. Sadece negatif hissettiğinizde değil pozitif zamanlarda da derin derin nefesler almayı ihmal etmeyin. Böylelikle bu duygular için şükrü hissetmeniz daha kolay olacaktır.

Ve dipnot: Unutmayın en güzel an, şu an, en iyi zaman, şimdiki zaman, en harika yaşantı, size ait olandır ve en doğrusu hali hazırda var olandır!

Keyifli ve enerji dolu bir gün dilerim.

Dr. Yasemin GEÇERLER