Merhaba,

Kendimizi ne kadar çok tanırsak, karanlık noktalarımızı ne kadar çok aydınlatırsak kendimizle o kadar barışacağımızı düşünüyorum. Kendimizle ne çok kavga ediyoruz. Ne çok uğraşıyoruz. Halbuki farkındalığı artırıp, yaşadıklarımızı deneyim haline getirip devam edince her şey daha iyi olacak. Zaten hayat bir disiplin değil, yaşanması gereken muhteşem bir hediye.. İşte bu yolda anonim bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizlere..

1. Adına hayat dediğimiz ve asla mezun olmayacağın bir okula kaydoldun. Sürekli dersler alacaksın ve bu dersler hiç bitmeyecek. Her gün yeni şeyler yaşayacaksın. Bunların bazıları senin kontrolünde, bazıları da başkalarının kontrolünde olacak. Bu deneyimlerin bazılarını seveceksin, bazılarından pişman olacaksın, bazılarını asla hatırlamak istemeyeceksin ne olursa olsun kaçamayacak hepsini yaşayacaksın.

 

2. Bu okulda hatalar yok. Yalnızca dersler, deneyimler var. Büyümek, deneme ve yanılma sürecidir. Başarısızlıklar başarının merdivenleridir. Pes etmezsen yenilmek de yok!

 

3. Bahsettiğim bu dersler, çeşitli şekillerde karşına çıkacak, senin tarafından öğrenilene kadar sana sunulacaktır. Derslerini tümüyle öğrendiğinde ancak bir diğerine başlama hakkın olacak.

 

4. Ha şimdi tüm bunlar bir gün biter mi diyebilirsin. Hayır.. Öğrenmek asla bitmez. Hayatın hiçbir bölümü derssiz olmaz. Yaşadığın sürece öğrenilecek dersler olacak. Öğrenmek seni var eden, değiştiren ve hayallerini gerçeğe dönüştüren en önemli deneyimlerdir. Neyi öğrenmen gerektiğini bilmelisin. Hoş sen bilmesen de karşına gelecekler, bilirsen o dersi atlayabileceksin. Buna farkındalık diyoruz .

 

5. “Orası” “buradan” daha iyi bir yer değildir. En azından şu an için.. Sen buraya bir deneyim yaşamaya geldin. Hayatının her anında aslında buradasın. Buradan başka her yer orası olacaktır ve her zaman orası buradan daha iyi görünecektir. Fakat bu sana acı çekmekten kaçan ve kurban rolünü benimsemiş egonun yanılsamasıdır. “Orası”, “burası” olduğunda, yeniden başka bir “orası” olacak ve her zaman “orası” , “buradan” çok daha iyi görünecektir. Bunlara aldanma.

 

6. Karşına gelen herkes senin dersinin bir parçası.. Yani başkaları senin aynan, kendinde sevip ya da nefret ettiğin şeyler olmadan başka insanları sevemez ya da nefret edemezsin.

 

7. Hayatta ne yaptığın tamamen sana bağlıdır. İhtiyacın olan bütün kaynaklara sahipsin. Onlarla ne yapacağın tamamen senin sorumluluğundadır. Potansiyelini nasıl kullanacağın, ki bu senin tüm hayatındır.. Seçim senin.

 

8. Sen, seçimlerinin sonucusun. Bazı seçimler senin gibi görünmesede sen o seçimlerin hepsinde varsın. Seçimlerini iyi yap ve onların sorumluluklarını al. Başına gelen her şeyin %50 sorumluluğu sende…

 

9. Evrenin merkezi değilsin! Senin merkezinin tüm dünya olması bu acı gerçeği değiştirmez. İçinde bulunduğun toplumla kaynaşmadığın, çevrenle ile anlamlı ilişkiler kuramadığında; bilgiyi, sevgiyi ve başarıyı paylaşmadığında varolmaktan bahsedemezsin. Sen yoksun ve her şey bir “hiç”.

 

10. Ancak kendi yapacaklarını yönetebilirsin. Bunun dışında hiç bir şey üzerinde etkin yok. Senin dışındakilerle enerjini dağıtma!! Tüm dikkatini ve enerjini yapacaklarına ver, sonrası kendiliğinden geleceğine derinden inan.

 

11. Pradigmayı unutma!! Hiçbir şey göründüğü gibi değildir, görünüşe aldanma; gördüğün ve etiketlediğin tanımladığın her şey aslında senin benliğin, penceren.. Sen sadece kabın kadarsın… Eğer görünenin ardını görmeye başladıysan işte o zaman “olmaya başlamışsın” demektir.

 

12. En son olarak. Bedenine nasıl davranıyorsun.. Sana verilmiş bu vücut senin. Onu sev ya da nefret et. Seçimini yap, çünkü hayat boyu seninle olacak. Nefret etmenin sonuçlarını yaşayacağını bil..

 

Hayatının her gününü mutlulukla geçirmen dileğiyle..

Sevgiyle gülüşlerle

Ayşe Tolga