Teknolojideki ilerlemeleri, akıllara durgunluk veren icatları, geleneklerine olan inanılmaz bağlılıkları ile Uzak Doğu kültürü hemen herkesin dikkatini çekiyor. Uzak Doğu kültürüne hem bir merak hem de inanılmaz ilgi tüm dünyada yaygın. Japonları tüm dünya kültüründen ayıran bu bize göre çok ilginç kültürleri, son dönemlerde dünyaya daha fazla bir açılma, yayılma eğiliminde. Bu bağlamda nasıl ki ülkemize her yıl binlerce Japon turist geliyorsa, bizim ülkemizden de Japonya’ya her yıl binlerce Türk gitmekte. Bize hem çok yabancı hem de gelenekselliğiyle aslında biraz da biz olan Japonlara ve onların dillere destan ülkesine bir bakalım. Bu sayede bir gün Japonya’ya yolumuz düşerse nereleri görmeden geri gelmeyelim öğreniriz.

1 .Fushimi İnari Tapınağı (Kyoto)

Japonların en belirgin özellikleri hem kendi kültürlerine, devlet yapılarına hem de dini inançlarına fazlasıyla bağlı olmalarıdır. İşte bu bağlamda Japonya’ya giderseniz tapınaklar ve dini objeler görmeye hazır olun. İşte bunların en önemlilerinden birisi de Fushimi İnari Tapınağı’dır. Özellikle de gününü erken saatlerinde gidip tam tepesine çıkabilirseniz, bir Japonya manzarasına hakim olabilirsiniz. Yol üzerindeki arada bir mola verip çay içmek de iyi gelecektir.

2. Ebisuya Asakusa (Taito)

Rahat, huzurlu, mutlu ve macera dolu bir Japonya turu düşünün. Sürücüler gayet naif, yolculuk, tur gayet keyifli ve zaman hızla akıp geçiyor. Tokyo Kulesi ve Portakal Sokağa bir merhaba deyin. Çok verimli, eğlenceli ve nazik bir Uzak Doğu deneyimi!

3. Ebisuya, Kyoto Arashiyama (Kyoto)

Japonya’ya gidecekseniz bir gün içinde birkaç önemli yeri görebilecek bir tura katılmanızı öneriyorum. Güzel bir yürüyüş, Japonya’nın muhteşem doğal güzellikleri ve her yerde sizi karşılayan eşsiz profesyonellikteki Japon halkı! İki saatlik bir tur ile Arashiyama harika bir deneyim olacak.

4. Miyajima (Hatsukaichi)

Japonya’nın turistik ve simgesel yerlerini görmek, doğa harikalarına doymak isteyenler için Miyajima harika bir seçim. Adaya feribotla gidin ve sizi karşılayan geyiklere “Hi” deyin! Oradan 10 dakikalık doğa dostu bir yürüyüşle tapınağı da görmeniz mümkün. Oralara kadar gitmişken ızgara istiridye yemeyi ve sevdiklerinize hediyelik eşya almayı da unutmayın.

5. Akiba Fukurou (Chiyoda)

Tüm dünyada baykuşların uğursuzluk getirdiği gibi bir inanış hakim olsa da, uzak doğu ülkeleri için bu durum tam tersi. Zira japonyada baykuşlara özel pozitif bir anlam yükleniyor. İşte bu sebeple japonya ya gidip tokyoya varıp da Akiba Fukurou ya uğramadan gelmeyin.  Şahane mistik bir atmosferde doğum günleri partiler ya da baş başa bir yemek için Akiba Fukurou cafeyi tercih edebilirsiniz.

6. Ebisuya, Kyoto Higashiyama (Kyoto)

Japonya’ya gitmeden önce ülkeyi en doğru şekilde gezmek için kesinlikle turları araştırmalı ve tur programlarına rezervasyon yaptırmalısınız. Zira sırtınızda bir çantayla, plansız, programsız olarak Japonya gezisi yapmak çok da sağlıklı olmayabilir. İşte bu bağlamda Kyoto’da Higashiyama turları sizi inanılmaz etkileyecek. Bambu ormanlarında gezmek, Saga Ashiyama’ya inmek muhteşem bir deneyim olacak. Ancak yaz mevsimi sizin için aşırı sıcak ve nemli olabilir, bence baharda gidin ve daha fazla keyif alın!

7. Todaiji Tapınağı (Nara)

Japonya’nın, Nara’nın turistik ve simgesel yerlerinden birisi de Todaiji Tapınağı’dır. Nara parkın içinde, doğa ile baş başa, devasa bir ağaçtan yapılan Daibutsu buda heykeli çok eski ve ağaç heykeli olma özelliğiyle de bizim kültürümüze çok yabancı. Tapınak MS 728 yılında yapılmaya başlanmış ve 758 yılında hizmete girmiş. Her hali ve her yanı ile tarih kokan, mistik bir deneyim sunan, herkesi kendine hayran bırakan bir yer. Hatta Todaiji Tpınağı’nın Nara şehrinin 1 numaralı gezi noktası, hayran olunası bir turistik alanı olduğunu söylemek mümkün.

8. Hiroshima Barış Anıt Müzesi (Hiroşima)

Japonya’nın ve Japonların kendi kültürlerine olan bağlılığı tüm dünya tarafından bilinen bir gerçektir. İşte bu gerçeğin bir ürünü olarak da müzeler, kaleler onların en mahrem, en iyi korunan, aslına sadık kalınan alanlarıdır. Hiroshima Barış Anıt Müzesi’ne gidin, rehberin dokunaklı sesinden tüm hikayeyi dinleyin, atom bombasının atılışı ve sonrasında yaşananlara tanıklık edin.  Savaşın dehşetinin tüm gerçekliği küçücük bir müzede sizi bekliyor.

9. Haru Cooking Class (Kyoto)

Hep gezmeyelim, biraz da yiyip içelim derseniz işte sizin için şahane bir yeme, içme, Japon mutfağı öğrenme atölyesi. “Yemek yapmak bir sanattır” sözünün hakkını veren bir deneyim yaşamaya hazır olun. Japon yemekleri hakkında çok verimli tartışmalar, her seviyede bilgi ve deneyim sahibi olanlara hitap eden hocalarla, eşsiz bir deneyim yaşayın. Hatta Kobe sığır etini mutlaka deneyin!

10. Altın Köşk Tapınağı- Kinkakuji (Kyoto)

Kyoto’nun hem tarihi ve turistik simgesi hem de dini değeri olan Altın Köşk Tapınağı, altın varaklı işlemelerle dolu kapısı, ihtişamlı yapısı ile büyüleyici güzelliğe sahip. Muhteşem bir doğal güzellik sergileyen doğası, göl kenarında oluşuyla sahip olduğu eşsiz manzarası ile Zen Budist Tapınağı kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Özellikle de UNESCO dünya mirasları listesine girdiğinin de altını çizerek Japonya’ya gelip de görmende gitmemeniz gereken yerlerden biri olduğunu belirtmek istiyorum.

11. Satoyama Experience (Takayama)

Japon kültürünü merak edenler için muhteşem eğlenceli ve doyurucu bir açık hava etkinliği öneriyorum. Japonya’da turistlere özel her alanda olduğu gibi burada da alanında uzman rehberler eşliğinde en doyumsuz Uzak Doğu deneyimlerini yaşayacağınızdan emin olun. Atlayın bir bisiklete ve rehberinizin peşine takılın. 3 saat süren bir bisiklet turu molalarda sığır eti, eşsiz Japon çayları, minik ve leziz bisküviler, daha neler, neler! Özellikle de yol boyunca devam eden nehir ve uçsuz bucaksız pirinç tarlaları masası bir gün gibi.

12. Atom Bombası Domu (Hiroşima)

Japonya’nın tarihine olan düşkünlüğü, kültürüne olan bağlılığı, elbette ki geçmişiyle yüzleşmesini, barışmasını getiriyor. Atom Bombası Domu’nda kullanılan ilk atom bombasının nasıl heykelleştirildiğini göreceksiniz. Acı dolu tarihle yüzleşebilmek herkesin harcı değil, atom bombasını capcanlı fotoğraflarda, görsellerde her haliyle yansıtmak, Japon halkının bir erdemi olsa gerek. Bir tarih dersi alın, geçmişi canlı bir şekilde deneyimleyin.

13. Cooking School Yuko Mazda (Minato)

Yine Japonya, yine bir aşçılık okulu, yine bir yemek atölyesi deneyimi. Japonlar’ın kendi kültürleriyle gurur duydukları ve bunu tüm dünyaya öğretmek istedikleri bir gerçek. Bununla birlikte Japon mutfağının bize çok uzak olduğu da başka bir gerçek. İşte yeniliklere açıksanız ve siz de benim gibi her yere çocuğunuzla gitmeyi tercih ediyorsanız, yolunuz da Japonya’ya düşmüşse Cooking School Yuko Mazda’yı ziyaret edin. 2-3 saatinizi buraya ayırın derim

14. Kiyomizu-dera (Kyoto)

Dini mekanlara, kutsal yerlere, turistik simgelere meraklı olanlar için yine bir Japon klasiği Kiyomizu-dera’dır. Her yerde kimonolu hanımlar, beyler, mistik bir atmosfer ve enfes manzaralı bir tapınak sizi bekliyor. Hatta aşk, sağlık ve başarı için sunulan suları da tatmayı unutmayın derim.

15. Shinjuku Gyoen National Garden (Shinjuku)

Japonya’ya gidip de muhteşem doğasına hayran kalmayan yoktur. Sesiz, dingin, dinlendirici bir park, öyle ki sanki cennetten bir parça gibi. Tatilden anladığınız yenilenmek, ruhunuzu eğitmek ise mutlaka bu deneyimi yaşamalısınız. Özellikle sonbaharda ağaçların, yaprakların büründüğü bin bir güzellikteki renkler eşsiz bir deneyimin anahtarı olacaktır.