Peki jelatin tam olarak ne? Gıda üretimi söz konusu olduğunda jelatin; cilt, kemik ve doku dahil olmak üzere hayvansal içeriğin izole edilmesi ve dehidrasyonu ile oluşan kuru bir toz haline getirilir. Biliyorum bu pek iştah açıcı gelmeyebilir, ancak neredeyse hiç renksiz ve tatsız olduğu için yediğinizi bile anlamazsınız.

Jöle, tatlı ve şekerlemenin temelini oluşturan jelatin, doğal bir yapıştırıcıdır. Jelatin vücudumuza elastikiyetini veren güçlü kıkırdak ya da bağ dokusu oluşturmak için yardım eder.

Neyse ki, sadece işlenmiş tatlılardan değil başka sağlıklı şeyler de yiyerek jelatin tüketebiliriz. Son zamanlarda kemik suyunun ne kadar popüler olduğunu fark etmişsinizdir. Bunun aslında doğal olarak oluşan jelatin açısından zengin bir kaynak olduğunu biliyoruz. Kemik suyu genellikle gıda alerjileri veya hoşgörüsüzlükleri, sindirim sorunları, sızdıran bağırsak sendromu, otoimmün bozukluklar ve daha fazlasını temizlemek için kullanılır. Sebeplerden biri, jelatinin bağırsak astarını güçlendiren glisin gibi amino asitler sağlaması ve bu nedenle de enflamasyonu azaltmasıdır. Glisin doktorlar tarafından sindirim, eklem, kardiyovasküler, bilişsel ve cilt sağlığını iyileştirmeye yardımcı olmak için kullanılır.

Bunlara ek olarak, jelatinin diğer faydalarına gelince:

1. Bağırsak Sağlığı ve Sindirimini Geliştirir.

Jelatin, kolajene benzer şekilde bağırsak hasarını önleme ve sindirim sisteminin astarını iyileştirmeyi sağlar. Böylece geçirgenliği ve sızdıran bağırsak sendromunu önleme açısından yararlıdır. Bağırsak astarını, vücudun en önemli savunma hatlarından biri olarak düşünebilirsiniz; parçacıkları gıdalardan, bakteri ve mayalardan alarak sindirim sisteminde tutar ve inflamasyonu tetikleyen kan dolaşımına sızmayı önler.

Jelatin, uygun sindirim ve besin emilimi için gerekli olan mide asidi salgılarını üretme kabiliyetinizi arttırabilir. Jelatinden alınan glisin, midede sağlıklı bir mukozal astarın olması ve sindirim enzimleri ile mide asidinin dengesini sağlamak için önemlidir. Uygun miktarda enzim / mide asidi üretmediğiniz zaman besin eksiklikleri, asit reflüsü, şişkinlik, hazımsızlık ve anemi gibi sindirim problemleri yaşayabilirsiniz. Yaşlı insanlar daha çok sindirim problemleri yaşarlar; çünkü yaşamsal sindirim suları yaşlanma süreci ilerledikçe düşer ve stres artışı ile de kötüleşir.

Son olarak, jelatin su ve sıvıları emebilir. Bu da kabızlığı iyileştirirken, sıvı tutulmasını ve şişkinliğin önlenmesine yardımcı olur.

2. Eklemleri Korur ve Eklem Ağrısını Düşürür.

Kollajen ve jelatin, osteoartrit ve romatoid artrit belirtilerini hafifletmek için çok bilinir. Osteoartrit, yaşlı insanlarda ağrılı olarak ve sık görülür. İnsanlar yaşlandıkça, kollajen parçalanmaya ve aşınmaya devam ettikçe, zamanla daha fazla sertlik, ağrı ve sınırlı mobilite geliştirme eğilimi gösterirler. Jelatin ve kollajen, ağrıyı azaltan ve dejeneratif eklem hastalığı gibi eklem bozukluklarına neden olan kronik iltihaplanma tepkilerinin durdurulmasına yardımcı olur.

Araştırmalar osteoartrit, eklem ağrısı, osteoporoz gibi kemikle ilgili problemler ve egzersize bağlı ağrı ya da yaralanmalara sahip kişilerin hepsinin jelatin ile desteklenmesinden fayda sağladığını gösteriyor.

3. Uyku Kalitesini Geliştirmeye Yardımcı Olur.

Bazı çalışmalar jelatinin, yatmadan önce üç gram alınması halinde sürekli olarak uykuda sorunlar yaşayanlara, uyuyamadığına fayda sağladığını gösterdi. Araştırmacılar, jelatinin öznel uyku kalitesi üzerindeki etkilerini araştırdı ve gündüz uykusuzluğunu, gündüz kognitif işlevlerini, uyku kalitesini ve uyku etkinliğini geliştirdiği ve uykuya dalma süresinin kısaldığını buldu.

4. Ruh Halinizi İyileştirir ve Bilişsel Yetenekleri Geliştirir.

Aminoasit glisin, sakinleştirici ya da antidepresan ilaçlar gibi hareket eder ama onlar gibi zarar vermez. Bazı amino asitler norepinefrin gibi “stres hormonlarını” düşürmeye yardımcı olan ve mutluluk hormonlarını arttırdığı için, insanlar doğal olarak zihinsel berraklığı ve sükuneti artırmak için glisin ve diğer amino asit tedavisini kullanıyor.

Glisin düzgün metabolize edilmediğinde gelişimsel sorunlar, letarji, nöbetler ve mental retardasyon için risk artar.

5. Cilt Sağlığını İyileştirir.

Cildinizdeki kırışıklıklar, güneş hasarı ve yaşlanma belirtileri hakkında endişe duymaya başladınız mı? İşte size iyi bir haber: Jelatin, cilt sağlığı ve hücresel gençleşmeyle ilgili olumlu etkileri sayesinde cilt görünümünü iyileştirmeye yardımcı olabilir. Kollajen, cilt için birincil yapı taşıdır ve kısmen de olsa cilde genç, sağlıklı bir görünüm kazandırır.

Jelatin, cilt hücrelerini yenileme süreci için önemlidir ve cildinizi UV ışığı hasarına karşı desetkleyerek, serbest radikal hasarından, kırışıklıklardan ve potansiyel olarak cilt kanserinden koruyabilir. Yaşlanma belirtileri geliştirmenin nedenlerinden biri de, çoğunlukla bizim 20’li veya 30’lu yaşlarda kolajen tükenmesidir. Kollajen kaybolmaya başlayınca, cildin sıkılığını kaybetmesi sonucu selülit, gevşek cilt ve ince çizgiler ortaya çıkar.

6. Kalp Sağlığına İyi Gelir.

Vücudumuzda jelatinin oynadığı en yararlı rollerden biri, et tüketirken aldığımız kimyasal bileşikleri nötralize etmektir. Etler de dahil olmak üzere yumurta gibi hayvan ürünleri de, metionin adı verilen bir amino asit türü açısından yüksektir.

Metionin vücutta faydalı rollere sahipken, fazlası da kalp rahatsızlıkları için risk oluşturur, çünkü kanınızdaki homosistein miktarını arttırır. Ne kadar çok metiyonin tüketirsek, homosisteinin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olan başka besin maddeleri de gerekir. Yüksek kan homosistein seviyeleri artmış inflamasyon seviyeleri ve arteryoskleroz, diğer kardiyovasküler hastalık formları, felç, zayıflamış kemikler ve bilişsel işlevlerde bozulmalar gibi hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.

Daha sağlıklı olmak adına tüm hayvansal ürünleri kesmeniz gerekmez. Bunun yerine, beslenmenizden aldığınız besinleri dengelediğinizden emin olmalısınız. Et / yumurta veya genel olarak hayvansal ürünler açısından düşük bir beslenme düzeniniz varsa, jelatin içeren maddeleri tüketerek sağlıklı miktarlarda önemli amino asit aralığı elde etmenizi sağlarsınız.

7. Güçlü Kemikler İnşa Eder.

Kemiklerimiz, yoğunluklarını ve gücünü korumak için sürekli besin kaynağı ister. Jelatin, kalsiyum, magnezyum, fosfor, silikon ve kükürt gibi kemiklerin oluşmasına ve kırıklar veya kemik kaybının önlenmesine yardımcı olan besin maddeleri açısından zengindir. Bu besinler kemik iyileşmesi için de mükemmeldir. Araştırmacılar, jelatinin (kollajen hidrolizat) kronik hastalıklarda uzun süreli olarak kullanıldığında bile osteoartirit ve osteoporozun tedavisinde güvenli, terapötik bir madde gibi hareket edebileceğine inanıyor.

8. Tok Hissettirir.

Tıpkı protein gıdaları ve diğer protein kaynakları gibi bazı çalışmalar jelatin takviyeleri (yaklaşık 20 grama kadar) almanın tokluk hissedilmesine ve açlık hormonlarını kontrol etmeye yardımcı olduğunu bulmuştur. Yardımcı bir kilo kaybı aracı olduğu ispatlanmamasına rağmen, leptin gibi tokluk hormonlarını arttırma ve obez yetişkinlerde ghrelin gibi iştah hormonlarını düşürme yeteneğine sahip gibi görünüyor.