Bir mentor olarak kendimi genelde müşterilerim ile aynı sonuca varmışken buluyorum: kalbinizin şarkı söylemesine izin veriyor musunuz? Bu güçlü sorunun biraz açılması gerekiyor.

İlk olarak kalbin şarkı söylemesinin ne anlama geldiğinden bahsedelim. Kendinizle gurur duyduğunuz bir zamanı düşünün. Bu bir toplantı, iş, ilişki, söylediğiniz bir şarkı, yazdığınız bir kitap veya günlük hayatınızdaki önemli bir an olabilir. Bu anlarda genelde derin bir şekilde tutkulu hissettiğiniz bir konuda yaratıcı şekilde kendinizi ifade edersiniz. Bedeniniz, kalbiniz, zihniniz ve ruhunuz öylesine uyumludur ki, kalbinizin gülümsediğini hissedersiniz. Bir tamamlanmışlık vardır. Ruhunuzda biriken açlık tatmin olmuştur.

Ben kendi kalbimin en çok bana yakın olan birisiyle sevgi dolu bir teknik yaşadığında şarkı söylediğini fark ettim. Örneğin sokakta yürürken gözlerim kısa bir anlığına bir yabancı ile buluşur ve o anda normalde böyle bir bağlantının olmasına engel olan şeyler bir anda geride kalırlar. Ayrıca hizmet verdiğimde ve iyi iletişim kurabildiğimde de olur. Peki sizde nasıl oluyor? Kalbinize şarkılar söyleten şey nedir?

En iyi olduğunuz anlara dair güçlü örnekleri tanımladıktan sonra kendinize şu soruları sorun:

  • Kalbimde, ruhumda, zihnimde ve bedenimde nasıl bir his ortaya çıktı?
  • Bu alanda olduğunuzu nasıl anladınız?
  • Deneyimin temel özellikleri nasıldı? Örneğin belli insanlar, durumlar, ifade şekilleri veya sizi yükselten deneyimler mi kalbinizi şarkı söyleyecek düzeye getirdi?
  • Kalbinizin şarkı söylemesi için ne olmanız, yapmanız gerekiyor?

Burada soru kalbiniz şarkı söylüyor mu değil. Kalbinizin şarkı söylemesine müsaade ediyor musunuz? Yaşadığımız bu çılgın dünyada, çok az kalp şarkı söylüyor. Bunun sebebi bunun önemsiz olması değil, genelde dikkatimizi başka konulara vermemiz. Bu nedenle kalbiniz nadiren şarkı söylüyorsa, yapabileceğiniz bazı şeyler var:

  • Kendinizi derince dinleyin. Yaşamlarımız zamandan daha çok stres ve aktivite ile dolu olduğunda, odağımız genelde içimize doğru değil dışımıza doğru olur. Kendimizi hemen sessiz bir derin düşünce durumuna sokmalıyız ve kalbimiz ile ruhumuzun aciliyetlerine odaklanmalıyız. İçimizde bu şekilde bir temel olmadığı zaman, birisinin veya bir işin bir şekilde bize büyük bir mutluluk getirmesini umarız. Yani, mutluluğumuzun başka bir kaynaktan gelmesini isteriz ve başımıza gelen şeyleri kabul ederiz. Bu tip pasif bir yaşam kalbimize nadiren bir şarkı söyletir. Peşinde olduğumuz bu hastalıklı mutluluk için diğer insanları ve durumları manipüle etmeye odaklanırız. Kalbimizin şarkısı içimizdeki daha derin bir yerden gelir ve onun kendini ifade edebilmesi için onu ziyaret etmeli, ona alışmalıyız.
  • İçinizden dışa doğru yaşamalısınız. Hayatımız çok meşgul ve bu nedenle kendi özümüzü kaybetmek de kolay. Özümüz yaratmak, öne çıkarmak ve iç isteklerimizin yaşantımızda kendini ortaya koyması için hayaller ve rüyaları içeren kısımdır. Eğer derinlerdeki bir şey dikkatimizi çekmeye çalışırsa ve onu gözardı edersek, günlük yaşamın içinde boğuluruz. Bu nedenle yaşamımızın sonundaki sessiz günlerde, çok fazla pişmanlığımız olur. Bu nedenle kendinizi derince dinleyin ve içinizdeki enerji akışının dışarıdaki yaşamınızda kendisini ifade etmesini sağlayın. Bu çevrenizde belli bir rengi istemekten tutun da eski bir arkadaşınızı aramaya kadar pek çok şey olabilir. Sadece iç isteklerinizi dinlememeli, onları eylemlerinizle onurlandırarak tamamlamalısınız.
  • Şarkı söylemeye cesaret edin: Kalbinizin şarkı söylemesi bunu bir öncelik haline getirmeyi gerektirir. Yani onu kovalamalısınız. Kalbinizin isteklerine ifade verin ve yaşamınızın ne olabileceğine dair hayal kurun. Her gün ruhunuzun kendisini ifade etmesini sağlayacak en az bir şey yapma alışkanlığı kazanın. Bunu bir alışkanlık haline getirecek kadar önemli hale getirin.
  • Açık niyetleriniz olsun: Hayali bir mutluluk hissini aramak sadece anlık bir mutsuzluğa sebep olur. Daha fazla sağlık, zenginlik, mutluluk ve iç tatmin arıyorsanız, hayallerinizi gerçekleştirmek için tam olarak hangi yöne gitmeniz gerektiği konusunda kendinize karşı açık olmalısınız. Her sabah ve akşam mümkün olduğunca çok zamanımı bu niyetleri gerçeğe dönüştürmek için kendime hatırlatmak için kullanıyorum. Eğer kalbinizin şarkı söylemesin istiyorsanız, nelerin söz konusu olduğu konusunda kendinize karşı açık olun ve hepsini tek seferde yapmaya çalışmayın. Yönetilebilir, mantıklı niyetleriniz olsun ve onları hayatınıza katmak için niyetinizi doğrulayın.
  • Odağınızı niyetlerinize verin: Her günkü eylemleriniz ile niyetlerinize yaşam vermelisiniz. Başka birinin bir anda ortaya çıkıp büyülü bir şekilde size en iyi gelecek şeyleri sağlamasını ve kalbinize şarkı söyletmesini beklemeyin. Kendi yaşamınızın sahipliğini edinin, sürücü koltuğuna oturun ve bunu gerçekleştirin.