Amasra Karadeniz bölgesinin en önemli bölgelerinden bir tanesi ve geçmişi binlerce yıla dayanıyor. Hem tarihi hem de doğal güzellikler bakımından çok zengin olan ilçe, onu ziyaret edenler tarafından hiç bir zaman unutulmuyor. Bölgenin en güzel yanı ise çevredeki çoğu büyük şehre yakın olması ve bu nedenle ulaşımın da pek zorlu olmaması. Bilhassa yaz aylarında serin havasından faydalanmak isterseniz tercihleriniz arasında olmalı. Lakin kışın dikkat edin çünkü haddinden fazla soğuk olabiliyor ve bu nedenle gezilerinizi zorlu hale getirebiliyor. Bölgede geniş konaklama imkanlarının olduğunu da belirtelim.
Amasra’da neler yapabiliriz, nereleri gezebiliriz diyorsanız sizler için tüm bilinmesi gerekenleri bir araya getirdik.
Edhem Ağa Konağı
Bu konak, Osmanlı döneminde bölgeye gelmiş olan bir girişimci iş adamının yaptırdığı özel bir konak ve bu nedenle ziyaret etmek mümkün değil ancak dışarıdan göz atabilir ve 1800’lerin sonundaki Türk mimarisi hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Edhem Ağa, Osmanlı döneminin ilk müslüman girişimcilerinden birisi ve bu nedenle oldukça önemli bir kişilik.
Küçük Kilise
Küçük kilise, dokuzuncu yüzyıldan bu yana ayakta duruyor ve on beşinci yüzyılda bir mescide dönüştürülmüş ancak 1900’lerin başında kullanıma kapatılmış. Bunun ardından 2000’lerin başında kısa bir restorasyondan geçmiş ve şimdilerde kültür sanat evi olarak yaşamını sürdürüyor.
Çakraz Plajı
Çakraz plajı, karadenizde yüzmek isteyenler için en güzel deneyimlerden bir tanesini sunuyor. Özellikle rüzgarlı yapısı nedeniyle sörfçülerin sevecekleri bir plaj denilebilir. Çevrede çok sayıda tesis bulunması nedeniyle hiç bir şeyden eksik kalmayacaksınız ve güney beldeleri kadar kalabalık olmaması da hoşunuza gidecektir.
Kemerdere Köprüsü
Cevizlik vadisi içerisinde bulunan kemerderenin üzerinden geçen köprü, Roma dönemine kadar uzanan bir tarihe sahip ve temel olarak Roma’nın çok geniş yol ağının bir parçası olarak planlanıp inşa edilmiş. Hatta o dönemlerden kalma kabartmaları hala görmek mümkün.
Direkli Kaya
Direkli kaya, Cenevizliler dönemine kadar dayanan bir tarihe sahip ve bu yedi metrelik kule, o dönemlerde denizi gözlemlemek ve gemilere ışıkla rehber olmak için inşa edilmiş.
Kuşkayası
Kuşkayası, gömü köyüne giden yolun üzerinde bulunuyor ve ülkemizdeki tek yol anıtı. Bu yol anıtları Roma İmparatorluğu döneminde oldukça popüler yapılarmış ancak ülkemizde sadece bir tanesi bulunuyor. Kayaya oyulmuş olan ve kabartmalar barındıran eser, zamanında askerler için de bir dinlenme noktasıymış.
Tavşan Adası
Tavşan adası üzerinde bir manastırın kalıntıları bulunuyor ve bol miktarda tavşan görmek de mümkün. Ayrıca bir mağara da mevcut. Buraya yüzmek de mümkün teknelerle ziyaret de mümkün.
Şato
Amasra Kalesi içerisinde bulunan şato, Cenovalılar tarafından inşa edilmiş ve günümüzde şatodan geriye pek bir şey kalmamış olsa da tarihi değeri mevcut.
Çekiciler Çarşısı
Amasra’da ahşaptan el üretimi olarak hazırlanan nesneler yüzlerce yıla dayanan bir tarihe sahipler ve bu çarşıda tüm ahşap üretimleri görebilir, satın alabilirsiniz. Bölgede hala üretim devam ediyor ve ahşap işçiliği geleneği yaşatılmaya devam ediyor.
Ağlayan Ağaç
Ağlayan ağacın en önemli özelliği hava ve denizden gelen nemi toplaması ve ardından yapraklarından salarak aşağı bırakması. Bu özelliği nedeniyle popüler olan bu selvi ağacı, ağlama işini ilkbaharda bir kaç defa yapıyor ve bu nedenle her mevsimde bu güzel özelliğini görme imkanınız olmayabilir.
Amasra Plajı
Amasra’da çok sayıda plaj bulunuyor ve bunları teker teker ziyaret edebilir yahut tekne turları ile tek seferde görebilirsiniz de. Toplam plaj uzunluğunun 80 kilometreyi geçtiğini de belirtelim.
Göldere Şelalesi
Eğer denizden ve tarihten biraz uzaklaşarak orman içerisinde güzel bir doğa yürüyüşü yapmak istiyorsanız, Göldere şelalesi tam olarak aradığınız nokta. Burada kamp kurmak da mümkün ve doğada çok keyifli, sakin dakikalar geçirebilirsiniz. Şelalenin dibinde biriken suya girmek ve yüzmek de mümkün.
Gürcüoluk Mağarası
Şehir merkezine biraz uzak olan bu mağara, 159 metre boyunca devam ediyor ve çok sayıda odaya da sahip. 2000’lere kadar pek güvenli değildi ancak sonradan yürüyüş yolları ve ışıklandırmalar eklendi ve artık mağarayı keyifle ziyaret edebilirsiniz.
Kale
Amasra kalesinin tarihi bizanslılar dönemine kadar dayanıyor ve sonrasında da çok ciddi bakım ve restorasyonlardan geçerek kullanımına devam edilmiş. Ayrıca içerisinde camiye dönüştürülmüş bir yapıyı ziyaret etmek de mümkün.
Müze
Amasra müzesi bölgeden elde edilen tarihi eserlerin sergilendiği önemli bir müze olarak karşımıza çıkıyor. Hem Roma, Bizans ve Cenevizliler dönemine ait eserleri, hem de Osmanlı dönemine ait eserleri görmek mümkün.
