Kış mevsimini sever misiniz bilmem; ama ben kara bayılırım! Küçük bir kız çocuğuyken de kar yağsın ve kardan adam yapalım diye dört gözle beklerdim. Şimdi her yıl bu mevsimde kızım Can Yael ile birlikte bekliyoruz bu nefis doğa olayının gerçekleşmesini. Bu yıl da beklenen oldu! Nihayet kara kavuştuk.

Kardan adamlar, kartopu savaşları, kar melekleri… Bunlar iyi hoş evet, büyük küçük hepimiz müthiş keyif alıyoruz. Ancak buzdağının aslında pek de görünmez sayılmayan tarafına gelecek olursak; karda hastalıklara yenik düşmemek, metabolizmamızı korumak ve kışı hafif atlatabilmek için nelere dikkat etmeliyiz. Neler yemeli, içmeliyiz?

VİTAMİNLERE DİKKAT!

Beslenmemizin yüzde 60’ının çiğ gıdalardan karşılanması gerektiğini vurguluyorum. Yeşil sebzeler, meyveler kış aylarında da en büyük yardımcılarımızdan. Bağışıklığı güçlendirmede etkisi artık herkesçe bilinen C vitamini mutlaka beslenme rutininizin temelinde yer almalı. Nelerde bulunur C vitamini? Neler yemeliyiz? Maydanoz, tere, roka, karnabahar, brokoli, ıspanak, biber ve hepimizin bildiği üzere narenciyelerde; portakal, limon, mandalina, greyfurtta bolca bulunur. Bir başka önemli vitamin E vitaminidir. E vitamini cilde de çok iyi gelen çok etkili bir antioksidandır. Cilt kremlerine dikkat edin, özellikle göz kremlerinde kullanılan etken maddelerdendir. E vitaminini nerelerden alabiliriz derseniz; badem, ceviz, fındıkta bolca bulunmaktadır. Özellikle bademi ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz. Badem yağı, soğuk sıkım badem sütü de tüketmekte fayda var. Yine yeşil sebzeler, kuru baklagiller bolca tüketilmelidir.

PROBİYOTİKLER MUTLAKA TÜKETİLMELİ

Kefir tüketmeye bayılıyorum! Kefire öğünlerinizde mutlaka yer açın. Doktorunuza ya da beslenme uzmanınıza danışarak dışarıdan takviye olarak alabileceğiniz probiyotikler bağırsaklarınız için oldukça önemli olduğu gibi bağışıklığınızı da güçlendirecek.

BALIK VE BALIK YAĞI

Omega-3 yağ asitlerinin önemini artık bilmeyen kalmadı. Omega-3 yağ asitleri açısından oldukça zengin olan balık ve balık yağı sofralarımızda yerini almalı. Haftada birkaç kez balık tüketmeniz bağışıklığınızı korumaya yardımcı olacaktır. Omega-3 ve balık yağı takviyelerini de alternatif olarak düşünebilirsiniz.

SU OLMADAN ASLA!

Su tüketiminin önemini her zaman vurguluyorum. Su vücudumuz ve sağlığımız için en önemli yapı taşlarındandır. Yaz aylarında bolca ter attığımız için ister istemez bolca su tüketiyoruz. Kış aylarında ise kişilerde su tüketiminin azaldığı gözlenmektedir. Su içmeyi asla ihmal etmemelisiniz. Günde yaklaşık 2-2,5 litre su tüketimi bağışıklığınızı güçlendirmekle kalmayıp, saçlarınızı, cildinizi de güzelleştirecek!

ZEYTİNYAĞI SİZİN DOSTUNUZDUR!

Yağlar günlük beslenmemizin yüzde 18’ini oluşturmalı. Hemen aklınıza sağlıksız, çok yağlı yiyecekler gelmesin. Tükettiğimiz yağlar mutlaka soğuk pres yoluyla edilen bitkisel yağlar olmalıdır. Böylece vücudun ihtiyacı olan temel yağ asitleri, mineral, vitaminleri almış oluruz. Zeytinyağı, ceviz ve fındık yağı gibi antioksidan özelliklere sahip yağları her gün mutlaka tüketmek bağışıklığınız için oldukça faydalıdır.

“Ne yersen osun!” diye boşuna denmiyor. Yediğimiz, içtiğimiz, her şey bizim kendimize yaptığımız yatırımdır aslında. Bu yatırımı iyi değerlendirmek ise tamamen bizim elimizdedir. Vücudumuza sürekli inorganik, sağlıksız besinler girmesi bizi iklim koşullarından da bağımsız olarak hasta edecektir. Sağlıklı ve temiz ürünlerle beslendiğimizde ise her türlü her türlü stres faktörünün üzerimizdeki etkisinin azaldığını görebiliriz.

Doğru beslenmek ve sağlığı kucaklamak bizlerin elinde. Öğünlerimize dikkat ederek, içtiğimiz su miktarını dengeleyerek, düzenli egzersiz yaparak her koşulda dinç ve zinde olabiliriz. Yeter ki inanalım ve gereken çabayı gösterelim!