Bu yazıda sizlere, uzun zamandır kullandığım ve faydasını gördüğüm; bana göre antioksidanların en büyük kraliçesi “matcha” dan bahsetmek istiyorum. Matcha, Japon’ların yeşil çayıdır. Türkiye’ye son yıllarda gelen matcha’yı ilk anlatanlardan biri olarak, matcha hazırlamakla ilgili olarak bir yazı hazırlamak istedim. Bu yazıda sizlere, “matcha latte” tarifi vereceğim…

Matcha Nedir?

Matcha, “yeşil çay” demek. Çay, aslında Çinlilerden tüm dünyaya yayılan bir şey. Bu nedenle, Türkler de çaya çay diyor. İki tip yeşil çay vardır; matcha, Japon’ların yeşil çayıdır. Çinlilerin yeşil çayı hazırlama metodu çok daha farklıdır.

Normalde, ısıl işlem; vitaminleri, mineralleri, antioksidanların en büyük düşmanlarından biridir. Bu durum, çay için de geçerlidir; Yeşil çay, içerisindeki antioksidanlar çok zengin olduğu için, 1990’lı yılların başından bu yana bolca tüketiliyor. Ancak matcha, bildiğiniz klasik yeşil çaydan çok daha etkilidir; nedeni ise, hazırlanma metotları.

Matcha Çayı Nasıl Elde Edilir?

Matcha, Japonya’nın yüksek bölgelerinde özel yetiştirilen yeşil çayların filiz bölümlerinden ve en açık yeşil renkli yapraklarından elde edilir. Güneş ışığı altında bile bırakılmadan, kendi kendine kurutulması gerekiyor. Güneş bile bizim için bir ısı kaynağı; dolayısıyla matcha, herhangi bir ısıl işlemden geçmemiş oluyor.

Piyasada çok sayıda yeşil çay var. Bana da sık sık “Ayşe hanım, ben matcha aldım” diyenler oluyor; ancak maalesef, rengi kına rengine benziyor. Matcha’nın renginin, parlak bir yeşil olması gerekiyor.

Matcha Çayı Ne İşe Yarar?

Aslına bakarsanız matcha, her işe yarar; ben ona “metabolizma canavarı” da diyorum. Metabolizmayı, inanılmaz hızlandırıyor. Sporcular için harika bir enerji kaynağıdır; kafein gibi diğer enerji kaynaklarında olduğu gibi kalp atışımızı yükselterek bizi huzursuz hale getirmez. Tam tersine, kalp sakin bir durumdayken enerjimizi yükseltir.

Enerjimizi yükseltmesi, metabolizmayı hızlandırdığı anlamına geliyor. Peki, bu ne demek? Metabolizmanın hızlanması demek, yağ yakımı demek. Yağ yakımı demek de kilo vermek demek. Dolayısıyla, matcha’yı; kilo vermek, metabolizmayı hızlandırmak, enerjiyi yükseltmek, kanser gibi hastalıklardan korunmak için iyi bir antioksidan kaynağı olarak her gün tüketmenizi öneriyorum. Matcha’nın nasıl hazırlandığı ile ilgili olarak bana çok fazla soru geldi. O nedenle, ben de bu yazıyı hazırlamaya karar verdim. Peki, nelere ihtiyacımız var?

1 fincan 70-80 derece su,
½ çay kaşığı matcha,
Bambu çubuk ya da kahve blender’ı
Badem sütü ya da inek sütü
İsteğe bağlı bal

Bu tarifte, süte de yer verdim; çünkü bazı insanlar matcha’nın tadını çok fazla sevmeyebiliyor. Matcha’nın biraz zor bir tat olduğunu da söylemeliyim. Nasıl kullanmanız gerektiğinin dışında, ne zaman kullanmanız gerektiği de önemli. Aç karna tüketmenizi kesinlikle önermiyorum. Aç karna tüketildiğinde, bazı bünyelerde mide bulantısına neden olabilir. İlk içmeye başladığım dönemlerde, aç karna ben de yüksek miktarda tükettim ve soğuk terler döktüm.

Bu nedenle, bir yan etkisi olmasa da; çok kuvvetli bir ürün olduğundan ve kendinizi kötü hissetmemeniz için aç karna tüketmemelisiniz.

Matcha Latte Nasıl Yapılır?

İlk olarak sıcak suyu derin bir kaba alıyoruz. Matcha’nın antioksidan özelliklerinin kaybolmaması için suyun kaynar olmaması, mümkün olduğunca az sıcak olması gerekiyor.

Daha sonra suyun içerisine, matcha’yı alıyoruz ve matcha’yı bambu çubuklar yardımıyla köpürtüyoruz. Matcha’yı iyice ezmek gerekiyor. Bambu çubuklar, burada bu işe yarıyor. Evde çatalla denediğinizde aynı etki olmayabilir; onun yerine küçük kahve blender’larını da tercih edebilirsiniz. Kahve blender’ı da matcha’nın suyla homojen bir şekilde karışmasını sağlıyor.

Matcha’yı 1 dakika kadar iyice köpürttükten sonra, ılık sütü de ilave ediyoruz. Süt miktarını, kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Ben bu tarifte, sütü biraz bol kullandım. İçerisine dilerseniz, tatlandırmak için bal da ilave edebilirsiniz. Matcha’yı iyi ezmezseniz, bardağa aldıktan sonra, bulunduğu kapta kahve telvesi gibi kaldığını göreceksiniz.

Matcha’nız hazır! Ne zaman, nasıl içeceğiniz size kalmış. Afiyet olsun!