Kendiniz yaşamamış olsanız bile bir şekilde mide ülseri sahibi olan birisini biliyorsunuzdur. Tahminler sadece ABD’de her sene 500.000 yeni peptik ülser vakası olduğunu gösteriyorlar ve herhangi bir zamanda 5 milyon kadar etkilenen insan mevcut. Buna ek olarak 10 yetişkinden bir tanesinin herhangi bir zamanda ağrılı ülserle başa çıkmak zorunda kalması bekleniyor.

Pek çok sene boyunca doktorlar yüksek miktarda stresin tek başına mide asidinin miktarını arttırdığı için mide ülserine sebep olduğunu düşündüler. Ancak 1980’lerde ortaya çıkan araştırmalar, aspirin gibi anti-inflamatuvar gibi ilaçların sık kullanımının, kötü yaşam tarzının ve H.pylori bakterisinden kaynaklanan enfeksiyonların ülserlerin büyük kısmının sebebi olduğunu gösterdiler.

Neyse ki The Lancet’te yayınlanan bir makaleye göre, H.pylori enfeksiyonu ve peptik ülser hastalıkları 20 yıl önceki haline göre çok daha az yaygın.

Mide Ülseri Nedir?

Mide ülseri veya sıklıkla adlandırıldığı gibi peptik ülser, sindirim yolunun dokusunda oluşan ağrılı yaralardır. Bunlar genelde midede olurlar ancak bazen ince bağırsakta ve yemek borusunda da oluşabilirler.

Ülserin temel çalışma prensibi şöyle:

Ülserler, fazla mide asidi, bakteri, ilaçlar ve diğer toksinlerin herhangi bir kombinasyonu sonucunda oluşurlar ve midenin yüzeyindeki mukoza dokusunda, bağırsaklarda ve diğer organlarda küçük açıklıklar oluşmasıdır. Mukoza normalde parçacıkların sızmasına engel olur.

Ancak ülser olan kişide, hidroklorük asit ve pepsin (protein sindiren bir enzim) birikir ve mide bağırsak yollarının bir kısmının kaplamasını yok ederler. Mide asit ve pepsinin mide dokusuna ulaşmasını engellemek için mukustan bir kaplama yaratarak bariyer oluşturur. Mukus kaplamasının içerisinde mide dokusunun tamir edilmesine yardımcı olan, kan akışının devam etmesini sağlayan ve hücre yenilenme işlemlerinde de kullanılan belli kimyasallar bulunurlar. Ancak bu sürecin bazı bölümleri bozulabilirler ve midenin kendi dokusu açıkta kaldığında ülser adlı küçük yaralar ortaya çıkarlar.

Yemek yediğiniz zaman, yemekler midedeki asidi geçici olarak azaltırlar çünkü o sırada tüketilen gıdayı parçalamakla meşguldürler. Ancak yemek sindirildiği zaman, asit tekrar midede birikir ve ülserin temeline dokunmaya başlar, onu açıkta bırakır ve açar. Bu da yanma, ağrılı hisler yaratır ve bazen çok güçlü olur.

Mide ülseri geçer mi? Araştırmalar beslenmenizde değişiklikler yaparak, stres ve inflamasyonları azaltarak, en baştan ülser riskini azaltabileceğinizi gösteriyorlar. Hali hazırda ülseriniz varsa, onun yaşam tarzı değişimleri ve ilaçlar ile iyileşme ihtimali hayli yüksek.

Mide Ülseri Türleri

Ülser sindirim yolunun çeşitli bölümlerinde gelişebilir ve bunda yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı da bulunuyor. Yaygın inancın aksine, araştırmalar erkeklerin mide ülseri de dahil olmak üzere onikiparmak bağırsağı ülserini tüm diğer ülser türlerinden daha fazla geliştirdiklerini gösteriyorlar. Diğer yandan kadınlar için tam tersi geçerli: daha fazla mide ülseri geliştirirken, daha az onikiparmak bağırsağı ülseri geliştiriyorlar.

Pek çok doktor mide ülserinden peptik ülser olarak bahseder. Diğer ülser türleri şu şekilde:

  • Onikiparmak bağırsağı ülseri: Duodenum olarak da adlandırılan bu bölüm ince bağırsağın 25 cm kadar bir kısmıdır ve safra barındırdığı için sindirimde büyük rol oynar. Safra kanalı ve pankreas kanalı bu bölgeye boşalırlar ve bedende olup biten başka şeylere bir tepki olarak safra üretimi azaldığında tıkanabilir veya büyüyebilir.
  • Yemek borusu ülseri: Bu peptik ülser tipi midenin hemen üstündeki yemek borusunda ortaya çıkabilir.
  • Kanamalı ülser: Çözümlenmemiş ülserler kanamaya başlayabilirler ve bu da başka komplikasyonlara sebep olur. Tüm ülserler arasında en tehlikelisi olarak biliniyorlar. İç kanama aynı zamanda midede veya bağırsaklarda yırtık bir damar varsa ülsere sebep olabilir.
  • Gastrik ülser: Bazı ülser sahibi insanlarda mide sularında fazla asitlik vardır ve bu da mide asitinin sindirim yolundaki doku üzerindeki etkilerini değiştirir. Genel olarak gastrik ülser tabiri mide dokusundaki mide ülserine yol açabilecek küçük açıklıkları ifade eder.

Mide Ülseri Belirtileri

İlginç şekilde, peptik ülser sahibi olan insanların üçte ikisinde herhangi bir belirti görülmez.

Mide ülseri ne kadar ciddi? Ülser belirtileri sadece ağrı yapmıyorlar ve enfeksiyonlar, iştah değişimi, bulantı ve kusmalar gibi komplikasyonlara da yol açabiliyorlar. Ülser çok sayıda belirti verebilir ve bazıları hafif ve hızlıca geçerken, bazıları uzun süre kalabilir ve büyük ağrılara sebep olabilirler. Ülser belirtileri genelde ağrılı ve fark edilebilirdirler, özellikle de onikiparmak bağırsağı sahiplerinin büyük kısmında olduğu gibi ağır hale geldikleri zaman.

Mide ülserinin en yaygın işaretleri şöyle:

  • karın ağrısı ve yanma hissi, şişkinlik dahil
  • kusarken veya tuvalete çıkınca kanama
  • bulantı ve kusma
  • daha koyu renk dışkı
  • iştah kaybı ve beden ağırlığında değişimler
  • ağrıdan dolayı uyumakta zorlanma
  • mide yanması, reflü ve gazlı hissetme gibi diğer sindirim şikayetleri
  • organ dokularında delinme riski
  • dehidrasyon, zayıflık ve yorgunluk
  • mide ülseri belirtileri daha ortaya çıkmadan ishal oluşabilir

Mide Ülserinin İyileşmesi Ne Kadar Sürer?

Karmaşık olmayan gastrik ülserlerin iyileşmesi genelde iki üç ay sürer. Onikiparmak bağırsağındaki ülserler genelde gastrik ülserlerden daha hızlı iyileşirler. Çoğu ülser iyileşme kapasitesine sahip olsa da, önlem alınmazsa geri gelebilir.

Mide Ülseri Komplikasyonları

Araştırmalar ülser sahibi hastaların %35’inin ani ağrıya ek olarak sindirim yolundaki delikler ve iç kanama gibi diğer komplikasyonlar yaşadıklarını gösteriyorlar. Midedeki ülserden dolayı ölünebilir mi? Ülser genelde oldukça ağrılı olsa ve diğer sindirim belirtilerini tetiklese de, çok ciddi hastalıklar veya ölüm konusunda büyük bir risk artışına sebep olmuyor. Ülserlerin büyük kısmı ameliyat veya ciddi ilaç kullanımı gerekmeden ortadan kaldırılabiliyorlar.

Peptik ülser aynı zamanda karaciğer ve böbrekler gibi diğer organlardaki hastalıklarda rol oynayabilir. Mide ülseri karaciğerde kanamaya sebep olarak siroz yapabilir ve kronik böbrek hastalığının bir işareti olabilir.

Mide Ülseri Sebepleri ve Risk Faktörleri

Ülser pek çok sebepten dolayı gelişebilir. En yaygın sebepleri şöyle:

  • H.pylori bakterisinden dolayı sindirim sisteminde enfeksiyon: H.pylori bakterisinin çoğu peptik ülserin sebebi olduğuna inanılıyor. Bazı klinik çalışmalarda, gastrik ve onikiparmak bağırsağı ülserine sahip olan yaşlı hastaların %60’ından fazlasında bu bakteri görülüyor. Son zamanlarda kabul edilen görüşe göre, kişinin hijyeni ve yaşam tarzı H.pylori’nin sorun çıkartıp çıkartmayacağını belirliyor, özellikle de stres ve inflamasyon düzeyi ile bakteri içeren gıda ve sulara erişimi. 2018 yılındaki bir değerlendirmede H.pylori ve Parkinson hastalığı arasında da bir bağlantı bulundu. Parkinson sahibi insanların H.pylori enfeksiyonuna sahip olma ihtimallerinin, hasta olmayanlara göre 1.5-3 kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
  • Non-steroid anti-inflamatuvar ilaçların uzun süreli kullanımı: aspirin ve ibuprofen gibi ilaçların kullanımı aşırı doza sebep olabiliyor.
  • Yüksek düzeyde inflamasyondan dolayı azalan bağışıklık sistemi, kötü beslenme, yüksek miktarda stres ve diğer kötü yaşam tarzı alışanlıkları.
  • Kadın olmak. Genel olarak kadınlarda ülser erkeklere göre daha fazla, özellikle de 70 yaşından büyüklerse ve düzenli olarak reçetesiz ilaç kullanıyorlarsa.
  • Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi: Araştırmalar sigara içenlerde ülser oluşumu ihtimalinin iki kat fazla olduğunu gösteriyorlar.
  • Midede, bağırsaklarda ve pankreasta oluşan iyi veya kötü huylu tümörler.
  • Aile geçmişi: Ülserin aile boyunca geçtiği görülüyor. Bazı araştırmalar mide ülseri ve duodenal ülser sahibi akrabalara sahip olanların kendilerinde ülser çıkma ihtimalinin 2-3 kat daha fazla olduğunu gösteriyorlar.
  • İlerleyen yaş: Ülser en çok 55-65 yaşları arasında ortaya çıkıyor. İnsanlar yaşlandıkça bağışıklık sistemleri zayıflıyor ve inflamasyon düzeyi artıyor ve bu da H.pylori enfeksiyonlarının riskini arttırıyor ve kanamalı ülser oluşumuna sebep olabiliyor. Uzun süreli bir çalışmada, bakımevlerine gelen yaşlı insanların %17’sinin en başta ülser sahibi olduğu, ikinci senede bu oranın %21’e çıktığı belirtiliyor (muhtemelen H.pylori bakterisinin yayılımından dolayı).

Mide Ülseri Teşhisi ve Geleneksel Tedavi

Eğer mide ülseriniz olduğu şüphesi varsa, ilk olarak ağrının diğer sebeplerini elemek için doktora gidin. Mide ülserini teşhis etmek için, doktor endoskopi yapabilir ve böylece yemek borusu, mide ve ince bağırsağın dokusunu görüntüler. Teşhis onaylandığı zaman tedavi seçenekleri başlar.

Doktor muhtemelen tıbbi geçmişinize bakar ve kan testi ile birlikte fizik muayene de yapar ve geçmiş ilaç kullanımlarınızı sorar ve röntgen de çekebilir. Kan testi ile H.pylori tespitinin yanında üre nefes testi ve dışkı testi de ülser teşhisinde kullanılır.

Mide ülseri tedavilerinin hedefi sindirim yolundaki ağrı ve inflamasyonları azaltmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek, komplikasyonları önlemek ve ülserlerin tekrar oluşumuna engel olmaktır.

Günümüzde kullanılan geleneksel tedavi seçenekleri şöyle:

  • Alkol, sigara ve NSAID’lerin kullanımının bırakılması
  • Antasitler ve asitliği azaltan ilaçlar. Bunları almak ülseri çözüyor mu? Asit karşıtı ilaçlar 2-6 hafta boyunca kullanılarak iyileşmeye yardımcı olabilir ve ağrıları alabilirler. Antasit almak ağrıları geçici olarak hafifletebilir ancak ülserin altında yatan sebep ortadan kalkmadan geri gelip durur.
  • Doktor mide asitini azaltmak, mideyi kaplamak ve ülseri korumak için başka ilaçlar yazabilir. Proton pompası inhibitörleri, histamin engelleyiciler ve H2 reseptör antagonistleri kullanılabilirler. Ancak uzun vadede ilaçların çözüm sağlamaması nedeniyle belirtileri doğal yoldan yönetmek isteyeceksiniz.
  • Asit engelleyici ilaçlar ağır vakalarda damardan verilebilirler.
  • Antibiyotikler bazen H.pylori’nin kontrol edilmesi için asitliği bastıran ilaçlarla birlikte 2-8 hafta boyunca kullanılabiliyorlar. Bu kombinasyona bazen üçlü terapi veya dörtlü terapi adı verilir. Antibiyotikler 2-3 hafta sonra bittiği zaman, asitliği bastıran ilaçlar 8 hafta boyunca alınabilirler.
  • Ülser kaynaklı kanama çoksa kan nakli yapılabilir.
  • Nadiren de olsa kanamaları engellemek ve delikleri kapatmak için ameliyat gerekli olabilir.

Mide Ülseri İçin Doğal Tedavi Planı

Bağışıklığı Güçlendirin

Pek çok insanın bedeninde H.pylori bakterisi vardır ancak bunların çok küçük bir kısmı ülser geliştirir. Yüksek inflamasyonlu bir yaşam tarzı bağışıklık sistemini zayıflatır ve sindirim sistemini bakteriden kaynaklanan enfeksiyona açık hale getirir. H.pylori’nin kendisi midede ve ince bağırsakta daha fazla inflamasyon yaratabilir ve bu de kırması zor bir döngü oluşturur.

Araştırmalar ABD’deki insanların %30-40’ının H.pylori enfeksiyonuna sahip olduğunu gösteriyor ancak enfeksiyon genelde uykuda oluyor ve yıllar boyunca herhangi bir fark edilir belirti vermiyor. Diğer araştırmalar ise bakterinin onikiparmak bağırsağı ülseri vakalarının %90’ında, mide ülserlerinin ise %80’inde mevcut olduğunu gösteriyorlar.

H.pylori mide dokusunu koruyan mukus kaplamanın hasar görmesine katkıda bulunuyor ve mide asidi hassas dokuya ulaştığı zaman yanma ve tahriş yaratıyor. Bakteri kirli sudan, gıdalardan ve araç gereçlerden geçebildiği gibi salya gibi beden sıvılarında da geçebilir ancak ülsere sebep olma ihtimali sadece bağışıklık bir sebepten zayıfladığı zaman artıyor.

Sigara, çok alkol alma, işlenmiş gıdalar bakımından zengin bir kötü beslenme, toksinlere maruz kalma ve hareketsiz yaşam tarzı gibi inflamasyona sebep olan, bağışıklığı düşüren ve ülsere sebep olan kötü yaşam tarzı alışkanlıklarını bırakarak enfeksiyondan korunabilirsiniz. Bunlardan bazıları ülser tedavisini de daha zor hale getirebilirler. Örneğin araştırmalar, sigara içmenin ülserin iyileşmesini yavaşlattığını ve onu daha ağrılı yaptığını gösteriyorlar.

Kendinizi H.pylori’den korumak için sık sık ellerinizi sabunlu suyla yıkayabilir ve tamamen pişmiş gıdalar tüketebilirsiniz.

Nonsteroid Antiinflamatuvar Ağrı Kesicilerin Kullanımını Sınırlandırın

Her gün veya haftada bir kaç defa NSAID alan herhangi bir yaştaki insanda mide ülseri gelişimi riski ve mide yanması ihtimali, onları pek almayanlara göre daha fazla. Ibuprofen gibi bu ilaçlar sık sık ateş, ağrı ve şişkinliklere karşı yazılıyorlar ve bazı insanlar kronik, tekrar eden ağrılar için onları neredeyse her gün alıyorlar.

Bu ilaçlar sindirim enzimlerinin ve mide asitlerinin üretimini değiştirerek sindirim yolunu etkiliyorlar. Vücudun ürettiği ve ağrıları, inflamasyonları ve ateşi arttıran iki enzim mevcut. NSAID’ler sadece bu enzimleri azaltmıyorlar, aynı zamanda mideyi asitten koruyan bir başka kimyasalın üretimini de azaltıyorlar. Ayrıca ülsere karşı koruma sağlayan prostaglandinlerin oluşumunu da engelliyorlar.

Eğer yapabiliyorsanız NSAID almayı bırakın veya en azından düzenli alma sıklığınızı azaltın. Ağrıları kontrol etmek için doktorunuzla diğer seçenekleri görüşün. Hala NSAID ihtiyacınız varsa, onları yemekle birlikte, düşük dozda ve mideyi koruyan ilaçlarla birlikte alın.

Stres Yönetimi

Stresin tek başına mide ülserine sebep olduğu teorisi artık desteklenmese de, stres hala ülser oluşumunda rol oynayabilir ve rahatsızlık hala bir miktar psikosomatik görülüyor. Birisi kronik strese maruz kaldığı zaman, mide ülseri riski artıyor çünkü mide-bağırsak bağlantısı güçlü ve normal sindirim işlevlerinde mevcut. Beden algılanan tehditleri kolayca kapıyor ve sindirimin şeklini değiştiriyor. Bu nedenle anksiyete- depresyon sahibi insanların çok büyük bir kısmında sindirim hastalıkları ve şikayetleri bulunuyor.

Anksiyete ve yüksek miktarda stres sahibi olan insanlarda normalin üzerinde bir ülser oranı gözlemleniyor ve H.pylori enfeksiyonları da daha sık. Stres bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve sindirimi kötüleştiriyor, bu da çeşitli bakteri ve mikroplar nedeniyle hasta olma ihtimalinizi arttırıyor. Yüksek stres zamanlarında beden değerli enerjisini diğer yaşam kurtarıcı fonksiyonlar için saklıyor ve gıdaları sindirmeye ve bedeni mikroplardan korumaya harcamıyor.

Stresi daha iyi yönetmek için, düzenli spor, meditasyon ve dua, dışarıda vakit geçirme, iyi uyuma ve rahatlatıcı öz yağları kullanma gibi doğal stres alıcı yöntemleri uygulayın.

Mide Ülseri Diyeti Yapın

Bol bol paketli, işlenmiş gıdalardan oluşan ve az taze gıda (sebze ve meyve gibi) içeren uygunsuz bir beslenme, inflamasyonu arttırarak va bağışıklık sistemini zayıflatarak ülser riskini arttırıyor. Öğün atlamak ve günde sadece bir iki defa yemek ancak bu öğünlerde çok miktarda yemek de rahatsızlık yapabilir ve bazı insanlarda ülser belirtilerini arttırabilir. Gıdaların kendileri ülser sebebi olmasalar da, bazıları baharatlı gıdaların belirtileri daha kötü hale getirdiğini belirtiyorlar.

Gastrik rahatsızlık ile en çok ilgiye sahip bazı gıdalar şöyle:

  • karabiber
  • kırmızı ve acı biber
  • kafein
  • normal veya kafeinsiz kahve ve çay
  • alkol
  • kakao, çikolata ve kolalı içecekler
  • asitli meyveler ve meyve suları
  • yağlı ve kızarmış gıdalar
  • domates ürünleri
  • nane

Eğer ülseriniz bulantı ve kusma yapıyorsa, susuzluğu, elektrolit dengesizliklerini ve beslenme eksikliklerini önlemek önemli. Ağrılı ülserlere sahip bazı insanlar ağrılardan kaçınmak için daha az yemeye başlıyorlar ve bu da yeterince kalori ve besin alınmasına engel oluyor. Tüketilen besinler vitamin, mineraller ve antioksidanlar bakımından zayıf olduğu zaman inflamasyon ve eksiklik ihtimali daha da fazla.

Ülser kontrolü için beslenemeye dair diğer ipuçları şöyle:

  • sağlıklı kiloda kalmak ve obeziteden kaçınmak
  • gluten ve süt ürünleri gibi hazımsızlık yaratan şeylerden kaçınmak için alerji testleri
  • aşırı alkol tüketimini bırakma, sigarayı bırakma çünkü alkol ve sigara mide dokusunu rahatsız eder
  • gün içinde daha düzenli şekilde daha küçük öğünler tüketmek
  • çok sıcak gıda ve içeceklerden kaçınma
  • yatmadan 3 saat öncesine kadar yemeyi bırakmak