Yazar Tatcher Wine, bir anda sadece bir iş yaparsa hayattan daha çok şey alabildiğini fark etmiş ve buna monotasking adını vermiş. Bu uygulama şu ana odaklanan bir farkındalık uygulaması ve sizden gözlerinizi kapatmanızı, yapılacaklar listenizi kapatmanızı talep etmiyor. Bunun yerine kendinizi şu anda yapmakta olduğunuz şeye odaklamanız gerekiyor.

Monotaskingin özel bir alete veya eğitime gereksinimi yok ancak sandığınızdan daha zor olduğunu fark ederseniz de şaşırmayın.

Günümüzde eskisinden çok daha fazla dinlenmemiz ve şarj olmamız gerekiyor ve oyunlar bedenlerimiz ile beyinlerimizi sıfırlamanın en etkili yollarından bir tanesi durumundalar. Oyun sayesinde fiziksel ve ruhsal olarak işimizden ayrılabiliyoruz.

Genelde hayatımızda bir şeyi gerçekten istiyorsak, çok çalışmamız ve hedeflerimize odaklanmamız gerektiği söylenir. Peki A noktasından B noktasına giderken molalarda daha sık durmak en iyi yöntemse ne olmalı?

Herkes işin ciddi bir şey olduğunu düşünür ve bunun sadece bir toplantı odasında veya kahve içerken yapılması gerektiğini düşünür. Ancak aslında iş toplantıları park, müze gibi farklı düşünme şekillerini ve yaratıcılığı tetikleyecek yerlerde yapılmalı ve kafamızı stresten uzaklaştırmayı sağlayacak aktivitelerle desteklenmelidir. Stanford Üniversitesi’nde “Oyundan İnovasyona” adı verilen bir ders var ve bu derste işyerine oyunu dahil ederek yaratıcılık ve inovasyonu arttırmanın yöntemlerinden bahsediliyor.

Ayrıca yetişkinler için oyunun hep spor olduğu düşünülür. Halbuki oyun zihninizi günlük hayattan ayıracak ve siz kendinizi sıfırlarken orada tutacak, kaygılarınızı azaltacak ve size keyif veren her şeydir. Eski nesil masaüstü oyunları bunun bir şekli ve günümüzde bu alanda çok sayıda oyun piyasaya sürülüyor.

Bazı yazarlar bu masaüstü oyunları, yani analog oyunları video oyunları ile karşılaştırıyorlar ve analog oyunlarda tüm oyuncuların oyun ilüzyonunu yaratmak için birlikte çalışmaları gerektiğinden bahsediyorlar. Bu nedenle herkesin hayallerinin kolektif bir şekilde toparlanması, inanabileceğiniz bir alternatif gerçeklik yaratımında kullanılması gerekiyor. Böylece analog oyunlarda gerçekleştireceğiniz bir monotasking uygulaması, odağınızı geliştirmenizi, başkalarıyla işbirliği içinde çalışmanızı ve stresinizi azaltmanızı sağlar. Bunlar hayatınızın başka kesimlerini de etkileyecek faaliyetlerdir.

Devamlı çalışırsak, tekdüzeliğe kapılırız. Yorgunluk ortaya çıkar, kaygılar gelişir ve depresyon oluşabilir. Oyuna vakit ayırdığımızda ise, okul ve iş gibi günlük kaygılarımıza tazelenmiş ve yenilenmiş bir şekilde geri dönebiliriz. Oyun yeni bir şey değildir ama günümüzün çok hızlı yaşanan aşırı dolu hayatlarında, kendimize oyunu hatırlatmamız gerekiyor ve tekrar oyun oynamak için yeni yollar keşfetmemiz lazım.

Monotasking Oyunu, Düşünmeyin, Sadece Oynayın

Bu görev için oynamanız gerekiyor. Nasıl bir oyun olacağına kendiniz karar veriyorsunuz.

Eğer hali hazırda keyif aldığınız bir spor veya hobi varsa, bunu yapmakta serbestsiniz. Ancak yeni, oyuncu bir yaklaşıma sahip olun. Koşucuysanız, örneğin bu defa biraz da zıplamayı deneyin. Yüzücüyseniz, rahatlamak için bir simit alın veya bir çocuk gibi havuza atlayın.

Bu görev için çok fazla düşünme gerektiren satranç gibi aktiviteleri seçmemeye çalışın ama puzzle gibi çok hareketsiz de olmasın. Ayrıca cihaz gerektiren video oyunu tarzı şeylerden uzak duracağız. Bunlar sonrasında yine oynayabileceğiniz oyun şekilleridirler. Bu monotask için en uygun yer dış mekanlardır. Böylece bedeninizi kolayca harekete sokabilir ve yüzünüzde rüzgarı hissedebilirsiniz.

Eğer şehirdeyseniz, bir parka gidin. Çocuklarınız varsa, yanınıza alın. Eğer arka bahçeniz varsa, su fıskiyelerini açın ve içlerinden koşun. Ne oynadığınız konusunda endişe etmeyin, sadece oynayın.

Bir süredir bedeninizi harekete geçirmediyseniz veya oyun oynamadıysanız, mantıklı bir şeyle başlayın, kendinize zarar vermeyin.

O zaman hemen başlayalım:

  • Oyuna en az yirmi dakika ayırın ayrıca oyun bölgesine gidip gelme ve toparlanma zamanını da ekleyin.
  • Yapmayı sevdiğiniz bir şey seçin veya bir süredir yapmak istediğiniz bir şey belirleyin.
  • Bu aktivite için gerekli ne varsa hazırlayın: bisiklet, top, köpeğiniz gibi. Arkadaşınızla da oynayabilirsiniz ancak bunun ciddi bir şey olmadığı ve iş mevzularından konuşmayacağınız konusunda onu bilgilendirin. Eğer sohbet düşünmenizi gerektiriyorsa, konuşmamak daha iyidir.
  • Zihninizi temizleyin ve yaptığınız şeyden keyif alın.
  • Eğer iş, yaşam veya stresli herhangi bir şeye dair düşünmeye başlarsanız, bu düşüncenin farkına varın ve bırakın. Kendinizi yargılamayın. Bu herkese olur ve oyun oynarken zamanla dikkatimizin daha az dağılmasına çalışabiliriz.
  • Anda kalın ve tüm bedeniniz, zihniniz ve ruhunuzla şimdiye odaklanın.
  • Bir şeye tamamen dalmanın ne kadar iyi hissettirdiğini görün ve rahatlayın. Hayatınızdaki diğer her şey eriyerek kaybolsun.
  • Gülümseyin, kahkaha atın.
  • Kendinize “bunu daha fazla yapmalıyım” deyin.
  • Eğer seçtiğiniz aktivite sizin için eğlenceli değilse, yeni bir şey deneyin. Ayrıca oynamanın pek çok yolu ve faydası vardır.

Multitasking Dürtüsü

Oyun kendimizi ona gerçekten verdiğimizde en eğlenceli ve etkili hale gelir.

Oyun oynarken bu konuda hiç düşünmeden monotasking yapabiliyor olmanız gerekli. Ancak bu sırada multitasking, yani aynı anda pek çok iş yapma dürtüsü hissederseniz ve buna direnmekte zorlanırsanız, dikkatinizin dağılmasını sınırlandırabilecek ve oyuna tamamen dalmanızı sağlayacak başka oyun formlarını keşfetmeyi düşünün. Sıradışı şekilde eğlenceli bir şey seçin. O kadar eğlenceli olsun ki, aynı anda başka bir şey yapmak içinizden gelmesin.

Çoğu dış mekan oyun aktivitesi daha iyi bir şekilde ona dalmanızı sağlar ve iç mekan oyunlarına göre dikkatinizin daha az dağılmasını sağlar. Ancak yine de dikkat dağıtıcı şeyler olacaklardır. Teorik olarak koşarken, bisiklet sürerken, balık tutarken veya benzer aktiviteler yaparken telefonunuzdan multitasking yapabilirsiniz ama bu dürtüye direnin. Oyuna tamamen odaklanmanın nasıl olduğunu kendi kendinize hissedebilir hale geldiğinizde, arkaplana müzik ve başka arkaplan işleri ekleyebilirsiniz.

Ne olursa olsun oyun vaktinde eğlenmelisiniz, oynarken çalışmayın!

Bu İşte İyi Olduğunuzu Nasıl Bileceksiniz?

Monotaskingin hedefi sadece şekle girmek veya bir hobide, sporda yetenekli hale gelmek değildir. Eğer böyle bir şey olursa, bu iyidir ancak esas hedef eğlenmek, stres atmak, yapmanız gerekenlere geri döndüğünüzde tazelenmiş hissetmektir. Şunlar olduğunda monotaskingde iyi olduğunuzu bileceksiniz:

  • Oyun için düzenli olarak vakit ayırdığınızda.
  • İş seyahatlerinde, çok meşgulken, hava kötüyken veya diğer durumlarda oyun konusunda yaratıcı olduğunuzda.
  • Daha mutlu ve daha az kaygılı olduğunuzda.
  • Kendinizi oyuna tamamen daldırdığınızda, işiniz veya yapılacaklar listeniz hakkında düşünmediğinizde.
  • Sizin gibi oynamak isteyen arkadaşlar aradığınızda.
  • Çocuklarınızla oyunlar sayesinde daha derin bağlar kurduğunuzda.