Hayatımız ve yaşam şartlarımız tamamen bizim kontrolümüzde olmasa da, mutlu ya da mutsuz olmak, aslında zihnimizde yönettiğimiz bir süreç. Yani sürekli mutsuz olan insanlara bakarsanız, kendileri ve etraflarında gelişen olaylar hakkında bir takım ortak yaklaşımlara sahip olduklarını görürsünüz. Jason Zazbel, mutsuz insanların en belirgin 4 özelliğini paylaşıyor, biz de  sizlere sunuyoruz.

  1. İnsanların niyetleri ve düşünceleri üzerine çok fazla kafa yorarlar.

Birinin onlara 3 ay önce söylediği biraz olumsuz bir yorum üzerine hala düşünüyorlardır. Arkadaşları attıkları mesaja geç cevap verdiğinde bunun altında mutlaka bir neden ararlar. Markette alışveriş yaparken kasiyerin onlara 2 saniyelik bir bakışıyla hemen yanlış bir şey yaptıklarını düşünmeye başlarlar. Kısacası, kişileri ve durumları gereğinden fazla inceleyip, kendilerini kötü hissettirecek olmadık sonuçlara varırlar.

  1. Başka insanların mutluluk sırları olduğuna yürekten inanırlar.

Kimsenin mutlu olmakla ilgili gizli formülleri yoktur fakat mutsuz insanlar, bu konuda bilmedikleri bir şey olduğunu düşünerek çözümü kendi içlerinde aramak istemezler. Başka insanlar sizi güldürse de, kimse kendi hayatınızın yaşamaya değer olduğunu size hissettiremez. Herkes kendi mutluluğundan sorumludur. Eğer kronik bir mutsuzsanız, en büyük sorunuzun yine kendiniz olduğunu hatırlayın ve bu durumla baş etmenin yollarını arayın.

  1. Kendilerine güvenleri yoktur.

En son ne zaman garip sesler çıkarana kadar güldünüz? Eğer sürekli sinirliyseniz, özgüveninizin olmaması eğlenmenize engel teşkil ediyor demektir. Biraz rahatlayın. Sürekli haberleri seyredip dünyanın çivisinin çıktığına inanan ve her şeyden korkan yaşlı insanlar gibi olmayın. Hayat kısa ve etrafta keyfini sürüp eğlenebileceğiniz çok şey var. Olayları ve insanları kafanıza takmayı bir kenara bırakıp, biraz kendinizi düşünün.

  1. Kendi kafalarında, herkesin onlara normalden fazla değer verdiği, hayali bir dünya yaratırlar.

Mutsuz insanlar, diğerlerinin onların görünüşü hakkında neler düşündüğünü ya da söylediklerini yanlış yorumlayıp yorumlamadıklarını aşırı derecede kafalarına takarlar. Çok masum bir şey söyleseler bile, yanlış bir şey söylemediklerinden emin olmak isterler. Kimsenin onları sevmediğini düşünürler. Aslında onları asıl mutsuz eden, bu konuda çok fazla düşünmeleridir.