Çalışma, obezite ve tip 2 diyabetle savaşmanın akşamları yatak odasının penceresini açıp vücudu birkaç derece soğutmak kadar basit olabileceğini keşfetmiştir.

Oxford Üniversitesinden bir araştırmacı, obezite ve tip 2 diyabetle mücadelenin geceleri yatak odasının penceresini açmak kadar basit olabileceğini bulmuştur.

Serin bir esintinin varlığı, yatak odasının sıcaklığını birkaç derece düşürerek sağlık durumunu iyileştiriyor gibi görünmektedir.

Bu bulgular, Hollandalı bir bilim insanının küresel ısınma ile giderek artan diyabet salgını arasındaki bir bağlantıyı keşfetmesinin hemen ardından açığa çıktı.

Yatak Odasının Penceresini Açmanın Sağlık Açısından Ne gibi Faydaları Vardır?

Araştırmalar, ortam sıcaklığında bir santigrat derecede kadar küçük bir artışın her yıl ABD’de yaklaşık 100.000 yeni diyabet vakasına neden olma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.

Bu, insan vücudunun rahatlatıcı bir sıcaklığı korumak için daha az kahverengi yağ yakmasıyla beraber insüline duyarlılığının ve bunun sonucunda kilo artışının ortaya çıkmasına neden olur.

Çalışmanın sonuçları diyabet ve obezitenin azaltılması için çoktan var olan “serin tutma” teorisini haklı çıkarmaktadır.

Araştırmaya Oxford Üniversitesi’nden Profesör Grossman öncülük etmiştir. Prof. Grossman, vücut sıcaklığının sadece birkaç derece olsa bile düşürülmesinin diyabet hastalarının sağlığını arttırdığına dair “ümit verici” bir kanıt olduğunu bildirmektedir.

Nispeten soğuk bir çevrede yaşamanın insüline duyarlılığın arttırılması ve diyabetin önlenmesine yardımcı olduğunu ifade etmektedir.

Grossman ayrıca, yeterli uykunun şeker hastalığını ve obeziteyi azaltmada yararlı olduğunu açıkça belirtmiştir. Bununla birlikte bir çok kişi, REM uykusuna ulaşılan huzurlu bir uykunun beden ve zihin için faydalı olduğu gerçeğinin farkındadır.

Çok az insan gece esintinin içeri girmesine olanak tanımak amacıyla pencereyi açık bırakarak serin bir yatak odasında uyumanın ayrıca sağlığa yararlı olduğunun farkındadır.

Daha Serin Bir Ortamın Sağlığı Artırdığına Dair Ek Kanıt

Bilim insanları, Birleşik Devletler’in yanı sıra Virgin Adaları, Guam ve Porto Riko’daki sıcaklık verilerini ve diyabet vakalarını analiz etti.

Sıcaklıkta yalnızca bir derecelik artışın tip 2 diyabet görülme sıklığını 1.000 kişi başına 0,314 oranında arttırdığı tespit edilmiştir.

Hollanda Maastricht Üniversitesi Tıp Merkezi’ndeki akademisyenler tarafından yapılan bir araştırma, termostatı her gün birkaç saat için 15 ila 17 C aralığına düşürmenin kilo vermeye yardımcı olduğunu göstermektedir.

Daha soğuk hava, vücudu sıcak tutmak için kaloriyi yakmaya zorlar. Aslında, dışarıdaki sıcaklığa benzer bir yatak odası sıcaklığına ulaşmanın insan sağlığına faydalı olduğu görülmektedir.

Bunların tümü, soğuk havaya maruz kalmanın metabolizma hızını arttırdığı gerçeğinden ibarettir. Bu, kalorilerin yakıldığı bir hızdır.

Soğuk hava sıcaklıkları, saatte 400 kalorinin yakılmasına izin vererek metabolik hızı yüzde 30 oranında harekete geçirir.

Vücut Yağı ile İlgili Detaylar

İnsan vücudu iki farklı yağ türüne sahiptir: kahverengi ve beyaz.

Beyaz vücut yağı, kalorileri tutar.

Kahverengi vücut yağı enerji ve ısıya dönüştürülür.

Kahverengi yağın serin tutulması, onun uyarılmasına ve bunu izleyen kilo kaybına olanak tanır.

Şeker hastalığı ve soğuk vücut arasında güçlü bir bağlantı olmasına rağmen, böyle bir bağlantının iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğu fikri uzak bir ihtimaldir.

Bulguların Yararı

Soğuk bir yatak odasının obezite ve tip 2 diyabet olasılığını azaltabileceğinin farkına varmak kuşkusuz ilginçtir.

Ancak, gezegen ısınmaktadır ve insanların çoğunluğunun soğuk iklime sahip bölgelere göç etmesi imkansız olacaktır.

Yine de insanların gece boyunca termostatlarını düşürmeleri veya sonbahar, ilkbahar ve kış geceleri serin bir esintinin içeri girmesine izin vermek için pencereyi aralayabilmeleri elbette mümkündür.