Kilo vermek için kullanılabilen Akdeniz diyeti, ketojenik diyet veya diğer pek çok diğer diyette olduğu gibi, diyetlerin ucu bucağı yok. Lakin modern araştırmacıların sağlık ve uzun vadelilik anlamında değerlendirdikleri en önemli diyetlerden birisi ise Okinawa diyeti olarak tanımlanıyor.

Okinawa Diyeti Nedir?

Okinawa diyeti, adını Japonya’da bulunan bir adadan alıyor ve diyetin bu kadar önemli olmasının en temel sebebi, Okinawa insanlarının çok çok uzun süreler yaşamaları.

ABD’de dahi beklenen yaşam ömrü 78.8 iken, Japonya’da bu 84. Ancak Okinawa’daki insanlar ise 100’lü yaşları oldukça kolay bir şekilde görüyorlar. Araştırmacılar Okinawa sakinlerini yıllar boyunca araştırdılar ve bunun temel olarak beslenme düzeninden kaynaklandığını gördüler.

Okinawalılar Ne Yiyorlar?

Okinawa halkı, temel olarak sarı, turuncu ve yeşil sebzeler ile besleniyor. Her ne kadar Japonya’da pirinç önemli bir gıda olsa da, adadakiler mor tatlı patates tüketmeyi tercih ediyor ve tahıllardan uzak duruyorlar. Et, süt ürünleri ve deniz ürünleri ise az miktarlarda tüketiliyorlar, temel olarak soya ve mercimek türleri daha fazla tercih ediliyor.

Tüm beslenme düzeninde şeker ve tahıllar oldukça az orandalar.

Ayrıca Okinawa halkı Konfüçyüs’ün önerilerini takip ediyor ve %80 doymuş hissettiklerinde yemeye son veriyorlar. Zira oldukça yavaş bir şekilde yemek yiyor ve ne tükettiklerine önem veriyorlar. Bu ise doygunluğu daha az yiyerek hissetmelerine imkan tanıyor.

Okinawa halkı günde 1200 kalori civarında enerji alıyor ve bizler genelde gün içinde 2000 kaloriyi aşıyoruz. Lakin tükettikleri gıdaların besleyici olmaları ve aç kalmamaları sayesinde sağlıklarını korumaya devam ediyorlar.

Okinawa Diyeti Nasıl Uygulanmalı?

Renkli Gıdalar Tüketin

Ne olursa olsun çeşitli meyve ve sebzeleri tüketmek bizim için çok önemli. Bu nedenle sadece tek bir sebze veya meyve türüne bağımlı kalmamalı, tabağınızı renklendirmelisiniz. Zira bu, daha fazla antioksidan ve gıda almanıza yardımcı olacaktır.

Özellikle sarı ve turuncu meyveler ile sebzeler karotenoidler ile doludurlar. Bu besinler inflamasyonu azaltır, büyümeyi arttırır, bağışıklık sistemine destek olur ve sağlıklı kalmamızı sağlarlar.

Sınırlı Miktarda Kaliteli Et ve Deniz Ürünü Tüketin

Okinawa diyetinde et ve deniz ürünlerine yer var ancak bunu küçük ve sınırlı tutuyorlar. Dolayısıyla her gün et yemek yerine haftada bir veya bir kaç gün büyük olmayan porsiyonlar ile et tüketebilirsiniz. Böylece sağlıklı yağlardan faydalanabilir, kalp hastalıklarından korunabilirsiniz. Ayrıca bitki temelli beslenmenin genelde bütçe dostu olduğu da unutulmamalı.

Tahıl ve Süt Ürünlerini Sınırlayın

Okinawa diyetinde neredeyse hiç süt ürünü ve tahıl bulunmuyor. Tahıllarda bulunan gluten neredeyse her buğday temelli üründe bulunan tehlikeli bir gıdadır ve günümüzde üretilen buğday çeşitlerinde geçmişe nazaran iki kat daha fazla gluten bulunmaktadır.

Çok fazla gluten tüketmek, sindirim problemlerine, inflamasyonlara, sızdıran bağırsaklara ve alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir. Gluteni tolere edebildiğini düşünen kişiler bile beslenmelerinden bu proteini çıkardıkları zaman sağlık problemlerinin azaldığını fark ediyorlar.

Okinawa halkı süt ürünlerini de çok az tüketiyor. Hepimiz soframızda güzel bir keçi peynirini görmeyi seviyoruz ancak süpermarketlerde satılan süt ürünleri bilhassa az yağlı versiyonları sağlığa pek de faydalı değiller.

Az yağlı süt ürünlerinde genelde şeker çok bulunur ve pastörizasyon uygulaması pek çok faydalı besin ve vitamini yok eder. Bu nedenle ham süt ürünlerini tüketmeyi tercih edebilir, ayrıca hindistan cevizi ve badem sütü gibi bitkisel ürünleri de tercih edebilirsiniz.

Okinawa Diyetini Takip Etmeli mi?

Okinawa diyeti her ne kadar sağlıklı olsa da, bazı beslenme seçenekleri bize tam olarak uygun değil. Örneğin soya, bu diyette büyük bir öneme sahip.

Ne yazık ki ülkemizde satılan soya ürünleri genetik olarak değiştirilmiş oldukları için bağırsaklardaki faydalı bakterileri öldürüyorlar ve bu gıdaların uzun vadeli etkileri hala bilinmiyor.

Buna ek olarak soyada bol miktarda fitoöstrojen bulunur ve bu da östrojen hormonunu taklit etmesine sebep olur. Fazla östrojen ise özellikle meme kanseri, serviks kanseri ve diğer hormonal bozukluklar ile yakından alakalıdır. Bu nedenle Okinawa halkı gibi kaliteli soyaya erişiminiz yoksa, soyadan uzak durmalısınız.

Okinawa diyeti mucize bir çözüm değil ancak adalıların beslenme düzenlerinden dersler çıkartarak sağlığımıza olumlu etkiler eklememiz mümkün.