Özüne Dönüş haritanızda 9 tane enerji merkezi vardır ve bu enerji merkezlerinin her birinin ayrı görev, farkındalık ve yetkileri vardır. her birinden ayrı özellikler alır, tanımlı ya da tanımsız olmasına göre başkalarından etkilenir ya da etkileriz.

Bugün biz iki baskı merkezinden birisi olan Kök Merkezi ve Stress ilişkisine bakacağız.

KÖK MERKEZİ

GÖREVİ: Fiziksel adrenalin basıncı

İŞLEVİ: Hayatın itici gücü

UYGULAMA YOLU :  Stres

Kök Merkezi, adrenalin sistemi ile yakından bağlantılıdır ve onunla birlikte en önemli biyolojik işlevlerden birini – stres hormonlarının üretimini – gerçekleştirir. Ne kadar istesek de stresten kaçmak mümkün değildir. Herhangi bir olay veya eylem, zorunlu olarak tüm organizmamızın belirli bir tepkisine neden olur. Üstelik her stresle aldığımız adrenalin yükü olmasaydı hayat keskinliğini kaybederdi. İnsanlık ilerlemeyi ve gelişimini durduracaktı.

Duygularımızı bastırdığımızda, stres vücutta birikir ve hem ruhu hem de genel olarak fiziksel durumu olumsuz etkiler. Dengeli bir stres (enerji) dağılımı, bir memnuniyet duygusu, yaşama ve her yeni günün tadını çıkarma arzusu getirir.

Kök Merkez, mümkün olduğu kadar zor durumlarda bize yardımcı olur: gelişme, öğrenme için enerji verir ve uyarlanabilir yeteneklerle donatır.

Kök merkezi sadece basınç uygulamakla kalmaz, aynı zamanda her biri diğer Merkezlerden birinde zorunlu olarak filtrelenen dokuz enerji süreci üreten bir motorun rolünü oynar: Dalak, Sakral veya Solar Pleksus’ta ve ancak o zaman acele eder.

Kök baskısı kelimenin tam anlamıyla hareket etmemizi sağlar, harekete geçmemizi ve hissetmemizi sağlar. Bize sağlanan enerjiyi nasıl kullandığımız, Kök Merkeze, daha doğrusu onun kesin veya belirsiz kapısına bağlıdır.

Hayatımız her zaman stresle ilişkilidir. Stres hayatımızın her alanında mevcuttur. Sadece işte değil, evde ve hatta boş zamanlarımızı düzenlemeye çalışırken bile stres altındayız.

Hayatımızda uzun süreli stres yaşamamızın nedenlerinden bazıları nelerdir?

İşte bunlardan sadece birkaçı:

  • artan sorumluluk içeren mesleki faaliyetler;
  • ailede olumsuz ilişkiler;
  • meslektaşlarla çatışmalar ve iletişimde yaşanan sorunlar;
  • fobiler, işlenmemiş bilinçaltı çocukluk travmaları ve korkuları;
  • ani ikamet veya iş değişikliği.

Bununla birlikte, stresin gerçek nedenleri ne olursa olsun, özellikle var olmadığını veya tamamen zararsız olduğunu ve onunla yaşamanın oldukça mümkün olduğunu iddia ederseniz, bir şekilde belirli sonuçları olacaktır. Zamanla, ilgisizlik duyguları depresyona ve kronik yorgunluk ciddi bir hastalığa dönüşecektir.

Bütün bunlar, yaşamın normal ve doğal bir parçası olarak kabul edilen sürekli stres altında olmanın yaşam için oldukça tehlikeli olduğunu ve stresin gerçek nedenlerini gözetimsiz bırakmanın kategorik olarak kabul edilemez olduğunu söylüyor.

Stresle başa çıkma şeklimiz; Kişisel Özüne Dönüş Haritamızda saklıdır. Teorik bir bakış açısından, sözde Kök Merkezi stres ve adrenalinden sorumludur. Kök Merkeziniz Tanımlı veya tanımsız olabilir.

Dolayısıyla, tanımlı bir Kök Merkeziniz varsa, stresli durumlarda apriori olarak kendinize daha çok güvenirsiniz. Stresle başa çıkmak için sabit bir yolunuz var ve buna bağlı kalırsanız ve Stratejinizi ve Otoritenizi takip ederseniz, hiçbir zorluk sizi etkilemeyecektir.

Ancak tanımlanmamış bir Kök Merkeziniz varsa, doğası gereği strese çok dayanıklı bir insan değilsiniz.

Belirli bir kök merkezin taşıyıcılarıyla yan yana yaşıyor veya çalışıyorsanız stresi en aza indirmenin bir yolu var mıdır?

Aşağıda size yardımcı olabilecek birkaç tavsiye vereceğim.

-Kendi stresinizi bir başkasınınkinden ayırt etmeyi öğrenin

Stresinizin yüzde doksanının size dışarıdan dayatıldığını unutmayın: meslektaşlarınız, akrabalarınız vb. Bu da sizinle hiçbir ilgisi olmadığı anlamına gelir.

-Meditasyon, Yoga ve Nefes çalışmaları yap

Meditasyon, dikkatinizi etrafınızda olup bitenlerden uzaklaştırmanın harika bir yoludur. Bu nedenle, meslektaşlarınızdan biri stresliyse, sadece gözlerinizi kapatın veya aranızda sağlam, aşılmaz bir duvar olduğunu hayal edin.

Yoga, başlı başına kendinizle olduğunuz, nefes, beden ve zihin koordinasyonunu tamamlayan bütüncül bir yaşam felsefesidir. Yalnızca kendi bedeninizle baş başa kalmanızla birlikte stres seviyeniz en aza indirgenmiş ve zamanla kontrol altına almış olursunuz. Kendinizi keşfetmek için, en doğru yollardan birisidir. sabah işe gitmeden 15 dakikalık surya namaskar (güneşe selam serisi) pratiği ya da öğlen arasında yapacağınız hafif bir yoga akışı sizi stresten uzaklaştırmak için birebir kaynaktır.

Nefes; hayat nefes alarak başlar ve nefes vererek son bulur. Yaşamın kaynağı nefestir. Bu nedenle farkındalıklı nefes almak ve yılların evrimine uğramış ve farklılaşmış nefesimizi yeniden diyafram (karın) nefesine dönerek, yaşam kaynağımıza ulaşmalıyız. İş yerinizde, otobüste, dolmuşta rahatlıkla uygulayabileceğiniz Pranayama nefes tekniği; size kocaman bir alan açacaktır.

-Daha sık dışarı çıkın

İşiniz sizi strese sokan meslektaşlarınızla yollarınızın kesişmesine zorluyorsa, gün içinde, tercihen açık havada kendinizle yalnız kalmaya çalışın. Günlük yürüyüş, stresi en aza indirmenin harika bir yoludur!

-Basit aktivitelerle dikkatinizi dağıtın

Etrafınızdaki biri stresliyse, tüm stresi kendinize aktarmak için nötr bir eylemle dikkatinizi dağıtmaya çalışın. Masanıza sipariş vermeye veya not defterinize not almaya, monitörünüzü silmeye vb. başlayın.

Ayrıca Stratejinizi ve İç Otoritenizi dinlediğinizden emin olun. Bunlar, stresle başa çıkmanın bireysel yolunu bulmanıza yardımcı olacak en önemli iki araç!

Rahatlamanın geleneksel yollarını ihmal etmeyin

Günün sonunda ılık bir duş, yoga, meditasyon, esansiyel yağlarla masaj – sizin için neyin işe yaradığını seçin ve bunu günlük rutininiz haline getirin!

Çok daha fazlasını öğrenmek ve Özüne Dönüş Haritanızdaki tüm merkezlerden bilgi sahibi olmak için, Bireysel Özüne Dönüş Analiz için benimle irtibata geçebilirsiniz.

Sevgi ve Farkındalıkla Kalın 