Bu sitede her gün bir ya da birkaç tane temiz beslenme ürünü, doğal, bitkisel gıda paylaşıyorum. Bu ürünleri sizlere tanıtarak tüm dünyada bilinen ve tüketilen, bilimsel olarak da faydaları ispatlanmış ürünlerle benim gibi siz de tanışın istiyorum. İşte bilim insanlarının kesinlikle mucize besin olarak tanıttıkları ve faydalarına her geçen gün yenisini ekledikleri propolis, son yılların en popülerler ürünlerinden birisidir.
Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz, ancak yakın zamana kadar pek çoğumuzun varlığından bile haberdar olmadığımız propolis, kesinlikle her yaştan hepimizin beslenmemize katılması gereken gıdalardan birisi haline geldi. Peki, nedir bu propolis ve neden yemeliyiz?

Propolis nedir?

İsterseniz konuya şuradan girelim; propolis bizim yemeye doyamadığımız, faydalarını da saymakla bitiremediğimiz bal gibi arıların ürettiği bir besin kaynağıdır. Daha kısa bir tanımla propolis, arıların ürettiği doğal ve şifa kaynağı bir maddedir. Arılar, kovan hazırlarken kovanın yalıtımı için bir madde kullanıyorlar. Bu madde, kovanın iç kısmının da temiz kalmasını sağlıyor, kovanı dışarıdan gelecek zararlı madde ve mikroorganizmalara karşı çok ciddi bir şekilde koruyor.

Propolis, kimi zaman arı poleniyle karıştırılıyor, ancak arı poleninden oldukça farklı bir maddedir. Hatta ilginç bir bitki olarak altını çizmekte fayda görüyorum ki; arıların propolis yaparken faydalandığı bitkiye göre propolisin rengi de farklılık gösteriyor. Ancak bizim genelde karşılaştığımız propolislerin rengi kahverenginin tonlarındadır.

Propolisin içinde neler var?

Propolisin son yıllarda yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre dillerden düşmemesi, herkesin bir yerlerde propolisten bahsediyor olması onun içeriğindeki faydalı maddelerden kaynaklanıyor. Propolis; B1, B2, C ve E vitaminleri bakımından oldukça zengin, demir, kalsiyum, magnezyum, çinko ve bakır gibi minerallerin de en kaliteli kaynağıdır. Hal böyle olunca propolise göre çok daha düşük oranda vitamin, mineral içeren diğer besinleri değil de propolisi tercih etmekte fayda var. Ya da daha akılcı bir yaklaşımla elbette tüm doğal ve temiz besinlerden faydalanılmalı, ancak propolisin ekstra zengin içeriğini de mutfağımızdan eksik etmemeliyiz. İşte bunun için propolisin faydalarına bir bakalım!

Propolisin faydaları

Vitamin ve mineraller bakımından çok zengin olan propolis, bağışıklık sistemimize doğal bir ilaç gibi gelir ve güçlendirir.
Düzenli tüketimde bağışıklık sistemini güçlendirdiği için de grip, nezle, soğuk algınlığı gibi özellikle mevsimsel hastalıklara karşı vücudu koruyor, var olan hastalıkların iyileşme sürecini hızlandırır.
Ağız ve diş sağlığı için çok faydalıdır. Diş eti iltihaplanmalarında, ağız içinde çıkan yaralarda hızlı bir iyileştirici etki yaratır.
Propolis, başta ağız ve diş eti iltihaplanmaları olmak üzere; vücutta oluşan iltihaplı hastalıkların pek çoğunda olumlu, iyileştirici etkilerde bulunur. Bu sayede iltihap, enfeksiyon kaynaklı ülser, mide iltihaplanması gibi rahatsızlıkların da hem önlenmesi hem de doğal yoldan tedavi edilmesi mümkün olur.
Propolisin antioksidan özelliği vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getirmekte, hücreleri yenileme sürecini hızlandırmaktadır. Bu sayede hasar gören hücreler, vücutta oluşan yaralar da çok daha kısa sürede onarılır, kapanır.
Propolisi, arının kovan oluştururken ve kovanı dış etkilerden korurken kullandığını belirtmiştik. İşte nasıl ki kovanı dış etkilerden koruyorsa, vücudu, her bir hücreyi de koruyor, güçlendiriyor. Bu sayede vücutta bakteri ve mantar nedeniyle oluşabilecek hastalıklara yakalanma riski de en aza indiriliyor.
Mikrop, virüs ve bakteri kaynaklı olarak ortaya çıkabilen ağız kenarları başta olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde oluşan uçukların tedavisinde propolis çok etkilidir.
Propolisin çok güçlü bir antioksidan özelliği bulunmaktadır. Bu sayede hücre sağlığı, cilt sağlığı korunur, hatta şampuana katılan bir miktar propolisin saç derisinin sağlığını destekleyerek tüm saç sorunlarını önlediği, giderdiği biliniyor.
Antibakteriyel ve antiseptik özellikleri dolayısıyla propolis, vücudun diğer bölgelerinde olduğu gibi kulakta oluşan ağrı ve iltihaplanmaları da iyileştirici etkilerde bulunur.
Antioksidan dedik, serbest radikallerle savaşır dedik, yüksek miktarda C vitamini içeriğini de eklediğimizde propolisin tam bir kanser karşıtı besin olduğunu söylemek mümkündür. Bu bakımdan propolis hem kanseri önler hem de var olan kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalmasını engeller.

Propolisin kanser karşıtı oluşunu gösteren çalışmalar

Propolisin kanseri önleyen ve tedavi eden bir besin maddesi olduğu verisi, çok uzun ve kapsamlı araştırmalar, çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Kanser alanında araştırmalar yapan bilim insanları, profesörler, onkologlar proropolisin etken maddelerinden birisinin caffeic acid penetil ester olduğunu tespit etmişlerdir. İşte bu madde, kanserli hücrelerin yayılma hızını düşürüyor, kanserin ilerlemesini engelliyor. Hatta propolisin sağladığı faydanın oranı kanser türüne göre farklılık gösterse de; % 47 ile % 52 arasında bir oranla kanserli hücrelerin büyüme hızının yavaşladığı bilimsel bir gerçektir.

Bu bilgi, çok sayıda araştırmanın ortak sonucuyla ulaşılmış bir veridir. Bu sonucu destekleyen bir başka araştırmada ise; belirli bir süre düzenli ve yeterli miktarda propolis tüketen kişilerin, vücudun farklı bölgelerinde oluşmuş olan tümörlerin büyüme hızının yavaşladığı belirlenmiştir. Bu araştırma da diğerlerini destekler nitelikte; yine kanserin türüne değişse de tümörlerin büyüme hızı yaklaşık % 47,5 oranında baskılanabiliyor.

Burada altı çizilen ver bilgi, kesinlikle bilimsel araştırmalara ve kaynaklara dayanarak sunulmuştur. Asla bir duyum ya da öznel bir kanı kullanılması mümkün değildir.

Bu bağlamda yapılan araştırmalar ve sonuçları yukarıdaki bilgileri destekler niteliktedir. Fakat yine de kanser gibi çok ciddi ve hayati bir rahatsızlığı olan kişiler propolis ya da diğer doğal ürünleri doktora danışmadan, doktorun önerisi olmadan tüketmemelidir.

Aynı bağlamda benim faydalarını anlattığım tüm besinlerin, ürünlerin altında mutlaka doktora danışılması gerektiğine dair bir ibare bulunmaktadır. Aynı kuralımız propolis için de geçerli elbette.

Bir de her birimiz kesinlikle biricik ve kendimize özel bir bünyeye, vücuda sahibiz. İşte bu “kimseye tam olarak benzemez” özelliklerimiz dolayısıyla 100 kişide her hangi bir soruna yol açamayan ürün bizde bazı olumsuzluklara yol açabiliyor. Bu bakımdan tüketeceğiniz, kullanacağınız ürün her ne olursa olsun, öncelikle küçük bir miktar alıp etkiyi gözlemlemekte fayda var.

Propolis nereden alınır?

Aslında yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız her bir ürün gibi propolisin de en kaliteli ve doğalını bulmak, almak durumundayız. İşte bunun için satın aldığınız propolisin kesinlikle ve kesinlikle “organik ürün” belgesi olmasına dikkat edin. İster küçük parçalar halinde katı, isterseniz de bir şişede damlalar halinde sıvı olanı alın, ama mutlaka güvendiğiniz aktarlardan, organik marketlerden alın.

Propolis nasıl kullanılır?

Aslında propolisi kullanma şeklimiz nasıl bir şikayetimiz olduğu ve hangi alanda fayda görmek istediğimize göre de değişebiliyor. Örneğin; ağız içi, diş eti ya da boğaz iltihaplanması gibi sorunlardan şikayetçiysek propolis ile gargara yapabiliriz. Tüm vücut için faydalanmak istiyorsak 1 çay bardağı çayın içine 10- 15 damla propolis damlatıp afiyetle içeriz.

Eğer propolisi sıvı olarak değil de katı parçalar halinde aldıysak rendeleyerek toz haline getirip, yine içeceklerimize ekleyebiliriz. Fakat benden size tavsiye, sıvı halde alırsanız tüketimi daha kolay olacaktır.