Sağlık ve Zindelik İçin Müzik Terapisi

 

Çoğu insan için müzik günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Bazıları sabah işe gidişlerini kolaylaştırmak için, bazıları egzersiz sırasında enerjik kalmak için favori bir çalma listesi açar. Pek çok insan yemek pişirirken, duş alırken veya çamaşırları katlarken müziği rutinine dâhil eder.

Müzik genellikle ruh hali ile bağlantılıdır. Bir şarkı bizi mutlu, üzgün, enerjik veya rahat hissettirebilir. Müziğin zihin ve duygu durumu üzerinde oldukça etkili olduğu düşünüldüğünde, müzik terapisinin çeşitli koşulları yönetmede kullanılması şaşırtıcı olmamalıdır.

Her ne kadar kişinin kendi kültüründen gelen müzik en etkili olsa da, tüm müzik türlerinin terapötik etkileri olabilir. Çin tıp teorisinde, beş iç organ ve meridyen sisteminin, iyileşmeyi teşvik etmek için kullanılan müzik tonlarına sahip olduğuna inanılmaktadır.

Müzik türleri, uyandırdıkları nörolojik stimülasyon türlerine göre farklılık gösterir. Örneğin, klasik müziğin rahatlama sağladığı, rock müziğin ise rahatsızlık hissine yol açabileceği öne sürülmüştür. Müzik, terapötik etkilerini kısmen ağrı eşiğini yükselterek elde edebilir.

Müzik, gizli duygusal tepkileri ortaya çıkarmaya ve yaratıcı iç görüleri teşvik etmeye yardımcı olan değiştirilmiş bilinç halleri üretmek için rehberli görüntülerle kullanılabilir. Müzik, çocukların okuma ve dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için sınıfta da kullanılabilir. Alıcı yöntemler, canlı veya kaydedilmiş müzik dinlemeyi ve bunlara yanıt vermeyi içerir. Yanıtlarının tartışılmasının, insanların kendilerini sosyal olarak kabul edilen yollarla ifade etmelerine ve kişisel sorunları incelemelerine yardımcı olduğuna inanılmaktadır.

Duygudurum geliştirme ve kaygı /stresten kurtulma için müzik terapisinin kullanımını destekleyen güçlü bilimsel kanıtlar vardır . Müzik terapisinin kullanıldığı alanlar şunlardır;

Otizm

Otizm spektrum bozuklukları (OSB), iletişim ve sosyal etkileşimin yanı sıra olağandışı, tekrarlayan davranışlarda güçlüklerle karakterizedir. Bazı profesyoneller, duruma atıfta bulunmak için daha geniş bir terim olan yaygın gelişim bozukluğunu (PDD) kullanır. Diğer dört bozukluk PDD olarak nitelendirilir – Asperger sendromu, çocuklukta dezintegratif bozukluk, yaygın gelişimsel bozukluk – başka türlü tanımlanmamış (PDD-NOS) ve Rett sendromu.

Otizm spektrum bozukluğu olan kişiler genellikle müziğe daha fazla ilgi ve tepki gösterirler. Bu, sözlü ve sözsüz iletişim becerilerinin öğretilmesine ve normal gelişim süreçlerinin oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Demans

Demans, hastalık veya travma ile ilişkili olarak beyindeki değişikliklerden kaynaklanabilir . Değişiklikler kademeli veya hızlı bir şekilde gerçekleşebilir. Demanstan etkilenebilecek bilişsel işlevler arasında karar verme , yargılama, hafıza , mekânsal yönelim, düşünme, akıl yürütme ve sözlü iletişim yer alır. Demans, etkilenen beynin alan(lar)ına bağlı olarak davranış ve kişilik değişikliklerine de neden olabilir.

Alzheimer, demans ve diğer zihinsel bozuklukları olan yaşlı erişkinlerde, müzik terapisinin agresif veya ajite davranışları azalttığı, bunama semptomlarını azalttığı, ruh halini iyileştirdiği ve banyo yapmak gibi günlük görevlerle işbirliğini geliştirdiği tespit edilmiştir. Müzik terapisinin, yaşlı demans hastalarında kalp veya beyin hastalıkları riskini de azaltabileceği ortaya koyulmuştur.

Depresyon

Depresyon, kişinin yeme ve uyuma şeklini, kendisi hakkında hissetme şeklini ve yaşam durumları hakkında düşünme şeklini etkileyen bir duygudurum bozukluğudur. Üzüntü, kayıp veya geçici ruh hali durumlarının normal duygusal deneyimlerinden farklı olarak, depresif bozukluklar kalıcıdır ve bireyin düşüncelerini, davranışını, ruh halini, aktivitesini ve fiziksel sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir. Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne (NIMH) göre, depresif bozukluklar her yaş grubundan insanı oldukça fazla etkileyen bir duygudurum bozukluğu.

Müzik terapisinin antidepresan ilaçlara yanıtı artırabileceğine dair kanıtlar var. Depresyonu olan yaşlı erişkinlerde, ev tabanlı bir müzik terapisi programının uzun süreli etkilerinin olabileceği; depresif yetişkin kadınlarda, kalp hızında, solunum hızında, kan basıncında ve depresif ruh halinde azalmaya yardım edebileceği düşünülmektedir. Müzik terapisi, sağlık problemlerinden dolayı depresif hisseden kişiler için de tedavi sürecinde destekleyici olarak kullanılabilmektedir.

 

Uyku Kalitesi

Uykusuzluk, gündüz aşırı uyku hali ve enerji eksikliğine neden olabilen yaygın bir sağlık sorunudur. Uzun süreli uykusuzluk, kişinin kendini yorgun, depresif veya sinirli hissetmesine, dikkat, öğrenme ve hatırlamada güçlük çekmesine ve işte veya okulda tam olarak performans gösterememesine neden olabilir. Şiddetli uykusuzluk, depresyon ve anksiyete gibi sorunlara neden olabilecek nörokimyasal değişikliklere neden olarak uykusuzluğu daha da karmaşık hale getirebilir.

Yaşlı yetişkinlerde müzik, önemli ölçüde daha iyi uyku kalitesi ve daha uzun uyku süresi, daha fazla uyku verimliliği, daha kısa uykuya dalma süresi, daha az uyku bozukluğu ve daha az gündüz işlev bozukluğu ile sonuçlanabilir. İlkokul çağındaki çocuklarda veya stabil prematüre bebeklerde de fayda olduğuna dair kanıtlar vardır. Müzik terapisi, EEG testi yapılan çocuklarda uyku veya sedasyon sağlamada kloralhidrat kadar etkili olabileceği düşünülmektedir.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Nasıl ki bazı müzikler gevşemeye ve iyi hissetmeye yardımcı olabiliyorsa, bazı müzikler de ajitasyona neden olabilir. Dinleyicinin kişisel tercihini yansıtan müziğin arzu edilen etkilere sahip olma olasılığının daha yüksek olduğuna dair kanıtlar vardır. Tıbbi prosedürler sırasında kulaklıkla müzik çalınması, hastanın prosedürlerle işbirliğine engel olabileceği uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

Müzik, potansiyel olarak tehlikeli tıbbi veya psikiyatrik durumlar için tek tedavi olarak kullanılmamalıdır. Müzik terapiyi sevmeyen kişilerde ajitasyon veya strese neden olabileceğinden kullanılması önerilmemektedir.

Her zaman olduğu gibi, yeni tamamlayıcı veya alternatif tedavileri denemeden önce lütfen bir uzmana danışın. Bir uzman ile konuşmak, ihtiyaçlarınıza uygun en etkili tedaviyi seçmenize yardımcı olacaktır.

Keyifli ve enerji dolu bir gün dilerim.

Dr. Yasemin GEÇERLER

 

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.