Beslenmemizin etkilerini vücudumuzda gördüğümüz aşikardır. Nasıl beslendiğimize bağlı olarak yaşlanmamızı da geciktirebileciğimizi söylesem size . Yaşlanmak değil de sağlıkla yaş alıp son derece genç bir vücuda sahip olmak mümkün.
Sağlık alanındaki gelişmelerle birlikte artık insanoğlunun yaşam süresi uzadı. Her yaş ayrı güzel , tecrübesiyle,bilgeliği ve yaşanmışlığı ile güzel fakat vücudumuzun da bizimle aynı fikirde olması için ona iyi bakmak gerekiyor. Bu noktada sağlıklı beslenmek önemli çünkü kötü beslenme alışkanlıklarınız varsa bu kilo almanıza ,yağlanmanıza bunun sonucunda doğal olarak organlarınızın yağlanmasına, bazı hastalıklara davetiye çıkarmanıza ,daha depresif daha mutsuz olmanıza sebep olabilir bu da vücudunuzun fiziksel olarak yaşlanması demektir.
Yaşlanmak doğal bir süreçtir fakat genç kalmak sağlıklı olmak da hepimizin hayali. Antiaging uygulamaları aslında herhangi bir sorun ortaya çıkmadan önlem almaya yöneliktir. Yani ne kadar erken yaşamımızı buna göre şekillendirirsek o kadar iyi olur. Anti aging beslenme ile amacımız:
cildimizin dokusunun elastik yapısını korumak ve arttırmak, bilişsel olarak sağlıklı olmak, hormonlarımızın dengeli olması,oksidatif stresi önlemek , hücrelerimizin sağlıklı kalmalarını sağlamak ,hastalıkları önlemektir. Fiziksel yaşlanmanın tüm belirtileri yavaşlatılabilir ve sağlıklı yeterli beslenerek kaliteli yaşam süresi uzatılabilir.
Yaşlanmaya karşı dimdik durabilmek için yapmamız gerekenler:
Öncelikle su içeceğiz !
Vücudumuzda gerçekleşen metabolik olalar için suya ihtiyaç vardır. Cildimizi daha ışıl ışıl görünmesi elastik özelliğini koruyabilmesi nemli formunu koruyup kırışıklıkların azalması için mutlaka su içmeliyiz. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus çay kahve tüketiminin susuzluğu azaltması ama diüretik etkide oldukları için vücuttan su atımını arttırdıklarını unutmayın ve içtiğiniz çay kahve kadar daha su içmeyi unutmayın.
Llifli beslenin!
Yüksek lifli beslenmeyi özellikle zayıflatma diyetlerinde , lifli besinlerin hacimce fazla yer kaplaması ve tokluk hissi vermesi için sıkça konuşuyoruz . Ama liflerin faydası sadece bu kadar değil. Lifler aynı zamanda kan şekerinin ve kolesterolün düzenlenmesinde yardımcıdır. Hacimce fazla oldukları için bağırsaklarda da yer kaplarlar ,bağırsak hareketliliğini sağlarlar. Prebiyotiklerdir : bağırasaklardaki yararlı bakteriler(probiyotikler) lifleri besin olarak sindirir .probiyotiklerin lifleri sindirmesiyle de kısa zincirli yağ asitleri oluşur ve bağırsaklardaki inflamasyonu azaltır.
Sağlıklı yağlar tüketin!
Yıllarca istenmeyen fazla kiloların faturası yağlara kesildi.Yağdan hep korktuk fakat artık korkmamız gerekenin trans yağlar olduğunun bilincinde olarak sağlıklı yağların tüketiyoruz. Omega 3 yağ asitlerine diyetimizde bolca yer vermeliyiz . Omega 3 beyin sağlığı ve bilişsel fonksiyonların sürdürülmesi için gereklidir.ayrıca cilt yapısının elastikliğinin korunmasını sağlar ve iyi bir bağışıklık güçlendiricidir. Bu sebeple beslenmenize omega 3 kaynaklarını mutlaka ekleyin . Özellikle somon ,ton balığı , keten tohumu, ceviz iyi omega 3 kaynaklarıdır. Tekli doymamış yağ asitleri içeren zeytin, zeytinyağı ve avokadoyu da unutmayın
Hücrelerin yaşlanmasını önleyin!
Vücudumuz daima çalışıyor metabolik yapım ve yıkım gerçekleşiyor. yıkım sırasında ortaya çıkan serbest radikaller hırçın davrandıkları için hücre harabiyetine sebep oluyorlar bunu engellemek için antioksidanca zengin besinlerle beslenmek gerek.Antioksidanca zengin zencefil,zerdeçal , yeşilçay , kakao,bitter çikolata,yaban mersini rengarek sebze ve meyvelere beslenmenizde yer verin.
Takviyelerden destek alabilirsiniz!
Artık maalesef sağlıklı bir beslenme ile yine de yeterli mikro besin öğelerini vücudumuza alamıyoruz. Eksiklikleri tamamlamak adına besin takviyeleri kullanılabilir. İyi bir multivitamin , koenzim Q10, alfa lipoik asit, kolojen kullanabilirsiniz ama bir uzman kontrolünde takviye almanızı tavsiye ederim.
Yeterli beslenin !
Yeterli beslenmek derken porsiyon kontrolünü kastediyorum. Porsiyon kontrolünü sağlayamazsak çok faydalı besinler de gereksiz kaloriye dönüşüp vücudumuzda yağ olarak depolanıyor. Vücudunumuzun yediğimiz tüm yiyeceklerini sindirmek için çaba harcayacağını unutmayın.
İşlenmiş besinlerden, şekerden ve paketlenmiş abur cuburlardan uzak durun
Bir besin ne kadar işlenirse besleyici olma özelliğini o kadar kaybediyor. Bu sebeple rafine unlardan ,şarküteri ürünlerinden ve rafine şekerden uzak durmak gerekir . Bu besinlerin besleyiciliğinin olmamasının yanında , içerdiği katkı maddelerinin de toksik etkisi bağırsaklarda inflamasyonu tetiklediklerler. Böylece bağırsak sağlığının bozulmasına daolayısıyla bağışıklık sistemine zarar verirler. Sağlıklı yaş alabilmak için bu tarz yangıya sebebiyet veren besinlerden uzak durmak akıllıca olacaktır.
Ayrıca şeker cildin erken yaşlanmasına elatikliğinin ve nemini kaybedip kırışmasına sebep olurlar.Rafine şekerden uzak durmanın yaninda glisemik indeksi yüksek beyaz ekmek ve makarnanında da işlenmiş unlardan elde edildikleri için benzer etkileri vardır .
Gece hayatına son verin !
Modern insan olarak gecelerimizde artık neredeyse gündüzlerimiz gibi ışıl ışıl.Halbuki vücudumuzun geceleri dinlenmeye ihtiyacı var.geceleri özellikle 00.00 ile 04.00 arasında uykuda olmak çok öemli.vücudumuzdan melatonin salgısı bu saatlerde arttığı için iyi bir uyku için bu saatler önemli.ama bizler modern haytla birlikte geç saatlere kadar oturuyoruz ,bazen çalışıyoruz bazen televizyon izliyoruz ,elimizden telefonları bir türlü bırakamıyoruz. Eğer bir gece kuşuysanız, gecelerle vedalaşın sağlıklı yaş almak için uyku saatlerinize dikkat edin .
Toparlarsak eğer yıllara meydan okuyabilmek için öncelikle bol bol su tüketmeli çay ve kahve tüketimimizi sınırlamalıyız. Lif içeriği yüksek ,antioksidan , vitamin mineral içeriği yüksek olduğu için bol bol sebze ve meyve tüketmeliyiz. Yemeklerinizin yanında mutlaka rengarenk salatalar olsun. Mevsim meyvelerinde tüketin. Porsiyon kontrolüne dikkat edin ideal kilonuzda kalmaya çalışın.gerekirse besin takviyelerinin kapısı çalın İşlem görmüş ,paketlenmiş ,katkı maddeleriyle raf ömrü uzatılmış yiyeceklerden marketlerdeki abur cubur reyonlarından uzak durun.
Tüm bunların yanı sıra alkollü içecekleri, tütün içeren ürünleri hayatımızdan çıkarmak ayrıca tuz tüketiminizi de sınırlamayı unutmayın .
Sağlıkla yaş alabilmeniz dileğiyle
