Selülit, özellikle yaşlanmanın etkisiyle bacaklarda, kalçalarda, karında ve kolların arka kısımlarında ortaya çıkan ancak yaşlanmadan da meydana gelebilen, portakal kabuğu ve göçüklü cilt görünümü olarak tanımlanıyor. Temel olarak, cildinizin altında kütleler halinde yağ dokuları bulunuyorsa ve bunlar bağ dokular üzerinde baskı yapıyorlarsa, bu durum portakal kabuğu görünümüne yani selülite sebep olacaklardır. Bu görünüme katkı sağlayan faktörler arasında ise hareketsizlik, hormonal değişimler ve beslenme düzeni gibi bilindik faktörler yer almaktadır.

Yetişkinlerin bu gevşek cilt ve selülit problemine sahip olmalarının en büyük sebebi, cildin altındaki eşit olmayan yağ depolarıdır. Kadınlarda daha sıklıkla görülmektedir ve cilt elastikiyetini kaybettikçe daha sık ortaya çıkmaktadır. Lakin kilo ve hormon problemleri çeken ergenlerde bile görülmesi mümkündür.

Bir cilt problemi olarak selülit ciddi anlamda zararlı değildir ve onu olduğu gibi bırakabilirsiniz. Lakin estetik kaygılardan dolayı onlardan kurtulmayı istemeniz çok doğaldır.

Selülitin Temel Sebepleri

Selüliti tetikleyen temel faktörler aşağıdaki şekilde sıralanıyorlar:
• Kötü beslenme
• Sıvı birikimi
• Dehidrasyon
• Kan akışındaki zayıflama
• Cildin zayıf kolajen yapısı
• Aşırı kilolar ve artmış yağ kütleleri
• Hormonal değişimler
• Hareketsiz yaşam tarzı

Bunların yanında diyabet, genetik yapı, alerjiler, sigara içimi, güneşe çok fazla maruz kalmak, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları, aşırı alkol tüketimi, aşırı kafein tüketimi gibi faktörler de maalesef selülite katkıda bulunmaktadırlar.

Selülitin Doğal Tedavisi

Sağlıklı Bir Beslenme Düzeni

Vücudumuzda bulunan fazla yağ dokularını azaltmak, yani sağlıklı beslenmeye başlamak, kilo vermemizi sağlar ve bu da selülitli görünümün azaltılmasına yardımcı olur. Kilo vermeden selülit probleminin çözülebileceğini düşünmeyin.
Selülite karşı tüketmeniz gereken besinler aşağıdaki şekilde sıralanıyorlar:

• Keten tohumu: Cilt sağlığı ve kilo verme için yararlıdır, ayrıca östrojen düzeylerini düzenler ve kolajen üretimine katkıda bulunur.
• Bol sulu besinler: Dehidrasyon cildin kurumasına sebep olur ve bu nedenle onu önlemek gerekir. Taze sebze ve meyveleri tüketmeyi unutmamalısınız.
• Bol lifli besinler: Sebzeler, tohumlar, kuruyemişler ve orman meyvelerinde bol miktarda lif bulunur. Bu liflerin antioksidan bileşenleri metabolizmayı destekler ve cildi yaşlandıran serbest radikal zararlarını minimuma indirirler.
• Temiz protein kaynakları: Organik et ve et ürünlerini tüketmek, kolajen üretimini arttırır ve bu da cildin esnekliğini korumasına yardımcı olur.
• Potasyum zengini gıdalar: Yeşil yapraklı sebzeler, avokado, muz, hindistan cevizi suyu ve diğer prebiyotik gıdalarda potasyum bulunur.
• Sağlıklı yağ asitleri: Balık ve hindistan cevizi yağı sağlıklı dokulara destek olmaktadır.
• Yosun: Kelp olarak da adlandırılan deniz yosunu, özellikle bir besin katkısı olarak satılmaktadır ve yağ yakımını hızlandırmaktadır.
• Su: Selülit ile mücadelede su çok önemlidir. Çünkü vücut toksinleri ancak su ile atabilir ve bunun yanında esnekliğini suyun verdiği nem ile sağlar.

Elbette kaçınmanız gereken bazı besinler de mevcut:

• Şeker ve tuz
• Rafine un ve rafine tahıl ürünleri
• Alerjen besinler
• Trans ve hidrojene yağlar

Daha Fazla Kolajen Tüketin

Cildimizin katmanları ve diğer bağ dokular, kolajenden oluşurlar. Yani cilt güçlüyken, selülit görünümü de azalır. Kolajen insan bedeninde en çok bulunan proteindir ve cildin esnekliği, genç dokusu ve gücü için gereklidir. Onu almanın en kolay yolu ise kemik suyu tüketmektir. Kemik suyu içerisinde proline ve glycine adı verilen amino asitler bulunur ve bu amino asitler kolajen üretiminde kullanılırlar. Ek olarak mineral ve antioksidan içerikler bakımından da zengindir.

Anti-Selülit Besin Destekleri Alın

Aşağıdaki maddeleri içeren besin destekleri, selülit ile mücadelenizde size yardımcı olacaklardır.

• Bromelain ve proteolytic enzimler
• Kola cevizi
• Yeşil kahve ekstresi

Düzenli Olarak Egzersiz Yapın

Beslenme düzeninizi iyileştirmek ve besin destekleri almanın yanında, egzersiz fazla yağlarınızdan ve selülitlerinizden kurtulabilmeniz için ideal bir çözüm olabilmektedir. Özellikle taş devri egzersizi olarak adlandırılan yoğun egzersiz programının, kalça ve bacaklardaki yağların eritilmesi hususunda oldukça etkili olduğu bilinmektedir.

Cildi İyileştiren Öz Yağlar Kullanın

Ticari olarak satılan selülit kremleri genellikle pahalı ve etkisiz oluyorlar. Bunun yanında bu ilaçlarda cildinizi rahatsız edecek maddeler de bulunabiliyorlar. Bunun yerine greyfurt öz yağını hindistan cevizi yağı ile karıştırabilir ve cildinizin su kazanmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca bu yağın içerisindeki anti-inflamatuvar içerikler, selülit görünümünün yok edilmesini sağlıyorlar ve yeni yağ hücrelerinin oluşumuna engel oluyorlar.

Liposuction ve Selülit

Liposuction veya Türkçe adıyla yağ aldırma operasyonu, son zamanlarda kadınlar tarafından çok tercih ediliyor ve selülitin ortadan kaldırılması için bir çare olarak görülüyor. Aslında çok kusurlu bölgelerin belli bir kalıba sokulması ve genel estetiğe katkıda bulunulması için keşfedilmiş olan bu uygulama, bazı potansiyel riskleri de beraberinde getiriyor.

Zira liposuction cerrahi bir uygulamadır ve tüm cerrahi uygulamalarda bulunan temel riskleri de beraberinde getirmektedir. Anestezi altında uygulanan operasyonda ortam şartları önemlidir ve ayrıca anestezi olmaması gereken kişilerin sıkıntılar yaşadıkları bilinmektedir.

Liposuction bu bağlamda, herhangi bir doğal tedavi yöntemi ile selülitlerine kavuşamamış bireylerin en son tercihleri arasında yer almalıdır. Ayrıca yağ aldırma operasyonunun sonrasında bir kaç yıl içerisinde yeni yağ hücrelerinin oluşumu gözlenmiştir.