• Rewired with Dr. Joe Dispenza

Kuantum fiziği, sinirbilim, beyin kimyası, biyoloji ile genetik alanlarını birleştiren dünyaca ünlü yazar ve araştırmacı Dr. Joe Dispenza’nın kendi sunduğu bu belgesel; bugüne kadarki tüm kitaplarının ve sunumlarının görsel bir özü niteliği taşıyor. Gaia platformu için hazırladığı ve göz alıcı görsellerle bezenmiş 13 bölümlük Rewired serisinde Dr. Dispenza; maddeye hükmetmek, beyni ve vücudu yenilemek için bilinci kullanarak günlük inanç ve algıların nasıl değiştirilebileceğini anlatıyor. Kendisinin en son araştırması; beyinde, yaşamda yeni fırsatları tezahür ettirmemize izin veren elektromanyetik imzalar yaratma ve kontrol etme konusunda doğuştan gelen bir yeteneğimiz olduğunu doğrulayan bir nitelik arz ediyor. Bu paralelde şekillendirdiği serinin her bölümünde; ilgili konularda rehberlik ederek, bireyin kendini dönüştürmesine ve kalp-beyin tutarlılığına ulaşmasına yardımcı olabilecek açıklamalarda bulunuyor. Anlaşılır ve samimi üslubuyla Joe Dispenza, güncel verilerden yararlanarak; optimal mutluluk, başarı ve sağlık elde etmek için kendilerini yeniden programlayan (rewire) ve sonuca ulaşan kişilerin vaka çalışmaları ile de aktarımlarını taçlandırıyor.

  • Becoming You

 

Apple Tv+ platformunda yer alan ve Altın Küre Ödüllü Olivia Colman tarafından anlatılan aile dostu bir belgesel televizyon dizisidir. Bir çocuğun ilk 2.000 gününün, hayatının geri kalanını nasıl şekillendirdiği üzerine odaklanan seri; dünya çapında 100’den fazla çocuğun gözünden aktarılarak düşünmenin, konuşmanın, hareket etmenin nasıl öğrenildiğini anlatıyor. Nepal’den Japonya’ya ve Borneo’ya kadar ilk 2.000 günleri boyunca takip edilen çocukların, doğumdan yaklaşık beş buçuk yaşına kadarki ilgili süreçlerine dair düşündürücü bir bakış sunuyor. Fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik olarak çocuk gelişimi hakkında bilimsel bir ders olarak değil de; değişiklikleri gerçek hayattan örneklerle göstermek için tasarlanmış olan bu seri, cinsiyet farklılıklarını tanımak da dahil olmak üzere çocukların öz kimlik oluşturma sürecindeki temel aşamalarına göz atıyor. Dolayısıyla gösterinin küresel odağı, çocukların gelişiminin büyük ve küçük kültürel farklılıklardan etkilenişlerini göstermekle birlikte, nerede olurlarsa olsunlar temelde aynı olduklarını ve sanıldığının aksine daha çok ortak noktaları olduğunun gözlemlenmesine imkan tanıyor.

  • The Me You Can’t See

Dünyaca tanınan talk show sunucusu Oprah Winfrey ve Prens Harry’nin yapımcılığını üstlendiği belgesel serisi, Kovid-19 ve uzun karantina süreci ile etkisi daha fazla hissedilen ruhsal sağlık konusuna odaklanıyor. Mini belgesel seride, hem ikilinin hem de müzisyen Lady Gaga, aktris Glenn Close ve yıldız aktör Robin Williams’ın oğlu Zak Williams gibi ünlü kişiliklerin yanı sıra çeşitli sosyo-ekonomik katmanlardan birçok kişinin yaşadığı psikolojik problemler birincil ağızdan aktarılıyor. Çocukluk travmaları, kaygı bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk ve depresyon gibi ruhsal hastalıklara dair kişisel deneyimler; alanında uzman sağlık çalışanlarının ve akıl sağlığı savunucularının görüşleri aracılığıyla izleyicilere rehberlik edecek bir formatta sunuluyor. Kendi rahatsızlıklarının üstesinden nasıl geldiklerini anlatmaları noktasında, izleyicilerine kendi travmalarına dair farkındalık kazandırarak iyileşme yolunda yeni bir anlayış ve umut verme amacı taşıyor.

  • The Goop Lab

Oscar ödüllü ABD’li aktris ve iş insanı Gwyneth Paltrow’un aynı adlı yaşam tarzı ve sağlık şirketinin ekibi ile gerçekleştirdiği, her bölümü belirli bir sağlık konusuna odaklanan ilginç ve bilgilendirici Netflix serisidir. Çokça tartışılan dizide hem Paltrow’un kendisi hem Goop çalışanları çeşitli tedavi ve terapileri, kendi üzerlerinde deneyerek irdeliyor. Ancak tüm ifade bulan tekniklerin tıbbi tavsiye sağlamak için değil, eğlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla tasarlandığının altı çiziliyor. Öyle ki sanrı yaratan ilaçlar (psychedelics), soğuk su tedavisi, kadın cinselliği, yaşlanma karşıtı diyetler, enerji terapileri ve ölülerle iletişim konuları derinlemesine ele alınırken; bir dizi doktor, alternatif tıp pratisyeni, çeşitli sağlık guruları ile çalışıldığı belirtiliyor. Bilimsel olarak doğrulanmış gerçeklerin yerine anekdotlar ve deneyimler sunan The Goop Lab serisi bu anlamda, özellikle kadın sorunlarına olumlu bir bakış açısı sunması ve alternatif tıbbi müdahalelerin keşfedilmesine katkısı nedeniyle övülüyor.

  • The Mind Explained

Netflix’in çok izlenen belgesel serisi ‘Explained’in yaratıcı ekibi Vox’un üretimi olan yeni bir belgesel dizisi olan yapımda, bu kez sadece zihnin yapısı mercek altına alınıyor. Beş farklı tema çerçevesindeki 20 dakikalık mini belgeseller şeklinde, sinirbilim (nörobilim) konuları irdeleniyor ki bunlar; hafıza, rüyalar, anksiyete, farkındalık ve psikedelik maddeler olarak sıralanıyor. Bilimsel anlamda konuya uzak olan izleyicilerin odaklanmasını da kolaylaştırmak adına; dizide röportajlara, karikatürlere ve animasyonlara yer verilmiş olması dikkat çekiyor. Anlatıcılığını ünlü aktris Emma Stone’un gerçekleştirdiği mini seride böylece ince ayrıntılarına girilmeden; bir panik atak sırasında amigdalada devam eden aktivitelerin hangileri olduğu, anksiyete bozukluklarında beynin nasıl çalıştığı, sanrıya sebep olabilen belirli ilaçlar kullanıldığında beyinde neler yaşandığı, rüya görülürken kafanın içinde neler meydana geldiği gibi temaları ilgi uyandırıcı nitelikte inceleyebilmek mümkün kılınıyor.

  • Headspace: Guide To Meditation

Kendisini meditasyon ve farkındalık uzmanı olarak tanımlayan Budist keşiş Andy Puddicombe’un aynı isimli sesli uygulamasının, görselleştirilmiş versiyonu olarak hayat bulan 8 bölümlük bir mini dizidir. Çok bilinen telefon uygulamasında kullanıcılarına sundukları rehberli meditasyon eğitimini ekrana taşıyan ve Puddicombe’un kendi sesinden aktarılan serinin her bir bölümünde; cinsellik, öfke ve kaygı gibi birçok duyguyla başa çıkmak için bir stratejiye odaklanılıyor. Akışta olma, acıyla ve öfkeyle başa çıkma ile sınırsız potansiyele ulaşma vd. konulara dair farkındalığın nasıl uygulanabileceği hakkında öğretici hikâyeler anlatılıyor. Animasyonlarla renklendirilen on dakikalık kısa bir teorik girişe, hemen ardından uygulanabilecek olan on bir dakikalık bir rehberli meditasyon eşlik ediyor. Meditasyon yolculuğuna başlamak isteyenlere ve/veya arkasındaki bilim hakkında öz bilgi edinme arzusundakilere teoriyi pratiğe geçirme imkanı sağlayan seri, rahatlamaya yardımcı günlük teknikleri ev konforunda izleyicisiyle buluşturuyor.

  • Surviving Death

Yazar ve gazeteci Leslie Kean’in aynı isimli kitabından uyarlanan seri; kitaplarında olduğu gibi yazarın ölümün bilimsel temeller, ölüme yakın deneyimler ile geçmiş yaşam deneyimlerinin ardındaki olağanüstü gerçekler ilgili araştırmaları üzerine temelleniyor. Dizide; Virginia Üniversitesi’nin Algısal Çalışmalar Bölümü’nde (The Division of Perceptual Studies -DOPS-) yürütülen, zihin/beyin ilişkisinin doğasına dair ana akım bilimsel paradigmalara meydan okuyan fenomenlerin incelendiği çalışmalar üzerinden gidiliyor. Bu paralelde psişik medyumluk hakkındaki inançları da irdeleyen ve altı bölümden oluşan belgesel dizi; bilimsel parapsikolojiyi bilim olarak sunduğu için çokça eleştirilmekle birlikte, oldukça zor bir konunun dengeli bir şekilde ele alındığı nitelendirmesiyle de çokça ilgi topluyor.

  • 100 Humans

‘Bir odaya 100 kişi koysanız ve doğru deneyleri uygulasanız, insan davranışları hakkında bazı cevaplar alabilir misiniz?’ sorusundan hareketle hayata geçirilen bir sosyal deney serisi olarak 100 Humans, komedi-bilim dizisi formatında tanımlanıyor. Her bölümde yaş, etnik köken, cinsiyet ve cinsel yönelimleri açısından geniş bir örneklem üzerinden seçilen isimsiz yüz kişilik bir grup, insan davranışları hakkında cevaplar alınmak üzere birtakım deneylere tabi tutuluyor. Mutluluk, işkence, seks ve insan olmanın çeşitli yönleri, etkileşimli deneyler çerçevesinde irdelenmekle kalmıyor; aynı zamanda, alınan belirli sonuçların nedenlerine dair uzmanlarla röportajlara da yer veriliyor.

  • Connected: The Hidden Science of Everything

Gazeteci Latif Nasser, hiç düşünülmeyen olgular aracılığıyla herkesin birbirine bir şekilde bağlı (connected) olduğu bir yaşam sürdüğünü bu seriyle, gözler önüne getirme gayesini somutlaştırıyor. Dünyayla ve evrenle bağlantı kurulmasının karmaşık yollarını araştıran bölümler vesilesiyle; örneğin gözetleme sistemleri kapsamında yüz tanıma yazılımlarının, bebek monitörlerinden çiftlik hayvanlarının yaşam kalitelerine yardımcı olmak için ruh hâllerini anlamak üzerine kurulan ekranlara değin geniş kullanımın nasıl işlediğini aktarıyor. Bu paralelde rakamların sahtekarlık ve tahminlerdeki kullanımı, nükleer silahların şaşırtıcı faydaları, bulutlar, tozlar ve dışkı gibi diğer çarpıcı başlıklar farklı bir gözle irdeleniyor. Yeni bir bakış açısı sunmak üzere hazırlanan her bir bölüm; çizgi animasyonlar ve hareketli grafikler ile renklendirilerek, ilginç ve bir o kadar da bilgilendirici bir belgesel dizisi olarak hayat buluyor.

    • (Un)Well

İyileşmeyi öne çıkaran ve 4,5 trilyon dolarlık bir endüstri hâline gelen sağlıklı yaşam olgusuna mercek tutan yeni bir belgesel seri olarak yer alıyor, UnWell. Arı zehri tedavileri, tantrik seks, uçucu yağlar ve anne sütü içmek gibi şifa ve sağlık konusundaki eğilimlerin vaatlerini yerine getirip getirmediği sorusunu yönelten bölümlerde; bir anlatıcı yer almıyor ve sunulan bilgiler hakkında izleyiciler, kendi kararlarını vermeye bırakılıyor. Bu nedenle birçok tartışmanın hedefi olmakla birlikte, irdeledikleri tedavilerin etkinliği ve güvenliğinin kullanıcıları tarafından sorgulanması amacıyla kurgulanmış olduğunun altı çiziliyor. Çeşitli sağlık trendlerine tavizsiz bir bakış açısıyla bakan bu altı bölümlük dizi; hem sağlıklı yaşam çılgınlığından yararlanan kişilerle, hem ilgili şifa eğilimlerinin pek etkili ve yardımcı olmadığını düşünen uzmanlarla röportaj yapmayı ihmal etmiyor. Dolayısıyla muğlak isminin (UnWell) gösterdiği üzere, ikisi arasında bir denge kurmaya çalışıyor.