Uzun süre boyunca mantarlar batı dünyasının gölgesinde gizleniyorlardı ancak artık tüm dikkati üzerlerine çekebiliyorlar.

Antik mantarlar uzun süre boyunca orijinal süper gıdalar olarak görüldüler. Pek çok doğu geleneğinde mantarlar yüzyıllar boyunca sağlık ve uzun yaşamı destekleyen çok besleyici gıdalar olarak görüldüler.

Şimdiye kadar bu fonksiyonel mantarlar her yerde görüldüler ve şişelenmiş içeceklerde, smoothielerde, çorbalarda, kahvede, çayda ve hatta kozmetik ve güzellik endüstrilerinde bile değerlendirildiler. Mantarların hafif acı ve topraksı t atları onların çikolata ve kahve gibi diğer popüler gıda ve içecekler ile iyi birer ikili olmasını sağlıyorlar.

Artık mantarları favori restoran ve kafelerinizde yemek ve içeceklere karışmış olarak bulmak çok kolay.

İşlevsel mantarların miktarındaki artış, daha önceden mümkün olacağını düşünmediğimiz pek çok faydanın ortaya çıkmasını sağlıyor.

Mantar Zayıf Bağışıklık Sistemini Destekler

Maalesef çoğumuz hasta olana kadar bağışıklık sistemimize dikkat etmiyoruz. Güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmayı seçmiyoruz ve bunun yerine hasta oluyor, sonrasında da hastalığın kökenindeki sebeplere bakmak yerine sadece belirtileri bastırmak üzere bağışıklık uyarıcılar, ağrı kesiciler ve antibiyotikler kullanıyoruz. Bu yaklaşım kısa vadede daha kolay çünkü modern toplumda hasta olamayacak kadar meşgulüz.

Bağışıklık Sistemi Neden Gözardı Ediliyor?

Bağışıklık konusu enerji artışı, beyin gücünü arttırma, cildi besleme, bağırsak sağlığını destekleme kadar “çekici” görünen bir konu değil ancak bu önemli konularda iyileşme istiyorsak bağışıklık sistemimizi ciddiye almamız gerekli çünkü hepsinin arasında bir bağlantı var.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek uzun vadeli sağlık, enerji ve canlılığı sürdürmek için temel noktadır. Süper gıda mantarların ciddi şekilde fayda sağladığı en önemli konulardan birisi bağışıklık sistemi sağlığını iyileştirmek.

Mantarlarda insan sağlığına faydalı olan pek çok bileşen ve besin bulunuyor ancak polisakkaritler ve triterpeneler bunlar arasında en çok çalışılmış olanlar. İnsan bazlı araştırmalarda bu bileşenlerin bağışıklık sistemini güçlü şekilde uyarıp iyileştirebildiği görülüyor.

Mantarlar doğada, insanların savaştıkları ile aynı bakteri ve virüsler ile savaşmak zorundalar. Mantarlar insanlarda çok etkili olduğu görülen bir bakteri karşıtı savunma sistemi geliştirmişler. En dikkat çekici olanı ise bedenimizde bulunan belli bağışıklık hücresi reseptörü bölgelerinin sadece mantarlarda bulunan polisakkarit bileşenleri alabilecek şekilde yapılanmış olmaları.

Bu çok ilginç!

Bu kanıt ve diğer kanıtlar, bazı bilimadamlarının neden insanların mantarlarla birlikte evrimleştiklerine inandıklarını ortaya koyuyor. Neticede insanlar ve mantarlar ribozomal RNA’larının %85’ini, DNA’larının ise neredeyse %50’sini paylaşıyorlar.

Mantarlarda pek çok farklı türde polisakkaritler var ve bunlar arasında en bilinen ve yaygın olanı beta-glukanlar.

Bu karmaşık doğal şekerler, şimdiye kadar keşfedilmiş doğal bağışıklık güçleri arasında en güçlü olanlardan birisi. Bunlar bağışıklık sistemindeki belli reseptör alanlarına bağlanıyorlar ve onların iyileştirici gücünü aktive ederek bağışıklık sistemi tepkisini arttırıyorlar.

Bağışıklık Sistemi Nelerden Oluşur?

Bağışıklık sisteminiz lenfositler, makrofajlar, t-hücreleri, doğal öldürücü hücreler, nötrofiller ve sitokinler gibi pek çok hücre türünden oluşur. Bağışıklık sistemini destekleyici hücreler bedenin her yerinde bulunurlar ve tüm temel sistemlerin sınırlarını koruyarak virüsler ve bakteriler gibi işgalci patojenlere karşı savunma oluştururlar. Bu koruma zararlı işgallerin önlenmesini sağlar ve bedeniniz en iyi haliyle işlev göstermeye devam eder.

Mantarlar ise T-hücresi, doğal öldürücü hücre, makrofaj ve nötrofil aktivitesinde artış sağlarlar.

Farklı mantar türlerinin bedenin bağışıklık sisteminin farklı bölgelerini hedeflediği de biliniyor. Bu nedenle daha akıllı ve daha geniş bir immün tepki oluşturmak için çeşitli mantar türlerini tüketmek faydalı olabilir.

Hangi Mantar Bağışıklık Sistemi İçin En İyisi?

Tüm işlevsel mantarlar bağışıklık sistemine kendilerine has bir fayda sağlıyorlar ancak bilimsel araştırmalar maitake mantarının tüm mantarlar içerisinde bağışıklık sistemini en çok güçlendiren olduğunu gösteriyorlar.

Maitake, doğanın en zengin polisakkarit kaynaklarından birisi. Makrofajları, doğal öldürücü hücreleri, T-hücrelerini ve interleukin-1 aktivitesini uyarabildiği belirtiliyor. Ayrıca ABD ve Japonya’da deney tüpü çalışmalarında güçlü bir HIV karşıtı etki gösterdiği görülüyor.

Aşağıdaki mantarlar bilimsel olarak bu konuda en çok çalışma yapılmış olanlardır:

  • Maitake mantarı
  • Chaga mantarı
  • Reishi mantarı
  • Hindi kuyruğu mantarı
  • Agaricus blazei mantarı
  • Shiitake mantarı
  • Kordiseps mantarı

Ayrıca mantarlar ile birlikte C vitamini almak daha iyi olur. C vitamini beta-glukanların moleküler ağırlığını azaltır ve böylece onların hücrelere daha kolay ve verimli şekilde girmelerine olanak tanır.

Mantarlar Stres ve Kaygıları Azaltırlar

Kronik stresin vücudu mahvettiği iyi biliniyor. Cildin yaşlanmasına, beynin gerilemesine, bağışıklığın zayıflamasına, hormonal dengesizliklere, kilo alımına, ruh hali bozulmalarına ve çok daha fazlasına sebep oluyor.

Hepimiz her gün stres ile başa çıkıyoruz ve bedenlerimiz adapte olmak, dengede kalmak ve sağlıklı olmak için çaba gösteriyor.

HPA Hattı

Bedenimiz stresi HPA hattı denilen karmaşık bir sistem ile yönetir. Bu hat Hipotalamus, Hipofiz ve Adrenal bezlerden oluşur ve bedenin stres tepkisini sağlar.

Stresli bir durumda, örneğin birisi size silah doğrulttuğunda, beynin duygusal merkezi olan amigdala hipotalamusu uyarır ve hipofiz bezine alarm sinyalleri göndermesini sağlar ve o da adrenal beze hormonal mesajlar göndererek stres hormonları salgılamasını sağlar. Adrenalin, kortizol ve diğer hormonlar salınırlar ve bu olduğu zaman beden ortaya çıkan stres kaynağına karşı savaş veya kaç tepkisi verir. Bunlar göz açıp da kapayana kadar olurlar.

Bu akıllı geribildirim döngüsü, herhangi bir stresli olayda etkileyici bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Ancak modern toplumdaki tüm stres kaynaklarıyla birlikte, bu geribildirim döngüsü her zaman açık kalır.

Eğer devamlı olarak kronik stres altındaysak ve stres hormonu üretiyorsak, adrenal bezler beyne sinyal gönderme yeteneklerini kaybetmeye başlarlar ve bu nedenle hipotalamus stresin bittiğini algılayamaz.

HPA hattının doğru şekilde işlemesi sağlanamaz ve beden devamlı olarak kronik strese uğrar. HPA hattının tekrar dengeye sokmak gerekli ve Reishi, Chaga ve Cordyceps gibi mantarlar bunu yapmamıza yardımcı olabilirler.

Mantar Adaptojenler

İşlevsel mantarların büyük kısmı adaptojenik bitkiler olarak görülüyorlar.

Adaptojenler şu anda çok konuşulan bir konu çünkü günümüzde toplumumuzda çok önemliler. Ayrıca işe yarıyor ve iyi sonuçlar sağlıyorlar.

Adaptojenlerin dikkat çekici bileşenleri yüzyıllardır insan bedeninin strese adapte olabilmesi, metabolik işlemlerinin desteklenmesi ve homeostazın onarılması için kullanılıyorlar.

Doğada adaptojenler özel fitobesinlerin geliştirdikleri zorlu ve aşırı ortamlarda gelişirler ve böylece adaptojenik özellikler kazanırlar. Çünkü sıcağa ve soğuğa, yüksek rakımlara ve diğer zorlu koşullara adapte olmaları gerekir.

Adaptojen tükettiğimizde biz de benzer faydalar elde ederiz.

Adaptojenlerin bedenin fiziksel, biyolojik, duygusal ve çevresel stres kaynaklarına karşı direncini arttırdığı ve normal fizyolojik fonksiyonları desteklediği belirtiliyor. Kullanımları güvenli ve bedeni aşırı uyarmıyorlar, bunun yerine bedenin enerjilerini dengeliyorlar, hormonları destekliyorlar, bağışıklık sistemini yönetiyorlar ve bedenin optimum sağlık için doğal iyileşme süreçlerini yönetiyorlar.

Sağlıklı stres azaltma uygulamalarını kullanmak dengeyi korumak için çok önemli. Yoga, meditasyon, masaj, derin nefesi kullandığımız gibi, işlevsel mantarları da günlük stresler ile savaşmak ve ayakları yere basar halde kalabilmek için kullanabiliriz.

Hatta mantarların stres yönetimi uygulamalarını bile iyileştirmeye güçleri var.

Yüzyıllar boyunca rahipler ve ruhani bilgeler Reishi ve Aslan Yelesi mantarını meditasyon uygulamalarını derinleştirmek için beslenmelerinin bir parçası haline getirdiler. Bu mantarların stres azaltma ve sakinleştirme konusunda büyük etkileri var.

Reishi mantarı belki de bilinen en iyi adaptojen ve strese karşı en iyi bitki olarak biliniyor.

Reishinin kullanımı Antik Çin’deki Taoistlerin onu ruhani enerji, stres azaltma ve zihni sakinleştirme uygulamalarına kadar dayanıyor.

Aslan yelesi mantarı ise sinir sistemini yatıştıran, bilişsel gücü arttıran ve stresi hafifleten güçlü bir mantar. Sinir Büyüme Faktörü üretimini güçlendiren yapısı ile zihni sakinleştirme, ruh halini iyileştirme, hafızayı, konsantrasyonu ve odaklanmayı arttırma gibi pek çok pozitif etkisi görülüyor.

Aslan yelesi mantarının sinir sistemini güçlendirdiğini ve stresin etkilerini normalleştirdiğini gösteren bilimsel araştırmalar mevcut.

Ayrıca maitake mantarı da strese direnme ve adapte olma konusunda fayda sağlıyor. Kronik yorgunluk sendromu ile savaşan bireyler de maitakeyi beslenmelerine kattıklarında stres ve yorgunluğun azaldığını görüyorlar.

Mantarlar Stresin Etkilerini Tersine Çevirebilirler

Kronik stresin beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediği, hafızayı zayıflattığı, bilişsel süreçlere, mantığa ve yargılama yeteneklerine zarar verdiği biliniyor. Stres ayrıca ruh hali bozukluklarına, depresyona sebep olabilir ve nörodejeneratif rahatsızlık ve hastalıkları hızlandırabilir. Kronik stres beyinde kronik inflamasyon durumu yaratır ve bu da çeşitli çalışmalarda gözlenmiş durumda.

Araştırmalar kordiseps mantarını tüketmenin beyinde kronik stres kaynaklı hipokampüs inflamasyon işaretlerini azalttığını gösteriyorlar.

Stres azaltmak için kullanılabilecek en iyi mantarlar ve adaptojenler şöyle:

  • Reishi mantarı
  • Maitake mantarı
  • Aslan yelesi mantarı
  • Kordiseps mantarı
  • Chaga mantarı

Mantar Enerjiyi Arttırabilir ve Yorgunluğu Azaltabilir

Adaptojenik bir doğaya sahip olan süper gıda mantarlar bedendeki enerji düzeylerini arttırabiliyorlar. Özellikle kordiseps mantarının binlerce yıl boyunca doğuda enerji verici özellikleri büyük dikkat çekti.

Kordiseps batı dünyasında ilk olarak 1993 yılında Çin Ulusal Atletizm Şampiyonası ile popüler oldu. Kadın ekipler oyunları domine ettiler ve pek çok dünya rekoru kırdılar. Sonrasında bu kişilerin kordiseps mantarının temel bileşen olduğu özel bir bitkisel kombinasyon tükettikleri keşfedildi.

Bunun sonucunda kordiseps artık sporcunun süper bir besini olarak biliniyor.

Kortiseps yaşam aktiviteleri, stresli durumlar ve yaşlanma ile birlikte harcadığımız derin enerjiyi onarabilen yenileyici bir mantar. Spor performansını, fiziksel gücü ve direnci, enerji metabolizmasının verimliliğini yükselterek iyileştiriyor. Araştırmalar onun enerji çıktısını, oksijen verimini ve yorgunluk direncini arttırdığını gösteriyorlar. Ayrıca hücresel enerji olan ATP’yi de %20-30 oranında arttırabiliyor.

Kortiseps solunum gücünü arttırabilen, oksijen kullanımını iyileştiren, kas yaptıran ve genel direnç ve gücü arttırma yeteneğine sahip büyük bir akciğer güçlendirici. Düzenli olarak kullanımı iskelet yapısını, beli, dizleri ve bilekleri güçlendiriyor.

Kordiseps mantarının yorgunluk, enerji kaybı ve fiziksel sakatlıklarda iyileşme süresini de iyileştirdiği biliniyor.

Kordisepsin direnci ve gücü arttıran bir mantar olmasının yanında pek çok online yorumda Chaga mantarının düzenli tüketiminin de enerji düzeyleri ve dayanıklılığı arttırdığı belirtiliyor. Chaga’nın adaptojenik güçleri bedeni fazla uyarmadan sürekli enerji sağlıyor. Ayrıca Taoistlerin Jing adını verdikleri temel yaşam enerjisini de arttırıyor.

Enerji düzeylerini arttırmak için en iyi mantarlar şöyle:

  • Kordiseps mantarı
  • Chaga mantarı
  • Reishi mantarı

Çin tıp teorisinde, enerji yoksunluğu çeken ve yorgun olan insanlarda genelde Yin eksikliği olduğu belirtiliyor. Yin bedendeki maddesel ve sıvı bileşenleri temsil ediyor. Yin bedendeki karmaşık fizyolojik süreçlerin büyük kısmını besliyor ve bunda kan, hormonlar, kasların yağlanması, dokular, eklemler ve pek çok şey daha dahil.

Yin olgusu Çin perspektifinde çok önemli ve Yin olmadan beden enerji alamaz veya depolayamaz.

Sempatik sinir sisteminin aşırı uyarımı veya aşırı Yang aktivitesi bedenin sistemlerinin tükenmesine ve hızlı yaşlanmaya sebep olur. Düşük enerji düzeyindeyken genelde daha enerji verici bitkilere ulaşırız çünkü yorulduysak azalan Yin düzeylerimizi desteklemek yerine enerji düzeylerimizi güçlendirmemiz gerektiğini düşünürüz.

Yin eksikliği için en iyi çözüm mantar veya herhangi bir bitkisel takviye değil, toplumumuzda pek de dikkat edilmeyen uyku adlı “besin”.

Uyku bedenin dinlendiği, tamir olduğu, kendini yenilediği kritik bir zaman. Uykusuzluk ve uyku yoksunluğu bedende pek çok fizyolojik probleme sebep oluyor ve enerji kaybından daha kötü etkilere sahip.

Eğer düşük enerji ve yorgunluğa sahipseniz, hap almadan veya doğal tıbbi çözümler uygulamadan önce uyumayı deneyin. Enerji düzeylerinin bir kaç saatlik fazladan uykuyla nasıl geri döndüğünü görünce şaşıracaksınız.

Mantar Beyin Gücünü, Hafızayı ve Odaklanmayı Güçlendirir

Hepimiz yaşamlarımızda daha fazla odaklanma gücü, daha iyi hafıza ve konsantrasyon isteriz.

Toplumumuzda artan düzeydeki uyaranlar, kirli çevre ve gıdalardaki toksik birikim, sağlıklı beyinlerimizin hızlıca gerilemesine sebep olur.

Aslan yelesi mantarı ise beyin sağlığı için güçlü etkiler barındırır.

Aslan yelesi mantarı akıllı bir mantar olarak tanımlanıyor ve en iyi doğal nootropiklerden birisi. Bilimsel çalışmalar onun beyin fonksiyonlarını güçlendirdiğini, hafızayı, hatırlamayı ve konsantrasyonu iyileştirdiğini gösteriyorlar. Araştırmalar aynı zamanda aslan yelesini düzenli tüketmenin bilişsel iyileşmeler ve nörolojik faydalar sağlayabileceğini gösteriyorlar. Hatta beyinde sinir gelişimini destekleyebilir ve böylece bunama, Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi hastalıkların iyileştirilmesinde destek olabilir.

Aslan yelesi mantarının en dikkat çekici özelliklerinden birisi, beyinde sinir gelişim faktörü salgılanmasını uyarması.

Bu faktör, protein benzeri küçük bir moleküldür ve sinir hücrelerinin gelişimi, büyümesi, korunmaları ve hayatta kalmalarından sorumludur. Sinir gelişim faktörü olmadan nöron adlı sinir hücreleri ölürler ve bu da ciddi bilişsel ve motor problemlere sebep olur.

Sinir gelişim faktörü aynı zamanda aksonların çevresini saran miyelin kılıfın tamirine yardımcı olarak onların gelişimini, bakımını ve hayatta kalmasını sağlar.

Kan Beyin Bariyeri ve Sinir Gelişim Faktörü

Ancak kan beyin bariyerini düşündüğümüzde büyük bir sorun ortaya çıkıyor.

Kan beyin bariyeri, beyne ve omurilik kordonu dokularına kan taşıyan damarların mekanizmasını filtreleyen bir engeldir. Bu bariyer, kanda bulunabilecek patojen ve toksinlere karşı bir savunma noktası sağlar ve bunların beyin hücrelerine girişine engel olur. Kan beyin bariyerini aşabilecek kadar küçük çok az madde var.

Aslan yelesi mantarının bariyeri aşma ve sinir gelişim faktörü sentezini uyarmak için özel bir yöntemi var.

Aslan yelesi mantarında erinacines ve hericenones adlı iki tane özel diterpen bileşen bulunur. Bu iki bileşen güçlü bir anti-bakteriyel etki gösterir ve sinir gelişim faktörü üretimini tetikler. Hericenone, beyinde sinir gelişim faktörü üretimini tetiklerken, erinacine ise kan beyin bariyerini aşacak kadar küçüktür. Bunlar birlikte çalışarak faktör üretimini arttırırlar.

Aslan yelesinin faktör üretimini destekleyici özelliği, onun inflamasyonu azaltma, nöral gelişimi uyarma ve beyin sağlığını iyileştirme ile bilişsel gücü arttırabilmesini sağlar.

Sinir gelişim faktörü aynı zamanda nörolojik bozuklukların onarılması ve iyileştirilmesinde de birincil bir proteindir.

Yukarıda bahsettiğimiz mantarın stres konusundaki faydalarında olduğu gibi, kortiseps mantarı da sağlıklı beyin fonksiyonlarının korunmasında güçlü etkiler gösteriyor. Beyne giden kan akışını arttırmaya yardımcı oluyor ve kronik stresin sonucu olarak hipokampüste ortaya çıkan inflamatuvar işaretleri azaltıyor.

Kordiseps aynı zamanda beyinden gelen nörotrofik büyüme faktörünün ve 5-HTP’nin düzeylerini de arttırıyor ve böylece ruh hali ile hafıza potansiyelini iyileştiriyor.

Beyni güçlendiren en iyi mantarlar şöyle:

  • Aslan yelesi mantarı
  • Kordiseps mantarı
  • Chaga mantarı
  • Reishi mantarı

Mantar Sindirimi ve Bağırsak Sağlığını İyileştirir

Bağırsak sağlığı şu anda sağlık dünyasında en çok tartışılan konulardan bir tanesi. Çünkü bedenimizdeki hassas ekosistem, içinde yaşadığımız toksik çevre, kirli su ve tükettiğimiz kirlenmiş gıdalar nedeniyle devamlı olarak yok ediliyor.

Bedenimizde hem dost hem de düşman mikroorganizmaların bulunduğu bir dünyada yaşamamız gerekiyor ancak sağlıklıysak iyi bakteriler kötü bakterilerden daha fazla olacaklardır ve böylece mutlu ve sağlıklı olacağız.

Tarihsel olarak, mantarların sindirim sağlığı ve bağırsak sağlığını desteklemek için kullanıldıkları biliniyor.

Chaga mantarının Sibirya bölgesindeki geçmişi çok zengin ve orada geleneksel olarak sindirimi desteklemek için kullanılmış. Chagada bol miktarda polisakkarite, bağışıklığı yönetici bileşenlere, mikrop karşıtı triterpenlere ve melano-glucan komplekslere sahip ve böylece hem inflamasyonlara hem de enfekte sindirim sistemi bozukluklarına etki edebiliyor.

Chaganın anti-inflamatuvar etkileri mide veya bağırsaklardaki inflamasyonun hafiflemesine yarıdmcı olurken, karaciğeri daha fazla safra üretimi için uyarabilir ve böylece gıdaların parçalanmasını iyileştirebilir. Chaga, sindirim enzimleri bakımından en iyi kaynak ve ayrıca manganez ve tiamin gibi diğer sindirime faydalı maddeler bakımından da zengin.

Aslan yelesi mantarı sindirim sistemi sağlığını korumak için bir diğer değerli mantar. Beta-glucan polisakkaritler bakımından zengin ve bu kompleks uzun zincirli şekerler sindirim sisteminin önemli bir parçası olan mide mukozası fonksiyonlarını iyileştiriyorlar.

Aslan yelesi aynı zamanda gastrik ve duodenal ülserler, kronik gastrit, mide ve yemek borusu kanseri tedavisinde pozitif etkileri görülmüş olan güçlü bir mikrop karşıtı ve immünolojik aktivite ürünü.

Mantarlar Prebiyotik Gıdalardır

Reishi ve hindi kuyruğu mantarı bedende iyi bir flora oluşturulması için bağırsaklarda prebiyotik olarak görev yapabiliyor. Araştırmalar mantar hücre duvarlarında bulunan uzun zincirli temel şekerlerden olan mantar polisakkaritlerinin bağırsak mikrobiyomu içerisinde prebiyotik etkileri olduğunu gösteriyorlar. Prebiyotikler bağırsaklarda bulunan probiyotik faydalı bakterilerin beslenmelerini sağlıyorlar. Bu durum sağlıklı bağırsak ortamı için önemli.

Mantar Kandida Mantarını İyileştirmeye Yardımcı Olabilir mi?

Pek çok insanın inandığının tersine, mantarla savaşmanın en iyi yolu mantar!

Mantarlarda polyene adı verilen mantar karşıtı bileşenler bulunur ve bunlar mantar enfeksiyonuna sebep olan fungileri önler veya öldürürler. Böylece mantarı rahatsızlıklarına bağlı problemler hafiflerler. Bu, mantarların kendilerini doğada diğer mantar türlerinden koruyabilmelerinin tek yolu.

Kandida insan bedeninin normal bir yerleşimcisidir. Genelde problem değildir ancak çok fazla olması bedende problemlere sebep olur.

Nötrofiller, T-hücreleri gibi bağışıklık sistemi hücreleri ve diğer mikroplar genelde kandida popülasyonunu kontrol altında tutarlar ancak denge bozulursa problemler ortaya çıkar.

Mantarlar sadece bağışıklık sistemini güçlendirmez, aynı zamanda iyi bakterileri arttırır, kötü bakterileri baskılar ve kandida gibi mantarı aşırı gelişimlerine engel olur.

Eğer kandida problemleriniz varsa, süper gıda mantarları beslenmenize katmaktan çekinmeyin.

Fakat süpermarketlerde satılan kültür mantarlarından uzak durmaya çalışın çünkü bunlar kandida gelişimini hızlandırabilirler.

Bağırsaklar için en iyi mantarlar şöyle:

  • Chaga mantarı
  • Aslan yelesi mantarı
  • Reishi mantarı
  • Hindi kuyruğu mantarı
  • Agaricus blazei mantarı

Mantar Güzelliği Besler ve Cildi Korur

Yüzyıllar boyunca süper gıda mantarlar güzel bir cildi korumak ve desteklemek için doğal biyoaktif bileşenler olarak büyük değer gördüler.

Kötü cilt sağlığı bedende bir şeylerin dengesiz durumda olduğunun kesin işaretidir.

Bedenin tüm sistemleri ve organları birlikte verimli şekilde çalıştıkları zaman, beden güçlenir ve bizi güzel parlak bir cilt, iyi görünen saçlar ve parlak gözler ile ödüllendirir.

Tremella mantarı cilt sağlığını desteklemek için en iyi mantarlardan bir tanesi. Güzellik mantarı olarak da bilinen bu jölemsi mantar, bir banyo süngerini andırıyor.

Tremella cildi doğal yoldan nemlendirip yenileyebiliyor. İçerisinde büyük miktarda su tutma özellikleri gösteren özel polisakkarit bileşenler var. Su tutma kapasitesi neredeyse kendi ağırlığının 500 katı kadar.

Tremella aynı zamanda bedendeki en önemli antioksidan enzimlerden olan süperoksit dismutazın üretimini de uyarıyor. Bu enzim cildi koruyup yenilemeye yardımcı oluyor.

Chaga mantarında cildin çeşitli şekillerde korunmasına yardımcı olabilen çeşitli aktif bileşenler var. Chaga antioksidanlar bakımından zengin, dolaşımı iyileştirebilir, inflamasyonu azaltabilir, enfeksiyonlar ile savaşabilir ve böylece cilde ciddi faydalar sağlar.

Araştırmalar Chaganın sedef hastalığında da etkili olduğunu gösteriyorlar. 50 sedef hastası ile Rusya’da yapılan bir çalışmada, %76’lık iyileşme oranı yakalanmış ve %16’da ise zamanla belirtilerde iyileşme görülmüş.

Chaga mantarı aynı zamanda bilinen gıdalar içerisinde en yüksek melanin değerlerine sahip. Melanin insan cildinde bulunan pigment ile aynı ve bedenin kendi kendine üretmesi zor olduğundan melanin üretimini tetiklemek için bazı özel besinler gerekiyorlar.

Chaga bedenin melanin kaynağını hızla arttırabiliyor ve böylece güneş yanıklarının sorumlusu olan güneş ışınları kaynaklı UV radyasyonundan koruma sağlıyor.

Reishi mantarının da cilt problemlerini hafiflettiği biliniyor.

Reishide anti histaminik, anti inflamatuvar, anti mikrobiyel ve anti alerjenik özellikler bulunuyor ve bunların yara, güneş yanığı ,tahriş, sedef ve böcek ısırığı gibi pek çok cilt sorununa karşı çözümler sunduğu çeşitli çalışmalarda görülüyor.

Reishi kan dolaşımını iyileştiriyor ve böylece cildin esnekliği korunuyor, daha iyi ve genç görünmek mümkün hale geliyor.

Cildinizi beslemek için en iyi mantarlar şöyle:

  • Tremella mantarı
  • Chaga mantarı
  • Reishi mantarı

Bu Sadece Yüzeysel Bir Bakıştı

Süpergıda mantarların bizlere sağlayabileceği çok daha fazla sıradışı faydalar var.

Mantarlar aynı zamanda uykuyu iyileştirmeye, hormonları dengelemeye, ruh halini ve mutluluğu iyileştirmeye, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek ve diğer organları desteklemeye yarıyorlar.