Evrenin 12 doğal yasasını anlamak, bakış açınızı ve hayata yaklaşımınızı değiştirmenize yardımcı olabilir. Ve en çok bilineni Çekim Yasası olsa da, Titreşim Yasası da dahil olmak üzere diğer yasalar da dikkatinizi hak edecek kadar önemlidir.

İşte bu doğal yasanın neyle ilgili olduğu ve ayrıca manevi uzmanların bunu kendi yararınıza kullanmanızı nasıl önerdiği bu yazının içeriğini oluşturuyor.

Evrenin 12 yasası.

12 evrensel yasanın dünyamızın eski ve değişmeyen yasaları olduğu düşünülür. Bu yasalar genellikle eski bir Hawaii meditasyonu olan Ho’oponopono ile ilişkilendirilir. Bununla birlikte, yasalardan bazıları, eski Mısır’a kadar uzanan hermetik felsefeye de atfedilir.

Zamanla, bu yasalar genel kabul görmüş ve dünya çapında dolaşıma girmiştir. Bugün, pek çok insan hala arzu ettikleri hayatı tezahür ettirmek ve gerçekliğe dair daha derin bir anlayış kazanmak için bunları kullanır.

Titreşim yasası açıklandı.

İkinci evrensel yasa olan titreşim yasası, her şeyin (her atom, nesne ve canlının) belirli bir frekansta titreşerek sürekli hareket halinde olduğunu varsayar.

Spiritüel yazar Shannon Kaiser’in açıkladığı üzere, “Bir şeyin titreştiği hız veya orana onun frekansı denir” ve bir nesne ile diğeri arasındaki tek fark, onun titreşim hızıdır.

Bu frekansı, titreşim enerjisi olarak düşünebilirsiniz. Self-Care for Empaths’ın yazarı ve profesyonel bir sezgisel olan Tanya Carroll Richardson’ın ifadesine göre, “Birinin enerjisi ya da fiziksel bir alanın ya da bir grup insanın enerjisi, görebileceğiniz ya da dokunabileceğiniz bir şey değildir – ancak algıladığınız, hissettiğiniz ve tepki verdiğiniz bir şeydir”

Bu yasanın arkasındaki fikir, yalnızca hepimizin belirli bir titreşim frekansına sahip olmamız değil; ayrıca düşük titreşimli bir deneyim veya senaryo ile karşılaşırsak, titreşimimizi ayarlamayı öğrenebileceğimiz gerçeğidir. Kaiser, “Kendi enerjinize ne kadar çok uyum sağlarsanız, titreşiminizin tüm deneyiminizi nasıl etkilediğini o kadar çok görürsünüz” diye ekler.

 

Titreşim yasasını kendi yararınıza nasıl kullanırsınız:

 1. Tezahür ettirmek için

Tezahür ettirmek
Tezahür ettirmek

Herhangi bir şeyi tezahür ettirmek için önce, istediğiniz şeyin titreşimiyle eşleşmeniz gerekir. Kaiser’in açıkladığı üzere, “Yalnızca kendi enerjinizle eşleşen enerjiyi kendinize çekersiniz. Yalnızca kendi titreşiminizle eşleşen titreşimleri çekersiniz.”

Diyelim ki daha fazla zenginlik tezahür ettirmek istiyorsunuz, ancak sürekli olarak nasıl daha fazla paraya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsunuz. Düşüncelerinizin de titreşim enerjisi olduğunu unutmayın; “Daha fazla paraya ihtiyacım var” düşüncesi aslında bir eksiklik titreşimi taşır ve kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete yol açabilir. Kaiser, “Kendi düşüncelerimizi yönlendirerek varlığımızın frekansını dikte etme gücüne sahibiz.” der.

2. Durumları yönetebilmek için

Richardson’a göre bu evrensel yasadan yararlanmak, herhangi bir zamanda bir durum veya senaryoda nasıl hissettiğinizi anlamanıza yardımcı olabilir. “Size yüksek titreşimli hissettiren şeyleri – örneğin tutumlar, yerler ile size birleştirici, sağlıklı ve heyecan verici hissettiren insanlar – bir kez fark ettiğinizde, yüksek titreşimlerin mevcudiyetinde olduğunuzu hissetmek daha kolay olur.”

3. Duyguları yönetmek için

Duygularınızı Fark Etmeye Çalışın
Duygularınızı Fark Etmeye Çalışın

Ve elbette, duygular da titreşim frekanslarına sahiptir ve bu yasayla çalışmak, onları yönlendirmenize yardımcı olabilir. Kaiser, “Duygular, bizi daha yüksek, daha dengeli bir varlık durumuna yöneltmek için güçlü rehberlerdir” diye ekler ki; duyguları olaya dahil etmek, çok düşük frekanstan (korku, utanç vb.) çok yüksek frekansa (sevinç ve sevgi) kadar değişebilir.

“Kötü hisler yoktur – ilerlemek isteyen tek şey, enerjidir” diye açıklar. “Endişeli veya stresli hissettiğimizde; bu sadece, içimizden geçip gitmek ve serbest kalmak isteyen enerjidir.”

Titreşim yasası, yoğun ve ağır duygular içinde hareket ettiğimizi fark etmemize yardımcı olur; böylece onları bırakabilir ve daha yüksek bir frekansta olmayı sağlayabiliriz.

Titreşiminizi nasıl yükseltirsiniz:

 1. Öz bakım uygulayın.

Öz bakım banyo
Öz bakım banyo

Richardson, titreşiminizi yükseltmek ve dünyada daha net, daha güçlü bir şekilde varlık sağlayabilmek adına düzenli olarak öz bakım uygulamanızı önerir.

Öyle ki kişisel bakımın en güzel yanı, herkes için farklı şekilde ifade bulabilmesidir: İster haftalık bir banyo ritüeli uygulamak, ister doğaya çıkmayı ön planda tutmak veya sadece günlük yazmak olsun; her zaman için kendinize iyi baktığınızda, titreşiminiz bunu yansıtacaktır.

 2. Vücudunuzu besleyin.

Kaiser ve Richardson ayrıca vücudunuzu yüksek titreşimli bir beslenme düzeni ve hareket rutini ile beslemenizi önerir.

Özellikle besin değeri açısından zengin bir yemekten sonra sizin de muhtemelen fark ettiğiniz gibi; ağır, sağlıksız yiyecekler kesinlikle enerjimizi düşürebilir. Ancak sağlıklı, işlenmemiş gıdalar enerjik olarak hafif hissetmenizi ve tıkanmamamızı sağlayabilir.

Benzer şekilde, yeterince egzersiz yapmadığımız zaman kendimizi durgun hissedebiliriz; iyi bir egzersiz ise her zaman bizi enerjik kılabilir.

3. Size iyi gelen şeyi bulun ve onu yapın.

Kaiser, “Dengede, hizada olmak ve titreşiminizi yükseltmek için sağlam bir temel oluşturmanın en iyi yollarından biri, kendinizi iyi ve dengeli hissettiren günlük aktivitelere odaklanmaktır” diye açıklar.

Yine, bu herkes açısından farklı şekilde ifade bulabilen bir durumdur; ancak Kaiser, her zaman “sevinç, sevgi ve barışa odaklanmaya çalışmanızı tavsiye eder, çünkü bu titreşimler daha sağlıklı ve daha mutlu hissetmenize yardımcı olur” diye ekler.

4. Meditasyon yapın.

Meditasyon Yapın
Meditasyon Yapın

Duygular, enerjik frekansımızın veya titreşimimizin birincil itici güçlerinden biridir. Bir meditasyon pratiğini uygulamak veya onu derinleştirmek; aynı anda duyguları düzenleme, işleri akışına bırakma ve titreşimimizi yükseltme yeteneğimizi geliştirebilir. Pratiğe dökmek üzere birçok farklı meditasyon türü vardır, bu yüzden deneyip sizin için uygun olanı bulun.

5. Düşük titreşimli insanları, yerleri ve şeyleri bırakın.

Ve son olarak, dış dünyanın titreşiminiz üzerindeki etkisini hafife almayın! Titreşim yasasıyla ne kadar çok çalışırsanız, dış etkenlerden bağımsız olarak kendi titreşiminizi o kadar sabit tutabilirsiniz. Ancak, bu işte yeni olanlar veya çok hassas olanlar bunu hayata geçirmeyi zor bulabilir.

Elbette, düşük titreşimli durumları hayatınızdan tamamen çıkarmak imkansızdır. Ancak bunu yapma yeteneğiniz olduğunda; enerjinizi tüketen insanlardan, yerlerden ve şeylerden kaçınmak, geliştirmekte olduğunuz yüksek frekansı korumanıza yardımcı olabilir.

Titreşim yasasına karşı çekim yasası.

Merak ediyor olabilirsiniz, bu yasanın çekim yasasından farkı nedir? Benzer oldukları ve hatta birlikte çalışabilecekleri için bu iyi bir sorudur.

Kaiser’in açıkladığı gibi, “Titreşim yasası, çekim yasasından önce gerçekleşmesi gereken ilk yasadır; bu titreşimi kendi içinizde yaratırken, bilinçli olarak titreşim yasasını çağırırsınız ve ancak o zaman çekim yasası gerçekleşebilir.”

Titreşim yasası, istediğiniz şeyin belirli frekansıyla eşleşmekle ilgilidir ve çekim yasası bunu biraz daha ileriye taşır ve kendi içinizde o frekansı yaratmanıza izin verir ki, bunu da “görselleştirme, meditasyon veya onaylamalar” yoluyla yapmanıza olanak tanır.

Son tahlilde, ne zaman tezahür ettirirsek ettirelim bu iki yasayla çalışmamız gerekir ki, böylece hem istediğimiz şeyi çekebiliriz hem de onunla aynı seviyede titreşebiliriz. Richardson, “Titreşimsel olarak hizalandığınız şeyi çekmek daha kolaydır” diyerek de bunu vurgular.

 

Ez Cümle.

Titreşim yasası bize her şeyin enerji olduğunu ve tezahür ettirmeye çalıştığımız her şeyin enerjisiyle eşleşebileceğimizi gösterir. Diğer 11 evrensel yasayla birlikte bu yasa, daha uyumlu ve bolluk dolu bir yaşama erişmemize yardımcı olabilir.