Üçüncü göz çakrası yedi ana çakranın altıncısıdır. İki kaşın arasında bulunur. “Ajna Çakra” olarak da adlandırılan bu çakranın rengi indigo mavi, elementi ışıktır. Üçüncü göz çakrası sezgiler ve bilgelikle ilgilidir. Bu çakra tıpkı hipofiz bezinin vücuttaki hormon salınımını takip etmesi ve yönetmesi gibi süptil bedendeki enerji akışını sağlar. Zamanın ve mekânın ötesindeki varoluşu anlamak için gerekli olan duru görüyü ve bilgeliği destekler. Üçüncü göz çakrasının iyi çalışması kişilin hayatı tüm olarak kolaylıkla görebilmesine yardımcı olur. Bu şekilde ruhsal ve fiziksel dünya ile bağlantıda kalmak kolaylaşır. Ayrıca öngörüde bulunmak ve doğru kararlar verebilmek de bu çakra ile ilgilidir.

Üçüncü göz çakrasının az çalıştığına dair belirtiler şunlardır;

Unutkanlık
Unutkanlık
  • Sezgilerden kopuk hissetmek
  • Yaşam amacı konusunda kafa karışıklığı
  • Doğa ile bağların zayıflaması
  • İnsanlarla güçlü bağlar kuramama
  • Sürekli yargılayıcı tavırlar
  • Uykusuzluk ya da düzensiz uyku
  • Açıklanamayan depresyon ya da kaygı hissi
  • Hayal gücünün zayıflaması
  • Hayata dair hayallerin olmaması
  • İmajine etme problemleri
  • Plan yapamama
  • Rüyaları hatırlamakta zorlanma
  • Unutkanlık

Üçüncü göz çakrasının az çalışması durumunda görülebilecek bazı fiziksel problemler;

  • Zihinsel problemler
  • Baş ağrısı
  • Migren
  • Göz ile ilgili problemler
  • Sinüzit

Üçüncü Göz Çakrasını Harekete Geçirmek için Neler Yapılabilir?

  • Kendinizi Yeni Bilgilere Açın

Bildiğiniz şeylerin ötesine geçmeye çalışmak, hayatınıza yeni bilgiler katmak üçüncü göz çakrasını da destekleyecektir. Çünkü üçüncü göz çakrası bilgi ve bilgelikle ilişkilidir. Alanınız olmayan, size zor gelen ya da farklı olan konularda okumalar yapmak, bilgi edinmek oldukça yararlı olacaktır. Okuyacağınız bir kitabı ya da izleyeceğiniz bir filmi seçerken size yeni bilgiler katmasına dikkat edebilirsiniz. Öğrendiğiniz her yeni şey zihin kapasitenizi artıracaktır. Sıradan bilgiler edinmeye çalışmaktan, daha önceden çok iyi bildiğiniz konular üzerine düşünmekten çok zihninizi zorlayacak konulara eğilebilirsiniz.

  • Duygularınızı Fark Etmeye Çalışın
Duygularınızı Fark Etmeye Çalışın
Duygularınızı Fark Etmeye Çalışın

Gerçekten ne hissettiğinizin ne kadar farkındasınız? Otomatik ya da bir yerlerden kopyaladığınız tepkiler mi veriyorsunuz yoksa tamamen kendi hislerinizle mi hareket ediyorsunuz? Olaylar karşısında ne hissettiğinin farkında olmak daha sonraki durumlar için de öngörülerinizin kolaylaşmasını sağlar. Ne istediğinizi bilir hale gelirsiniz ve olayları önceden sezersiniz. Ancak hislerinizde bir karmaşıklık varsa ve hisleriniz pek çok farklı ses barındırıyorsa yolunuzu bulmanız, ne istediğinizi bilmeniz zorlaşacaktır. Bu yüzden her durumda kendi hislerinize kulak verin. Emin olamadığınız durumlarda “Bu his kime ait?” diye sorabilir bu hisleri daha iyi anlamak için yazabilirsiniz.

  • Rüya Günlüğü Tutun

Rüyalar bizim için her anlamda birer mesajcıdır. Fark etmediğimiz durumları, hisleri aynalama görevi görürler. Her gün gördüğümüz rüyaları not etmek mesajları daha iyi algılamamıza sebep olur. Bu durumu sürekli hale getirdiğimizde olaylar ve hisler arasında bağlantılar kurmaya başlarız. Bu da ruhsal ve fiziksel dünyanın bağlantıda kalması anlamına gelir. Bu yüzden rüyaları birilerine anlatmak yerine bir rüya günlüğüne not etmek pek çok yönden aydınlatıcı olacak ve sonraki rüyaların da hatırlanmasını kolaylaştıracaktır.

  • Hayatı Bütün Olarak Algılamaya Çalışın

Üçüncü göz çakrası birlik bilinci ile alakalıdır. Sürekli ayrıştırmak, hayatı bütün olarak değil küçük parçalar halinde algılamaya çalışmak bu çakranın aktivasyonunu azaltacaktır. Bütünsel olmayan bir algılayış şekli doğru karar vermeyi de zorlaştıracaktır. Her şeyi sadece iyi ya da sadece kötü algılamak gibi sınırlı bir bakış açısına sebep olacaktır. Bunun yerine hayatı olduğu şekliyle, bütün halde algılamak üst bilinçten bakmak demektir. Bu şekilde, durumlar ve olaylar karşısında dengede kalmak da mümkün olacaktır.

  • Sessizlik İçinde Oturmak için Vakit Ayırın
Sessizlik İçinde Oturmak
Sessizlik İçinde Oturmak

Sessiz ve karanlık bir ortamda kendi başına kalmak iç sesini duymayı kolaylaştırır. Tüm dış etkilerden sıyrılarak sadece kendinizle baş başa kalmak için vakit ayırın. Uygun olan bir ortamda sadece oturun. Duyguların, vizyonların, düşüncelerin gelip geçmesine izin verin. Hiçbir şeyi kontrol etmeye çalışmayın. Bırakın hepsi yavaş yavaş akıp gitsin. Bir müddet sonra bunlar sizi rahatsız etmemeye başlayacak. Direnç uygulamayı ve kontrol etmeye çalışmayı bırakacaksınız. Böylece kendinize ait hisleri ve düşünceleri ayırt etmeniz kolaylaşacak. Sessizce oturma pratiğini günde 10 dakika bile uygulamanız çok faydalı olacaktır.

  • Yaratıcılığınızı Besleyin

Yaratıcılığınızı ne kadar beslerseniz üçüncü göz çakrasını o kadar aktive etmiş olursunuz. Yeni fikirler ortaya koymak, resim yapmak, şarkı söylemek, bir şeyler yazmak oldukça faydalı olacaktır. Aynı şeyleri tekrar ederek ve sabit kalarak ilerlemek mümkün olmayacaktır.  Bu yüzden farklı fikirlere açık olmak, konfor alanından çıkmak da çok önemlidir. Yaratıcılığınızın ortaya çıkmasını istiyorsanız bulunduğunuz noktanın ötesini görmeye çalışmalısınız.

  • Hayal Kurun
Hayal Kurun
Hayal Kurun

Hayal kurmak önemsiz bir alışkanlık gibi görünse de hayatı şekillendirmek için en büyük yardımcılardandır. Üçüncü göz çakrasının aktivasyonu için de hayal kurmak, istenilen olayları imajine etmek oldukça yararlıdır. Bu kendinizi hayallere kaptırmanız ve fiziksel dünyadan tamamen uzaklaşmanız gerektiği anlamına gelmez. Ancak yeni adımlar atmak, geniş bir vizyona sahip olmak için hayal kurmak çok etkilidir. Nasıl bir hayat istediğinizi sık sık hayal edin. Sizi gerçekten heyecanlandıran ve mutlu eden hayallerin farkına varın. Bunu sık sık tekrarladığınızda başkalarından devşirdiğiniz ve size ait olmayan hayalleri keşfedeceksiniz. Bunun ötesinde hayallerinizi gerçekleştirmenize engel olan korku, kaygı, sınırlar ve kalıplar da görünür olmaya başlayacaktır.

  • Kristallerden Faydalanın

Kristaller bu çakra için de oldukça etkilidir. Takı veya obje olarak kullanabileceğiniz gibi iki kaşınızın arasına koyarak da kullanabilirsiniz. Bu şekilde kristallerin şifasının akması kolaylaşacaktır. Huzur, maneviyat ve bilgelik için ametist, duru görü ve farkındalık için lapis lazuli, içsel güç için labradorit, derinleşmek için sodalit, olayları net bir şekilde görebilmek için azurit tercih edebilirsiniz.

  • Uçucu Yağları Kullanın
Uçucu Yağları Kullanın
Uçucu Yağları Kullanın

Banyonuzda ya da buhurdanlığınızda kullanacağınız uçucu yağlar üçüncü göz çakrası için oldukça etkili olacaktır. Bu çakra için limon yağı, papatya yağı, lavanta yağı, çam yağı gibi yağları tercih edebilirsiniz. Bu yağlar hem canlanma, hem dinginlik hem de odaklanma için oldukça faydalı olacaktır.

  • Üçüncü Göz Çakrasını Destekleyecek Besinler Tüketin

Doğal mavi ve mor tonlarında içecekler ve yiyecekler tüketmek, üçüncü göz çakrasından pozitif enerji akışını desteklemeye yardımcı olabilir. Kuş üzümü, yaban mersini, böğürtlen, kuru erik, pancar gibi besinleri diyetinize ekleyebilirsiniz.

  • Olumlamalardan Destek Alın

Her çakrada olduğu gibi üçüncü göz çakrasında da olumlamalar oldukça faydalıdır. Üçüncü göz çakranıza odaklandıktan sonra aşağıdaki olumlamaları tekrar edebilirsiniz;

  • Bilgeyim, sezgiselim ve içsel rehberliğime bağlıyım.
  • Sezgilerime güveniyorum.
  • Evrenin bilgeliğine bağlıyım.
  • Büyük resmi görmek ve anlamak bana doğal geliyor.
  • Hayatım zahmetsizce amacıma doğru ilerliyor.
  • Hayal gücüm canlı ve güçlü.
  • Zihnim güçlü, açık ve net.
  • Her durumda, gerçeği ve özgünlüğü seçerim.
  • Parlak, cesur ve yaratıcı bir zihne sahibim.
  • Aradığım cevaplar her zaman içimde.
  • Kontrolü teslim ediyorum ve evrenin sevgi dolu varlığının bana rehberlik etmesine izin veriyorum.

Üçüncü Göz Çakrası için Pratik Bir Çalışma

Odanızı adaçayı ile arındırdıktan sonra buhurdanlığınıza lavanta yağı damlatın. Ardından bağdaş kurarak oturun. Ellerinizi sizden biraz uzakta olacak şekilde göğüs hizanızda olsun. Tüm parmaklarınızı birbirine kavuşturun. Orta parmaklarınız dışarıya dönük olsun, başparmaklarınızın parmak uçlarını birleştirin ve diğer parmaklarınızı içe doğru kıvırın. (Orta parmaklarınız yukarıda birleşecek şekilde kalp şekli yapar gibi düşünebilirsiniz) Gözlerinizi kapatın ve iki kaşınızın arasına odaklanın. Bu noktanın indigo mavi renkli parlak bir ışıkla yıkandığını, arındığını imgeleyin. Bu arınmanın sizde nasıl tezahür ettiğini düşleyin. “OM” ya da “AUM” sesini tekrar edin.  Sesin arınmayı desteklemesine izin verin. İndigo mavi ışıkların akışı ile çakranızın temizlendiğini fark edin. Kendinizi rahat hissedene kadar çalışmaya devam edin. Çalışma bittiğinde iki kaşınızın arasına parmak uçlarınızla vurabilir, kristalleri bu noktaya koyabilirsiniz. Ayrıca üçüncü göz çakrası için uygun olan olumlamaları da tekrar edebilirsiniz.

Keyifli ve enerji dolu bir gün dilerim.

Dr. Yasemin Geçerler