İster yeni meydana gelmiş bir yara isterseniz de gelecekte sahip olabileceğiniz yaralarla ilgili olsun, yaraların iyileşme süreci hakkında bilgi sahip olmanız, cildinize en iyi şekilde bakmanıza ve yara izi oluşma ihtimalini en aza indirmenize yardımcı olacaktır.

Cildimiz üç katmandan oluşan kompleks bir organdır. Bu katmanlar epidermis, dermis ve hipodermistir.

Epidermis, gözümüzle gördüğümüz, dokunduğumuz ve etkileşimde olduğumuz dış tabakadır. Bu tabakanın esas işlevi vücudu patojenler, UV ışığı ve çevresel toksinler gibi çevresel faktörlerden korumaktır.

Epidermisin altında dermis bulunur. Dermiste kan damarları, lenf damarları, kıl kökleri yağ bezleri, ter bezleri, sinir uçları, kolajen ve elastik bulunur. Dermis, vücut sıcaklığımızı düzenlemeye yardımcı olur ve besinlerin epidermise ulaşmasını sağlar.

Hipodermis, cildin en alt tabakasıdır. Burada yağ, sinir uçları, kıl kökleri ve kan damarları bulunur. Hipodermis, kasların ve kemiklerin zarar görmesini engellemek için yalıtım ve şok emilimi sağlar.

Cildimiz kesildiğinde, yandığında ya da herhangi bir şekilde hasar gördüğünde yaranın iyileşmesi için çeşitli aşamalar gerçekleşir. Önce kanama durur, inflamasyon ve acı yatıştırılır, ardından cilt hasarını onarmak için hücreler ve dokular oluşur. Doğal iyileşme sürecini desteklemek için besinleri doğru miktarda tüketerek ve gerekli bakımı uygulayarak, yaranın ardından minimum iz bırakarak iyileşmesi mümkündür.

Yara İyileşme Evreleri

Yaranın dört evrede iyileştiğini söyleyebiliriz. Bu evreler oldukça karmaşıktır ve birbirleriyle bağlantılıdır. Her evre, yaranın minimum yara izi ile düzgün bir şekilde iyileşmesi adına önemlidir.

Kanın pıhtılaşması: Kanın pıhtılaşması, kan kaybını en aza indirmek için gerçekleşen ilk adımdır. Yaralanma sonrası trombositler ile fibrinler (lifli bir protein), kanamayı durdurmak ve yarayı dış ortamdan koruyan bir pıhtı oluşturmak için yaralanan bölgede hemen birbirlerine yapışmaya başlar. Eş zamanlı olarak hasarlı hücrelerden gelen inflamatuar moleküller, kan damarlarının daralmasını teşvik ederek kanamayı yavaşlatmaya yardımcı olur. Bu süreç 5-15 dakika arası sürer. Ardından kan damarları genişler ve bu sayede çeşitli inflamatuar ve bağışıklık hücreleri yaralanan bölgeye gelir ve iyileşme sürecinin başlamasını sağlar. Pıhtılaşma sürecinin tamamı üç saati bulabilir.

İnflamasyon: Kan pıhtılaşırken bağışıklık ve inflamatuar hücreler, iyileşme sürecinin gerçekleşebilmesi için kalıntıları ve bakterileri uzaklaştırarak yarayı temizler. Bu süreç yaklaşık 3-4 gün sürer. Bu sürede yaranın şiştiğini, iltihaplandığını, ısındığını ve bazen ağrıdığını fark edebilirsiniz.

Çoğalma: Bu evrede yeni deri, bağ doku ve kan damarları oluşur ve yaranın kenarları kapanır. Yaranın boyutuna bağlı olarak bu evre 3-21 gün sürebilir.

Yeniden biçimleme: Bağ dokusunu oluşturan hücreler olan fibroblastlar, kolajen matrisini yeniden biçimlendirmek için kolajen proteini üretir. Yıllarca sürebilen bu aşamada yara izi gelişir. Yara izlerinin zamanla kaybolmasından en çok bu evre sorumludur.

Yara İyileşmesi ve Beslenme

Cildimizin normal bir şekilde çalışması ve kendini iyi bir şekilde onarması için hem sindirilebilir hem de topikal olarak uygulanabilir besinlere ihtiyacı vardır.

  • C vitamini ve çinko, yara iyileşmesi için özellikle önemlidir. C vitamini, iyileşmenin tüm evrelerinde yer alırken çinko ise inflamasyon ve çoğalma evrelerinde yardımcıdır.
  • A vitamini, çoğalma evresini ve yeniden biçimleme evresinde kolajen üretimini destekleyebilir.
  • Kolajen takviyesi, yeniden biçimleme aşamasında cildin elastikiyetini, nemini ve yoğunluğunu yeniden inşa etmeye yardımcı olabilir.
  • Probiyotikler ile prebiyotikler, bağırsak-bağışıklık ekseni ile bağışıklığın düzenlenmesindeki rolü nedeniyle inflamasyon evresinde yardımcı olabilir.

Not: Topikal olarak uygulanan E vitaminlerinin genelde yara izleri için faydalı olduğu düşünülse de bu görüşü destekleyecek çok fazla kanıt bulunmamaktadır. Bazı kişiler E vitamininin yara için faydalı olabileceğini söylerken bazıları ise cildi tahriş edebileceğini söylemektedir.

Yara Bakımı Nasıl Yapılır?

Düzgün bir yara bakımı ile iyileşmeyi destekleyebilir ve yara izini minimuma indirebilirsiniz.

Yara bakımında uygulayabileceğiniz adımlar şu şekildedir:

  • Yarayı enfeksiyon ya da kalıntılardan temizlemeniz ve ardından kanın pıhtılaşmasına izin vermeniz önemlidir. Antiseptikleri açık yaralarda değil, yalnızca sağlam cilt üzerinde kullanmalısınız. Çünkü açık yarada kullanıldığında çoğalma hücrelerini öldürerek iyileşme sürecini yavaşlatırlar. Bu süreçte genel olarak doktorunuz tavsiye etmediği sürece steroid kremler ile tabletlerden kaçınmalısınız. Bunlar, anti-inflamatuar etkileri nedeniyle iyileşme sürecini etkileyebilir.
  • Yaranın üzerini kapatın. Cildin belli seviyede nemlenmesi, iyileşme sürecine yardımcı olur. Sargılar, yara ve çevresindeki dokuları nemli tuttuğu için iyileşmenin hızlanması ve yara izinin minimuma inmesi mümkün olabilir.
  • Yara kabuğunu yolmayın. Kabuk yolmanız, tahrişe ve kanamaya neden olabilir. Ayrıca bakterilerin yaraya girmesine neden olarak enfeksiyona yol açabilir.
  • Güneş kremi çok önemlidir. Yara kapandıktan sonra hücresel hasar ile post-inflamatuar hiperpigmentasyonu önlemek için yüksek SPF’li bir güneş kremi kullanmalısınız.