Elbert Hubbard, hayatı çok ciddiye almamamızı öneriyor çünkü canlı çıkma ihtimalimiz olmadığını söylüyor.

Çok doğru.

Pek çok insan en küçük kararında bile felakete uğramış gibi davranır. İnsanlarla günlük etkileşimler ve başkalarında bıraktıkları izlenimler gibi konularda endişe ederler. Bazen bir e-posta yazarken bile kelimelerle güreşirler.

“İnsanlar her şeyi çok ciddiye alma eğilimindeler, özellikle de kendilerini. Bu muhtemelen devamlı korkmalarına ve zarar görmelerine sebep oluyor Yaşam bu kadar ciddiye alınmayacak kadar ciddidir.” diyor Tom Robbins.

Bazen her şeyi yeteneklerimizin, değerlerimizin ve ahlakımızın bir kanıtı olarak görünce ciddileşiriz. Kararsız kalınca, kendinize kanıtlamak isteyip istemediğinizi sorun.

Herkesin ulaşmak istediği hedef ve sorumluluklar var. Muhtemelen yapılacak sayısız şey var ve pek çok insan size bağlı.

Ciddiyet durumun ağırlığına göre olmalı. Aşmanız gereken her problem veya engelin ağırlığına karar vermek sizin yargınıza bağlı.

Yaşamda ciddiyete fazla önem vermek dikkat ve zamanınızı gerektiren şeyleri anlamak için çok dar bir yola sebep olur. Hatta tek bir şeyde çok gerilmenize sebep olarak sizi daha az üretken yapabilir.

Eğer her konuda çok ciddiyseniz, başka insanların tepkilerini yanlış yargılamanız da muhtemel. Ciddi bir tavır, başkaları ile bağ kurmanızı zorlaştırır. Her şeyi bu kadar ciddiye almayı bıraktığınızda, yaşamınızda pozitif etkiler yaratabilecek özel bağlar kurabilirsiniz. Daha rahat bir kişilik sorumsuz olduğunuz anlamına gelmez.

Kendimizi çok ciddiye almaktaki problem, onay almaya çalışmamızdır. İnsanların bizi yargılamasına izin veririz.

Dalga geçilme korkusu her şeyi aşırı düşünmemize sebep olur. Endişe ihtiyacı bizi tüketir.

Dünyanın bir sahne olduğuna kendinizi yanlış şekilde inandırırsanız, insanları memnun etmesi gereken bir oyuncu haline gelirsiniz. Bu zihin yapısı yaşamınızın geri kalanını zorlaştırabilir. Hayatımızı bir oyuncu gibi yaşamak yorucudur.

Her şeyi çok ciddiye alan insanlar mükemmeliyetçidirler ve kusurları, zayıflıkları tolere edemezler.

Ancak stres ve endişe, yaşamdaki zorluklar ile mücadele etmenin sorumluca bir yolu değildir.

Yapmanız gereken her şeyde endişe etmekle meşgulken, önemli olan küçük şeyleri kaçırırsınız. Size önemli hissettirecek, sizi mutlu edecek anları kaçırırsınız. İnsanlarla daha derin bağlar kurma fırsatını kaçırırsınız.

Herkesin yaşamlarındaki yanlış şeyler hakkında stres etmeden kendi bakımına ve sağlığına odaklandığı bir dünya hayal edin.

Hiç bir şey mükemmel olmasa da güneş hala doğuyor ve batıyor. Gökyüzü yerinde. Biz onu gözlemek için burada olmayacak olsak da çevremizdeki herşeyin dönüşümü devam edecek.

Bunu kendi yaşamınızda muhtemelen görebilirsiniz. Değişiyorsunuz ancak bu süreçten keyif alamayacak kadar her şeye dair kaygılarınız var.

Düşünüp durmayı bırakın. Tüm bu endişeler sağlığınıza mal oluyor. Her şeyi çok ciddiye almayı bırakın ve bunu yaşamınızda yaratacağı değişimi gözleyin. Hep istediğiniz şeyleri yapın ancak bu sırada eğlenin.

Kariyerinizi geliştirin ancak kariyeriniz hayatınız olmasın. İkisi aynı şey değil. Ekonomik durumunuzu planlamyın ancak kahveye harcadığınız her kuruşu düşünmeyin. Ailenizle, arkadaşlarınızla ve meslektaşlarınızla onların hakkınızda ne düşündüğü konusunda endişe etmeden zaman geçirin.

Kimse sizin hakkınızda sizin kadar düşünmüyor veya sizi yargılamıyor.

Anı Yakalayın ve Yaşamdan Keyif Alın

 

Elinizde olana odaklandığınızda aklınız yerine gelir ve elinizden gelenin en iyisini yapabilirsiniz. Yaşamtaki hedefiniz kadar sürecin kendisini de takdir edin. Kimse mükemmel değil veya her şeyi bilmiyor. Günü kullanın.

Sadece yaşayın ve hatta günün fırsatlarını değerlendirerek yaşamayı öğrenin.

Yaşamınızda olup biten her şey önemli olabilir. Bu sizi streslendirebilir. Yaşam çok ciddi hale geldiğinde, yaşamayı bırakırsınız. Yapılması gereken şeyler hakkındaki çılgına dönmeyin.

İşleri yolunda tutmak için bazı soruları kullanın. Yoğun bir ciddiyetin içinizde kabarmaya başladığını hissettiğinizde, kendinize şu soruları sorun:

  • Bu konu kızmama değecek bir şey mi?
  • Şu anda gerçekten bu kadar önemli mi?
  • Durum onarılamayacak kadar kötü mü?
  • Bu sorun gerçekten bana mı ait?

Bunlar sizi sakinleştirebilir, rahatlatabilirler ve hızlıca bir çözüm bularak devam etmenizi sağlayabilirler. Önemli şeylere takılmak istemezsiniz.

Düşündüğünüz kadar çok şey üzerinde kontrolünüz yok. Şu an haricinde kontrol edebileceğiniz bir şey yok.

Kendinizin daha parlak, hafif bir versiyonu olarak bu döngüyü bitirin. Yaşamınıza biraz daha eğlence ekleyin. Çevrenizde neşeli insanlar olsun, haberleri kapatın ve bir komedi filmi izleyin. Savunmasız olmak sorun değil.

Hayatınıza biraz hafiflik yaymayı öğrendiğinizde, çok ciddi olmayı bırakabilir ve yaşamdan keyif alabilirsiniz.

Her şey daima çok kolay olmayacak. Ancak yine de yaşam çok iyi. Gülün, neşelenin, açık olun, özgür olun. Gülümsemek ücretsiz bir terapidir. Sadece yaşayın!