Yaşlanmak, hepimizin kabusu. Herkes büyüleyici gençlik iksiri arıyor. Ancak bu iksiri bulana kadar, egzersiz ve sağlıklı bir diyet, sizi yıllarca veya on yıllar boyu genç tutmak için en iyi seçeneklerdir. Tabi, cerrahi müdahale düşünmüyorsanız. Bazı gıdalar yönünden zengin beslenmek; cildinizi iyileştirir, enerjinizi artırır ve hatta hastalıkları sizden uzaklaştırır. Siz de beslenme sepetinize bu yaşlanma karşıtı 21 besini ekleyin ve sağlığınızı çoklu açıdan destekleyin.

1. Yabanmersini

Bu renkli küçük meyveler; lif bakımından zengin, vitaminler ve minerallerle yüklüdür ve hem beyni hem de cildi korumaya yardımcı olabilecek mükemmel bir antioksidan kaynağıdır. Uzman dermatologlar; yaban mersini, çilek, kızılcık ve ahududuların hücreleri erken yaşlanmadan kurtaran antioksidanlar yüklü olduğunu belirtmekteler.

2. Somon balığı

Yaşlandıkça, beyin işlevlerinin yavaşlaması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Somon balığında bolca bulunan Omega 3 yağları; cildi, beyini, gözleri, kalbi ve eklemleri ciddi anlamda koruyabilir. Kalp hastalıkları doktorları, düzenli olarak haftada 12 gram kadar yağlı balık tüketilmesini öneriyor. Somonla birlikte; uskumru, ringa balığı, göl balığı, sardalye ve orkinos da Omega 3 bakımından oldukça zengindir.

3. Antep fıstığı

Bu küçük yeşil fıstık; anti-aging besinler (protein, sağlıklı diyet yağlar, bakır, fosfor, E vitamin, B6 vitamin, lutein ve manganez, antioksidanlar gibi) yönünden çok yüksektir. Ve diğer kuruyemişlere göre büyük bir artısı var; içinde de ekstra bir kabuk var. Bir araştırmaya göre; dış kabuğunun içinde bir tane daha kabuğu olan kuruyemişler, diğerlerinden tam % 41 daha az kalori içeriyor.

4. Peynir altı suyu proteini

Yaşlandıkça, kas kütlesi yılda yüzde bir oranında azalmaya başlıyor. Bu kayıp aslında kısır bir döngüye dönüşüyor. Kas kaybı, metabolizmayı yavaşlatıyor, bu da koordinasyon ve denge kaybı demektir ve bu kayıplar listesi böyle devam etmektedir. Neyse ki, güç kazanma egzersizlerini süt bakımından zengin küçük “büyülü” bir yan ürünle, peynir altı suyu proteini ile bir araya getirmek mucizeler yaratabilir. Peynir altı suyu proteini smoothielerinize katmayı deneyin, biraz yaban mersini karıştırın ve neler kazandığınızı bir görün! Peynir altı suyu günümüzde pek çok markette ya da sağlıklı gıda satan mağazalarda bulunuyor.

5. Ev yoğurdu

Yoğurda gelince, kesinlikle evinizde mayalayın. Sağlıklı koşullarda mayalanmış bu yoğurt, marketlerden hazır olarak aldığınız yoğurdun iki katı kadar protein, yarısı kadar da şeker içeriyor. Ev yoğurdu; bağırsak sağlığı için mükemmel bir seçimdir, market yoğurtlarına göre daha az laktoz içerir ve bu da sindirimi kolaylaştırır. Ek olarak, ev yoğurdunu cildinize sürdüğünüzde cildiniz sağlıklı, yumuşak ve pürüzsüz bir yapıya kavuşur. Ev yoğurdu; yaşlanmanın görünür işaretleriyle mücadele etmeye yardımcı olur ve sivilce, sedef, egzama gibi cilt sorunlarıyla da mücadele eder.

6. Kahve

Kahve tüketimi konusu çok ciddi eleştirilere maruz kalan bir konudur. Ancak aslında kahve düşündüğünüz kadar da kötü değil. Buradaki sorun kahveye ne eklediğinle ilgilidir. Bazı araştırmalar, düzenli olarak günde bir fincan kahve içen kişilerin kalp rahatsızlığından ölme riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Her gün bir fincan kahve içmek için daha geçerli bir sebebin var mı? Buna ek olarak kahve, tip 2 diyabet ve Parkinson hastalığına yakalanma riskini düşürebiliyor. Artı, kahvenin içinde bulunan kafein ve antioksidanlar vücudun hücrelerinde, serbest radikallerin neden olduğu hasarların da onarılmasına yardımcı oluyor.

7. Barramundi

 

Eminim, pek çoğunuz duymamışsınızdır. Zira ülkemizde pek sık bulunabilen, tüketilebilen bir balık çeşidi olmasa da, barramundi; Avustralya’ya özgü, akciğerli bir balık türüdür. Büyük restoranları balık bölümünde muhteşem bir görünüm eşliğinde sergilene ve pişirilen barramundi; somonun yarısı kadar kaloriye sahip olmasına rağmen somonla eşit miktarda Omega-3 yağ asidiyle besleyici özelliği yoğun bir seçenek. Barramundi, bazı doğal gıda ürünleri satan marketlerde ve restoranlarda bulunmakta.

8. Yulaf

Günümüzün hazır beslenme odaklı yaşamında çoğu kişi yeterince lif tüketmiyor. Lif, tüm vücut sağlığı için çok önemli bir besin maddesidir ve bunu en kolay alabilmenin yolu da aslında yulaf tüketiminden geçer. Lif daha kolay doymanıza ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur, hatta diğer temiz beslenme seçenekleriyle birlikte tüketirseniz, orta yaşlarda sık karşılaşılan kilo alma riskini de azaltabilirsiniz. Ve yulaf içeren cilt bakım ürünleri, tahriş olmuş cildi yatıştırmaya ve pürüzlü cildi yumuşatarak gençleştirmeye yardım eder.

9. Kırmızı şarap

Hayır, yanlış okumadınız; kırmızı şarap, resveratrol olarak da bilinen güçlü bir antioksidan içerir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, yüksek miktarda resveratrolün kalp ve beyindeki hücre ölümünü önleyebileceğini gösteriyor. Şimdi, kırmızı şarap içmeniz için daha geçerli bir sebebiniz var! Kadınlar günde bir kadehle sınırlı kalmalı, erkekler ise iki tane içebilirler. Alkol kullanmıyor musunuz? O zaman uzmanlar resveratrol alabilmeniz için; nar, yaban mersini ve çikolata gibi polifenoller ve antioksidanlar içeren gıdaları öneriyorlar.

10. Ispanak

Bu yeşil yapraklı besin, gerçek bir besin deposudur. Ispanağı; pişmiş yumurtaya, makarnaya, bir salataya veya smoothielere katabilirsiniz. Ispanak, anti-aging özelliklerine sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış olan lutein bakımından zengindir. Ispanak yemek ya da sabahları içtiğiniz meyvesiz yeşil smoothienizin içine katmak cildinizi daha sağlıklı ve nemli tutar. Ve sulu, nemli cilt kesinlikle daha genç görünüyor.

11. Mısır

Mısırın ağzımızı tatlandırmaktan daha fazla işe yaradığını bilebilirdi? Maryland Üniversitesi’nden yapılan bir araştırma, mısırda bulunan lif bileşeninin kanser gelişimini engelleyebileceğini tespit etti. Araştırmacılar, mısırda bulunan bileşik olan IP6’nın kanserli hücrelerin bölünmesini durdurduğuna inanıyor. Sadece doğal koçanında mısır yediğinizden ve kesinlikle şeker türevlerinden herhangi birinin mısırınıza yapışmadığından emin olun.

12. Tam tahıllar

Tahılların vücudunuzdan gerçekten iyi olup olmadığı konusunda aslında birçok tartışma var. Ancak bu tartışmaların çoğu karbonhidratların vücuttaki yağ seviyelerini nasıl etkilediği etrafında dönüyor. Gerçek şu ki; kepekli tahıllar, arterlerinizde kolesterol birikimini önlemeyle ilgili pek çok çalışmayla ilişkilendirilmiştir. Ve hayattaki çoğu şey gibi, ölçülü olmak anahtardır.

13. Tarçın

Bu çok yaygın olarak tüketilen baharatı beslenmenizde göz ardı etmeyin! Araştırmalar, tarçının yemek sonrası insülin yükselme hızını azaltabileceğini gösteriyor. Ve insülin seviyesi daha kontrollü olursa, vücudunuzun yağ depolama riski de azalır. En sevdiğiniz gıdalara günlük 1/4 çay kaşığı tarçın serpin. Yoğurdunuz, yulafınız, süzme peyniriniz veya suyunuza katacağınız tarçın sadece harika tat vermekle kalmaz, aynı zamanda belinizi de inceltmeye yardımcı olabilir. Ve güçlü bir antioksidan da almış olursunuz. Sabah kahvelerinize biraz tarçın koyarak yaşlanmayı önleyici iki maddeyi birleştirebilirsiniz.

14. Bitter çikolata

Tatlıyı seviyorsunuz değil mi? Bitter çikolata hem tatlı hem de sağlıklıdır! Elbette, ölçülü olarak tüketirseniz! Araştırmalar, bitter çikolatanın (sütlü veya beyaz değil) kalp dostu özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Aslında, günde yaklaşık 30 gram bitter çikolata yemek, düşük LDL (kötü) kolesterol ve daha yüksek HDL (iyi) kolestrol ile ilişkilendirilmiştir. En az yüzde 70 kakao içeren bitter çikolatayı tüketin. Çikolata alışkanlığınızın daha iyi hissetmenizi ve genç kalmanıza yardımcı olabileceğini kim bilebilirdi?

15. Zerdeçal

İşte Hint yemeklerini denemeniz için yeni bir sebep daha. Araştırmacılar; zerdeçalın içeriğinde bulunan aktif içeriklerin, köri rengini veren sarı baharatın kanserli hücreleri imha kabiliyetine sahip olabileceklerini buldu. Nedeni ise; zerdeçal, kanserli hücrelerdeki kan damarlarını kısıtlıyor ve hareket etmelerini engelliyor olmasıdır. Bu faydalardan yararlanmak için Hint restoranında yemek yemeniz gerekmiyor. Sebze ya da tavuk yemeğinize, pilavınıza sadece bir yemek kaşığı zerdeçal ekleyin. Macera sever misiniz? Zerdeçal ile balı karıştırıp yiyin.

16. Tatlı patates

Besleyici maddelerle dolu olan tatlı patatesler sadece özel günlerde değil, haftada 2 -3 kez yemek için idealdir. Tatlı patates, cildinizi UV hasarına karşı koruyan likopen içerirler ve sağlıklı bir cilt için kollajen üreten C vitamini deposudur. Ayrıca betakaroten (havuçtaki antioksidan olarak ünlü olan) içerir ve bu nedenle de cildiniz daha iyi görünür, görme yetiniz de gelişir.

17. Yeşil çay

İster sıcak ister soğuk olsun ya da çorba ya da güveç için serinletici bir ön öğün olarak tüketseniz de, yeşil çay sizin daha genç görünmenize yardımcı olabilir. Aslında, Çinli araştırmacılar, günde üç fincan yeşil çay içen insanlarda yaşlanmanın yavaşladığını buldular. Sebebi ise; yeşil çay (matcha tea olarak da bilinir), DNA yapınızı iyileştirir ve yaşlanma sırasında ortaya çıkan hücrelerin hasarını yavaşlatabilir.

18. Kemik suyu

Bu yaşlanma karşıtı gizli silah, artık çok iyi biliniyor, gizli değil. Kemik suyu, şişmanlıktan kırışıklıklara kadar her şey için tüketilen bir trend tedavi haline geldi. Beslenme uzmanları; kemiklerin kaynatılması ile elde edilen kemik suyunun, bir dizi mineral, amino asit, kollajen, glisin, kondroitin ve hiyalüronik asidi ortaya çıkardığını belirtiyorlar. Glisin; karaciğeri, iltihaplanmaya ve yaşlanmaya neden olan toksinlerden kurtarmaya yardımcı olurken, kollajen güçlü bir cilt oluşumuna yardımcı olur. Beş tane kalım kemiği beş litre suya atın ve iki yemek kaşığı elma sirkesi ve 1 -2 yemek kaşığı dav tuz ekleyin. Ateşin üstünde 12-24 saat süreyle, en kısık ateşte kaynatın.

19. Karpuz

Bu enfes lezzetli yaz döneminde tüketilen, yalnızca bir çocuk gibi biraz nostaljik düşüncelere dalmanızı sağlamaktan ibaret değil. Aynı zamanda cildinizin genç görünmesine de yardımcı olur. Tıpkı domates gibi, karpuz da likopen açısından çok zengindir. Bir de havuç gibi, beta-karoten de içerir. Bu vitaminlerin her ikisi de cildinizin gençliğini korumaya yardımcı olur ve güneş ışığının cilde verdiği hasarı da cilt hücreleri aracılığıyla onarır.

20. Haşhaş

Somunun Omega 3 yağ asitleri bakımından çok zengin olduğunu çoğu kişi iyi bilir. Ancak size çok daha az bilinen bir şey söyleyeyim; haşhaş da tıpkı somon gibi güçlü bir Omega 3 kaynağıdır. Haşhaş tohumları ve yağlar doğal bir yumuşatıcıdır ve cildinizin nemini muhafaza etmesine, yaşlanmanın etkilerine karşı koymasına yardımcı olur. Haşhaşın çiğ tohumlarını yiyin ya da en sevdiğiniz doğal yağlara ekleyin.

21. Alabalık

Listenin başında somonun, yaşlanma ile mücadele için mükemmel bir seçenek olduğunu söyledim ya, alabalık da somondan farklı değil. Vücudunuz sağlıklı yağlara ihtiyaç duyar, çünkü bu sağlıklı yağlar hücreleri korur ve ömrünü uzatırlar. Fakat alabalık bir harika, çünkü eikosapentaenoik asit (EPA), yani stres hormonu ile savaşan bir yağ asidi oranı çok yüksektir. Alabalığınızı, 2 yemek kaşığı zeytinyağı (ki aynı zamanda kalp dostu faydalar da olan) ile pişirip tüketin.