Yazı yazmanın sağladığı yararlar, kelime haznenizi geliştirmenin çok ötesinde. Yazınızın kalitesi nasıl olursa olsun, yazma eyleminin fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde güçlü etkileri olduğu söyleniyor. Çünkü yazmak, ruh halinde, stres seviyesinde ve depresyon belirtilerinde uzun döneme yayılan bir düzelme sağlıyor.

3 ila 5 kere yazı yazmanın, belirgin bir fark yaratmak için yeterli!

Dışavurumcu yazı yazmanın duygusal ve fiziksel sağlığa ne kadar yararlı olduğuyla ilgili 2005’te yapılan bir araştırmaya göre, 4 aylık bir zaman sürecinde 15-20 dakikalık periyotlarla 3 ila 5 kere yazı yazmanın, belirgin bir fark yaratmak için yeterli olduğu gözlemlendi. Araştırmaya göre, travmatik, stresli ya da duygusal açıdan zorlayıcı olaylarla ilgili yazılar yazan katılımcıların, ciddi oranda daha az hastalığa sahip olduğu ve travmadan daha az etkilendiği görüldü. Nihayetinde katılımcılar, hastanede daha az zaman geçirdiler, diğer katılımcılara nazaran daha düşük tansiyonlara ve daha iyi karaciğer fonksiyonlarına sahip oldular.

fiziksel yaraları  daha hızlı iyileştiriyor

Psikolojik etkilerinin yanı sıra, yazı yazmanın fiziksel yaraları da daha hızlı iyileştirdiği söyleniyor. 2013 yılında Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışmada, biyopsi yaptırmış 49 sağlıklı yetişkinin yaralarının iyileşme süreci izlendi. Bu yetişkinlerden bir kısmı, biyopsiden 2 hafta önce, 3 gün üst üste 20 dakika boyunca düşüncelerini ve duygularını yazdılar.11 gün sonra, yazı yazan grubun %76’sı tam anlamıyla iyileşirken, yazmayanların %58’i iyileşemedi. Araştırma, gerginlik yaratan olaylar hakkında yazmanın, katılımcıların durumu anlamlandırmalarına yardımcı olup stresi azalttığı sonucuna vardı.

yazmanin-faydalair

astım hastaları daha az atak geçiriyor

Belli başlı bazı hastalıklardan mustarip olanlar bile, sağlıklarının düzelmesine yazı yazarak katkıda bulunabiliyor. Araştırmalar, duygu ve düşüncelerini yazan astım hastalarının daha az atak geçirdiğini; AIDS hastalarının da daha fazla T hücresine sahip olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde yazı yazan kanser hastalarının da, daha iyimser bir bakış açısı ve yüksek bir hayat kalitesine sahip olduğu gözlemlenmiş.

Peki yazı yazmayı bu kadar faydalı yapan ne?

Austin’dakiTeksas Üniversitesi’nde yıllardır yazarak tedavi etme üzerine çalışan James w. Pennebaker, bu konuda birçok araştırma yürütmüş. Pennebaker, “Duygusal karmaşalarıyla ilgili yazı yazma fırsatı verilen insanlar, çoğunlukla daha iyi sağlık koşullarına sahip oluyor” diyor ve ekliyor, “Doktora daha az gidiyorlar. Bağışıklık sistemlerinde değişimlere rastlanıyor.”

Bütün bunların sebebi ne?

Pennebaker, bu dışavurumcu yazma eyleminin, insanların şöyle bir geri çekilip, hayatlarını değerlendirmelerini sağladığına inanıyor. Bir olay hakkında sağlıksız ve takıntılı bir şekilde düşünüp durmak yerine, ilerlemeye odaklanabiliyorlar. Bunu yapmak stres seviyelerini düşürüp, buna paralel olarak sağlık ve sıhhatlerinde düzelmeyi sağlıyor.

Yazmak dopamin salgılanmasını tetikliyor

Bütün bu olumlu sonuçlardan yararlanmak için ciddi bir roman yazarı olmanıza ya da sürekli olarak hayatınızdaki en travmatik dakikaları düşünmenize gerek yok. Blog ya da günlük yazmak bile, sonuçları görmek için yeterli. Bir araştırmanın bulgularına göre, blog yazmak, koşmaya ya da müzik dinlemeye benzer bir şekilde,dopamin salgılanmasını tetikliyor.

Sağlıkta düzelme gibi uzun vadeli getirilerden, daha iyi uyumak gibi kısa vadeli yararlara kadar, ortada olan şu ki; yazarların bir bildiği var.