Yüzeysel olarak bakınca, bir başka insanın zihnini okumak inanılması güç bir şey olarak geliyor. Altıncı hissi gerektiriyor gibi görünüyor ve bunun gözlemlenebilir gerçeklikte bir temeli yok. Yine de beynin fonksiyonları üzerine daha fazla şey öğrendikçe, aslında beyinlerimizin önsezi için uygun olduğunu anlıyoruz.

Önsezi, bir şey veya birisi hakkında içten gelen seziler, içgüdüsel hisler demektir. Pek çok kişi onu kalıpları eşleştirmenin bilinçdışı bir yolu olarak görür. Örneğin birisinin söylediği şey ve görünümü eşleşmiyor olabilir. Bilinç düzeyinde o kişiyi sorgulamak için bir sebebiniz olmaz ancak bilinç dışında rahatsız hissedebilirsiniz.

Bu tip hata tespiti eylemleri bebeklik kadar erken bir dönemde bile görülebilir. Örneğin psikolog Andrea Berger ve meslektaşları, 6-9 aylık bebeklere iki tane aritmetik denklemi kuklalar ile göstermişler ve bunlardan birisi doğruyken, diğeri değilmiş. 1 kukla + 1 kukla = 2 kukla ve 1 kukla + 1 kukla = 1 kukla gibi. Bebekler yanlış olan denkleme daha uzun süre bakmışlar. Beyinlerindeki çatışma dedektörü yanlış denklemi gördükleri her seferde aktif hale gelmiş. Hatta yetişkinler için önsezi bazen tutarlılık deneyimi veya yoksunluğu olarak tanımlanıyor.

Bir Duygusal İletişim Olarak Önsezi

Kalbin elektrik aktivitelerinin ölçümünü sağlayan EKG gibi, mide kaslarının elektrik aktivitelerini ölçen EGG yöntemi vardır. 2005 yılında psikolog Dean Radin ve meslektaşları 26 çift insanın EGG’sini incelemiş. Her çiftte bir kişi yoğun koruma altındaki bir odada rahatlamış durumdayken, diğer kişi korunaklı odadaki kişiye dair video görüntülerini canlı olarak izlemiş ve pozitif, negatif, sakinleştirici ve tarafsız duyguları uyaran şeylere karşı tepki vermiş. Maksimum EGG değeri tarafsız duygulara nazaran pozitif ve negatif duygularda daha fazlaymış. Bu da duyguların uzun mesafeleri aşabileceklerini gösteriyor.

Zihin Okuma Olarak Önsezi

Çalışmalar beyinlerimizin başkalarının niyet ve özelliklerini okuma konusunda özelleştiğini gösteriyorlar. Beynin bu özel bölgelerinin toplamı beynin yansıtma sistemi ile birlikte çalışıyor. Böylece başkalarının niyetlerini okumamız sağlanırken yansıtma sistemi ise onların duygularını okuyup deneyimlememizi sağlıyor.

Fizyolojik Değişimler Olarak Önsezi

Beyinde insula adı verilen bir içgüdüsel his vardır. Bu bölge içgüdüsel hisleri öngörülebilen modellere dahil eder ve bir eşleşme arar. Bilince ulaşması zaman alabilir ancak beyinlerimiz bunu bilinçli olarak fark etme özelliğine de sahiptir.

Kendinize Zihin Okumayı Öğretmek

Önsezinin çalışma şekillerine dair bu çeşitli farklılıkları dikkate alınca, hassasiyetimizi, farkındalığımızı ve tepkilerimizi artırmanın yollarını bulabiliriz. Yukarıdaki her kategori için aşağıdaki eşleşen eylemi gerçekleştirebilirsiniz.

  • Çatışma ve tutarlılığa dikkat edin. Bir şeyi kendinize açık açık söyleyemeseniz bile yine de kendinizle konuşarak önseziye dayalı hissi beyninizde aktif tutabilirsiniz: “Bir şey uymuyor” veya “neyin garip olduğunu bilemiyorum”. Bu beyninize beyin tam olarak uymadığını araştırması için izin verecektir ve böylece tutarsızlık ve hatayı tespit edebilirsiniz.
  • Gerçek içgüdüleri fark edin: EGG çalışmasının gösterdiği üzere, gerçek içgüdüleriniz önsezilerden etkilenebilirler. Bu durumda, bulantı ve mide kalkması gibi mide bağırsak sistemi belirtilerine dikkat edin. Görünür bir gerekçe olmasa da neden midenizin hasta gibi hissettirdiğini kendinize sorun. Sonrasında bunu test edecek bir hipotez yaratın.
  • Duygularınızdaki güç algılanan değişimleri tanımlayın. Bir sohbet sırasında bir anda farklı hissettiğinizi fark edebilirsiniz. Bu hafif anksiyete, biraz kötü hissetme ve hatta cinsel olarak heyecanlanma olarak bile kendini gösterebilir. Ne hissederseniz hissedin, bu şekilde hissetmenize sebep olacak bir şey söylenmemiş olsa bile ona dikkat edin. Duygular bilgidirler ve sonrasında onlara bir anlam verebilirsiniz.
  • Fizyolojideki belirsiz değişimleri fark edin. Bazen içgüdüler pek de içgüdüsel olmayan hisler yaratırlar. Kalbin biraz hızlanması, kalp atışında tekleme, hafif terleme gibi şeyler dikkate alınmalılar. Bu değişimlere dikkatinizi verirseniz, beynin bu değişimlerin neden oluştuğuna dair hipotezleri keşfetmesine izin verirsiniz.
  • Gününüze odaklanmama zamanı katın. Beyninize dinlenme fırsatı verin. Dışarıda yürüyün veya hayaller kurun. Böylece öngörü ağlarını aktif hale getirebilir ve önsezi geliştirebilirsiniz.

Belli belirsiz ve algılaması zor hisler ile duyular genelde gözardı edilirler çünkü bir şey ifade etmezler. Ancak bunlara dikkat etmeyi öğrendiğinizde, beyninizi keşfetmesi ve sonrasında eşleştirme algoritmalarını depolaması için eğitmiş olursunuz. Odaklanmama zamanı bu algoritmaları daha akıllıca tahminlerde bulunması için aktive etmeye yarar ve böylece başkalarının zihin yapısını okuma yeteneğinizi geliştirebilirsiniz.