Herkese merhaba! Bugün, konumuz güzel bir konu. Koskoca bir seneyi geride bıraktık, bir 2019 bitti. Sizin için nasıldı bilmiyorum ama benim için değişik bir yıldı. 2019 biterken, onunla ilgili izlenimlerim, kendimle ilgili neler getirdi ve neler götürdü ve 2020’den beklentilerimi sizlerle de paylaşmak istedim. Hadi başlayalım!

2019, açıkçası değişik bir yıldı. Kendi hayatımda gözlemlediğim bir şey var. 2017 yılından beri, bir kayıp yaşadığımı hissettiğim bir dönem vardı. Kayıp derken, biliyorsunuz Titreşimini Yükselt Hayatın Değişsin isimli bir kitap yazdım. Zaten, çok uzun zamandan beri kişisel enerji alanının ne kadar önemli olduğunu ve nelere kadir olduğunu deneyimlemiş biriyim. Yani, düşük frekanslı bir yaşamın nasıl bir şey olduğunu da biliyorum, yüksek frekansın da ne olduğunu biliyorum.

O yüzden 2017, hatta daha global boyutta ele olacak olursak, hepimiz için değişik, biraz düşüşlerin olduğu, herkesin muazzam diye nitelendirdiği bir yıl değildi. Hayatımızda çok güzel şeyler de vardı ama kendi özümüze döndüğümüzde, o coşkunun biraz daha az olduğunu, üzerimizde bir sis bulutunun olduğunu hissettiğimiz zamanlardı. 2019, benim için 2017 ve 2018’e nazaran daha iyi geçti. 2019 benim için, tohumlarımı ektiğim ve bunları biçtiğim bir seneydi. Üçüncü kitabım çıktı, kanalım güzel yerlere geldi, iyi yaşam içeriklerimi farklı platformlarda paylaştım.

2019 Benim İçin Nasıl Geçti?

İnişleri vardı, elbette. 2018 kadar kayıpların net olduğu bir sene değildi. Kayıp derken, kitabımda da anlattığım gibi; titreşim seviyemiz değiştikçe, biz boyut değiştirdikçe, frekansımızla hizalanmayan, uyumlanmayan her şeyin gittiğini kendi hayatımda şahitlik ederek deneyimledim. Bunların içerisinde bazı insanlar, bazı durumlar, bazı işler, bazı verilmiş sözler, hatta bazı aile mensupları bile vardı. Ama geldiğim yer olarak, bunların hepsine izleyici olarak bakabiliyor (ki meditasyon ile bunları çok rahat sağlayabiliyorsunuz) ve daha iyi kavradıktan sonra hiçbir şeye tutunmamaya çalışıyorsunuz.

Aslında bize ait olan bir şey yok; çünkü burada her şey bir deneyim alanı. Bu nedenle, meditatif zihin dediğimiz o izleyici zihinde kalabilmek bana çok şey kazandırdı. Eğer, siz de meditasyona meraklıysanız; yapmak istiyorsanız ama daha önce denemediyseniz, hiç yapmadıysanız, zihninizi toparlayamadıysanız ya da her neyse, çok etkili ve kolayca yapabileceğiniz bir meditasyonum var. Birinci Seviye Enerji ve Frekans Yükseltici Meditasyon’umu Youtube kanalımda bulabilirsiniz. Denemek isteyeceğinizden eminim ve çok da faydalanacağınızı düşünüyorum.

Velhasıl, 2017-2018 benim için sallantıların, sanki bir nevi erozyonun olduğu, benim bundan bir nevi duygusal olarak etkilendiğim ama sonrasında derslerini gördüğüm zamanlar oldu. Dersler derken nedir? Hayatımda, zaten benimle uyumlu olmayan enerjiler, insanlar, frekansları, yaşam tarzları ve hayata bakışları ile bana uyumlu olmayan insanlar ve benim yaptığım seçimlerin sonuçlarını yaşadığım zamanlardı.

Genel olarak, hayat misyonum topluma fayda sağlamak olduğu için; yine topluma fayda sağlamak için yaptığım bu şeylerde, birazcık incinmiş hissettiğim dönemler oldu. Ama buradaki düşüncem şuydu “Ayşe, bir misyonun var. Yılmadan, düşük frekanslı zihinler olabilir ama kimsenin değemeyeceği bir yer var, orası da senin özün”. Bu nedenle, ben 2019’da biraz daha merkezinde, daha kuvvetli, köklerin hepsi yeryüzüne yayılmış bir ağaç gibi olduğum ve kendi zihin ve enerji alanımı koruduğum biriydim. Ne oldu?

Tohumlarını ektiğim niyetler gerçekleşti. İki tane televizyon programı istemiştim, onları çekmeyi başardım. Bir tane kitap ile benim aslında istediğim şey, evrendeki her varlığa daha yüksek bir faydam nasıl dokunabilir niyetiydi. Bunu gerçekleştirebileceğim bir kitap çıkarttım. Yaz boyunca, “Bu kitapla ilgili daha fazla insana nasıl ulaşabilirim?” derken, yine kendimle yaptığım çalışmaları, “rehberli meditasyonlar şeklinde insanlarla paylaşmalıyım” cesareti geldi. Bu cesaretin sonunda, meditasyon videolarını Youtube kanalımda sizlerle paylaşmaya başladım. Çok güzel geri dönüşler aldım.

2019’un ikinci yarısı, benim için daha da yükselerek başladı. Çok keyifli bir yaz tatili geçirdim, çok sevdiğim dostlarımdaydım. Ben artık merkezimde, dengede olduğum için; benim enerji alanımla hizalanmayan ne varsa, çünkü niyet etmiştim “Kendi özünün gerçeğini ve doğasını yaşa” dedim. Dolayısıyla, onların dışında titreşen varlıkların çoğu da yumuşakça hayatımdan gittiler.

Ve gerçek dostlarım dediğim insanlarla kaldım. İyi günümde kötü günümde benim için dostluk çok önemli. Mutluluğunuza, başarınıza, güzelliğinize sevinen insandan daha az. Kötü gün dostunun iyi olduğunu zannediyorsunuz ama bazen kötü gün dostu gibi iyi gün dostunuzun da olması gerekiyor. Hayatımda, bu ikisinin dengesinin olduğu insanların olduğunu gördüm. Bunlarla birlikte, yolum daha da açılmaya başladı. Bir nevi hizmet olan bu meditasyon çalışmalarını paylaştıkça, yolum daha da açılmaya başladı. Sonrasında ne oldu?

Seksenler dizisi tekrar başladı ki ben zaten yeniden devam edeceğini biliyordum, çok da keyif aldım. Çok mutlu oldum, çünkü bu dizinin de başka bir misyonu olduğunu düşünüyorum. İnsanların, herhangi bir başka televizyon dizisinden başka bir anlam yüklediklerini biliyorum ki bence de öyle. Seksenler; insanlara aşk, sevgi, arkadaşlık, gerçek dostluk, birbirinin kıymetini bilmek, onun için gerekirse ölümü göze alabileceğiniz bir arkadaşlık, kusur örtme gibi pek çok değeri barındıran bir dizi.  Bu nedenle, Seksenler gibi bir işte olduğum için de gayet memnunum.

2020’de Neler Yapacağım?

2019’un sonuna geldik. Bu yıl, evimi de değiştirdim, o da ilginç bir süreç oldu. Artık kendi evime geçtim ama daha küçük bir eve geçtim. Büyük evden küçük eve geçiş, o kaos benim için biraz zorlayıcı oldu. Biraz düşe kalka oldu, birkaç tane yanlış seçim yaptım, hem zamanımı hem paramı harcadım. Evimi de inşallah toparlarsam ki 2019’daki en büyük hedeflerimden bir tanesi de buydu!

Gelelim 2020’ye… Numerolojik açıdan baktığımızda; 2019 bizim için bir dönemin sonu. Artık, on senelik bir dönemi sonunda bitiriyoruz. 2000’lerin, 2020’sine geliyoruz. 2020’ye başlıyoruz. Rakamların enerjileri, kainattaki enerjileri üzerine bir bilim dalı var; numeroloji. Bazılarınız inanmayabilir, bazılarınız inanabilir. Zaten, o bazılarınıza yönelik konuşuyorum. Her zaman söylediğim gibi; bilimsel olmayan hiçbir şeyi sizlerle paylaşmamaya özellikle dikkat ediyorum, çünkü ben de zaten öyle bir insanım. Bilimsel bir taraftan ele alacağımız şekilde paylaşıyorum.

Numerolojik açıdan ele aldığımızda; 2+2=4. 4 rakamı üzerinden gidiyoruz ve çok kuvvetli. 2’lerin enerjisi farklı, 0’ların enerjisi farklı, 4’lerin enerjisi farklı. Astrologların söylediğine göre; iki farklı ucun (karanlık ve aydınlık, iyi ve kötü gibi) daha üste çıktığını göreceğiz. Bunun sebebinin de, birlik bilincine gelebilmek için olduğunu bilmenizi isterim. Ülkemizde ve dünyada şunu görüyoruz; artık sınırlar çok koymaya başladı.

Biz, bunu aslında 1940’lardan hatırlıyoruz. Sosyalist ve komünizmle, İkinci Dünya Savaşı ile birlikte, dünyada duvarlar vardı. Farklı sistemler vardı, kapitalizm vardı, meşrutiyet vardı, monarşi vardı. Daha sonra, 1990-2000’lerle birlikte bir liberal, bir özgürlük alanı gelmeye başlamışken; tekrar bu yüksek polarizasyona gelmemizin bir nedeni var.

“2019-2020 beklentilerinde böyle spiritüel bilgilerin ne gereği var?” diyeceksiniz ama her şeyi bütünsel ele olarak ele almak gerekiyor, hiçbir şey birbirinden ayrı değil. Ekonomi de birbiri de ayrı değil, sosyoloji de birbirinden ayrı değil, antropoloji de birbirinden ayrı değil. Hepsi bir bütün; çünkü biz ve kainat, hepimiz bir bütünüz. Dolayısıyla, bu ayrım hissetmek, zıtlıkları hissetmek, “Ben ve sen” bilinciydi. Ayrılık deneyimlerini yaşamanın, bizde negatif duygular uyandırdığını, bizde daha düşük frekanslar oluşturduğunu gördükçe; biz zaten birliğe doğru kaçıyor olacağız. Aynı, benzer kutupların birbirini itmesi gibi…

2020’de, hepimizin kendi kişisel gelişim süreçlerinde, daha içimize dönmeyi, kendi özümüze sormayı, dışarıda sorular aramayı bırakıp bütün var olan soruların cevaplarının aslında içeride olduğunu, niyet etmeyi deneyimlemenizi isterim. Çünkü, çok fazla dışarıda bir ortamda yaşıyoruz ve biz o kadar dışa dönük olduk ki, artık kendimizin bile farkında değiliz. Resmen, yaşayan robotlara dönüştük.

2020 için, kendimden beklenti ve hedeflerim; biraz daha anda kalabilmenin, farkındalığın içerisinde, meditasyon çalışmaları ile hem kendi enerji alanımı yükseltmek, hem sizlere daha fazla faydası olacak çalışmalar ile bu bilgileri daha fazla paylaşmak. Dördüncü kitabımı yazıyorum, o da yolda. Kişisel olarak, benim 2020 hedefim; biraz daha televizyon programlarını öne çıkartmak, böyle bilgileri daha geniş kitlelere aktarmaya çalışmak olacak. Onun dışında, çok fazla bir beklentim yok, belki birkaç kilo daha vermek olabilir. Ki onunla ilgili de, bu birkaç kiloyu nasıl vereceğimle ilgili içerikler paylaşıyor olacağım.

2020 yılı için, dünyadan ve sizlerden ve ülkemden; kendi özümüzde ve kendi merkezimizde kalabilmeyi niyet ediyorum. Neden niyet ediyorum? Çünkü, kendi içinizde kalabildiğinizde, oradaki derin sessizlikte kalabildiğinizde, orada kaos olmadığını göreceksiniz. Orada, gerçekten kendi merkezinizde kaldığınızda, dışarıdaki kaostan etkilenmeyeceğiniz için, siz de dışarıya daha yumuşak ve daha barışçıl mesajlar veriyor olacaksınız. Ki giderek deliren şu dünyada, hepimizin biraz daha fazla buna ihtiyacı var diye düşünüyorum. 2020 ile ilgili hedeflerim bitmiyor. Ben, her sene bir niyet tablosu yapıyorum. Bu niyet tablosunu 2020 için de hazırlamaya karar verdim, belki sizlerle de paylaşırım. Bugünlük benden bu kadar. Hoşça kalın!