Herkes hızlı ve kolayca kilo vermenin yollarını arıyor. Moda diyetler ise güçlü ve hızlı sonuçlar ile bizi kendilerine çekiyor ancak bunlar çok nadiren mantıklı ve hatta sağlıklılar. Dün ve bugünün 9 popüler diyeti, uygulanabilir olmaktan aşırıya kaçmaya kadar derecelendirilebiliyor. Eğer gerçek olmak için fazla iyi gibi duruyorsa muhtemelen öyledir ve hatta zararlı da olabilir.

1- Tenya Diyeti

Midesi kolayca bozulanlar için değil ancak bu moda diyet 20. yüzyılın başlarından beri popülerliğini koruyor. Cesareti olanlar tenya yani bağırsak solucanı yumurtası içeren haplar yutuyorlar ve böylece bağırsaklarında tenyaların büyümesi sağlanıyor ve bunlar kilo verme hedefine ulaşılana kadar bağırsaklardaki gıdaları tüketiyorlar. Ardından tenyalar parazit karşıtı haplar kullanılarak atılıyorlar. Ancak bu solucanların 1 metre uzunluğa ulaşabildiklerini, ishal, kusma, baş ağrıları ve hatta epilepsi gibi pek çok sağlık problemine sebep olabildiklerini bilmek gerek. Erin Palinski-Wade, bunun sağlıklı bir kilo verme yöntemi olmadığını söylüyor: “Bu çok tehlikeli ve sağlıksız bir kilo verme seçeneği çünkü ölümcül olabilir. Yaşam boyu komplikasyonlar yaratabilecek ciddi beslenme eksikliklerine yol açmasının yanında, parazit öldürüldüğü zaman verilen kiloları da geri alırsınız.”

2- Hollywood Diyeti

Hollywood diyetinin web sitesinde, bu diyetin ve uygulamalarının mucizevi şekilde kilo verdirdiği yazıyor. 24 saat veya daha fazla süre boyunca kullanmanız gereken özel karışım ve kurabiyelerin 1-4 kilo vermenizi sağladıkları belirtiliyor. Bunun gibi aşırı düşük kalorili diyetler tehlikeli olabiliyorlar ve Los Angeles’taki beslenme uzmanı Alyse Levine bu konuda şöyle diyor: “Bu diyet vücudu açlık moduna sokuyor ve ilk bir kaç gün boyunca deneyimleyeceğiniz kilo kayıplarının büyük kısmı su olacak”. Bunun yanında potansiyel yan etkiler arasında ishal, yorgunluk, kabızlık ve bulantılar da bulunuyor.

3- Bebek Maması Diyeti

Bu popüler diyetin, Tracy Anderson adlı bir fitness gurusu tarafından çok ünlü bir müşterisine verildiği söyleniyor. Bu diyetin ana fikri, kahvaltı ve öğle yemeklerinde püre formunda küçük miktarlarda gıda yemek ve akşam da düşük kalorili yemek. Elbette bebekler küçük, püre haline gelmiş porsiyonları tüketebiliyorlar ancak bir yetişkinseniz ve püre gıdadan az miktar haricinde bir şey yemiyorsanız, muhtemelen aynı miktarda püre olmayan gıda da tüketseniz aynı kiloyu vereceksiniz. Yani konserveye tıkılmış püre gıdanın sağladığı kontrol ve kolayca taşıma hissi, bu diyetin temel satış noktası. Katkı maddesi ve koruyucuların olmadığı bir gerçek ancak yetişkinler çatal kullanarak da gıdalarını tüketebilirler. Alyse Levine bu konuda şöyle diyor: “Bu diyet gerçek gıda tüketme zevkini elinizden alıyor ve uzun vadeli kilo verme süreçleri için iyi bir seçenek değil. Sadece meyve ve sebze tüketimini arttırmak ve tuz tüketimini azaltmak çok daha kolay ve medenice”.

4- Beslenme Tüpü Diyeti

Bir beslenme tüpü ile yapılan diyet son zamanların en garip diyetlerinden birisi. İçerisinde karbonhidrat bulunmayan düşük kalorili ve proteinler ile yağlar bakımından zengin solüsyon, burnunuza sokulan bir boru vasıtasıyla midenize aktarılıyor. Beden ketosise giriyor ve daha hızlı yağ yakmaya başlıyor. Alyse Levine şöyle diyor: “Kilo vermek için bir beslenme tüpüne başvuran insanlar korkutucular. Bu çok düşük kalorili beslenme planı, kısa vadede kilo vermek için tüketilen gıdaların kalorisini sınırlandırmaktan daha etkili değil. Bunun yanında, bu diyetin yan etkileri arasında böbrek taşları, kabızlık, susuzluk, sersemlik ve baş ağrıları bulunabilir. Ayrıca gıdalar ile daha sağlıksız bir ilişki kurmanıza sebep olur”.

5- Kurtadam Diyeti

Bu diyetin ardındaki konsept, suyun gel gitler gibi hareket etmesi. İnsanların da sudan oluşmaları nedeniyle, dolunayda veya yeniayda aç kalmanın vücuttaki su ağırlığını azaltmakta ve toksinleri atmakta daha verimli olduğu belirtiliyor ve tek bir günde 2.5 kilo verilebileceği söyleniyor. Hem kısa hem de uzun versiyonu var. Kısa süreliğine aç kalmak bizim için kötü olmayabilir ancak kilo vermek bunun motivasyonu olmamalı. Alyse Levine şöyle diyor: “Vücudumuzun detoks veya temizlik diyetine ihtiyacı olduğuna dair bilimsel bir kanıt yok. Böbreklerimiz günde 24 saat boyunca bedenlerimize doğal yoldan detoks yaparlar ve atıkları temizlerler, bunun için sıvı diyetine gerek yok. Bunun yerine günde 10 bardak su içebilir, tuz tüketimini de günde 2300 miligramın altında tutabilir, bu sırada tam gıdaları daha fazla tüketirken işlenmiş gıdaları azaltabilirsiniz. Ayın hangi evrede olduğunun bunlarla bir ilgisi yok”.

6- Limonata Diyeti

Stanley Burroughs tarafından yazılan The Master Cleanser kitabında bulunan limonata diyeti, bir süredir biliniyor ve dünya çapındaki ünlüler tarafından hızlı ve kolay olarak tanıtılıyor. Bu mucize iksirde sadece su, limon suyu, biber ve akçaağaç şurubu bulunuyor. Alyse Levine ise bu sayede biraz su ağırlığı kaybedeceğinizi ancak bunun pek de uzun sürmeyeceğini söylüyor. Levine şöyle diyor: “Tekrar katı gıdalar tüketmeye başladığınız zaman yüksek ihtimalle yeniden kilo almaya başlayacaksınız. Ayrıca gelecekte daha zor kilo vereceksiniz çünkü düşük kalorili diyetler kas kütlesi kaybetmenize sebep olarak metabolizmanızı yavaşlatırlar.”

7- Uyuyan Güzel Diyeti

Bir hastalık veya akşamdan kalmalık nedeniyle uzun süre hiç uyudunuz mu? Peki pek çok öğünü atlamak için kendinizi yatıştırmanız gerektiğini söyleseydik? 60’ların kitaplarından “Bebekler Vadisi” kitabında geçtikten sonra ve Elvis Presley’in uyguladığı söylendikten sonra bu popüler ve tüm zamanların en tembel diyeti ortaya çıktı. Tek yapmanız gereken kendinize ilaç verip uyumak ve günler sonra biraz daha incelince uyanmak. Diyetisyen Erin Palinski-Wade, kas atrofisi ile birlikte gelen bir açlığın bu diyette yer aldığını söylüyor ve şunları ekliyor: “Günler boyunca yememek ve içmemek sadece metabolizmayı yavaşlatıp susuzluk yapmaz, aynı zamanda tüm organlara uygun dozda olmayan ilaçlar tüketmekten dolayı hasar verir.”

8- Lahana Çorbası Diyeti

Bu eski diyette, basitlik biraz aşırıya kaçıyor ve her gün sadece bazı gıda gruplarından toplamda 1000 kalorinin altında tüketiyorsunuz. Beslenmenizi bu kadar sınırlandırmak iyi bir fikir değil. Erin Palinski-Wade bu konuda şöyle açıklama yapıyor: “Belli bir süre boyunca sadece lahana çorbası ve bazı belli gıdalarla yaşamak kilo vermek için sağlıklı bir yol değil. Sebzelerin hacimleri fazla ancak kalorileri değil. Kalorisi o kadar düşük ki metabolizmanızı yavaşlatabilir ancak aynı zamanda sınırlılığından dolayı uzun vadede beslenme eksiklikleri yaratabilir. Özellikle protein ve temel yağ asitlerini alamazsınız.” Bunun yerine yarısı proteinlerden ve sağlıklı tam tahıllı karbonhidratlardan, yarısı da sebzelerden oluşan bir tabak hazırlayabilirsiniz.

9- Greyfurt Diyeti

Geçmişi 1930’lara kadar dayanan bu diyet popülerliğini hala koruyor. Yapılması gereken şey basit: Herhangi bir şey yemeden önce bir greyfurt yer, bol bol su içer, karbonhidratları keser ve protein tüketimini arttırırsanız, daha fazla yağ yakarsınız. Bu diyetin meraklıları onu 10 gün civarı uygularsanız 4.5 kiloya kadar verebileceğinizi söylüyorlar. Erin Palinski-Wade bunda bir gerçeklik payı olabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Greyfurt yemenin bel ve alt beden ağırlığını azaltmada faydalı olabileceği söyleniyor ve bunun temel sebebi greyfurtun su ağırlığının atılmasını sağlayan diüretik özellikleri olması. Buna ek olarak, greyfurt bol hacimli ve düşük kalorili bir seçenektir ve sizi tok tutarak gün içinde daha az kalori almanızı sağlar. Yine de bir günde kaç tane greyfurt yiyebilirsiniz ki?”