Algler dünya üzerinde bulunan en ilkel yaşam formları arasında yer alıyorlar ve yüzyıllar boyunca bir besin ve ilaç olarak tüketilmişler. Mavi-yeşil algler aslında spirulina adına sahipler ve insanlar tarafından tüketimleri 14. yüzyıldaki Aztek medeniyetine kadar gidiyor. Bol miktarda vitamin, mineral, antioksidan ve protein barındırmalarından dolayı alglerin birer süper gıda olduklarını söylemek bile mümkün. Aslında bu alglerin de bazı alt çeşitleri bulunuyor ve bunlara da değinmek gerekli.

Kahverengi algler, kilo verme, kanser, fibromiyalji, artrit, stres, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve diğer hastalıklar için kullanılıyorlar. Mavi-yeşil algler ise besin değerleri bakımından çok zenginler ve enerji veriyorlar. Bu nedenle kilo vermede, nezlede, diyabette, streste, yorgunlukta, anksiyetede, depresyonda ve adet dönemi öncesi sendromunda kullanılıyorlar. Mavi-yeşil algler aynı zamanda ağız içindeki kanser öncesi gelişimlerde de değerlendiriliyorlar, sindirim sistemine iyi geliyorlar ve hafızayı da iyileştiriyorlar.

Alglerin Sağlığa 7 Faydası

Kilo Verme

Alglerin en önemli faydalarından birisi kilo vermeye yardımcı olmaları, ki bunda özellikle kahverengi alglerin büyük bir payı var. Bünyelerindeki fukozantin adlı madde sayesinde yağ yakımını arttırabiliyorlar.
Son dönemlerde, Rus araştırmacılar fukozantin maddesini ilk defa insanlar üzerinde denediler ve oldukça umut verici sonuçlar elde edildi. Ayrıca bu maddeyi alan kadınların dinlenme halinde daha fazla enerji harcadıkları ve bunun da yağ yakımı ile kilo vermeye katkı sağladığı görülmüştür. Bu esnada, karaciğer yağlanması, kan basıncı, kandaki trigliseritler ve C-reaktif proteinlerde de olumlu yönde gelişmeler meydana gelmiş.

Kansere Karşı Potansiyeli Var

Yapılan çalışmalar, alglerin kanser hücrelerinin gelişimini hem insan hem de hayvan hücreleri üzerinde yavaşlatabildiğini gösteriyorlar. Dolayısıyla onları birer kanser tedavisi aracı olarak değerlendirmek ileride mümkün olabilir. Onun bu kanser öldürücü yeteneklerine dair potansiyel için daha fazla çalışma da yapılıyor.

Lökoplaki yani kanserleşmemiş ağız yaraları konusunda oldukça etkili sonuçlar veren algler, hayvanlarda da ağız kanserinde iyileşmeler sağlamışlar. Alglerin kimyasal ve radyoprotektif özelliklerinin olması onları kanser için etkili birer araç haline getirebilir. Ayrıca kimyasal koruyuculuk etkileri, kemoterapiden görülen zararın azalmasını da sağlayabilir. Radyokoruyucu etkileri ise radyoterapilerden daha az zarar görülmesini sağlayacaktır.

Kalp Sağlığı

2013 yılında yayınlanan bir bilimsel makalede, mavi-yeşil alglerin kardiyovasküler hastalıklar ve karaciğer yağlanmasına karşı etkili olduğu görülmüştür. Bu alglerin besin olarak tüketilmeleri, kandaki lipid profillerinin iyileştirilmesi, inflamasyonların önlenmesi ve oksidatif stresin ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır ve bu da dolaylı yoldan kalp sağlığına iyi gelmektedir. Ayrıca içeriklerindeki karotenoidler, GLA, fitosiyanin, lifler ve bitki sterolleri de kalp hastalıkları ile karaciğer yağlanmasını önleme bakımından etkili olmalarını sağlamaktadır.

İnflamasyon ve Ağrı Kesici

Algler inflamasyon ve ağrı sıkıntıları yaşayanlar için de çözüm olabilmektedirler. Genel olarak alglerde, omega-3 yağ asitleri ve klorofiller bol miktarda bulunurlar ve bunlar anti-inflamatuvar özellikler gösterirler. Kırmızı algler üzerindeki çalışmalar, özellikle bu türün ağrı kesici ve anti-inflamatuvar özelliklere sahip olduklarını göstermiştir. Bunun yanında mide koruyucu etkileri sayesinde gastrik ülsere karşı da iyi bir çözüm olmasını sağlayabilir.

Kolesterolü Azaltırlar

2016 yılndaki bir çalışmada, alglerden elde edilen fukosterol adlı bir sterolün, kolesterolü doğal yoldan düşürebildiği görülmüştür ve sağlığa başka faydaları da mevcuttur. Genel olarak algler, fitosteroller bakımından zengindirler ve bu sayede kan kolesterol düzeyinin düşmesini, bilhassa kötü kolesterolün azalmasını sağlarlar. Bunu da bağırsaklardaki kolesterol emilimini düşürerek gerçekleştirirler.
Alglerde GLA gibi yağ asitleri, amino asitler ve antioksidanlar da bol bulunurlar. İnsanlar üzerindeki çalışmalarda onun kandaki yağ moleküllerini azaltabildiği görülmüştür.

Ağır Metal Detoksu

Chlorella adlı alg türü, doğal bir antioksidan görevi görüyor ve vücuttan ağır metallerin atılmasına yardımcı oluyor. 23 farklı çeşit ağır metale maruz kalmak insan hayatı için çok tehlikeli ve bunlar arasında kurşun, cıva, alüminyum ve arsenik gibi akut ve kronik toksisite yaratan metaller yer alıyorlar. Bu durum merkezi sinir sistemi fonksiyonlarını bozuyor ve hayati organlara zarar veriyor. Hatta uzun vadeli maruziyet ciddi fiziksel ve nirolojik dejenerasyonlara sebep oluyor.

Eğer dişlerinizde cıva dolguları varsa, aşı olduysanız, düzenli balık yiyorsanız, radyasyona maruz kaldıysanız, vücudunuzda ağır metaller muhtemelen vardırlar. Dolayısıyla ağır metal ve toksinlerden kurtulmak büyük önem taşımaktadır.

Chlorella algi, bedenlerimizdeki toksinlere yapışırlar ve onların emilmelerine engel olurlar. Düzenli olarak tüketilmeleri doku ve organlarda birikimlerine engel olacaktır.

Kök Hücrelerin Üremesini Hızlandırır

Yetişkinlerde kök hücreler tüm vücutta bulunurlar ve ölen hücrelerin yerine geçer, zararlı hücreleri tamir ederler. Ancak yaşlandıkça kök hücreler de yaşlanırlar ve yenilenme kapasiteleri düşer, bu da yaşlanma sürecine katkıda bulunur.
Mavi-yeşil alglerin hayvanlarda immün fonksiyonları iyileştirebildiğini gösteren çalışmalar mevcut ve insan kök hücre kültürleri üzerinde yapılan çalışmalar, alglerin kök hücre çoğalmasına katkıda bulunduklarını gösteriyorlar.

Algleri Nasıl Buluruz?

Besin destekleri satan yerlerde genellikle algler kapsül, tablet veya toz formunda satılıyorlar. Ancak her gün ne kadar alınması gerektiğine dair kesin bir bilgi mevcut değil.

Alg yağı ise genellikle vejeteryanlar tarafından balık yağlarına alternatif olarak kullanılıyorlar. Araştırmalar her gün 1-2 gram alg yağı kullanmanın kandaki DHA ve EPA değerlerini yükseltebildiğini göstermektedir.