Avrupa’da 1150 kişi üzerinde yapılan çalışmalarda, Akdeniz tipi beslenmenin kemik sağlığına iyi gelebildiğini gösteren sonuçlar var. Osteoporoz sahibi yaşlıların, 12 ay boyunca Akdeniz tipi beslenmeyi takip etmeleri halinde çok daha yavaş şekilde kalça kemiği kaybı yaşadıkları tespit edilmiş.

Osteoporoz kemik kitlesinin azalmasına sebep olarak çatlak riskini arttırıyor ve ayrıca kemik dokusunun yapısında bozulmalara sebep oluyor. Bu nedenle yaşlı ve osteoporoz sahibi bireylerde kalça çatlakları sık görülen bir rahatsızlık.

Bu araştırma sayesinde Akdeniz tipi beslenmenin, yani sebzeler, meyveler, kuruyemişler, balıklar, tam tahıllar ve zeytinyağı bakımından zengin beslenmenin sağlığa faydalarının daha fazla olduğu görülmüş.

Azalan Kemik Kaybı Oranı

Bir yıl süren araştırmada yaşları 65 ile 79 arasında değişen ve Fransa, İtalya, Hollanda, Polonya ve İngiltere’den gelen 1000’den fazla gönüllü dikkate alınmış ve katılımcılar ikiye ayrılmışlar.

Bir gruba Akdeniz tipi beslenme uygulanırken, diğer grupta değişiklik yapılmamış. Amaç Akdeniz diyetinin farklı Avrupa coğrafyalarından gelen bireylerde kemik sağlığına olan uzun vadeli etkilerini incelemekmiş.

Akdeniz diyeti kemik yoğunluğu normal olan bireylerde pek bir fark yaratmamış ancak osteoporozu olanlarda kemik kaybı miktarını azaltmış.

Kemikler ve Osteoporoz

Kemik ölü bir yapı değil ve kendini yenileyebilen yaşayan bir doku. Temel bileşenleri arasında kolajen adlı protein ve kalsiyum fosfat adlı mineral bulunuyor. Bu ikisi birlikte, kemikleri esnek, güçlü ve dayanıklı yapıyorlar.

Kemikler düzenli olarak tekrar oluşum sürecine giriyorlar çünkü eski kemikler vücut tarafından emiliyorlar ve yerlerine yenileri oluşturuluyor. Doğumdan erken yetişkinliğe kadar kemik oluşumu, kemik emiliminden daha fazla ve bu sayede kemikleri boyu, ağırlığı ve yoğunluğu artıyor.

Ancak 30 yaş civarında, kemik yoğunluğu ve gücü zirve yapıyor, bundan sonra da kemiklerin erime aşaması oluşum aşamasından daha hızlı olmaya başlıyor.

Osteoporoz ise kemikleri kırılgan hale getiren önlenebilir ve tedavi edilebilir bir rahatsızlık. Özellikle kalçada, bileklerde ve omurgada çatlak ihtimalini arttırıyor. Erime hızının çok hızlı olması yahut kemik oluşum hızının çok düşük olması sonucunda bireyler ideal kemik oranına ulaşamıyorlar. Özellikle menopozdan sonra kadınlarda kemik erimesi hızlanıyor ve osteoporoz vakalarının %80’i bundan kaynaklanıyor.

Araştırmanın İçeriği

Son araştırmada Akdeniz diyetinin kemik mineral yoğunluğu ve kemik-kolajen degradasyonu üzerindeki etkileri test edilmiş. Uygulanan Akdeniz diyetinde bol miktarda meyve, sebze, tam tahıl, kuruyemiş, zeytinyağı ve balık bulunurken, az miktarda et ve süt ürünü yer almış, alkol ise fazla olmayacak şekilde tutulmuş.

Akdeniz diyetini takip eden gruba bireysel olarak diyete nasıl bağlı kalacakları anlatılmış. Ayrıca kendilerine tam tahıllı makarna ve zeytinyağı temin edilmiş, bunun yanında da günde 3 defa 10 mikrogramlık D vitamini verilmiş.

Araştırmacıların D vitamini desteği vermelerinin sebebinin farklı ülkelerdeki farklı orandaki güneş ışığından kaynaklanan farklılıkları ortadan kaldırmakmış.

Kontrol grubundaki bireylere herhangi bir talimat verilmemiş ancak kendi ülkelerindeki sağlıklı beslenme önerilerini içeren broşürler almışlar. Çalışma sırasında kemik yoğunluğu ve kan örnekleri üç defa değerlendirilmiş.

Osteoporozda Azalan Kalça Kemiği Kaybı

Elde edilen bulgular, normal kemik yoğunluğuna sahip olan katılımcıların diyetten çok fazla etkilenmediklerini göstermiş. Osteoporoz sahibi olan katılımcılarda ise kontrol grubunda yaşlarından beklenen miktarda kemik yoğunluğu kaybı ortaya çıkmış.

Akdeniz diyetini takip eden grupta ise tüm bedende ve bazı kemiklerde yoğunluk kaybı ortaya çıkmış ancak kalçanın bazı önemli noktalarında diğer bölgelerdeki kayba eşit miktarda yeni kemik oluşumu gözlenmiş. Kemik oluşumu olan bölgeler ise osteoporoz sahibi yaşlılarda kalça çatlaklarına en çok sebep olan yerlerden birisi.

Daha Uzun Süreli ve Kapsamlı Çalışmalar Gerekli

Araştırmacılar, araştırmanın daha uzun sürmüş olması halinde normal kemik yoğunluğuna sahip bireylerde de değişikliklerin görülebileceğinden bahsediyorlar. Dolayısıyla gelecekte bu konuda daha kapsamlı ve uzun süreli bir araştırmanın gelebileceğini belirtiyorlar.

Fakat akdeniz diyetinin kalp damar hastalıkları, Parkinson, Alzheimer ve kanser hastalıkları üzerindeki pozitif etkileri bilindiği için bu beslenme düzeninin osteoporoz olsun veya olmasın uygulanması gerektiğini belirtiyorlar.