Birçok alternatif tıp uzmanı alkali suyun yaşlanmayı yavaşlattığını, enerjiyi arttırdığını, doğurganlık sorunlarına yardımcı olduğunu, vücudunuzun pH seviyesini düzenlediğini ve kanseri önlediğini iddia ederek alkali suyun en sağlıklı su türü olduğunu söylüyor.

Peki, bunlar gerçek mi?

İlk olarak içtiğimiz normal suyu düşünelim. Her gün en az sekiz bardak su içmek genel sağlığımız çok önemli. Vücudumuzun% 50’sinden fazlası sudan oluşuyor ve vücudu susuz bırakmamak her türlü vücut fonksiyonu için şart.

Aslına bakarsanız, su bu haliyle bile mucize bir içecek. Ayrıca kalorisiz!

Bizler temiz içme suyuna erişebildiğimiz için gerçekten şanslıyız. Water.org’a göre, dünyadaki 750 milyon kişi içme suyu bulamıyor yani dokuz kişiden biri. Her şeyden önce, temiz suya erişebildiğimiz için minnettar olmalıyız.

Peki ya alkali su? Normal sudan daha mı iyi? Bi bakalım…

Ph Değeri Nedir?

Bazılarınız kimya dersinden, pH’nın herhangi bir maddenin asit seviyesinin yani alkalinitesinin ölçütü olduğunu hatırlayabilir. PH (potansiyel hidrojen) ölçeği sıfırdan 14’e kadardır ve 7 nötr anlamına gelir. Ph’ı 1 olan sıvılar çok asidiktir ,13 olan sıvılar ise çok alkalidir.

Saf suyun PH değeri tahmin ettiğiniz üzere tam 7’dir.

İyonize su olarak da adlandırılan alkali su normal suya göre daha yüksek bir pH’ya sahiptir – genelde 7 ila 9.5 arasındadır.

Alkali Suyun Özelliği Ne?

Teorik olarak, alkali su savunucuları bu suyun bedenlerimizi daha az asidik hale getirdiğine inanıyor. Birçok kişi Standart Amerikan Diyetinin (SAD) asidoza neden olduğunu düşünüyor.

İnsan kanının pH değeri yaklaşık 7.4’tür, hafif alkalindir. Vücudumuzun pH’ını bu aralıkta tutması esastır. Kandaki pH’ımızda .05 gibi küçük bir dalgalanma bile ciddi sağlık riskleri oluşturur, ancak vücudun geri kalan kısımlarındaki organların pH’ı değişkendir.

Sindirme işlemini yapan midenizde pH 1.5 ila 3.5 (asidik) ‘dır. TUMS ve diğer antasitler, asitlik derecesini düşürebilen ve mide gastrik asidini nötralize edebilen alkalin iyonları içerir.

İspanya Budwig Merkezi gibi alternatif tıp destekçileri, sağlıklı olmak ve kanserle mücadele etmek için vücudumuzun 7.4 pH’ta tutulması gerektiğine inanıyor. Merkezin web sitesinde “Eğer bir yüzme havuzunuz varsa, suyun pH değerini düzenli olarak kontrol etmek ve pH’ını nötr seviyede tutmak için farklı kimyasallar eklemek zorundasınız” diyor. ” %80 su olduğumuz için vücudumuzu bir yüzme havuzu gibi düşünün. Sağlıklı olmak için pH’ımızın 7.4 nötr seviyede tutulması gerekiyor.”

İspanya’da bulunan Budwig Merkezi, vücutta çok fazla asit olmasının tüm sisteminizi zayıflatacağını düşünüyor. Bu yaklaşıma göre vücudunuz fazla asiti nötrleştirmek için dişlerinizden, kemiklerinizden ve diğer organlarınızdan mineral almak zorunda kalıyor. Fazla asit bulunması yani asidoz, ishale, osteoporoza, anksiyete, romatizmal  hastalıklara ve bağışıklık sisteminin zarar görmesine neden olabilir. Asidoz, hücrelerin iyileşmesini ve üremesini yavaşlatıyor ve böylece kanserin gelişmesine neden oluyor.

Ağustos 1989’da Perspectives in Cancer Research’da yayınlanan “bir çalışma, tümörlü dokuların normal dokulardan daha asidik olduğunu gösterdi.

Araştırmalar Ne Gösteriyor?

Bazı çalışmalar bizlere alkali suyun sağlığa yararlı olduğunu düşündürse de şu ana kadar sağlam bir veri olmadığını belirtmek gerek.

Şu ana kadar alkali suyun kanser riskini engellediği ya da kanserle mücadeleye yardımcı olduğu yönünde kesin bilgi veren bir çalışma yok. Ek olarak, Amerikan Kanser Derneği su tüketiminde alkali su ya da normal su diye bir ayırım yapmıyor.

Peki ya alkali su diğer rahatsızlıklarda yardımcı olabilir mi?

2001 yılında Şanghay Koruyucu Tıp Dergisinde yayınlanan araştırma, 3-6 ay boyunca alkali su içmenin kan basıncını, kan şekerini ve kolestrolü düşürdüğünü gösteriyor.

Bir başka çalışma ise 8.8 pH değerinde suyun mide asidini nötralize ettiği ve reflü tedavisinde etkili olacağını gösteriyor.

1988-2004 yılları arasında Fransa’nın bazı kırsallarının içme suyunda yüksek miktarda silika içeriği bulunuyordu. Araştırmacılar bu tarihlerde bu kesimde yaşayan 3777 kişinin sağlık durumunu inceledi.2009 yılında American Journal of Epidemiology’de yayınlanan çalışma sudaki yüksek silika miktarı bu kişilerde bunama ve diğer zihinsel rahatsızlıkların oluşma riskini azalttığını gösteriyor.

Peki Ya Zararı Var Mı?

Unutmayın ki vücudunuzu daha alkali hale getirmek her zaman iyi bir şey değildir. Örneğin, böbrek rahatsızlığı yaşayan kişilerde alkalisudaki mineraller vücutlarında birikmeye başlayabilir.

Ayrıca fazla miktarda alkali su içilmesi vücudun normal pH’ını bozabilir. Bu durum mide bulantısı, kusma, el titreme, kas seğirmesi, yüz, eller veya ayaklarda karıncalanmaya neden olabilecek metabolik alkaloz adı verilen duruma neden olabilir.

Nerelerde Bulabiliriz?

İki tip alkali su var : 1. Elektrikli iyonlaştırıcı ile daha fazla alkalin hale getirilen musluk suyu olan “suni” alkalin su ve 2. şişelenmiş kaynak, maden suyu. Doğal kaynak suyu, kayalar ve topraklardan geçerken pH değerini etkileyen çeşitli mineralleri alır. Doğal olarak meydana gelen maden suyu, kalsiyum, silika, potasyum, magnezyum ve bikarbonat gibi alkalileştirici bileşikler içerir.

Su iyonlaştırıcı makineler satın alabilirsiniz, ancak uzmanlar uyarıyor… Çünkü bu makineler suyu alkalileştirmek için doğal minareller yerine titanyum ve platin kullanıyor.

Sonuç olarak…

Reflü gibi bazı durumlarda alkali suyun sağlığınıza faydalı olduğu doğrudur. Fakat şu an için, alkali su herkes için %100 sağlıklıdır diyemeyiz.

Eğer böbrek probleminiz yoksa ,alkali su içmeyi deneyebilirsiniz.

Unutmamanız gereken en önemli nokta ise ; Alkali ya da normal, nasıl olursa kendinize bir iyilik yapın ve bol su için.