Birkaç yıldır hayatımıza giren ve önemli ölçüde kişi tarafından kullanılmaya başlanan aloe vera ilgili neler biliyoruz? Kulaktan dolma bilgilerle mi hareket ediyoruz, kafamıza göre mi yoksa uzmanına danışarak ya da bilgi araştırarak mı? Biliyoruz ki birimize iyi gelen başka birine gelmeyebilir, tıpkı ilaçların da aynı şekilde olduğu gibi…Unutmayın önce öğrenelim sonra kullanmak için de deneme yapalım.

Aslında, aloe vera özlerinin imalatı dünyadaki en büyük botanik endüstrilerinden biridir. Peki bu kadar kazançlı olan bir sektör gerçekten faydalı bir ürün mü sağlıyor bizlere? Şimdili birlikte bakalım.

Aloe Veranın Faydaları Nelerdir?

Aloe vera, ilaç için kullanılan iki ana madde üretir: Jel, yaprağın merkezinde bulunan hücrelerden elde edilir ve lateks, yaprak derisinin hemen altındaki hücrelerden elde edilir.

Çoğu kişi yanıklar, güneş yanığı, sindirim sistemi, sedef hastalığı ve döküntüler de dahil olmak üzere deri koşullarında bir çare olarak aloe jel kullanıyor, ancak aslında herşey bu kadar da değil, aloe veranın çok başka faydaları da vardır. Aloe jel osteoartrit, bağırsak hastalıkları, ateş, kaşıntı ve iltihap tedavisinde kullanılır.

Astım, mide ülseri, diyabet ve radyasyon tedavisinin sakinleştirici yan etkileri için doğal bir çare olarak da kullanılır. Aloe lateksi, depresyon, kabızlık, astım ve şeker hastalığını doğal olarak tedavi etmek için kullanılır.

Aloe Vera Besin Değerleri

Aloe vera yeşil ve tırtıklı kenarları olan üçgen, etli yaprakları olan çok yıllık sulu bir bitkidir. Aloe veranın coğrafik kökeninin Sudan olduğu düşünülmekte ve Afrika bölgesi, Asya, Hindistan, Avrupa ve Amerika da dahil olmak üzere Akdeniz bölgesi ve dünyanın en sıcak bölgelerinde tanındı.

Aloe jel, aloe bitki yaprağının iç kısmında bulunan berrak, jöle benzeri bir maddedir. Aloe lateksi, bitkinin derisinin hemen altından çıkar ve sarı renktedir. Bazı aloe ürünleri bütün öğütülmüş yapraktan yapılır, bu nedenle hem jöle hem de lateksi içerirler.

Aloe vera, Aloe türünün en biyolojik halde aktif olduğu hali olarak düşünülmektedir; şaşırtıcı bir şekilde bitkide vitaminler, mineraller, sakkaritler, amino asitler, antrakinonlar, enzimler, lignin, saponinler ve salisilik asitler de dahil olmak üzere 75’den fazla potansiyel olarak aktif bileşen tanımlanmıştır. İnsan için gerekli olan 22 amino asidin 20’sini, 8 asal amino asittin de hepsini sağlar.

Aloe vera, tüm vücut sistemlerinin düzgün büyümesi ve işlevi için hayati önem taşıyan birçok vitamin ve mineral içerir. İşte aloe vera’nın aktif bileşenleri için bir açıklama:

• Aloe vera A, C ve E antioksidan vitaminler, ayrıca vitamin B12, folik asit ve kolin içerir.

• Alkalin fosfataz, amilaz, bradikinaz, karboksipeptidaz, katalaz, selülaz, lipaz ve peroksidaz da dahil olmak üzere sekiz enzim içerir.

• Aloe verada kalsiyum, bakır, selenyum, krom, manganez, magnezyum, potasyum, sodyum ve çinko gibi mineraller bulunur.

• 12 antrakinon veya laksatif olarak bilinen bileşikleri sağlar. Bunların arasında analojezik, antibakteriyel ve antiviraller gibi davranan aloin ve emodin vardır.

• Kolestrol, kampesterol, beta-sisosterol ve lupeol de dahil olmak üzere dört yağ asidi mevcuttur; hepsi de anti-inflamatuar sonuçlar vermektedir.

• Yaraları iyileştirmede yardımcı olan hormonları içerir ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptirler.

• Aloe vera monosakaritler (glikoz ve fruktoz) ve polisakkaritler gibi şekerleri doğal halde sağlar.

Aloe Veranın Kanıtlanmış 9 Faydası 

1-Döküntüler ve deri tahrişlerini yatıştırır.

Topikal aloe vera uygulamasının sedef hastalığı, dermatit, oral mukozit, cerrahi yaralar ve yanık yaralanmaları için özellikle ev koşullarında iyileştirme yönetimindeki rolü önemlidir. Bununla ilgili ilk çalışma 1935’te yapıldı! Aloe vera özütünün şiddetli radyasyon dermatiti ve cildin yenilenmesi ile bağlantılı olarak kaşınma ve yanmada hızlı bir rahatlama sağladığı bildirildi.

Araştırmalar aynı zamanda aloe veranın genital herpes, sedef hastalığı, dermatit, yanık ve inflamasyonu etkin bir şekilde tedavi ettiğini gösterdi. Antifungal ve antimikrobiyal bir ajan olarak güvenle kullanılabilir.

2. Yanıkları iyileştirir.

Aloe vera jel ciltte radyasyon hasarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. ABD hükümeti nükleer savaş tehdidine karşı, aloe veranın termal ve radyasyon yanıklarını tedavi etme yeteneği üzerine araştırma yaparak ordu kullanımını tanıtmayı düşünüyordu. 1959 yılında ABD Gıda ve İlaç İdaresi, aloe vera merheminin derideki yanıkları iyileştirmek için reçetesiz ilaç olarak kullanılmasını onayladı. Aloe vera jel yanıklar üzerinde kullanıldığında, UV tarafından indüklenen durumu önlediği için alan daha hızlı bir şekilde iyileşebilir.

3. Uçuk tedavisinde kullanılır.

Aloe vera jel günde birkaç kez uçuk üzerine uygulandığında rahatsızlığı hafifletir ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur. Ayrıca ağızdan tüketildiğinde de güvenlidir. Aloe vera, iyileşmeyi hızlandıran antiviral ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir; ağızdaki herhangi bir yara veya bu yaralarla ilişkili ağrıları azaltır.

Amino asitler ve B1, B2, B6 ve C vitamini açısından da oldukça yararlıdır. B6 vitamini faydalarından biri, doğal bir ağrı tedavisi gibi davranması ve bağışıklık sistemimizin bizi korumak için kullandığı antikorları üretmesidir. 

4. Saç ve saç derisini nemlendirir.

Aloe vera kuru saçlar veya kaşıntılı kafa derisi için mükemmel bir doğal tedavidir. Besleyici özellikleri vardır, mevcut vitamin ve mineraller saçlarınızı güçlü yapar. Aloe veranın antibakteriyel ve antifungal özelliklerinden dolayı kepeklenmeye de yardımcı olur ve jelin enzimleri ölü hücreleri kafa derisinden atar. Saç follikülleri çevresindeki cilt dokusunun rejenerasyonunu teşvik edebilir.

Aloe aynı zamanda kepek ile ilişkili kaşıntıyı durdurmaya yardımcı olur. Çok fazla şampuan ve saç kremi saçlara zarar veren ve hatta iltihaplanma ve cilt tahrişlerine neden olabilecek kimyasal maddelerle doludur; Aloe vera, kafa derinizin bakterilerden ve rahatsız cilt reaksiyonlarından uzak tutmanın etkili bir yoludur.

5. Kabızlığa iyi gelir.

Aloe lateks, müshil olarak kullanılır. Lateksteki antrakinonlar, bağırsakta su içeriğini artıran, mukus salgısını uyarıp gıdayı parçalayan kasılmalar olan bağırsak peristalizmini arttıran güçlü bir müshil oluştururlar.

6. Sindirime yardım eder.

Anti-inflamatuar ve müshil bileşenleri nedeniyle, sindirime de yardımcı olur. Asit-alkalin ve pH dengesini normalleştirir, mantar oluşumunu azaltır, sindirim bakterilerini teşvik eder ve bağırsak işlevini düzenler.

Aloe vera, mide ülserlerinin yatıştırılması ve iyileştirilmesi için kullanılmıştır, çünkü antibakteriyel ajanlar ve mide astarını sağlığa kavuşturabilecek doğal iyileştirme özellikleri vardır.

7. Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Aloe verada bulunan enzimler, yediğimiz proteinleri amino asitlere bölerek, enzimleri hücrelerin düzgün çalışmasını sağlayan vücuttaki her hücre için yakıt haline getirir. Aloe veradaki bradikenaz, bağışıklık sistemini uyarır ve enfeksiyonları öldürür. Çinko, aloe verada önemli bir bileşendir çünkü bağışıklık işlevini sürdürmek için gereklidir.

Hastalıkları önlemek, bakterileri öldürmek ve hücre zarlarının işlevini korumamıza yardımcı olur. Çinko aynı zamanda sağlıklı, dengeli ruh ve bağışıklık işlevine katkıda bulunan bir dizi hormon reseptörü ve proteininin önemli bir yapısal bileşenidir.

Antiseptik, anti-inflamatuar, antiviral ve antifungal bir bitki olduğu kanıtlanmıştır ve alerjik reaksiyonlara veya yan etkilere neden olmaksızın bağışıklık sisteminin güçlenmesinde çok başarılıdır. Popülerlik kazanıyor, çünkü tamamen doğal!

8. Antioksidan sağlar ve enflamasyonu azaltır.

Enflamasyonun birçok hastalığın kökeninde olduğunu biliyoruz. Aloe vera, iltihaplanmayı azaltmak ve serbest radikal hasarına karşı savaşmak için muhteşem sayıda vitamin ve mineral içerir.

Örneğin A vitamini, sağlıklı görünüm, nörolojik fonksiyon ve cilt korumada kritik bir rol oynar, çünkü iltihabı azaltan bir antioksidandır. C vitamini, vücudu kardiyovasküler hastalıklardan, doğum öncesi sağlık problemlerinden, göz hastalıklarından ve hatta cilt kırışmalarından korur. E vitamini serbest radikal hasarını azaltan, iltihaplanmayı yok eden ve hücrelerin yaşlanmasını doğal olarak yavaşlatan güçlü bir antioksidandır.

Bu antioksidan özellikler, sigara dumanı veya güneş ışınlarından gelen UV ışınlarına maruz kaldıklarında da faydalıdır – cildi cilt kanserinden korurlar ve güneşe maruz kaldıklarında cilt inflamasyonu ile savaşırlar. Aloe vera doğal olarak ciltteki iyileşme sürecine yardımcı olduğu için sivilce ve egzama da tedavi edebilir.

9. Diyabete iyi gelir.

Yapılan araştırmalarda aloe veranın diyabetli kişiler arasında sık görülen ve kardiyovasküler komplikasyonlar için ana risk faktörü olan kronik hiperglisemi ve periton lipit profilini hafiflettiği belirtilmiştir. Bu da, doğal aloe vera yararları listesine doğal diyabet tedavisini de katmaktadır.

Aloe Vera için Tavsiye Edilen Dozlar

Önerilen aloe vera dozları bilimsel araştırma ve yayınlara dayanır. Aloe vera ürünlerini kullanmadan önce bunları okuduğunuzdan emin olun, tabii doktorunuza danışmayı da unutmayın:

• Kabızlık için günde 100–200 milligram

• Yara iyileştirme, sedef hastalığı ve diğer cilt enfeksiyonları için günde 3 kere % 0.5 oranında aloe vera ekstraktı kullanın.

• Yüksek kolesterol için iki ay süreyle günde iki kez 300 miligram içeren bir kapsül

• İnflamatuar bağırsak hastalığı için dört hafta boyunca günde iki kez 100 mililitre

• Cilt yanıkları için iyileşene kadar, % 97.5 aloe jeli içeren ürünleri kullanın.

• Kuru saç derisi veya kepek için, bir tatlı kaşığı aloe jel kullanın.