Antibiyotiklerin yan etkileri herkesin dikkat etmesi gereken konular arasında yer alıyor çünkü her ne kadar son senelerde antibiyotik kullanımı hayli azalmış olsa da, hala hatırı sayılır miktarda kullanımı mevcut. Neyse ki günümüzde reçetesiz bir şekilde antibiyotik kullanımı mümkün değil.

Araştırmalar, 2000 ila 2015 yılları arasında antibiyotik kullanımının %40 oranında arttığını gösteriyorlar ve uzmanlar bu sürecin devam etmesi halinde 2050’ye kadar 10 milyon insanın antibiyotik direnci nedeniyle öleceğini belirtiyorlar.
Antibiyotik direncinin yükselişi devam ediyor ve bu nedenle antibiyotiklerin yavaş yavaş bazı bakterilere karşı etkili olamadıklarını görmek de mümkün oluyor.

Antibiyotik Nedir?

Antibiyotikler bakteri enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılıyorlar ve ilk antibiyotikler her ne kadar daha doğal yollardan üretilmiş olsalar da, günümüzde sentetik antibiyotiklerin kullanımı çok daha yaygın.

Antibiyotikler genellikle akne, bronşit, göz pembeliği, kulak enfeksiyonları, cinsel hastalıklar, cilt enfeksiyonları, boğaz enfeksiyonları, ishal, üst solunum yolu enfeksiyonları ve idrar yolu enfeksiyonları için kullanılıyorlar.
Unutmamak gerekir ki, antibiyotiklerin virüs kaynaklı hastalıklar üzerinde hiç bir etkileri bulunmuyor. Dolayısıyla onları bu tip rahatsızlıklardan kullanmamak gerekli. Bilhassa grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanmak pek mantıklı değil çünkü bu rahatsızlıklar genellikle virüslerden kaynaklanıyorlar.

Ayrıca antibiyotik tedavisine bir defa başlandıktan sonra onu yarıda kesmek de çok tehlikeli çünkü bu durum geride kalan bakterilerin daha güçlü bir şekilde çoğalmalarına sebep oluyor. Uzun süreli antibiyotik tedavilerinde de böyle bir risk var.

Antibiyotiklerin 8 Potansiyel Yan Etkisi

1- Antibiyotiklere Dirençli Enfeksiyonlara Sebep Olabilir

Her sene binlerce kişi antibiyotiklere dirençli bakteriler nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu direncin oluşmasında gereksiz antibiyotik kullanımının büyük etkisi var ancak hayvan yetiştiriciliğinde sıklıkla kullanılan antibiyotikler de maalesef bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmalarını sağlıyor.

Antibiyotiklere direnç kazanan bakterileri ortadan kaldırmak neredeyse imkansız hale geliyor ve bu nedenle bilhassa şehir bölgelerinde salgınlarla karşılaşmak da mümkün oluyor. Uzmanlar antibiyotiğin her kullanıldığı anda yan etkiler yaratabileceğini ve antibiyotik direncine yol açabileceğini belirtiyorlar.

2- Enfeksiyon Tedavisi Daha Uzun Sürer

Antibiyotiklerin yaygın olmadıkları dönemlerde, onları kullanarak hastalıkları tedavi etmek oldukça kolaydı. Ancak bakterilerin giderek daha zor tedavi edilir hale gelmelerinin sebebi ise tabii ki antibiyotik direnci. Bu durum tedaviyi uzatıyor veya giderek daha büyük dozların kullanımını mecburi kılıyor.

Yeni geliştirilen bir antibiyotiğin kullanım ömrü artık 100 yıldan daha az ve kısa süre içerisinde antibiyotiklere dirençli bakterilerin ortaya çıktığını görmek mümkün.

3- Alerjiler ve Astım

Son çalışmalar antibiyotik kullanımı ve alerjiler arasında bağlar olduğunu gösteriyorlar. Antibiyotik alan bebeklerin astım ve alerji geliştirme risklerinin çok daha yüksek olduğu tespit edilmiş durumda.
Özellikle toz, polen, göz alerjileri ve anaflaksi ile astım riski bu çocuklarda %50 oranında artış gösteriyor.

4- İshal

Antibiyotik kullanımı sırasında ishal oluşması mümkün ve bunun sebebi dehidrasyon ile elektrolit dengesizliği. Antibiyotikleri bıraktıktan sonra bile haftalar boyunca ishal problemleri yaşamanız mümkün.

5- Yorgunluk

Antibiyotik kullanımında yorgun hissetmek en yaygın belirtiler arasında yer alıyor. Hasta olduğunuz için zaten bitkinsiniz ancak antibiyotik alımı ile birlikte bu bitkinlik çok daha güçlenecektir.

6- Şişmiş, Siyah veya Tüylü Dil

Amoksilin, penisilin tarzı antibiyotiklerin yan etkileri arasında dil problemleri de yer alıyor. Dilde şişkin, siyah ve tüylü bir görünümü mümkün kılıyorlar. Bu antibiyotiklerin diğer yan etkileri arasında şunlar bulunuyorlar:

• bulantılar
• kusma
• ishal
• mide ağrıları
• vajinal kaşıntılar
• baş ağrısı
• kızarıklıklar

7- Adet Döngüsünde Bozulma

Antibiyotiklerin adet döngüsünü bozup bozmadıklarına dair tartışmalar uzun yıllardır devam ediyorlar. Görünüşe göre bazı kadınlar herhangi bir sıkıntı yaşamazken, bazıları ise sorunlar yaşıyorlar. Zira antibiyotiklerin ve hormonların karaciğerde işlenmeleri gerekli ve bu da antibiyotik alımının östrojen ve progesteron metabolizmasını bozabileceğini gösteriyor.

8- Halüsinasyonlar, Tendon Yırtılmaları ve Saykotik Reaksiyonlar

Son zamanlarda fluoroquinolones adı verilen antibiyotik sınıfının hücre mitokondrilerine hasar verdiği ve sinir hasarına sebep olabildiği tespit edilmiştir.

Bu antibiyotiklerin kullanımı ile birlikte depresyon, zihinde bulanıklık, halüsinasyonlar ve hatta saykotik reaksiyonlar görülmektedir. Hatta bu antibiyotik sınıfının tendon yırtılması riskini de ciddi anlamda arttırdığı biliniyor.

Antibiyotiklere Alternatifler

Yapılan çalışmalar antibiyotikler yerine kullanılabilecek pek çok çözüm olduğunu gösteriyorlar ve sonuçları yan etkilere katlanmadan elde etmek mümkün oluyor. Ayrıca bakterilerin antibiyotik direncine sahip olmalarına engel olmak için devamlı antibiyotik kullanımından kaçınmak da gerekli.

Bunun için ham, pişmemiş sarımsak, sarımsak yağı ve sarımsak içeren besin destekleri oldukça iyi birer çözüm oluyorlar. Sarımsak bakteri, virüs, mantar karşıtı özellikler gösterir ve bilhassa kulak enfeksiyonları için çok etkilidir.

Oregano yağı da antibiyotiklere karşı doğal bir alternatif. Oregano bitkisi yemeklerde sık kullanılan bir bitkidir ancak enfeksiyonlarla savaşta da sıklıkla kullanılmıştır. Bakteri ve mikrop karşıtı etkiler göstermektedir.
Soğan, mantar ve zerdeçalın da hastalıklar ile tedavide size destek olacaklarını unutmayın.