Artrit hastalığı, dünya çapında milyonlarca insanı etkiliyor ve her 5 kişiden bir tanesinin bir artrit çeşidinden dolayı sıkıntılar yaşadığı tahmin ediliyor.

Bu rahatsızlık, sertleşmiş, ağrıyan, hareket etmekte zorlanan eklemler ve kemikler ile kendisini ortaya koyuyor. En yaygın türü ise osteoartrit olarak adlandırılıyor.

Osteoartrit rahatsızlığı, kemikler ve eklemler arasındaki kıkırdak dokunun aşınması sonucu ortaya çıkıyor ve kemikler doğrudan birbirlerine sürtmeye başlıyorlar. Bu kıkırdak doku, kolajen ve diğer bağlayıcı dokulardan oluşuyorlar ve dokuyu hem esnek hem de güçlü kılıyorlar. Kıkırdak dokusunun zaman içerisinde aşınması ve yok olması, eklemlerin şekil ve fonksiyonlarını etkileyerek günlük işlerin bile zorlayıcı olmasına sebep oluyor.

Ağrı ve hareketliliğin azalmasının yanında, artritin başka komplikasyonlara yol açabilme ihtimali de var. Maalesef artrit tedavileri temel sebepleri ortadan kaldırmıyorlar ve hastanın tedavilere bağımlı kalmasına bile sebep olabiliyorlar.

Artrit İçin 7 Doğal Tedavi

Sağlıklı Bir Ağırlığa Kavuşun

Vücuttaki fazla yağlar eklemler üzerinde baskı oluştururlar ancak zamanla biriken yağlar da hali hazırda bir miktar zedelenmiş veya hassas hale gelmiş olan dokulara zarar verebilir. Yağlar vücudumuzda sadece kilo oluşturmazlar, aynı zamanda hormon ve kimyasallar yayan aktif dokulardır. Bu durum ise inflamasyonlara sebep olarak artritin daha da kötü hale gelmesine sebep olabilir.

Geçmiş yıllarda yağ depolarının pasif enerji depoları olduğu düşünülüyordu ancak günümüzde yağ dokularının pek çok hormonu ve salgıyı salabildiği biliniyor. Bu hormonların bazıları artrite sebep olan kıkırdak doku aşınmalarına da yol açabiliyorlar.

Zira obez veya aşırı kilolu bazı bireylerde, ağırlığın bindiği eklemlerin yanında hiç ağırlık binmeyen parmak eklemleri gibi yerlerde de artrit tespit edilebilmiştir ve bu vakalar inflamasyonlardan kaynaklanmaktadırlar. Depolanmış yağ hücrelerindeki artış, eklemlerin parçalanmasını hızlandırabiliyorlar ve bu nedenle kilo kontrolünde dikkatli olmak gerekiyor.

Beslenmenizi İyileştirin

Artrit sıkıntısı yaşayanlar şu gıdaları tüketmeye dikkat etmeliler:
• Omega-3 içeren besinler
• Bol kükürtlü gıdalar
• Kemik suları
• Antioksidan bakımından zengin gıdalar
• Bol lifli gıdalar

Bu beslenme düzeni ile vücutta inflamasyonları azaltmak, böylece eklemlerin kıkırdak dokusunu korumak da mümkün olmaktadır.

Aktif Olun

Artriti olan insanlar olmayanlara göre daha az fiziksel hareketlilik gösterirler çünkü vücudu hareket ettirmek zorlaşır ve ağrılar ortaya çıkar. Ancak eklem sağlığını korumak için fiziksel aktivite önemlidir ve bu aktiviteler sayesinde rahatsızlık duyulan eklemin çevresindeki kaslar da güçlendirilebilirler.

Pek çok uzman, hareketliliği artrit tedavisinin temel öğelerinden birisi olarak görmektedir. Ayrıca hareketliliğin inflamasyonları azalttığı, hormonları düzenlediği ve ilaç kullanımı ihtiyacını azalttığı tespit edilmiştir.

Kiropraktik Bakım Alın

Kiropraktörler, osteoartrite bağlı ağrıların bir kısmını ortadan kaldırabilme yeteneğine sahipler. Alınan tedavi ise hem kişiye hem de onun sahip olduğu rahatsızlığın türüne bağlı. Kiropraktik ayarlamalar sayesinde boyun ve bel, omurlar gibi bölgelerde gerekli ayarlamalar yapılabiliyor ve ağrıların kontrolü sağlanabiliyor.

Bunun yanında akupunkturun da osteoartrit ağrısını azaltma etkisinin olduğu belirtiliyor.

Proteolitik Enzimler Alın

Proteolitik enzimler, normalde sindirim organları tarafından sindirime yardımcı olması için üretilen enzimlerdir ve bu enzimleri tropik meyvelerden almak da mümkün olmaktadır.

Bu enzimlerin anti-inflamatuvar etkileri keşfedilmiştir çünkü bağırsak sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde etkilidirler. Bazı araştırmalar, römatoid artrit sahiplerinin ağrı ve şişkinliklerinde azalmaların olduğunu, osteoartrit olanlarda ise hareketliliğin arttığını gösteriyorlar. Her gün 500 miligram ve günde 3 defa olmak üzere proteolitik enzim desteği alabilirsiniz.

Zencefil ve Zerdeçal Tüketin

Zencefilde analjezik kimyasallar ve anti-inflamatuvar etkiler bulunmaktadır. Araştırmalar bu nedenle onun artrit ağrılarını azaltabildiğini ve bunun yanında genel bağırsak sağlığını iyileştirdiğini gösteriyorlar.

Zerdeçalın içerisinde ise 100’den fazla aktif bileşen bulunur ve bu bileşenlerden en bol bulunanı olan curcumin, doğal ve etkili bir anti-inflamatuvardır. Böylece eklemlerde bulunan inflamasyonları ortadan kaldırarak artritin belirtilerini bastırabilir.

Buhur Öz Yağı Kullanın

 

Buhur öz yağı, inflamasyonları azaltabilmektedir ve genelde konsantre halde satılmaktadır. Ağrı olan bölgelere haricen uygulayabileceğiniz bu öz yağ, pek çok kurum tarafından bir ağrı kesici olarak da nitelendirilmektedir.

Buhur yağı, bağışıklık sistemine destek olmakta, inflamasyonları azaltmakta, hassasiyetlere verilen tepkiyi azaltmakta, akyuvarları düzenlemekte ve otoimmün etkileri azaltmaktadır. Onu bir taşıyıcı yağ ile karıştırdıktan sonra ağrı çektiğiniz bölgelere kolayca sürebilirsiniz.

Kremlerinize Karakafes Otu Ekleyin

Karakafes veya eşek kulağı adıyla anılan bitki, doğal bir ağrı kesicidir ve bu nedenle artrit için kullandığınız kremlere eklenebilir. Jel formunda da satılan bu bitki, böylece her malzemeye katılabilir hale gelmektedir.

Artrit Belirtileri

Artritin en temel belirtileri şu şekildedir:

• Eklem ağrıları
• İnflamasyon ve şişkinlikler
• Eklemlerde sertlikler
• Esneklik ve fiziksel hareketlilikte azalma
Artritin tipine göre görülen belirtilerin şiddeti ve sıralaması değişim gösterebilmektedir. Osteoartrit olanlarda sertlikler ve ağrılar ortaya çıkmaktadır ancak diğer artrit vakalarında şişliklerin öne çıkması da mümkün olmaktadır. Hangi artrit tipine sahip olduğunuzu öğrenmeniz, nasıl bir yol izleyeceğinizi tespit etmek açısından önemlidir.

Osteoartrit sahibi olanlar, şu aktiviteleri gerçekleştirmekte bir hayli zorlanabilirler:

• Yürüme
• Merdiven çıkma
• Nesneleri kaldırma
• Nesneleri kavrama ve tutma
• Detaylı ve ince işleri gerçekleştirme
• Yere çömelme
• Bacakları kaldırma

Artrit sahibi olan eklemde sıvı birikmesi de ortaya çıkabilir ve bunun yanında bölgede etkili olan hormonların miktarı azalabilir. Bu durum eklemlerin dış etkenlere açık kalmasına sebep olur ve baskı, şoklar doğrudan onları etkiler hale gelir.